Erken kayıt dönemi başladı; özellikle eğitim hayatına ilk kez adım atacak çocuğu olanlar için zorlu bir süreç de beraberinde... Bu dönemde ebeveynler nasıl bir yol izlemeli, hangi önemli başlıklara dikkat etmeli, püf noktaları neler? Uzmanından öğrendik.
ZEYNEP GÜLER CEYLAN
Yüzlerce okul arasından en doğrusunu seçmek, hem öğrencilerin hem de ebeveynlerin beklentilerini karşılayacak en doğru tercihi yapmak günümüzde giderek önem kazanıyor.
Okul seçimi yaparken dikkat edilmesi gerekenleri, Bilgi Üniversitesi öğretim görevlisi, gazeteci/yazar Dr. Fatoş Karahasan'a sorduk.
Kısa süre önce yazdığı 'Açılın Gençler Geliyor' adlı kitabında Türkiye'deki Y ve Z kuşağına dair analizleriyle de dikkat çekmişti. Bizim için doğru okulu seçmenin püf noktalarını sıraladı.
1-GÜVENDE VE MUTLU HİSSETMELERİ ÖNEMLİ
Aileler okul seçimlerinde her şeyden önce çocuklarının kendilerini güvende ve mutlu hissedecekleri seçenekleri değerlendirmeli.
Örneğin sabah çok erken uyanıp saatlerce serviste giderek ulaşacağı bir okul seçmemeli. Bütün gününü serviste yorularak geçiren, sonra evde ödev yapan çocuklarda beden ve ruh sağlığı sorunları çıkıyor. Obezite artıyor. Hiperaktivite tanısıyla çocuklara ilaç tedavileri uygulanıyor.
2- EBEVEYNLER SEÇİM SÜRECİNDE OKULLARI ZİYARET ETMELİ.
Okuldaki ilişkiler, öğretmenlerin memnuniyet düzeyi, akran zorbalığına karşı gösterilen tavırlar çok önemli. Özel okullarda ebeveynler müşteri gibi davranabiliyor. Bu da yönetimlerin yeterince adil olmasını engelleyebiliyor.
3- ÇOCUKLARIN ÖMRÜ SORU ÇÖZMEKLE GEÇİYOR
Ders ve sosyal aktivitelerin dengesi okul seçiminde çok önemli. Bence bir çocuğu sosyal aktivitesi fazla bir okula yazdırmak, onun geleceğine yapılacak en faydalı yatırım.
4- İSKANDİNAV ÜLKELERİNDEKİ ÇOCUKLAR OYNAYARAK ÖĞRENİYOR.
Duygusal zekâları, kişilikleri ve sosyal becerileri gelişiyor. Bizde bütün gün okula giden ve ödev yapan çocukların ömrü soru çözmekle geçiyor. Bizdeki sistemde acımasız bir yarış var.
5- ÇOCUKLAR SÜREKLİ OLARAK BİRBİRLERİYLE KIYASLANIYORLAR.
Bu yüzden kaygı ve depresyon vakaları artıyor. Başarısız olduklarını, sevilmediklerini ve yeterince iyi olmadıklarını düşündükçe, bilgisayar oyunlarına ya da yemeğe yöneliyorlar. İçlerine kapanıyorlar ya da saldırganlaşabiliyorlar. Çocuğunu seven anne-babalar onların çocukluklarını yaşamalarına destek olmalı.
6- VELİLER HAYATI ISKALIYOR
Velilerin kayıt sürecinde yaptıkları en büyük hata hayatı ıskalamak. Çocuklarının birer proje olduğunu düşünmeleri. Çocukların hepsi birer yetişkin olacak. Helikopter anne-babalar çocuklara zarar veriyor.
7- Aşırı anne-baba müdahalesiyle büyüyen çocuklar, daha sonra iş yaşamında, özel ilişkilerinde, evliliklerinde de büyük sorunlar yaşıyor. Başarılı olmak için, önce olumlu bakış açıları gerekiyor. Okul, hayatın sadece bir parçası. Bu yüzden çocuğun güvende, mutlu ve kendisi gibi olacağı okul hangisiyse en iyi okul odur.
