Bist 100
9040,4
2,65%
Bist 100
Dolar/TL
32,3285
0,1723%
Dolar/TL
Euro/TL
34,8877
-0,1521%
Euro/TL
Euro/Dolar
1,0792
-0,3182%
Euro/Dolar
Altın/Gram
2297,31
0,84%
Altın/Gram
Piyasaları
İncele
USD/TRY
Döviz Çevirici
TRY
USD
EUR
Hesapla

Sektörlerin çıkış yolu

05 Ağustos 2018 | 00:04
Son Güncellenme: 27 Ekim 2022 | 11:36
Sektörlerin çıkış yolu
Türkiye ekonomisini sırtlayan reel sektör açısından 2018 yılı pek çok zorluğa sahne oluyor. Enflasyonun yüzde 15'e tırmanması, Merkez Bankası'nın 500 baz puanlık faiz artışıyla yavaşlayan ekonomi ve dolar kurunun 5 TL'yi geçmesi, pek çok sektörde yıl sonu planlarını olumsuz etkiledi.

Tabloyu görmek için görsele tıklayın.



Yıla hızlı başlayan sektörlerin 2018'in geri kalanında göstereceği performans merak konusu. Ekonomist Dergisi olarak reel ekonominin 15 kritik sektörünü mercek altına aldık ve değişen yıl sonu hedeflerini araştırdık. Sektörlerin iç talepteki daralmaya karşı alınmasını önerdikleri önlemleri ortaya koyduk.

Türkiye ekonomisi kritik bir dönemden geçiyor. Bir yanda yüksek enflasyon ve yüksek faiz diğer yanda ise tarihi rekorlar kıran döviz kurlarının maliyetler üzerinde yarattığı baskı, reel sektörün performansını olumsuz etkiliyor.

Bu nedenle dış borcu 325 milyar doları bulan Türk şirketleri açısından 2018'in geri kalanında ekonomide yaşanacak gelişmeler hayati önemde. Özellikle ağustos sonunda açıklanması beklenen Orta Vadeli Program (OVP), iş dünyası tarafından merakla bekleniyor.

Bu noktada ülke ekonomisini sırtlayan sektörlerin ilk yarı performansı ve yıl sonu beklentileri büyük önem taşıyor. İç talepte görünür olmaya başlayan durgunluk ve büyümenin ikinci çeyrek sonrasında yavaşlayacağına dair öngörüler nedeniyle, pek çok sektörde yıl sonu hedefleri revize edilmeye başladı.

Biz de Ekonomist Dergisi olarak 15 kritik sektörü mercek altına aldık ve yılın başından bugüne kadar olan süreçte değişen hedef ve beklentileri araştırdık. Ekonomideki olası durgunluk senaryolarına karşı, sektörlerin alınmasını önerdikleri önlemleri ortaya koyduk.

BAZILARI İYİ BAZILARI KÖTÜ
Araştırmamızdan çıkan sonuca göre, başta otomotiv olmak üzere mobilya, beyaz eşya, kimya, bilişim ve inşaat sektörleri yıl sonu hedeflerini aşağı yönlü revize ettiler. Burada özellikle geçen yıl yaklaşık 30 milyar dolarlık ihracata ve 1,7 milyon adetlik üretime imza atarak büyük başarı yakalayan otomotiv sek-5 Ağustos 2018 Ekonomist 19töründeki yüzde 5 küçülme beklentisi dikkat çekiyor.

Geçen yıl özel tüketim vergisi (ÖTV) indirimiyle hareketlenen beyaz eşya sektörü de bu yıl için yılbaşında ortaya koyduğu yüzde 6,3'lük büyüme hedefini yarıya indirdi. Yılbaşında yüzde 30'luk iddialı bir büyüme hedefi koyan mobilya sektörü de ekonomideki gelişmeler ve özellikle hammadde fiyatlarındaki kur bazlı artış sonrasında yıl sonu büyüme hedefini yüzde 10'a çekti.

