Türkiye'de arıcılığın desteklenmesi için bu güne kadar 87 bin 987 hektar ormanlık alanda 673 adet bal ormanı kurulurken yaklaşık 150 bin hane arıcılıkla ek gelir sağlıyor. Orman Genel Müdürü Bekir Karacabey, bu yıl kurulacak 60 yeni bal ormanı ile ülke ekonomisine yıllık 293 milyon TL katkı sağlamayı hedeflediklerini söylüyor.
KOBİ Girişim Mart 2022 tarihli sayıdan
Sofraları tatlandıran ve büyükten küçüğe herkese şifa veren bal, ekonominin önemli ürünlerinden biri olarak da öne çıkıyor. Ülkemizde yıllık ortalama 110 bin ton civarında bal üretimi gerçekleştiriliyor. Bunun 80 bin tonu çiçek balı, 30 bin tonu ise basralı kızılçam ormanlarından üretilen çam balından oluşuyor.
Ancak organik bala ulaşmak günümüzde oldukça zorlaşmış durumda. Bal konusunda yapılan sahtecilik de her geçen gün artıyor. Böyle bir dönemde bal satın alan tüketici için de güvenilir bala ulaşmak neredeyse hayal olmuş durumda.
Oysa Anaolu'nun birçok kentinde küçük üreticiler tarafından organik bal ve arı ürünleri üretimi gerçekleştiriliyor. Bu üreticiler ürettikleri ürünleri güvenilir bir biçimde satma konusunda sıkıntılar yaşayabiliyor. Bu nedenle de arıcıların teşvik edilip desteklenmesi çok önemli bir konu oluyor. Orman Genel Müdürlüğü'nün (OGM), geliştirdiği proje bu konuda önemli bir adım oldu.
Arıcılığının desteklenmesi, organik bal ve arı ürünleri üretiminin yaygınlaştırılması ve gıda güvenliğinin sağlanması amacıyla 2010 yılında ‘Bal Ormanı' fikrini hayata geçiren Orman Genel Müdürlüğü, bu güne kadar 87 bin 987 hektar ormanlık alanda 673 adet bal ormanı kurdu.
Bu yıl kurulacak 60 yeni bal ormanı ile ülke ekonomisine yıllık yaklaşık 293 milyon TL katkı sağlanması hedefleniyor. Orman Genel Müdürü Bekir Karacabey, bu yıl 60 yeni bal ormanı kurarak Türkiye ekonomisine yıllık 293 milyon TL katkı sağlamayı hedeflediklerini söylüyor.
GÜNEYDE YOĞUNLAŞIYOR
Ülkemizin Karadeniz'den Akdeniz'e, Doğu Anadolu'dan Ege Bölgesi'ne kadar birçok kentinde amatör ya da profesyonel olarak bal üretimi gerçekleştiriliyor. Ancak Orman Genel Müdürlüğü'nün Bal Ormanı' projesi kapsamında Türkiye genelinde 673 bal ormanı yer alıyor. Bal ormanları arasında 34 bal ormanı ile Akdeniz Bölgesi'ndeki Mersin başı çekiyor.
Mersin'i sırasıyla 23 bal ormanı ile Antalya, 22 bal ormanı ile de İzmir ve Kütahya izliyor. Çam balı üretiminde dünyanın en önemli üreticilerinden biri olan ülkemizde bal üretiminin yaklaşık yüzde 25'inin çam balı oluşturuyor.
Türkiye'de bal üretiminin yaklaşık yüzde 25'inin çam balı şeklinde doğrudan ormanlardan elde edildiğine dikkat çeken Karacabey, “Kestane, ıhlamur, akasya, orman gülü, ahlat gibi orman ağaçları ve orman sayılan alanlardaki otsu bitkiler ve çiçekler de dikkate alındığında toplam bal üretiminin yüzde 85'i ormanlar ve orman sayılan yerlerden elde edilmektedir” diye konuşuyor.