BAHÇEŞEHİR KOLEJİ
YAPAY ZEKÂ EĞİTİMİNE ERKEN BAŞLAMAK ÇOK ÖNEMLİ
Bahçeşehir Koleji tarafından düzenlenen Yapay Zekâ Konferansı, ‘K12 Düzeyinde Yapay Zekâyı Yapay Zekâyla Öğretmek’ başlığıyla gerçekleşti. Konferansta konuşan Bahçeşehir Uğur Eğitim Kurumları Başkanı Enver Yücel, “Yapay zekâ eğitimini anaokulundan başlatmalıyız” dedi.
Bahçeşehir Koleji Genel Müdürü Özlem Dağ ise Türkiye’de K12 düzeyinde yapay zekâ okuryazarlığı eğitimi veren ilk ve tek eğitim kurumu olduklarına dikkat çekti. Konferansta, eğitimde yapay zekâ çözümleri, yapay zekâ okuryazarlığı, Türkiye’nin nerede olduğu, dünyadan örnekler ve açıklanan raporlar ele alınarak tartışıldı.
Bahçeşehir Uğur Eğitim Kurumları Başkanı Enver Yücel ise beş yaşından itibaren anaokulundaki çocuklara yapay zekânın öğretilmesi gerektiğini söyledi. Yücel, “Gelişen teknolojilere ülkemizin uyum sağlaması lazım. Genç nüfusumuzu artı olarak değerlendirip eğitim sistemimize yapay zekâyı adapte etmemiz gerekiyor” dedi.
FMV IŞIK OKULLARI
EĞİTİMDE ULUSLARARASI STANDARTLAR
Anaokulu, ilkokul, ortaokul, lise ve fen lisesi ile birlikte toplam 6 bin öğrenciye eğitim veren FMV Işık Okulları, eğitimde sunduğu uluslararası standartlar ile erken kayıt döneminin avantajlarını bir araya getiriyor. FMV Işık Okulları, sürdürülebilir eğitim süreciyle, anaokulundan üniversite mezuni¬yetine dek kesintisiz çağdaş eğitim-öğretim fırsatı veriyor.
FMV Işık Okulları’nın Ayazağa, Erenköy ve Ispartakule kampüslerinde fen liseleri, Erenköy ve Ayazağa kampüslerindeki liselerinde IB DP (Uluslararası Bakalorya Diploma Programı) yer alıyor. Tüm kampüslerde 3-12 yaşları arasındaki öğrencilere IB PYP, lise - fen liselerinde ise AP (Advanced Placement) İleri Düzey Yerleştirme Programı uygulanıyor.
IB Diploma Programı, öğrencileri üniversite kabullerinde öne çıkarmanın yanı sıra müfredatı ile tüm dünyada araştırmacı, küresel bilince sahip gençler yetiştirmeyi hedefliyor. AP Programı ise öğrencilere lisedeyken üniversite seviyesindeki dersleri alma ve bu dersleri üniversitede kredi olarak saydırma imkânı sağlıyor.
ÖZEL KÜÇÜK PRENS OKULLARI
ERKEN YAŞTA GELECEĞE HAZIRLIK
Öğrencilerini anaokulundan itibaren özgüvenli, kültürlü, fark yaratan, bilgi ve becerilerle donanmış bireyler olmak üzere gelecek için hazırlıyor. Yabancı dil programları, Avrupa Konseyi’nin ‘Diller İçin Avrupa Ortak Başvuru Metni’ne uygun olarak yürütülüyor.
Öğrenciler, ilkokul dördüncü sınıftan itibaren seviyelerine uygun olarak DELF Junior Fransızca Sınavı’na katılıyor ve yedinci sınıfın sonunda DELF B1 seviyesine ulaşıyorlar. Sekizinci sınıf öğrencileri ise önceki yıllarda kazandıkları dil becerileriyle Fransızca edebi metin, gazete ve dergi yazıları üzerinde çalışarak LGS’ ye hazırlanıyorlar.
Lise hazırlık ve dokuzuncu sınıflarda temel eğitim sağlandıktan sonra 10, 11 ve 12’inci sınıflarda iki dilli eğitim dersleri edebiyat, kültür ve uygarlık alanında işleniyor. 10’uncu sınıftan başlayarak yurtdışında üniversite öğrenimi görmek isteyen öğrencilere ‘Portfolyo Yöntemi’ ile kariyer yönlendirme programları uygulayarak yükseköğrenimle ilgili var olan belirsizlik sorunlarını giderme amacı güdüyorlar.