Enerji, gıda, lojistik, perakende ve plastik sektörleri ise yılbaşındaki büyüme hedefini korumaya devam ediyor. YEKA ihaleleri, Akkuyu Nükleer Santrali'nin temelinin atılması ve yerli kömüre teşvik verilmesiyle hareketlenen enerji sektörü kısa vadeli iyimser bakışını koruyor.

Enflasyon üzerindeki etkisi giderek artmasına rağmen gıda sektörü de yıl sonu için yüzde 9'luk büyüme hedefini sabit tutmaya devam ediyor. Bir diğer kritik sektör olan perakendede ise ihracat ve kampanyalara yüklenen şirketler büyüme değil kâr marjının düşmesi endişesi yaşıyor. Buna karşın perakendede yıl sonu için büyüme beklentisi yüzde 12-15 marjında devam ediyor.

YUKARI REVİZE ETTİLER
15 kritik sektör içerisinde yıl sonu büyüme hedefini yukarı yönlü revize eden yalnızca iki sektör var. Bu iki sektörden biri tahmin edilebileceği gibi turizm sektörü. Geçen üç yılın yaralarını hızla saran turizmciler, bu yıl kur artışının da olumlu etkisiyle rekor ziyaretçi sayısına ulaşmayı ve yüzde 30 büyümeyi hedefliyor.

Büyümesini yukarı yönlü revize eden bir diğer sektör de hazır giyim oldu. Pek çok sektörün aksine yılın ilk yarısında iç pazarda yüzde 5'e yakın büyüme sağlayan sektör, aynı dönemde ihracatını da yüzde 7,7 artırmayı başardı. Bu nedenle de yılbaşında yüzde 8-10 olan büyüme hedefini yüzde 10-12'ye çıkardı.

SEKTÖRLER
BEYAZ EŞYA
BÜYÜME HEDEFİ YÜZDE 3,1’E ÇEKİLDİ
30 milyar TL'lik büyüklüğüyle Türkiye'nin lokomotif sektörleri arasında yer alan beyaz eşya, bu yıl iç pazarda kan kaybeden sektörlerden biri oldu. Döviz kurlarındaki hareketlilik, enflasyondaki yükseliş ve geçen yıl yapılan ÖTV indirimi nedeniyle talebin öne çekilmesi gibi gelişmeler nedeniyle iç pazar daraldı. Geçen yıl ÖTV indiriminin etkisiyle yüzde 7,3 büyüyen beyaz eşya sektörü, 2018'in ilk yarısında ihracattaki yüzde 5,4 büyümeye karşın iç pazarda yüzde 15 küçüldü.

Bu nedenle de 2018 için yüzde 6,3 olan büyüme beklentisi revize edilerek yüzde 3,1'e çekildi. Türkiye Beyaz Eşya Sanayicileri Derneği (TÜRKBESD) Yönetim Kurulu Başkanı Ergün Güler, sektörde toparlanma için ÖTV'nin tamamen kaldırılması gerektiğini ifade ediyor. Sektör temsilcileri, enerji verimliliği olan ürünlere teşvik getirilmesini de istiyor. Sektörün gündemindeki bir başka önemli konuyu ise korumacılık tedbirleri oluşturuyor. Sektör temsilcileri, hammaddeye yönelik ithalat vergilerinin artırılmaması gerektiğini söylüyor.

BİLİŞİM
GEÇEN YILIN GERİSİNDE KALACAK
Bilişim sektörü, TL bazında büyümesini her yıl sürdürüyor. Bilişim Sanayicileri Derneği'nin (TÜBİSAD) verilerine göre, sektör 2017'de 116,9 milyar liralık hacme ulaştı. Sektör 2012'den bu yana yıllık ortalama yüzde 15 büyüyor. Toplam sektör büyüklüğünü oluşturan iki ana unsurdan biri olan bilgi teknolojilerinin hacmi 41,3 milyar TL'ye, iletişim teknolojilerinin hacmi ise 75,6 milyar TL'ye ulaştı.

