Yeni yılda şirketlerin en önemli gündem maddelerinden biri daha çok ihracat yapmak olacak. Pek çok şirket bunun için 'Turquality' programına başvuruyor. 15 yılda 279 şirkete ihracat desteği sunan program, bu yıl 50 yeni şirketi değerlendirmeye alacak.
ARAM EKİN DURAN
eduran@ekonomist.com.tr
2019'da ihracatın Türkiye ekonomisindeki önemi, geçmiş yıllara oranla çok daha fazla olacak. Çünkü daralan iç talep nedeniyle gözünü yurtdışına diken şirketler ihracat atağına kalkma planları yapıyor. Tekstilden makineye, otomotivden kimyaya kadar tüm sektörlerde yeni yılda ihracat miktarını artırma ve ihracat pazarlarını çeşitlendirme çabası var.
Bu noktada 2004 yılından beri yürürlükte olan 'Turquality' programı, yeniden ihracatçı şirketlerin gözdesi haline gelmiş durumda. Zira Turquality programına katılmaya hak kazanan şirketler, ihracatta ciddi bir atak şansı yakalıyor. Turquality kapsamında verilen destekler ile şirketlerin yurtdışında markalaşma süreçleri hızlanırken, ihracata yönelik faaliyet giderlerinde de büyük avantaj sağlanıyor.
279 FİRMA HAK KAZANDI
Turquality halihazırda mal ihracatı kapsamında 255 firmaya ait 266 markayı, hizmet ihracatı kapsamında ise 24 firmaya ait 24 markayı destekliyor. Turquality desteği alan şirketler içerisinde Abdi İbrahim'den Paşabahçe'ye, Hayat Kimya'dan Çilek Mobilya'ya kadar kendi alanlarında marka haline gelmiş onlarca yerli şirket bulunuyor.
Son olarak geçen hafta dört ülkede 22 hastane ve 16 tıp merkeziyle hizmet veren Acıbadem Grubu da Turquality kapsamına alındı. Acıbadem böylelikle Turquality programına dahil edilen ilk sağlık grubu oldu.
Turquality kapsamında şirketlere sunulan birçok destek var. Şirketlerin ihracat pazarlarında açacakları mağaza, depo, ofis, showroom, franchise kiralarına, bu mağaza, depo, ofis, showroom, franchise kurulum giderlerine, hedef pazarlarda gerçekleştirilecek tanıtım harcamalarına, pazara giriş belgeleri, sertifikasyon, ruhsatlandırma, test/klinik test harcamalarına verilen destekler bunlardan sadece birkaçı.
Girilen pazarın dinamiklerinin araştırılması ve doğru stratejilerin belirlenmesine yönelik çalışmalar da yine Turquality kapsamında destekleniyor. Firmalar bu destekler sayesinde gidecekleri pazarlarda daha cesur ve girişimci hale geliyorlar.
2019'DA 50 ŞİRKET DAHA
Edindiğimiz bilgilere göre, 2019'da yaklaşık 50 yeni şirket daha program kapsamına alınmak için gün sayıyor. Şirketlerin www. turquality.com adresinden yaptıkları başvuru sonrası firma Ticaret Bakanlığı'na davet edilip program hakkında bilgilendiriliyor.
Ardından firmaya bakanlığın yetkilendirdiği danışman firmaların biri tarafından iki günlük ön inceleme ziyareti gerçekleştiriliyor. Ön inceleme çalışması ve bakanlık değerlendirmesi sonucunda firmanın programa kabulü yapılıyor.
KPMG Türkiye Strateji ve Operasyonlar Direktörü Ahmet Çakarel, Turquality programına başvurmak isteyen firmaların gözden geçirmesi gereken iki önemli konu olduğunu dile getiriyor.
Çakarel, "Markanın Türkiye'de tescilinin yapılmış olması, yurtdışında da ibraz edeceği iş planında belirtilecek hedef pazarların en az birinde tescil edilmiş olması gerekiyor. Ayrıca, son üç yıl ihracat ortalamasının da 3 milyon dolar limitini aşması şart" diye konuşuyor.
25 YENİ PAZARA AÇILDI
Sistemdeki şirketler ne diyor? Silverline Ankastre, Turquality programından yararlanan şirketlerden biri. Silverline Ankastre CEO'su Mustafa Laçin, Turquality programına 2014 yılında dahil olduklarını belirterek, şirketin bugün dünyanın en büyük beş havalandırma sistemleri üreticisinden biri haline geldiğini söylüyor.
Laçin, ihracat pazarlarında marka bilinirliğini artırmaya yönelik faaliyetlerinin Turquality destekleriyle hız kazandığını kaydediyor. Mustafa Laçin, bu gelişmelerle birlikte İtalya gibi Avrupa'nın zor ve önemli bir pazarına yatırım yaptıklarını ve geçen yıl Silverline İtalya'yı kurduklarını anlatıyor. Beş yılda İtalya'da yüzde 5 pazar payına ulaşmayı hedeflediklerini de ifade ediyor.
