TALAT YEŞİLOĞLU
tyesil@ekonomist.com.tr
Doğal olarak ciddi bir istihdam da yarattı. Özellikle de 2008'deki global krizden sonra en çok istihdam üreten alan da perakende sektörü oldu.
Döviz kurlarındaki hızlı yükseliş sonrasında sektörde bir duraklama döneminde olduğumuz söylenebilir. Dövize endeksli kiraların satışlardan daha hızlı artması, perakende oyuncularını ciddi bir şekilde etkiliyor.
Birleşik Markalar Derneği (BMD) Başkanı Sinan Öncel, sürekli olarak bu konuyu gündeme getirerek, kalıcı bir çözüm bulma hedefinde. Öncel, kira bedellerinin toplam satışlar içindeki payının yükselişinin sürdürülebilir olmadığını söylüyor.
Bütün perakende sektörünü aynı kategorinin bir parçası yapabilir miyiz? Tabii ki hayır. Fatoş ve Özlem'in hazırladığı kapak haberinde okuyacağınız gibi, kozmetik perakendesi sektöründeki büyüme kesintisiz bir hal aldı.
Araştırma kuruluşu Nielsen'in 2017 yılına ilişkin raporuna göre, parfümeri mağazalarındaki ciro büyümesi yüzde 32 oldu. Tahminler, büyümenin devam ettiği yönünde. Nitekim, sektörün toplam büyüklüğü 15 milyar TL'ye ulaştı. Kozmetik sektörünün perakende sektöründeki ciro payı da yüzde 1,1'den yüzde 1,3'e yükseldi. Üstelik, sektör 10 yıldan beri sürekli büyüyor.
Sektördeki şirketler sadece iç pazarla da yetinmiyor. Ciddi bir ihracat rakamından bahsedebiliriz. Evet, henüz ithalat rakamını yakalayabilmiş değil ama aradaki makası epey kapattığı söylenebilir. İthalat rakamı 5 milyar TL'ye yaklaşırken, ihracat tutarı da 4 milyar TL civarında.
Sektör büyümeye devam edecek mi? Sadece sektör oyuncularına değil, en büyük dağıtım ağlarının yöneticilerine göre de büyüme sürecek. Özellikle de BİM, A101, Şok gibi mağazalardaki satış ve ciro büyüklüklerinin ayrıntılarına bakıldığında kozmetik ürünlerindeki büyümenin devam ettiği gözleniyor.
Müşteri kitlesi de 'kadın'larla sınırlı kalmıyor ve sürekli genişliyor. Büyük kozmetik firmalarının tanıtım ve pazarlama etkinliklerinde ısrarla görmek istemediği 'erkek' kitlesi de bu sektördeki büyümeye ciddi bir katkı yapıyor.
Sektörü büyütecek bir diğer faktör de Anadolu etkisi. Bu yüzden de çok sayıda şirket büyümelerini kendi olanaklarıyla değil, bayilik yoluyla da sağlama yolunda. Sektörü yakından izleyin derim...
OHAL'in geri gelmeyeceği günler diliyorum.