Sektörde dolar bazında ise beklenen büyüme sağlanamıyor. Dolar bazında değerlendirildiğinde, sektör büyüklüğü 30-32 milyar dolar bandında kalıyor. 2017 yılında dolar bazında sektörde yüzde 1,5'lik daralma yaşandı. Dolar kurundaki artıştan en fazla etkilenen sektörlerden biri olan bilişim sektöründe bu yılın başında geçen yıla paralel büyüme beklentisi bulunuyordu. Ancak özellikle bilgisayar segmentinde başlayan durgunluk bu beklentilerin değişmesine neden oldu. Yeni beklenti büyümenin 2017 yılının gerisinde kalması yönünde.

İndeks Bilgisayar Genel Müdürü Banu Sürek, bilgi teknolojileri sektörü için bu yılın başında pazar beklentisinin 2017 yılı rakamlarıyla paralel bir seyir izlemesi yönünde olduğunu söylüyor. Sürek, "2018'e sektörde belirleyici ürün grubu olan PC ve dizüstü bilgisayar ürünlerinde yaklaşık 2 milyon adetlik bir pazar oluşması beklentisiyle başladık. Ancak nisan ayıyla birlikte tüm sektörlerde görülen yavaşlamanın bilişim sektörüne de yansıdığını söyleyebiliriz'' diyor.

DEMİR-ÇELİK
YENİ İHRACAT PAZARLARINA YÜKLENECEK
Türkiye demir-çelik sektörü 2018 yılı başında üretimini 2017 yılına göre yüzde 6,7 oranında büyüme ile 40 milyon tona ulaştırmayı hedeflemişti. Tüketim hedefi ise yüzde 5 artışla 37,8 milyon ton olarak belirlenmişti. Yılın ilk altı ayı itibariyle, ABD ve AB'nin uygulamaya koyduğu koruma önlemlerinin de etkisiyle ihracatta yüzde 1,8'lik daralma yaşandı. Bu daralmanın arkasında koruma önlemlerinden kaynaklı trafik sapmaları, yılbaşında sıfırlanan uzun ürün vergisinin ithalatta neden olduğu yüzde 14,7 seviyesindeki artış ve başta inşaat sektörü olmak üzere iç piyasada görülen durgunluk var.

Bu nedenlerden ötürü yılın ilk yarısındaki üretim miktarı 18,8 milyon ton ile hedeflerin gerisinde kaldı. Türkiye Çelik Üreticileri Derneği (TÇÜD) Başkanı Fuat Tosyalı, yılın geri kalanında ihracatta alternatif pazarların artırılmasına dönük çalışmalara hız verileceğini söylüyor. Tosyalı, "Türk çelik sektörüne başta ABD ve AB olmak üzere çok sayıda ülke tarafından alınan korumacı tedbirlere karşı, ilgili kurumlarımızca da süratle benzeri tedbirlerin alınacağı yönündeki beklentilerimiz nedeniyle yıl sonu tahminlerimizi değiştirmiyoruz" diye konuşuyor.

ENERJİ
HEDEFLERİNDE DEĞİŞİKLİK YOK
TEİAŞ'ın 2017 Yılı Türkiye Elektrik Üretimi Sektör Raporu verilerine göre, 2017 yılı sonu itibarıyla Türkiye'nin elektrik enerjisi kurulu gücü yüzde 8,5 artarak toplam 85 bin 200 MW olmuştu. Türkiye'nin toplam kurulu gücünün 2018 yılında 2017 yılına oranla yüzde 5,4'lük artış göstererek yaklaşık 90 bin MW'a ulaşması hedefleniyordu. 2018'in sektör için hareketli geçmesi bekleniyordu. Bunun temelinde ise yeni halka arzlar, Türkiye'nin ilk yerli sondaj gemisinin Akdeniz sularında petrol ve doğal gaz aramaya başlaması, Akkuyu Nükleer Güç Santrali'nin temelinin atılacak olması ve TANAP'ın açılacak olması vardı. Yine YEKA ihaleleri ve yerli kömür teşvikleri 2018 için önemli beklentilerdi.

