Altın fiyatlarında son zamanlarda takip edilen gelişmeler arttı. Piyasalar bir yandan ABD ile Çin arasında Güney Çin Denizi’ne ilişkin gelişmelerden kaynaklanan gerilimi ve ticaret savaşındaki atışmaları yakından izlerken bir yandan koronavirüs pandemisindeki gelişmeleri takip ediyor.
Dünya gazetesinin haberine göre piyasalarda kaygı yaratan bu gelişmelere karşı portföylerinde daha dengeli dağılım isteyen yatırımcıların altına yönelmeye devam edeceği ve kaynaklarını hızla sarı metale akıtmaya devam edeceği öngörülüyor.
Uzmanlar, COVID-19 krizinin ardından yatırımcıların altın piyasasına 2-3 trilyon dolar daha pompalamaya hazır olduklarını söylüyor. Altın piyasasının büyüklüğünün 12 trilyon dolar olduğu gözönüne alındığında para girişinin yüzde 15-30 artabileceği belirtiliyor. SPDR Gold Shares gibi borsa yatırım fonlarında tutulan altının değerinde de yüzde 30 artış yaşanabileceği tahmin ediliyor. Dünya çapında uygulanan tecrit önlemleri birçok ekonomide uzun vadeli hasara yol açarken, büyük ölçüde artan hükümet borçlanmaları dahil olmak üzere bir dizi finansal soruna neden oldu. Toronto merkezli bir kıymetli maden varlık yöneticisi olan Sprott’un yakın tarihli bir araştırma raporuna göre piyasalardaki oynaklıktan tedirgin olan yatırımcılar, risklerini azaltmak ve varlıklarının satın alma gücünü korumak için altın almaya yöneliyor. Çoğu yatırımcı, altının diğer varlıklardan oluşan bir portföyde tutulduğunda genel riskleri dengelediğini düşünerek, altının ağırlığını artırıyor. Raporda, “altın artık gerekli bir yatırım aracı olarak görülüyor.
Firma şu anda yatırımcıların sadece yüzde 20’sinin altında olduğunu ve bu yatırımcıların varlıkları içinde altının yüzde 1-2 kadar küçük bir seviyede olduğunu tahmin ediyor. Bununla birlikte, Sprott şu anda altına yatırım yapmak isteyenlerin oranının ikiye katlanarak yüzde 40’a yükseleceğini ve bu yatırımcının elindeki varlıkların yüzde 3-5’ini sarı metali satın almak için tahsis etmek istediğini düşünüyor.
Başka bir deyişle, çok daha fazla paranın altın piyasasına girmesi ve fiyatları daha yükseğe göndermesi muhtemel görünüyor. Raporda, “Bu satın alma furyasının 2-3 trilyon dolarlık alım yaratacağı” belirtiyor. Böylelikle fiyatların 2.000’lerin ortasına kadar çıkacağı ifade ediliyor. Eğer Sprott öngörüsünde haklı çıkarsa altın fiyatlarının 2.500 ila 3.000 dolar aralığına gelmesi muhtemel.
Altın fiyatlarında yeni bir boğa koşusu bekleyenler finans kuruluşu Credit Suisse’e göre biraz daha beklemek zorunda.
Bankanın analistleri 2.075 dolardan dönen altında rallinin süreceğini fakat öncesinde konsolidasyonun ilk tahminlerden uzun sürebileceğini belirterek, “1.867/37 destek seviyesi test edilene kadar sürecek bir konsolidasyon dönemi görebiliriz” diyor. Hatta düşüşlerin sürmesi halinde 1.765 ve 1.726 doların bile gündeme gelebileceği uyarısı yapıyorlar. Ancak düşük faizler ve zayıf doların desteğiyle altında 2.075’in üzerine çıkıldıktan sonra sırasıyla 2.175 ve 2.300 doları desteklerinin izlenmesi gerektiğini söyleyen bankanın analistleri, 2.300’de yeni bir konsolidasyon yaşanabileceğini not ediyor. Bu seviye aşıldıktan sonra ise 2.417’ye doğru bir hareket görülebileceği belirtiliyor. Uzun vadede ise bankanın tahmini fiyatların 2.700/20 dolara ulaşması
Dünya gazetesinin haberine göre piyasalarda kaygı yaratan bu gelişmelere karşı portföylerinde daha dengeli dağılım isteyen yatırımcıların altına yönelmeye devam edeceği ve kaynaklarını hızla sarı metale akıtmaya devam edeceği öngörülüyor.