Mustafa Laçin, şunları söylüyor: "Pazarlama faaliyetlerimiz, yeni pazarlara göre geliştirdiğimiz üretim stratejilerimiz ve programın da desteğiyle son beş yılda çift haneli büyüme ivmemiz devam etti. 2018 yılında da yüzde 44 büyüdük. 2014 yılından bu yana 25 yeni ülke ve müşteriyi ihracat pazarlarımıza ekledik. Bugün 70'in üzerinde ülkeye Silverline markasıyla ihracat gerçekleştiriyoruz."
AVRUPA'DA İLK ÜÇE GİRDİ
Turquality ile birlikte ihracat atağına kalkan şirketlerden biri de Sarten Ambalaj. Şirket, Turquality programının bir parçası olduktansonra yüzde 15 hissesini Japonya'nın ve dünyanın en önemli yatırım şirketlerinden Mitsui'ye satarak ortak oldu.
Sarten Ambalaj CEO'su Zeki Sarıbekir, şöyle konuşuyor: "Şu anda Türkiye ve Ortadoğu'nun en büyük, Avrupa'nın üçüncü büyük ambalaj üreticisiyiz. Dünyanın ilk 10 metal ambalaj üreticisinden biri konumunda yer alıyoruz. Fas'ta planlanan yatırımın yanı sıra ABD'ye ve bir AB ülkesine daha yatırımı gündeme alacak noktaya geleceğiz. 2025'te 1 milyar dolarlık bir ambalaj şirketi olmayı hedefliyoruz."
AHMET ÇAKAREL
KPMG TÜRKİYE STRATEJİ VE OPERASYONLAR DİREKTÖRÜ
“KURUMSAL ALTYAPIYI DA GELİŞTİRİYOR”
"Türkiye olarak kg başına ihracatımızın 10 yıldır 1,2 ila 1,6 dolar arasında sıkıştığını görüyoruz. Turquality desteği alan firmalarda, sektörüne göre değişmekle birlikte, bu değer ortalamanın çok üzerinde. Hedef pazarlar özelinde alınan desteklerle birlikte firmalar oyun alanlarını genişletiyor, stratejilerini çeşitlendiriyor ve bu pazarlarda marka olmak adına daha kalıcı hamleler gerçekleştiriyor.
Hedef pazar destekleri dışında aslında Turquality'de buz dağının görünmeyen kısmı, şirketlerin kurumsal altyapılarını güçlendirmeye yönelik desteklerin de olması. Bu desteklerin amacı, kurumsal yönetimi güçlü, organizasyonel ve operasyonel yetkinlikleri sektörün en iyilerine yakınsayan yapılar oluşturulması ve bunun için firmaların danışmanlık desteği alması. Bu sayede firmalarda sadece satış ve pazarlama performansında değil, operasyonel performansta da gelişimler görüyoruz."
ARAM EKİN DURAN
eduran@ekonomist.com.tr
2019'da ihracatın Türkiye ekonomisindeki önemi, geçmiş yıllara oranla çok daha fazla olacak. Çünkü daralan iç talep nedeniyle gözünü yurtdışına diken şirketler ihracat atağına kalkma planları yapıyor. Tekstilden makineye, otomotivden kimyaya kadar tüm sektörlerde yeni yılda ihracat miktarını artırma ve ihracat pazarlarını çeşitlendirme çabası var.
Bu noktada 2004 yılından beri yürürlükte olan 'Turquality' programı, yeniden ihracatçı şirketlerin gözdesi haline gelmiş durumda. Zira Turquality programına katılmaya hak kazanan şirketler, ihracatta ciddi bir atak şansı yakalıyor. Turquality kapsamında verilen destekler ile şirketlerin yurtdışında markalaşma süreçleri hızlanırken, ihracata yönelik faaliyet giderlerinde de büyük avantaj sağlanıyor.
279 FİRMA HAK KAZANDI
Turquality halihazırda mal ihracatı kapsamında 255 firmaya ait 266 markayı, hizmet ihracatı kapsamında ise 24 firmaya ait 24 markayı destekliyor. Turquality desteği alan şirketler içerisinde Abdi İbrahim'den Paşabahçe'ye, Hayat Kimya'dan Çilek Mobilya'ya kadar kendi alanlarında marka haline gelmiş onlarca yerli şirket bulunuyor.
Son olarak geçen hafta dört ülkede 22 hastane ve 16 tıp merkeziyle hizmet veren Acıbadem Grubu da Turquality kapsamına alındı. Acıbadem böylelikle Turquality programına dahil edilen ilk sağlık grubu oldu.
Turquality kapsamında şirketlere sunulan birçok destek var. Şirketlerin ihracat pazarlarında açacakları mağaza, depo, ofis, showroom, franchise kiralarına, bu mağaza, depo, ofis, showroom, franchise kurulum giderlerine, hedef pazarlarda gerçekleştirilecek tanıtım harcamalarına, pazara giriş belgeleri, sertifikasyon, ruhsatlandırma, test/klinik test harcamalarına verilen destekler bunlardan sadece birkaçı.
Girilen pazarın dinamiklerinin araştırılması ve doğru stratejilerin belirlenmesine yönelik çalışmalar da yine Turquality kapsamında destekleniyor. Firmalar bu destekler sayesinde gidecekleri pazarlarda daha cesur ve girişimci hale geliyorlar.