İlk altı ay itibarıyla kurulu gücün 87 bin 138 MW'a ulaştığı ve yenilenebilir enerji katkı oranında artış olduğu görülüyor. Bu veri dikkate alındığında 2018 hedefinin tutacağı görülüyor. EY Türkiye Enerji Sektör Lideri Erkan Baykuş, "2018 yılının enerji sektörü için beklendiği gibi hareketli geçtiğini, halka arzların gerçekleştiğini, Akkuyu Nükleer Güç Santrali'nin temelinin atıldığını, TANAP'ın açılışının yapıldığını ve YEKA ihaleleri ile yerli enerji politikalarının gündemde olduğunu görüyoruz" diyor. KPMG Türkiye Enerji ve Doğal Kaynaklar Sektör Lideri Ümit Bilirgen ise elektrik tüketimi alanında son 10 yılda ortalama yüzde 5,5 civarında gerçekleşen yıllık büyüme oranının bu yıl yüzde 2'de kalacağını öngörüyor. Banka ve finans kuruluşlarına 50 milyar dolarlık kredi borcu olan sektörde, el değiştirmeler olabileceği tahmin ediliyor.

GIDA
HEDEFLERDE REVİZYONA GİDİLMEDİ
TÜİK verilerine göre 2017'de gıda sanayiinde yüzde 8,5'lik, içecek sanayiinde ise yüzde 9'luk üretim artışı yaşanmıştı. 2018'deki yüzde 9'luk büyüme beklentisi sürüyor. Türkiye Gıda ve İçecek Sanayii Dernekleri Federasyonu (TGDF) Genel Sekreteri İlknur Menlik, bugün gelinen noktada hedeflerde herhangi bir revizyona gidilmediğinin altını çiziyor. Menlik, bu konuda şöyle konuşuyor: "Özellikle 24 Haziran seçimleri öncesinde döviz kurlarındaki olağanüstü artışların etkisiyle, bitkisel yağ sanayi gibi bazı sektörlerde ithal hammaddeye dayalı üretim nedeniyle girdi maliyetlerimiz olağanüstü arttı. Kurlardaki artış yem fiyatlarını, dolayısıyla hayvancılıktaki maliyetleri de artırdı. Bu gelişmeler sonucu, tüm sektörler gibi Türkiye gıda sektöründe de olumsuz bir hava esmişti. Ancak seçimlerin herhangi bir siyasi istikrarsızlığa yol açmadan sona ermesi, ardından hükümetin umut verici mesajları sektör için önemli."

Öte yandan, yapılan araştırmalar, üretimin bel kemiği sanayinin yüksek finansman maliyetleriyle karşı karşıya kalarak yatırım yapamaz bir noktaya geldiğini gösteriyor. Yine gıda sanayi üretimindeki temel hammaddenin tarımsal ürünler olduğuna ve tarımsal üretimdeki azalışın önüne geçmek gerektiğine de dikkat çekiliyor. Sektör temsilcileri, verim artışıyla birlikte üretimi yeniden canlandırmak ve iklim değişikliğinin tarım sektörü üzerindeki olumsuz yansımalarını en aza indirebilmek için yeterli desteğin zamanında verilmesinin büyük önem taşıdığının altını çiziyor.

HAZIR GİYİM
BÜYÜMEYİ SÜRDÜRÜYOR
Pek çok sektörün aksine hazır giyim sektörü 2018 yılında büyümeyi başardı. 2018'e başlarken sektörün üretim artışı beklentisi yüzde 8-10 arasındaydı. Yılın ilk yarısında beklentilerin 2 puan üzerinde bir gerçekleşme oldu. Hazır giyimde iç pazar satışları nominal yüzde 13-15, reel olarak ise yüzde 4-5 aralığında artış gösterdi. Sektörün ihracatı aynı dönemde yüzde 7,7 arttı. Dış ve iç talebe bağlı olarak üretimde de artış söz konusu. İlk beş ayda hazır giyim üretiminde yüzde 12'lik bir büyüme yaşandı.

