Şubat ayı içerisindeki Para Politikası Kurulu (PPK) toplantısında 'deprem sonrası toparlanmayı desteklemek' amacıyla 50 baz puanlık faiz indirimi gerçekleştiren Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) mart toplantısında bir haftalık repo faizini yüzde 8,50'de sabit tuttu.
Zaten piyasa beklentisi de mart ayında faizin sabit tutulacağı yönündeydi. TCMB karar metninde para politikası duruşunun yeterli olduğu ifadesi korunurken araç setinin liralaşma hedefleriyle uyumlu hale getirileceği vurgulandı.
Depremin 2023 yılının ilk yarısındaki etkilerinin yakından takip edileceğine işaret edilen açıklamada, "Kurul, yaşanan felaketin etkilerinin en düşük seviyelere indirilmesi ve gerekli dönüşümün desteklenmesi amacıyla uygun finansal koşulların oluşmasını önceliklendirecektir" denildi.
Karar metninde depremin ekonomiye etkisine ilişkin ise "Sanayi üretiminde yakalanan ivmenin ve istihdamdaki artış trendinin sürdürülmesi açısından finansal koşulların destekleyici olması deprem sonrasında daha da önemli hale gelmiştir" değerlendirmeleri yapıldı.
EKONOMİDE U DÖNÜŞÜ SİNYALİ
Türkiye hızla 14 Mayıs’taki kritik genel seçimlere doğru yol alırken, Merkez Bankası'nın faiz politikası ile ilgili akıllardaki soru şu: Türkiye sandığa gitmeden önce, son bir faiz indirimi mümkün mü?
Seçimlerden önce, faiz kararının açıklanacağı son PPK toplantısı 27 Nisan Perşembe günü gerçekleştirilecek. Uzun bir süredir TCMB'nin Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın isteği doğrultusunda faiz indirimi politikası izlediği artık tüm dünya tarafından bilinen bir gerçek.
Ancak öte yandan, son dönemde Ankara kulislerinde AKP'nin seçimi kazanması halinde ekonomide Ortodoks politikalara geri döneceği konuşuluyor. Hatta Berat Albayrak öncesi ekonominin başındaki isim olan Mehmet Şimşek'in yeniden AKP saflarına çağrılmasındaki ana etkenin de bu olduğu belirtiliyor.
Mehmet Şimşek, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın 'geri dön' çağrısını nazik bir şekilde geri çevirse de hükümet içinde ekonomi politikalarında bir U dönüşünün zorunlu olduğuna dair görüşlerin giderek arttığı ifade ediliyor.
Bu nedenle enflasyondaki sınırlı gerileme de öne sürülerek, nisan ayı PPK'sından seçim öncesi son bir faiz indirimi kararı çıkma ihtimali var. Zira 14 Mayıs sonrası iktidara kim gelirse gelsin, faiz artırımlarının yeniden başlaması kaçınılmaz gözüküyor.