ARILARIN ÖNEMİ
Geçtiğimiz yıl yaşanan orman yangınları ile birlikte çok sayıda ormanımızın yanmasıyla biyolojik çeşitliliğin korunmasının önemi bir kez daha ortaya çıktı. Biyolojik çeşitliliğin korunmasında arılar hayati öneme sahip. Orman yangınları ile birlikte başta Ege ve Akdeniz bölgesi olmak üzere birçok yerde arılar telef olmuştu. Hatta bu yıl bal bulunmasının zorlaşacağı da vurgulanmıştı.
Ancak Orman Genel Müdürlüğü'nün projesi kapsamında arı ırkının korunması için de çalışmalar yapılıyor. Arılar için OGM olarak önemli çalışmalar yürüttüklerini belirten Bekir Karacabey, “2002 yılında 4,1 milyon olan kovan sayısı ve 74 bin 500 ton olan bal üretimi 2021 yılında 8,1 milyon kovan âdetine ve 104 bin ton bal üretimine ulaştı.
2022 yılında 60 adet daha tesis ederek toplam 733 bal ormanı ile ülke ekonomisine yıllık 293 milyon TL katkı sağlamayı hedefliyoruz” diye konuşuyor. Arıcılık ülkemizin çeşitli bölgelerinde yapılırken, yaklaşık 150 bin hanenin arıcılıkla ek gelir sağladığına da vurgu yapılıyor.
NASIL ÜRETİM YAPILABİLİR?
Arıcılık yapmak isteyen girişimciler bal ormanı statülü yerlerden yer alamıyorlar çünkü kanunlarımız kiralamaya imkan vermiyor. Ancak arı ve arı ürünü üreticileri bal ormanı statülü yerlerde sezon dahilinde kullanım yapabilirler.
Bunun için, arıcılık kayıt belgesi ve sahanın kullanımına yönelik idare tarafından oluşturulan taahhüt senedinin her sezon imzalanması ve belgelerin ibraz edilmesi şartı aranıyor. Bu şartları yerine getiren girişimciler bal ormanı statüsündeki bölgelerde organik bal ve arı ürünleri üretimi gerçekleştirebiliyorlar.
Türkiye, zengin florası ve çiçeklenme zamanlarının bütün bir yıla yayılmasıyla arıcılığa uygun bin ülke konumunda. Bu sayede arıcılık deniz seviyesinden yüksek yaylalara kadar hemen her yerde yapılabilen bir faali¬yet olarak önem kazanıyor.
Pandemi döneminde arıcıların üretim aşamalarında, pazara erişimde ve sonraki süreçte sorun yaşamadan arıcılık faaliyetlerine devam etmeleri sağlandı. Yapılan araştırmalar da Türkiye'de bal üretiminin önümüzdeki dönemde daha da artacağını ortaya koyuyor.
Türkiye'de 110 bin ton civarında bal üretimi gerçekleşirken bu rakamın 2023 yılında 125 bin tona ulaşması da öngörülüyor. Üreticilere ek gelir ya da ana gelir sağlayan arıcılık, Türkiye ekonomisine katkı sağlamanın yanı sıra tozlaşma faaliyetleri ile üretim miktarını ve meyve kalitesini arttırıyor.
Bu durumun da dolaylı olarak ekonomiye katkı sağladığı da vurgulanıyor. Dünyanın önemli bal üreticilerinden olan Türkiye, ithalat ve ihracat miktarlarında istenilen düzeye ulaşamıyor. Çünkü üretilen balın büyük bir kısmı iç piyasada tüketilirken geriye kalan az bir kısmı da ihraç ediliyor.
YILLIK 110 BİN TONLUK ÜRETİM
Türkiye’de ticarete konu olan bal üretimi yıllık ortalama 110 bin ton civarında. Bunun 80 bin tonunu çiçek balı, 30 bin tonu ise basralı kızılçam ormanlarından üretilen çam balı oluşturuyor. Türkiye’de bal üretiminin yaklaşık yüzde 25’inin çam balı şeklinde doğrudan ormanlardan elde ediliyor.
Kestane, ıhlamur, akasya, orman gülü, ahlat gibi orman ağaçları ve orman sayılan alanlardaki otsu bitkiler ve çiçekler de dikkate alındığında toplam bal üretiminin yüzde 85’i ormanlar ve orman sayılan yerlerden elde ediliyor.