İkinci yarıda ihracat kaynaklı artışın aynen devam etmesi öngörülüyor. Türkiye Giyim Sanayicileri (TGSD) Başkanı Hadi Karasu, iç pazarda ise yeni ekonomi yönetiminin izleyeceği politikaların belirleyici olacağını söylüyor. Karasu, "Bu çerçevede 2018 yılı genelinde yüzde 10-12 arasında üretim artışı gerçekleşebilecek. Yıl geneli için üretim beklentilerinde şimdilik bir revizyona ihtiyaç görmüyoruz" diyor. Döviz kurlarındaki, girdi fiyatlarındaki ve faiz oranlarındaki artışın firmaların mali yapılarını olumsuz etkilemesi ise sektördeki risk faktörü olarak öne çıkıyor.

İNŞAAT
AŞAĞI YÖNLÜ REVİZYON YAPILDI
Artan faiz oranları, konut talebi olan kesime hitap etmeyen lüks projeler üretilmesi gibi nedenlerle son dönemde durgunluk yaşanıyor. Yılın ilk çeyreğinde, geçen yıl 245 bin olan konut satışları 202 bine gerilemişti. Mayıs-haziran döneminde faizleri yüzde 0,98'lere çeken kampanyanın etkisiyle ise 2017'nin ilk yarısında 409 bin olan konut satışları bu yılın aynı döneminde 444 bine yükseldi. Bu yıl inşaat sektöründeki büyümenin ekonominin genelindeki büyüme ile benzer seyredeceği düşünülüyor.

OVP'de büyüme beklentisi yüzde 5,5 olmasına karşın, ekonomik değerlendirmelerde yıl sonunda büyümenin yüzde 4,5-5 aralığında gerçekleşmesi bekleniyor. Konut satışlarında ise yılbaşında geçen yılla benzer şekilde 1,4 milyon satış beklentisi varken, bu beklenti 1,25- 1,3 milyona çekilmiş bulunuyor. TSKB Gayrimenkul Değerleme Genel Müdürü Makbule Yönel Maya, konutta KDV oranlarının yüzde 18'leri kaldırmadığına dikkat çekiyor. Maya, "Faiz oranlarında da bir indirim beklentisi yok.

Geçici kampanyalarla bu durum da sürdürülebilir değil. Yine konut ihtiyacı olanlara yönelik projeler geliştirilmeli ve finansman modeli çeşitlendirilmeli" diyor. Önümüzdeki dönemde büyük ölçekli kamu yatırımları ile kentsel dönüşüm sürecinin inşaat faaliyetlerini desteklemeye devam edeceği öngörülüyor. Üçüncü Havalimanı, Çanakkale Köprüsü gibi projeler, birçok ilde açılışı yapılan entegre sağlık yerleşkeleri, yakından izlenmeye devam edilecek.

KİMYA
LİMAN PROJESİ HIZLANDIRILMALI
2017 yılında yüzde 8,8 büyüyen kimya sektörü, 2018'in ilk yarısında ise yüzde 11,2'lik büyümeye imza attı. Yıl sonunda büyümenin yüzde 9-10 bandında olacağı tahminleri yapılıyor. İhracat ise 2018'in ilk beş ayında 7 milyar dolar ile 2017'nin aynı dönemine göre yüzde 22 artış yakaladı. Türkiye Kimya Sanayicileri Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Haluk Erceber, yıl sonunda 17 milyar dolarlık ihracat hedefinin az da olsa aşılmasını beklediklerini söylüyor. Erceber, bu yükselişin fiyat artışlarına dayalı olduğunun altını çiziyor.

Haluk Erceber, iç pazarda yaşanan durgunluktan çıkış ve sağlıklı büyüme için yapılması gerekenleri ise şöyle özetliyor: "Türkiye en büyük dış ticaret ortağı Avrupa Birliği (AB) ile her yönüyle yakınlaşmasını sürdürmek ve daha da fazla çeşitlendirip güçlendirmek için karşılıklı büyük adımların atılmasını sağlamalı. Türkiye'deki Chemport Kimya Endüstri Limanı projesi hızlı bir şekilde gerçekleştirilmeli. Dağınık ve küçük ölçekli sanayi yapılanmaları yerine büyük ölçekli kümeler tercih edilmeli.

