FATOŞ BOZKUŞ
fbozkus@ekonomist.com.tr
Göz hareketlerini kaydeden birtakım cihazlar var. Burada kişinin kendi ifadesine güvenmek yerine, gözlerin nereleri taradığı ve bu taramadan sonra hangi ürünlerin alındığı sorularının yanıtları cihazla alınıyor.
Alınan verilerin eşleştirilmesi sonucunda da bir reyonda satılan ürünlerin nereye konması gerektiği belirleniyor. Burada uygulanan renklere, reyonda kullanılan ürünlere bakılıyor, istatistiksel olarak çalışılıyor.
Elde edilen bilgiler doğrultusunda somut birçok şey belirleniyor. Reyonların kiraları, hangi reyonda ne zaman hangi ürünün satılabileceği planlanıyor.
Bu alandaki araştırmalar son dönemde göz hareketlerinin de ötesine geçti. İstinye Üniversitesi Tıp Fakültesi Dekanı ve Fizyoloji Anabilim Dalı Başkanı Prof.Dr. Sacit Karamürsel, biraz daha yeni bir konudan bahsediyor: Nöroestetik.
Hepimiz müzelere, resim sergilerine gidiyoruz, müzik dinliyoruz. Ama farklı bir eseri, şarkının girişini veya nakaratını beğenebiliyoruz. Hoşlanma anında insanın beyninde birtakım değişik dalgaların ortaya çıktığını söyleyen Sacit Karamürsel, konuşmasını şöyle sürdürüyor: “İşte beyin dalgaları aracılığıyla, insanın bir müziğin hangi aşamasında beğenisi en üst noktaya çıkıyor, ne tür sanat eserine ne tür beğeni tepkisi veriyor, hangi sanatsal faaliyetlerde beyin dalgaları daha çok etkileniyor gibi soruların yanıtlarını belirlemek çok yakında mümkün olacak.”
Sacit Karamürsel, bu araştırmalar sayesinde yüksek memnuniyet düzeyinde ürünlerin ortaya çıkmasının sağlanabileceğini söylüyor. Karamürsel, bu yöntemin sanatçıları yönlendirecek şekilde kullanılabileceğinin de altını çiziyor.