Portföyünü dengelemek isteyen yatırımcı altına yöneliyor
Uzmanlar, COVID-19 krizinin ardından yatırımcıların altın piyasasına 2-3 trilyon dolar daha pompalamaya hazır olduklarını söylüyor. Altın piyasasının büyüklüğünün 12 trilyon dolar olduğu gözönüne alındığında para girişinin yüzde 15-30 artabileceği belirtiliyor. SPDR Gold Shares gibi borsa yatırım fonlarında tutulan altının değerinde de yüzde 30 artış yaşanabileceği tahmin ediliyor. Dünya çapında uygulanan tecrit önlemleri birçok ekonomide uzun vadeli hasara yol açarken, büyük ölçüde artan hükümet borçlanmaları dahil olmak üzere bir dizi finansal soruna neden oldu. Toronto merkezli bir kıymetli maden varlık yöneticisi olan Sprott’un yakın tarihli bir araştırma raporuna göre piyasalardaki oynaklıktan tedirgin olan yatırımcılar, risklerini azaltmak ve varlıklarının satın alma gücünü korumak için altın almaya yöneliyor. Çoğu yatırımcı, altının diğer varlıklardan oluşan bir portföyde tutulduğunda genel riskleri dengelediğini düşünerek, altının ağırlığını artırıyor. Raporda, “altın artık gerekli bir yatırım aracı olarak görülüyor.
Firma şu anda yatırımcıların sadece yüzde 20’sinin altında olduğunu ve bu yatırımcıların varlıkları içinde altının yüzde 1-2 kadar küçük bir seviyede olduğunu tahmin ediyor. Bununla birlikte, Sprott şu anda altına yatırım yapmak isteyenlerin oranının ikiye katlanarak yüzde 40’a yükseleceğini ve bu yatırımcının elindeki varlıkların yüzde 3-5’ini sarı metali satın almak için tahsis etmek istediğini düşünüyor.
Başka bir deyişle, çok daha fazla paranın altın piyasasına girmesi ve fiyatları daha yükseğe göndermesi muhtemel görünüyor. Raporda, “Bu satın alma furyasının 2-3 trilyon dolarlık alım yaratacağı” belirtiyor. Böylelikle fiyatların 2.000’lerin ortasına kadar çıkacağı ifade ediliyor. Eğer Sprott öngörüsünde haklı çıkarsa altın fiyatlarının 2.500 ila 3.000 dolar aralığına gelmesi muhtemel.
Konsolidasyon sonrası 2.417 dolar beklentisi
Altın fiyatlarında yeni bir boğa koşusu bekleyenler finans kuruluşu Credit Suisse’e göre biraz daha beklemek zorunda.
Bankanın analistleri 2.075 dolardan dönen altında rallinin süreceğini fakat öncesinde konsolidasyonun ilk tahminlerden uzun sürebileceğini belirterek, “1.867/37 destek seviyesi test edilene kadar sürecek bir konsolidasyon dönemi görebiliriz” diyor. Hatta düşüşlerin sürmesi halinde 1.765 ve 1.726 doların bile gündeme gelebileceği uyarısı yapıyorlar. Ancak düşük faizler ve zayıf doların desteğiyle altında 2.075’in üzerine çıkıldıktan sonra sırasıyla 2.175 ve 2.300 doları desteklerinin izlenmesi gerektiğini söyleyen bankanın analistleri, 2.300’de yeni bir konsolidasyon yaşanabileceğini not ediyor. Bu seviye aşıldıktan sonra ise 2.417’ye doğru bir hareket görülebileceği belirtiliyor. Uzun vadede ise bankanın tahmini fiyatların 2.700/20 dolara ulaşması