Ayrıca düşük ve orta teknolojili ürünlerin üretimi yerine orta ve yüksek teknolojiye hızlı geçiş sağlanmalı. Bugün sayıları 110 olan kimya sektörü AR-GE merkezlerinin daha da fazla proje üretip sonuç odaklı çalışmaları için teşvik destekleri ve izlemeleri arttırılmalı. Birim ihraç ürün fiyatımız kg başına 1,3 dolardan hızla 1,8 dolara doğru yükseltilmeli."

LOJİSTİK
HEDEFİN GERİSİNDE KALDI
Türkiye ekonomisinin lokomotif sektörlerinden biri olan lojistik, yılın ilk yarısında beklediği büyümeyi yakalayamadı. Yeni yatırımların katkısıyla 2018 yılına yüzde 10 büyüme hedefiyle giren sektör, ilk altı ayda yüzde 9'luk büyüme gerçekleştirdi. Performansı önceki yılın aynı dönemine göre düşen sektör yıl sonu için bir revizyona gitmedi.

Sektörde işlerin pek yolunda gitmediğini Dünya Bankası tarafından açıklanan Küresel Lojistik Performansı Endeksi de ortaya koydu. Küresel lojistik performans endeksinde 2016 yılında 34'üncü sırada bulunan Türkiye, 2018 yılı değerlendirmesinde 13 sıra gerileyerek 47'nci sıraya düştü. Lojistik performanstaki düşüşü değerlendiren Uluslararası Nakliyatçılar Derneği'nin (UND) Başkanı Çetin Nuhoğlu, şunları söylüyor: "Lojistik maliyetlerinin ve dolayısıyla üretim maliyetlerinin artması, bir yandan iç piyasada enflasyona olumsuz etki, diğer yandan Türk ürünlerinin uluslararası rekabet gücünün zayıflaması anlamına geliyor. Ticaret Bakanlığı'nın lojistik performansımızı ve dış ticaretimizin hızını arttırmak için gerekli adımları atacağına inanıyoruz. Bu konuda her türlü desteği vermeye hazırız."

MOBİLYA
KDV YÜZDE 8’E SABİTLENMELİ
Mobilya, bu yıl büyüme hedefini aşağı doğru revize eden sektörlerden biri oldu. 2018 yılının ilk yarısında sektör yaklaşık yüzde 5,8 oranında küçüldü. 2018 için yüzde 30 büyüme hedefi koyan sektör, bu rakamı yüzde 10 olarak revize etti. Bu küçülmenin başlıca nedenleri arasında KDV indiriminin sona ermesi ve üst üste gelen hammadde zamları yer alıyor.

Türkiye Mobilya Sanayicileri Derneği (MOSDER) Başkanı Nuri Öztaşkın, "2017 yılında uygulanan KDV indirimi mobilya sektöründe ticareti yüzde 40 oranında artırmıştı. Sektörde iyileşme, KDV oranının yüzde 8'e sabitlenmesiyle mümkün olacaktır" diyor. Diğer taraftan sektör iç pazardaki daralmayı aşmak için ihracata odaklanıyor. ABD ve Çin gibi uzak ülkelere olan mobilya satışlarında iyi bir ivme yakalayan sektör, bu nedenle 2018 başında 3 milyar dolar olan mobilya ihracat hedefini 3,5 milyar dolar olarak revize etti.

OTOMOTİV
YÜZDE 5 DARALMA OLACAK
Otomotiv sektörü, geçen yılı 1 milyon 696 bin adetlik rekor üretim ve 29 milyar dolarlık ihracatla tamamlamıştı. 2018 yılının ilk altı aylık döneminde ise geçen yıla göre üretim yüzde 3, iç pazar yüzde 11 oranında daralma gösterdi. Adet bazında yüzde 4 daralan ihracat dolar bazında ise yüzde 15 arttı. İç pazarda haziran ayında otomobilde yüzde 38, hafif ticari araçta yüzde 42 daralma dikkat çekti.