2019'DA 50 ŞİRKET DAHA
Edindiğimiz bilgilere göre, 2019'da yaklaşık 50 yeni şirket daha program kapsamına alınmak için gün sayıyor. Şirketlerin www. turquality.com adresinden yaptıkları başvuru sonrası firma Ticaret Bakanlığı'na davet edilip program hakkında bilgilendiriliyor.
Ardından firmaya bakanlığın yetkilendirdiği danışman firmaların biri tarafından iki günlük ön inceleme ziyareti gerçekleştiriliyor. Ön inceleme çalışması ve bakanlık değerlendirmesi sonucunda firmanın programa kabulü yapılıyor.
KPMG Türkiye Strateji ve Operasyonlar Direktörü Ahmet Çakarel, Turquality programına başvurmak isteyen firmaların gözden geçirmesi gereken iki önemli konu olduğunu dile getiriyor.
Çakarel, "Markanın Türkiye'de tescilinin yapılmış olması, yurtdışında da ibraz edeceği iş planında belirtilecek hedef pazarların en az birinde tescil edilmiş olması gerekiyor. Ayrıca, son üç yıl ihracat ortalamasının da 3 milyon dolar limitini aşması şart" diye konuşuyor.
25 YENİ PAZARA AÇILDI
Sistemdeki şirketler ne diyor? Silverline Ankastre, Turquality programından yararlanan şirketlerden biri. Silverline Ankastre CEO'su Mustafa Laçin, Turquality programına 2014 yılında dahil olduklarını belirterek, şirketin bugün dünyanın en büyük beş havalandırma sistemleri üreticisinden biri haline geldiğini söylüyor.
Laçin, ihracat pazarlarında marka bilinirliğini artırmaya yönelik faaliyetlerinin Turquality destekleriyle hız kazandığını kaydediyor. Mustafa Laçin, bu gelişmelerle birlikte İtalya gibi Avrupa'nın zor ve önemli bir pazarına yatırım yaptıklarını ve geçen yıl Silverline İtalya'yı kurduklarını anlatıyor. Beş yılda İtalya'da yüzde 5 pazar payına ulaşmayı hedeflediklerini de ifade ediyor.
Mustafa Laçin, şunları söylüyor: "Pazarlama faaliyetlerimiz, yeni pazarlara göre geliştirdiğimiz üretim stratejilerimiz ve programın da desteğiyle son beş yılda çift haneli büyüme ivmemiz devam etti. 2018 yılında da yüzde 44 büyüdük. 2014 yılından bu yana 25 yeni ülke ve müşteriyi ihracat pazarlarımıza ekledik. Bugün 70'in üzerinde ülkeye Silverline markasıyla ihracat gerçekleştiriyoruz."
AVRUPA'DA İLK ÜÇE GİRDİ
Turquality ile birlikte ihracat atağına kalkan şirketlerden biri de Sarten Ambalaj. Şirket, Turquality programının bir parçası olduktansonra yüzde 15 hissesini Japonya'nın ve dünyanın en önemli yatırım şirketlerinden Mitsui'ye satarak ortak oldu.
Sarten Ambalaj CEO'su Zeki Sarıbekir, şöyle konuşuyor: "Şu anda Türkiye ve Ortadoğu'nun en büyük, Avrupa'nın üçüncü büyük ambalaj üreticisiyiz. Dünyanın ilk 10 metal ambalaj üreticisinden biri konumunda yer alıyoruz. Fas'ta planlanan yatırımın yanı sıra ABD'ye ve bir AB ülkesine daha yatırımı gündeme alacak noktaya geleceğiz. 2025'te 1 milyar dolarlık bir ambalaj şirketi olmayı hedefliyoruz."
AHMET ÇAKARELKPMG TÜRKİYE STRATEJİ VE OPERASYONLAR DİREKTÖRÜ
“KURUMSAL ALTYAPIYI DA GELİŞTİRİYOR”
"Türkiye olarak kg başına ihracatımızın 10 yıldır 1,2 ila 1,6 dolar arasında sıkıştığını görüyoruz. Turquality desteği alan firmalarda, sektörüne göre değişmekle birlikte, bu değer ortalamanın çok üzerinde. Hedef pazarlar özelinde alınan desteklerle birlikte firmalar oyun alanlarını genişletiyor, stratejilerini çeşitlendiriyor ve bu pazarlarda marka olmak adına daha kalıcı hamleler gerçekleştiriyor.
Hedef pazar destekleri dışında aslında Turquality'de buz dağının görünmeyen kısmı, şirketlerin kurumsal altyapılarını güçlendirmeye yönelik desteklerin de olması. Bu desteklerin amacı, kurumsal yönetimi güçlü, organizasyonel ve operasyonel yetkinlikleri sektörün en iyilerine yakınsayan yapılar oluşturulması ve bunun için firmaların danışmanlık desteği alması. Bu sayede firmalarda sadece satış ve pazarlama performansında değil, operasyonel performansta da gelişimler görüyoruz."
