Bist 100
9530,47
0%
Bist 100
Dolar/TL
32,5259
0,4394%
Dolar/TL
Euro/TL
34,7507
0,5416%
Euro/TL
Euro/Dolar
1,0683
0,0932%
Euro/Dolar
Altın/Gram
2489,45
1,07%
Altın/Gram
Piyasaları
İncele
USD/TRY
Döviz Çevirici
TRY
USD
EUR
Hesapla

OKS'yi işveren katkısı ayağa kaldırır

11 Şubat 2018 | 00:02
Son Güncellenme: 27 Ekim 2022 | 10:57
OKS'yi işveren katkısı ayağa kaldırır
1 Ocak 2017’de yürürlüğe giren Otomatik Katılım Sistemi (OKS), Bireysel Emeklilik Sistemi’ndeki (BES) en önemli gündem maddesi olmaya devam ediyor. 2017’de sisteme katılan 8,7 milyon kişiden sadece 3,5 milyonu sistemde kaldı.

Tabloyu görmek için görsele tıklayın.



1 Ocak 2018’den itibaren ise 50-99 arası çalışana sahip şirketler sisteme katıldı. Bundan sonraki aşamada, çalışan sayısı 10-49 arasında olan şirketler 1 Temmuz 2018’de, 5-9 arasında çalışanı olan şirketler ise 1 Ocak 2019’dan itibaren işverenleri aracılığıyla BES’e otomatik dâhil edilecek.

DEĞİŞİKLİKLER GELİYOR
Ancak cayma oranlarının beklentilerin oldukça üzerinde olduğu sistemde, birtakım değişikliklerin yapılması da öngörülüyor. Değişikliklerden bir kısmı, önceki hafta TBMM’ye ‘torba yasa’ adıyla gönderildi.

Buna göre; otomatik katılımdaki iki aylık cayma süresi altı aya kadar uzatılacak. Ayrıca bin TL’lik ek devlet katkısının nemalandırılmasıyla ilgili de bir dizi değişiklikler yapılacak.

Yasaya ek olarak hazinenin çıkaracağı yönetmeliklerle yapılacak düzenlemeler de bulunuyor. Sistemden ayrılanların iki yıl beklemeden istedikleri zaman yeniden otomatik BES’e girebilmeleri ve girdikleri zaman bin TL’lik devlet katkısını alabilmeleri, bu düzenlemeler arasında yer alıyor.

ETKİSİ NE OLACAK?
Tüm bu gelişmelerin OKS’ye ne gibi etkileri olacağı merak ediliyor. Söz konusu değişiklik ve düzenlemelere çok ihtiyaç olmadığı görüşünde olan Katılım Emeklilik Genel Müdürü Ayhan Sincek, cayma oranlarının yüksek olmasının temel nedeninin, sistemin eksik anlatılması ve tanıtım tarafında zayıf kalınması olduğunu belirtiyor. “Sistem doğru oluşturuldu ancak doğru anlatılmadı. Yeterli desteği de görmedi.

Bu nedenle yasal düzenlemelerden çok, sistemi hem çalışanlara hem işverenlere en baştan tüm detaylarıyla anlatmak için çalışmalar yapılmalı" diyen Sincek, işveren tarafına da dikkat çekiyor.

İşveren katkısını işaret eden Ayhan Sincek, yol haritasını ise şöyle özetliyor: “Tasarrufun önemi, önce şirketler tarafından benimsenmeli. Ardından çalışanlara da bu bilinç aşılanmalı ve çalışanlar OKS için teşvik edilmeli. Sistemi harekete geçirecek olan, işverenler. Bu nedenle işveren katkısının şart olduğunu düşünüyorum. Yüzde 1’lik işveren katkısı bile ilk aşamada yeterli olacak ve sistemi ayağa kaldırıp ilerletecek bir etki yapacak."



KATILIM EMEKLİLİK'İN 2017 PERFORMANSI
Ayhan Sincek, Katılım Emeklilik'in 2017 yılını şöyle özetledi: "2017 itibarıyla BES'te fon tutarımızı 630 milyon TL'den 1 milyar TL üzerine taşıdık ve yüzde 66,4 ile sektörün iki katı üzerinde büyüdük. 80 bin BES satışı gerçekleştirdik ve BES sözleşme artışında yüzde 15,5 ile sektörün dördüncüsü olduk.

BES'te 2018'de 1,5 milyar TL'lik büyüklüğe ulaşmayı, 90-100 bin BES satışı yapmayı hedefliyoruz. OKS faizsiz fonlar tarafında 2017'de fon şampiyonu olduk. Katılım sigortacılığı kapsamında hizmet verdiğimiz hayat sigortasında ise prim bazında sektör yüzde 35 büyürken Katılım Emeklilik olarak yüzde 64 büyüme sağladık."

"ABD ENFLASYON RAKAMLARI PİYASALARI ETKİLEYECEK"
BARIŞ KESKİN
CFA İŞ PORTFÖY SABİT GETİRİLİ PORTFÖY YÖNETİMİ MÜDÜR YARDIMCISI
"Önceki hafta küresel piyasaların en önemli gündem maddesi, ABD hisse senedi piyasalarındaki düşüş ve oynaklıktaki artıştı. ABD endekslerindeki sert hareketler, risk iştahını negatif etkileyerek önceki hafta sonuna doğru gelişmekte olan piyasalara satış gelmesine neden oldu.

TL de diğer gelişmekte olan para birimleriyle birlikte değer kaybetti. Beklenenden düşük enflasyon verisiyle geçen haftaya olumlu başlayan tahvil piyasasında ise küresel hareketin etkisiyle faizler yükseldi.

10 yıllık tahvil faizleri yüzde 11,95 seviyelerine, iki yıllık faizler yüzde 13,08 seviyelerine yükseldi. Verim eğrisinin özellikle orta vadelerinde satış baskısı daha yoğun hissedilirken beş yıllık tahvil faizleri yüzde 12,40 seviyelerine ulaştı. 25 baz puana kadar gerileyen 5 yıl-10 yıl faiz farkı da 40 baz puanı aştı. Bu hafta piyasaları en çok ABD'de açıklanacak enflasyon rakamlarının etkilemesini bekliyoruz."
0
Günün En Çok Okunanları
EKONOMİST YENİ SAYI
Ekonomist Dergisini takip etmek için abone olun.
ABONE OL