ZEYNEP GÜLER CEYLAN
Okul seçimi yaparken dikkat edilmesi gerekenleri, Bilgi Üniversitesi öğretim görevlisi, gazeteci/yazar Dr. Fatoş Karahasan'a sorduk.
Kısa süre önce yazdığı 'Açılın Gençler Geliyor' adlı kitabında Türkiye'deki Y ve Z kuşağına dair analizleriyle de dikkat çekmişti. Bizim için doğru okulu seçmenin püf noktalarını sıraladı.
1-GÜVENDE VE MUTLU HİSSETMELERİ ÖNEMLİ
Aileler okul seçimlerinde her şeyden önce çocuklarının kendilerini güvende ve mutlu hissedecekleri seçenekleri değerlendirmeli.
Örneğin sabah çok erken uyanıp saatlerce serviste giderek ulaşacağı bir okul seçmemeli. Bütün gününü serviste yorularak geçiren, sonra evde ödev yapan çocuklarda beden ve ruh sağlığı sorunları çıkıyor. Obezite artıyor. Hiperaktivite tanısıyla çocuklara ilaç tedavileri uygulanıyor.
2- EBEVEYNLER SEÇİM SÜRECİNDE OKULLARI ZİYARET ETMELİ.
Okuldaki ilişkiler, öğretmenlerin memnuniyet düzeyi, akran zorbalığına karşı gösterilen tavırlar çok önemli. Özel okullarda ebeveynler müşteri gibi davranabiliyor. Bu da yönetimlerin yeterince adil olmasını engelleyebiliyor.
3- ÇOCUKLARIN ÖMRÜ SORU ÇÖZMEKLE GEÇİYOR
Ders ve sosyal aktivitelerin dengesi okul seçiminde çok önemli. Bence bir çocuğu sosyal aktivitesi fazla bir okula yazdırmak, onun geleceğine yapılacak en faydalı yatırım.
4- İSKANDİNAV ÜLKELERİNDEKİ ÇOCUKLAR OYNAYARAK ÖĞRENİYOR.
Duygusal zekâları, kişilikleri ve sosyal becerileri gelişiyor. Bizde bütün gün okula giden ve ödev yapan çocukların ömrü soru çözmekle geçiyor. Bizdeki sistemde acımasız bir yarış var.
5- ÇOCUKLAR SÜREKLİ OLARAK BİRBİRLERİYLE KIYASLANIYORLAR.
Bu yüzden kaygı ve depresyon vakaları artıyor. Başarısız olduklarını, sevilmediklerini ve yeterince iyi olmadıklarını düşündükçe, bilgisayar oyunlarına ya da yemeğe yöneliyorlar. İçlerine kapanıyorlar ya da saldırganlaşabiliyorlar. Çocuğunu seven anne-babalar onların çocukluklarını yaşamalarına destek olmalı.
6- VELİLER HAYATI ISKALIYOR
Velilerin kayıt sürecinde yaptıkları en büyük hata hayatı ıskalamak. Çocuklarının birer proje olduğunu düşünmeleri. Çocukların hepsi birer yetişkin olacak. Helikopter anne-babalar çocuklara zarar veriyor.
7- Aşırı anne-baba müdahalesiyle büyüyen çocuklar, daha sonra iş yaşamında, özel ilişkilerinde, evliliklerinde de büyük sorunlar yaşıyor. Başarılı olmak için, önce olumlu bakış açıları gerekiyor. Okul, hayatın sadece bir parçası. Bu yüzden çocuğun güvende, mutlu ve kendisi gibi olacağı okul hangisiyse en iyi okul odur.
BAHÇEŞEHİR KOLEJİ
YAPAY ZEKÂ EĞİTİMİNE ERKEN BAŞLAMAK ÇOK ÖNEMLİ
Bahçeşehir Koleji tarafından düzenlenen Yapay Zekâ Konferansı, ‘K12 Düzeyinde Yapay Zekâyı Yapay Zekâyla Öğretmek’ başlığıyla gerçekleşti. Konferansta konuşan Bahçeşehir Uğur Eğitim Kurumları Başkanı Enver Yücel, “Yapay zekâ eğitimini anaokulundan başlatmalıyız” dedi.
