TALAT YEŞİLOĞLU
tyesil@ekonomist.com.tr
Hükümete yakın siyasi duruşu olan iş örgütlerine göre, dünyada böyle büyüme temposu yakalayan kaç ülke var? Bu yüzden bu oranı kabul edelim, mutlu olalım, hatta öpüp başımıza koyalım! Biz ise daha iyisinin mümkün olduğu görüşündeyiz.
Dolayısıyla daha tedbirli giden taraftayız. Kuruluşundan beri olumlu taraftan bakan, bardağın dolu tarafıyla değerlendirmeyi uygun gören bir yayın organına göre, bu yaklaşım bir miktar yadırgatıcı olabilir. Değil, çünkü büyüme tempomuz, işgücüne yeni katılanlara iş yaratmada bile yetersiz kalıyor. Bu yüzden de işsizlik oranı yükseliyor. İhtiyacımız olan mevcut oranla yetinmek değil, bu ülkenin potansiyeli olan yüzde 5-5,5’luk tempoyu yakalamasını sağlamak.
Özel sektör yatırımları yetersiz, tüketimle büyümüşüz. Özel sektör yatırımlarındaki düşüklük, ekonomide büyümenin daha hızlı olmasını engelledi. Büyüme temposunun potansiyel düzeyine yükseltilmesi için özel sektör yatırımlarının ciddi katkısı gerekiyor. Büyük yatırımların gelmesi zaman alabiliyor. Geriye girişimci ruhuna sahip yatırımcıların atağı kalıyor.
Biz de bu haftaki sayımızda kapak haberimizi, var olan ekonomideki havaya uygun, düşük sermayeli işlere ayırdık. Ayşegül ve Burcu, yaklaşık bir aydan beri bu konu üzerinde çalışıyordu. Çok da sermaye gerektirmeyen, 100 bin liraya kadar sermayeyle kurulacak 50 farklı iş olanağını haberleştirdik.
Başlıkta dikkat çekmeye çalıştım. Gerçekten de düşteki, hayal edilen kâr rakamlarıyla kimse baş edemez! Bu nedenle tekrar uyarma gereği duydum. Hayal etmek, düş kurmak girişimci için mutlaka gerekiyor. Ancak yaşamın gerçekleri de ıskalanmamalı. Zaten kapak haberinde, özellikle konuya hakim uzmanların analiz ve önerileri de uyarı yönünde oldu. Bugüne kadar girişimci ile şirketler arasındaki hukuki sıkıntılara yenilerinin eklenmemesi için bu uyarılara kulak verilmesi gerektiğini düşünüyorum. Tabii ki temel ilke, oyunu ‘kazanmak’ üzerine kurgulamak. Ancak beklenmeyen bir rüzgar, fırtına durumuna karşılık da her zaman önlem almalıyız. Bu oyunu okuma yeteneğimiz var. Kazanacağız da... Yeter ki biraz dikkat diyorum...
Kardeş dergi Capital ile birlikte düzenlediğimiz Uludağ Ekonomi Zirvesi’nin (UEZ2016) beşincisini yüzümüzün akıyla bitirdik. Bini aşkın iş insanı, yerli ve yabancı konuşmacı, perşembe akşamından cumartesi akşamına (24-26 Mart)kadar aynı havayı soludu. Katılımcılara, konuşmacılara ve zirvenin gerçekleşmesine katkı sağlayan sponsorlara teşekkür ediyorum. Bir yıl boyunca yapılan çalışmanın ürünü alındı diyebiliriz. Şimdi de yenisi için çalışmaya başladık. Yeni zirvenin de geçmiş zirvelerin bir adım ötesinde olacağından emin olabilirsiniz.
İyi bir hafta dileklerimle.
