Bankacılık, agresif performans sistemlerinin, rakamsal hedeflerin olduğu rekabetçi bir sektör. Haliyle bu durum insan kaynağı yönetimine de yansıyor.
AYŞEGÜL SAKARYA PEHLİVAN
asakarya@ekonomist.com.tr
Türkiye’deki 2 bin 500 çalışanı bulunan HSBC, personeli üzerinde rakamsal baskı kurmayan, onları yaratabileceği değere odaklayan bir yaklaşım benimsiyor.
Yaklaşık iki yıl önce başlattığı dönüşüm sürecine insan kaynağı politikalarını da dahil eden HSBC Türkiye, bu doğrultuda çalışanların da söz sahibi olduğu bir proje geliştirdi. Şirket, her fonksiyon ve iş kolundan birer temsilcinin yer aldığı Çalışan İletişim Komitesi’ni kurdu.
Böylece bir program hayata geçmeden önce çalışanların da fikri alınıyor. Diğer taraftan iş ve ev hayatını ayrı tutmamak gerektiğini düşünen HSBC, ‘En Sağlıklı İnsan’ sistemi adını verdiği bir programla 360 derece uygulamalar yapmaya karar verdi.
HSBC Türkiye İnsan Kaynakları Genel Müdür Yardımcısı Funda Temoçin Aydoğan, tüm uygulamaları çalışanların esenlik halini (wellness) dikkate alarak hayata geçirmeye başladıklarını söylüyor.
Aydoğan, “Çalışanlarımızın içinde bulunduğu manevi, zihinsel,finansal unsurları da dikkate alarak yapılandırılmış bir program inşa ettik” diyor. Şirketin 2019 hedeflerinden biri de, sürekli performans sistemini mümkün kılacak uzun soluklu bir eğitim programıyla tüm yönetim kademelerindeki yetkinliği geliştirebilmek.
Yine tutundurma kısmında yenilikçi fikirler üzerinde çalışıyor. Funda Temoçin Aydoğan, M-Board projesiyle yeni nesli hayatlarının içine daha fazla katmayı hedeflediklerini belirtiyor.
Aydoğan, HSBC’den ayrılmış ama gönül bağı süren eski çalışanları bir araya getirmek konusunda da ‘HSBC Alumni’ adlı bir platform kuracaklarını söylüyor. Bunun yanı sıra şirket belli bir süredir çalışanlar için altı aya kadar kariyer molası sunmaya başladı.
Çalışanlar kimi zaman yurtdışında bir master programına gitmek ya da kariyerine ara verip biraz dünyayı dolaşmak gibi farklı ihtiyaçlarına yönelik hareket edebiliyor. HSBC ,özellikle kendi yeteneğini içeriden geliştirme konusunda çok hassas bir organizasyon.
Geçtiğimiz son iki yılda yer açılan yönetici rollerinin yüzde 60’ına şirket içinden yetişen çalışanlar yerleştirildi.