İlk altı aydaki daralmada kurdaki artış, ihracat pazarlarında ihraç edilen araç segmentlerinde gözlenen yavaşlama sinyalleri ve iç pazarda ertelenen satın alma kararları etkili oldu. Yıl sonunda üretim ve ihracatta yüzde 5 civarında bir daralma öngördüklerini dile getiren Otomotiv Sanayii Derneği (OSD) Başkanı Haydar Yenigün, yıl sonuna ilişkin beklentilerini ise şöyle sıraladı: "Bu kapsamda üretimin yüzde 3-5 daralma ile 1,6-1,625 milyon adet olmasını bekliyoruz.

İhracatın adet bazında geçen yıla benzer seviyede 1,3-1,325 milyon adet aralığında, Euro/dolar paritesi etkisi ve ürettiğimiz araçların ortalama satış fiyatındaki artış nedeniyle değer bazında ise artış kaydederek 31-32 milyar dolar aralığında gerçekleşeceğini öngörüyoruz. Pazarın ise yüzde 10-15 daralma ile 850 bin adet seviyesinde gerçekleşmesini bekliyoruz."

PERAKENDE
KAMPANYALARLA AYAKTA DURUYOR
Perakende sektörü son yıllarda nominal olarak yüzde 10-15 düzeyinde büyüyor. 2018'e de yine genel eğilime paralel olarak yüzde 12-15 düzeyinde büyüme beklentisiyle başlandı. Birleşmiş Markalar Derneği (BMD) Başkanı Sinan Öncel, 2018'in ilk yarısında perakende sektörünün tahminleri doğrultusunda büyüme gerçekleştirdiğini söyleyerek, yıl sonuna dair öngörülerinde de revizyona ihtiyaç olmadığını düşündüklerini belirtiyor.

Perakende sektörünün durgunluktan daha önemli iki sorunu olduğuna dikkat çeken Öncel, sözlerini şöyle sürdürüyor: "Birincisi, girdi maliyetlerindeki artışlar nedeniyle sektörde kârlılık en alt seviyelere inmiş durumda. İkincisi ise önümüzü görmekte zorlanıyoruz. Kurun üç ay sonra ne olacağı konusunda hiçbir fikrimiz yokken altı ay sonrası için ürün yapıyoruz.

Bütün sektörlerin ortak sorunu olan bu belirsizliğin yeni dönemde en hızlı şekilde ortadan kalkacağına ve piyasaların özlemini duyduğu 'maliyetlerdeki istikrarın' sağlanacağına inanıyoruz."
Sinan Öncel, tüm markaların satışlarını arttırmak, depolarında yeni ürünlere yer açmak için sürekli kampanya yaptıklarını vurguluyor. Öncel, ikinci önlem olarak da tüm firmaların ihracata yönelip dövizle satış faaliyetlerini arttırma yoluna gittiklerini ifade ediyor.

PLASTİK
FAİZ YÜKÜ YUKSEK
Her yıl Türkiye ekonomisinin üzerinde bir büyüme performansı gösteriyor. Sektörün büyüme hedefi, Olağanüstü Hal'in (OHAL) kalkması, seçim ekonomisinin geride bırakılması ile yılbaşında olduğu gibi yüzde 6. Geçen yıl 9,9 milyon ton olarak gerçekleşen plastik mamul üretim kapasitesinin 10,5 milyon tona ve yine 2017 yılında 37,6 milyar dolar olarak gerçekleşen cironun ise 40,3 milyar dolara erişmesi bekleniyor.

Sektörün geçen yılı yüzde 8 büyümeyle kapattığını söyleyen Plastik Sanayicileri Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Selçuk Gülsün, konuşmasını şöyle sürdürüyor: "Son iki yıldır büyümede iç pazar dinamizmi ve devlet teşvikleri etken unsurlar olarak öne çıkarken, 2017 sonu ve 2018 ilk yarısında büyümeye ihracat katkısının da eklendiğini gözlemliyoruz. Bu doğrultuda 2018 yıl sonu büyümesinde dış pazar payının artacağını öngörüyoruz."