Bahçeşehir Koleji Genel Müdürü Özlem Dağ ise Türkiye’de K12 düzeyinde yapay zekâ okuryazarlığı eğitimi veren ilk ve tek eğitim kurumu olduklarına dikkat çekti. Konferansta, eğitimde yapay zekâ çözümleri, yapay zekâ okuryazarlığı, Türkiye’nin nerede olduğu, dünyadan örnekler ve açıklanan raporlar ele alınarak tartışıldı.
Bahçeşehir Uğur Eğitim Kurumları Başkanı Enver Yücel ise beş yaşından itibaren anaokulundaki çocuklara yapay zekânın öğretilmesi gerektiğini söyledi. Yücel, “Gelişen teknolojilere ülkemizin uyum sağlaması lazım. Genç nüfusumuzu artı olarak değerlendirip eğitim sistemimize yapay zekâyı adapte etmemiz gerekiyor” dedi.
FMV IŞIK OKULLARI
EĞİTİMDE ULUSLARARASI STANDARTLAR
Anaokulu, ilkokul, ortaokul, lise ve fen lisesi ile birlikte toplam 6 bin öğrenciye eğitim veren FMV Işık Okulları, eğitimde sunduğu uluslararası standartlar ile erken kayıt döneminin avantajlarını bir araya getiriyor. FMV Işık Okulları, sürdürülebilir eğitim süreciyle, anaokulundan üniversite mezuni¬yetine dek kesintisiz çağdaş eğitim-öğretim fırsatı veriyor.
FMV Işık Okulları’nın Ayazağa, Erenköy ve Ispartakule kampüslerinde fen liseleri, Erenköy ve Ayazağa kampüslerindeki liselerinde IB DP (Uluslararası Bakalorya Diploma Programı) yer alıyor. Tüm kampüslerde 3-12 yaşları arasındaki öğrencilere IB PYP, lise - fen liselerinde ise AP (Advanced Placement) İleri Düzey Yerleştirme Programı uygulanıyor.
IB Diploma Programı, öğrencileri üniversite kabullerinde öne çıkarmanın yanı sıra müfredatı ile tüm dünyada araştırmacı, küresel bilince sahip gençler yetiştirmeyi hedefliyor. AP Programı ise öğrencilere lisedeyken üniversite seviyesindeki dersleri alma ve bu dersleri üniversitede kredi olarak saydırma imkânı sağlıyor.
ÖZEL KÜÇÜK PRENS OKULLARI
ERKEN YAŞTA GELECEĞE HAZIRLIK
Öğrencilerini anaokulundan itibaren özgüvenli, kültürlü, fark yaratan, bilgi ve becerilerle donanmış bireyler olmak üzere gelecek için hazırlıyor. Yabancı dil programları, Avrupa Konseyi’nin ‘Diller İçin Avrupa Ortak Başvuru Metni’ne uygun olarak yürütülüyor.
Öğrenciler, ilkokul dördüncü sınıftan itibaren seviyelerine uygun olarak DELF Junior Fransızca Sınavı’na katılıyor ve yedinci sınıfın sonunda DELF B1 seviyesine ulaşıyorlar. Sekizinci sınıf öğrencileri ise önceki yıllarda kazandıkları dil becerileriyle Fransızca edebi metin, gazete ve dergi yazıları üzerinde çalışarak LGS’ ye hazırlanıyorlar.
Lise hazırlık ve dokuzuncu sınıflarda temel eğitim sağlandıktan sonra 10, 11 ve 12’inci sınıflarda iki dilli eğitim dersleri edebiyat, kültür ve uygarlık alanında işleniyor. 10’uncu sınıftan başlayarak yurtdışında üniversite öğrenimi görmek isteyen öğrencilere ‘Portfolyo Yöntemi’ ile kariyer yönlendirme programları uygulayarak yükseköğrenimle ilgili var olan belirsizlik sorunlarını giderme amacı güdüyorlar.
