Bist 100
9079,97
0%
Bist 100
Dolar/TL
32,369
0,1002%
Dolar/TL
Euro/TL
34,9597
-0,3975%
Euro/TL
Euro/Dolar
1,0776
-0,1381%
Euro/Dolar
Altın/Gram
2323,89
0,09%
Altın/Gram
Piyasaları
İncele
USD/TRY
Döviz Çevirici
TRY
USD
EUR
Hesapla

Sanayi üretimi nereye gidiyor?

13 Mart 2016
Sanayi üretimi nereye gidiyor?
orhankaraca
Takvim etkisinden arındırılmış sanayi üretimi yüzde 5,6 arttı. Sanayi 2016 yılına iyi sayılabilecek bir giriş yaptı.

DR. ORHAN KARACA
okaraca@ekonomist.com.tr

Sanayi üretimi ocak ayında geçen yılın aynı ayına göre yüzde 3,6 arttı. Esasında bu üretim artışı vasatın (yüzde 5 dolayı) altında kalıyor. Ancak Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) takvim etkisinden arındırdığı yani iş günü sayısına göre düzelttiği verilerde yıllık artışın yüzde 5,6 olduğu görülüyor.

Tabloyu görmek için görsele tıklayın.
1089

Bu da vasatın az da olsa üzerinde bir üretim artışına işaret ediyor. Türkiye’de iş günü sayısı farklılıkları özellikle sanayi üretimi ve dış ticaret verilerini çok etkiliyor. Geçen yıl ocak ayında 23,5 iş günü vardı. Bu yıl ise aynı aya 22 iş günü düştü. Bu 1,5 günlük fark da sanayi üretimdeki yıllık artışın 2 puan daha düşük çıkmasına neden oldu.

TÜKETİMDE CANLANMA YOK
Takvim etkisinden arındırılmış sanayi üretimindeki yıllık artışın ocak ayında nispeten yüksek çıkması, ekonomik kamuoyunda biraz umut yarattı. Bu artışın kaynağına ilişkin yorumlarda ise asgari ücrete yılbaşında yapılan yüzde 30’luk zamma gönderme yapıldı.

Örneğin Bakanı Fikri Işık, sanayi üretiminin güçlü gelmesini iç tüketimin hareketli olmasına bağlarken, harcama eğilimi yüksek grupların alım gücündeki artışın bu canlanmaya katkıda bulunduğunu vurguladı (bkz. Hürriyet, 9 Mart 2016, s. 9).

Fakat iç talebe ilişkin göstergelerde bu yönde bir işaret görünmüyor. Tam tersine iç talepte işler daha da kötüye gidiyor. Ocak ayında perakende satışlar geçen yıla göre reel olarak yüzde 0,1 geriledi. İş günü sayısındaki farklılıklardan pek fazla etkilenmeyen bu göstergede takvim etkisinden arındırılmış yıllık artış ise sadece yüzde 0,2 oldu.

Asgari ücret zammıyla çalışanların yöneldiği iddia edilen gıda ve giyim harcamalarında da bir hareketlenme yok. Ocak ayında takvim etkisinden arındırılmış yıllık artış gıda harcamalarında yüzde 3,7’de kalırken, giyim harcamalarında ise sadece yüzde 0,7 oldu. İç talebin bir başka göstergesi olan otomotiv satışları da ocak ayında geçen yılki düzeyinin yüzde 7,8 gerisinde kaldı.

İhracat verilerinden yurtdışı talepte de bir canlanma olmadığını biliyoruz. Ocak ayında takvim etkisinden arındırılmış ihracat geçen yıla göre yüzde 20 düştü. Dış ticaret fiyat ve miktar endekslerinde ocak ayı verileri henüz yayınlanmadı. Ocak ayında ihracatta yaşanan düşüşün bir bölümü fiyat etkisinden kaynaklanmış olabilir ama reel olarak da ciddi bir düşüş yaşandığı neredeyse kesin görünüyor.

STOK İÇİN ÜRETİM
Bu durumda ocak ayındaki sanayi üretimi artışı yurtiçi veya yurtdışı talebin karşılanmasına değil de stoklara gitmişe benziyor. O zaman da sanayinin neden stoğa çalıştığı sorusu ortaya çıkıyor. Bunun bir olası yanıtı, sanayicinin yakında yurtiçi ve/veya yurtdışı talepte canlanma beklentisine girmesi ve buna hazırlık olarak üretimi artırması.

Ancak şu anda ne yurtiçinde ne de yurtdışında sanayiciyi böyle bir beklentiye sokabilecek bir gelişme yok. Bu durumda aklımıza gelen ikinci olası yanıt ise 1 Kasım’da yapılan genel seçim sonrasında ekonomide yaşanan güven sıçramasına dayanıyor. Bu güven sıçraması sanayicinin yurtiçinden aldığı siparişleri artırmış ve bu da gecikmeli olarak üretimi hareketlendirmiş olabilir. Sanayicinin bu güven artışına güvenerek kendisinin de üretime biraz hız vermiş olması mümkün.

Ancak sözünü ettiğimiz güven sıçraması kalıcı olmadı. 1 Kasım’da tekrarlanan genel seçimden yeniden tek parti iktidarının çıkması hem siyasette hem de ekonomide işlerin düzeleceği yönünde bir umut yaratmıştı ama maalesef bu umut boşa çıktı. Seçimden sonra işler düzeleceğine daha da kötüye gitti. Bu nedenle ekonomiye duyulan güven de çıktığı gibi hızla düşüp seçim öncesindeki seviyesine geri döndü.

Bu durumda sanayinin performansında ocak ayında yaşanan artışın kalıcı olması zor görünüyor. Kalıcı bir sanayi üretimi artışı için öncelikle ekonomiye duyulan güvende kalıcı bir artış sağlamak gerekiyor.
0

Günün En Çok Okunanları
EKONOMİST YENİ SAYI
Ekonomist Dergisini takip etmek için abone olun.
ABONE OL