Sektörde fiyat rekabeti yapabilecek orta ve ileri teknolojiye dayalı ürünlerin üretimlerini arttırmak için yeni yatırımlara ihtiyaç duyuluyor. Bu bağlamda yılın ilk beş ayında 2017 yılının aynı dönemine göre yatırım teşvik belgesi alan plastik ve lastik sektöründen işletmelerin yatırım tutarı yüzde 11 artışla 889 milyon liraya ulaştı. Bununla birlikte, kârlılıkların düşük seyretmeye devam ettiğini de sözlerine ekleyen Selçuk Gülsün, imalat sanayiinin genelinde olduğu gibi işletmelerin borçlarının öz kaynaklarına oranı noktasında iyileşmeye ihtiyacı olduğunu söylüyor. Yine sektörde faiz yükü ve kreditör baskısının dikkat çekici oranda yüksek görüldüğünün de altını çiziyor.

TEKSTİL
HEDEFİNİ KORUYOR
Yarattığı katma değer, sağladığı istihdam ve gösterdiği performansla Türkiye ekonomisinin lokomotif sektörleri arasında yer alan tekstil sektörü bu yılın başında belirlediği yüzde 18'lik büyüme hedefini koruyor. Son dönemde özellikle katma değerli üretime odaklanan sektör, tasarım, moda ve teknik tekstil alanında yatırım yapmaya devam edecek. Sektör, yatırım ve üretim ortamının geliştirilmesi için faizlerin düşürülmesini istiyor.

Diğer taraftan ihracat odaklı bir sektör olan tekstil için AB ile ilişkilerin olumlu olması büyük önem taşıyor. Artan döviz kurlarının sektöre kârlılık ve fiyat avantajı sağladığını söyleyen İstanbul Tekstil ve Hammaddeleri İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Öksüz, "Fakat sanayiciler ve ihracatçılar açısından paritenin dengeli, reel ve öngörülebilir bir seyir izlemesi kur artışından çok daha önemlidir" diyor.

TURİZM
TOPARLANMAYA DEVAM EDİYOR
Türkiye'de turizm sektörü diğer sektörlere göre daha hareketli ve daha iyi bir yıl yaşıyor. Siyasi gerginlikler ve terör olayları olmadığı takdirde bu trendin gelecek yıllarda da devam etmesi bekleniyor. Rusya, Orta Avrupa, Almanya, İskandinav ülkeleri ve İngiltere pazarı oldukça iyi gidiyor. Doğu Avrupa ülkeleri, Polonya, Çek Cumhuriyeti ve Baltıklardan da turist geliyor. Ortadoğu pazarı oldukça hareketli. Çin ve Hindistan gibi uzak pazarlar da oldukça iyi. Fransa, İtalya gibi geçmişte iyi olan pazarlarımız ise durgun.

Türkiye Otelciler Federasyonu Başkanı Osman Ayık, turizm sektörünün bu yıl turist sayısı bakımından kriz öncesi döneme döndüğünü ancak turizm gelirleri anlamında kriz öncesi rakamlara hala gelemediğini söylüyor. Ayık, "Kriz öncesi rakamlara gelmek için arz-talep dengesini tekrar oturtmak ve kapasite doygunluğunu sağlamak, ülkedeki toplam kaliteyi artırmak lazım" diyor. Osman Ayık, turizmin daha da geliştirilebilmesi için, talep ve müşteri eğilimlerini dikkate alarak ürün çeşitliliğini arttırıp Türkiye'nin tümünü turizm ürünü haline getirmek gerektiğini de vurguluyor.
0

  • ALTIN GRAM - TL 2297,31 0,84%
  • ALTIN ONS 2210,26 0,7%
  • BIST 100 9040,4 2,65%
  • DOLAR/JAPON YENI 151,335 0,004%
  • DOLAR/KANADA DOLARI 1,3583 0,11756%
  • DOLAR/RUS RUBLESI 92,3925 0,0693%
  • DOLAR/TURK LIRASI 32,3285 0,1723%
  • EURO/DOLAR 1,0792 -0,3182%
  • EURO/TURK LIRASI 34,8877 -0,1521%
  • STERLIN/DOLAR 1,26242 -0,05423%
Günün En Çok Okunanları
EKONOMİST YENİ SAYI
Ekonomist Dergisini takip etmek için abone olun.
ABONE OL