Küçük ev aletleri markası Arnica, Türk kahvesi makinesi de üretecek. Üretime dönük yatırımlarım sürdüren ve AR-GE çalışmalarında sona gelen şirket, kısa bir süre sonra Türk kahvesi makinesi üretimine de başlayacak.
Sibel Atik
satik@ekonomist.com.tr
Bundan 58 yıl önce kurulan ve küçük ev aletleri alanında öncü yerli markalardan biri olan Arnica, Türk kahvesi makinesi üretecek. Pandemi sürecinde üretime dönük yatırımlarını sürdüren ve Tarsus'taki fabrikasında ek yatırıma başlayan şirket, bir süredir AR-GE çalışmaları devam eden Türk kahvesi makinesinde son aşamaya geldi.
Yeni inşaatın tamamlanmasıyla toplam üretim alanının 60 bin metrekareye çıkacağını aktaran Arnica Yönetim Kurulu Başkanı Senur Akın Biçer, "Böylece planladığımız şekilde daha fazla üretim yapmamız mümkün olacak. Ayrıca Türk kahvesi makinesi ile ilgili AR-GE sürecimizin son aşamasındayız. Yakında üretime başlayacağız” diyor.
Robot süpürgeler, her yüzeyde hijyen sağlayan cihazlarla ilgili çalışmalarının ise sürdüğünü belirten Senur Akın Biçer, sorularımızı yanıtladı...
Şirket olarak 2019 yılı performansınız ve 2020 beklentiniz konusunda bilgi verir misiniz?
Önceki yıllarda planlamamızı yaparken 2019 -2020 yılları için toplamda 10 proje üzerinde durmayı kararlaştırmıştık. Bu ürünler arasında süpürge ve mutfak grubu aletlerimiz vardı.
Şimdi geriye dönüp bu iki yılı değerlendirdiğimde hiç beklemediğimiz global bir sağlık sorunu ve ardından gelen olumsuz ekonomik etkilerine rağmen planlarımız doğrultusunda ilerlediğimizi söyleyebilirim. Yeni pazarlara açılmak, iç piyasada tüketicinin ihtiyacı olan ürünler üzerine yoğunlaşmak, var olan ürün gamımızda yeniliklere gitmek performansımızın temelini oluşturdu.
Pandemi sürecinde nasıl bir stratejiyle ilerlediniz?
Pandemi sürecinin ayak sesleri duyulmaya başladığı andan itibaren stratejik olarak nasıl ilerleyeceğimize dair planlarımızı yaptık. Teslim edilmesi gereken siparişlerimiz vardı. Maliyeti neredeyse iki katına çıksa bile deniz yoluyla değil uçakla getirdiğimiz malzemelerle üretimimizi tamamlayıp ihracatımızı gerçekleştirdi.
Tüm sözlerimizi yerine getirdik. 2020'nin ilk altı aylık bölümünde çok büyük kayıp yaşamadık. Sektörde yaşanan daralmadan etkilenmedik diyebilirim. Yılsonu ciro ve büyüme beklentilerimizde de çok küçük revizeler yaptık. Ancak esnek yapımız, stratejimizi güncelleme becerimiz ve hazırlıklarımız sayesinde bu süreci çok iyi atlattık.
Yılın kalan son aylarında da güncellenmiş stratejimiz doğrultusunda ilerliyoruz. Arnica hem ülkemizde hem de yurt dışında küçük elektrikli ev aletleri sektöründe ürünleriyle fark yaratan, büyük firmalara üretim yapan bir marka olmaya devam edecek.
Şirket olarak ciro, ihracat ve üretimde büyüme hedefiniz nedir?
Pandemi sürecinde güçlü mali yapımızın da etkisiyle ciroyu artırmaya yönelik stratejik kararlar aldık. Bunun neticesinde ihracatımızı artırmaya yönelik adımlar attık. Güzel sonuçlar da aldık. Halen dünyanın 5 kıtası üzerinde 40'a yakın ülkeye ihracat yapan bir markayız ve bundan sonraki süreçte da büyümeye devam edeceğiz. Üretimimizi de pandemi ve sosyal mesafe koşullarını dikkate alarak sürdürüyoruz.
Üç vardiya halinde çalışarak ürünlerimizi yetiştiriyoruz. Ciro, ihracat ve üretimdeki büyüme hedeflerimiz de bu eforumuzun ışığında şekilleniyor. Cirosal büyümeyi hedeflerken Arnica adını ve ülkemizi daha fazla ülkede duyurmaya ve üretimde de sektöre yön veren firmalardan biri olmaya devam edeceğiz.
Bu yıl üretime dönük yeni girişimlerinizden söz eder misiniz? Güvenli üretim konusunda nasıl ilerliyorsunuz?
Yaşadığımız süreci yakından takip ederken yatırımlarımızı da sürdürüyoruz. Tarsus'taki fabrikamızın ikinci kısmının inşaatı sürüyor. O inşaatın tamamlanması ile toplam kapalı üretim alanımız 60 bin metrekareye çıkacak. Böylece planladığımız şekilde daha fazla üretim yapmamız mümkün olacak.
Ayrıca Türk kahvesi makinesi ile ilgili AR-GE sürecimizin son aşamasındayız. Yakında üretime başlayacağız. Robot süpürgeler, her yüzeyde hijyen sağlayan cihazlarla ilgili çalışmalarımız sürüyor.
Bu süreçte yapacağınız yatırımlar hakkında bilgi verir misiniz?
Nesnelerin interneti çağında biz de içinde bulunduğumuz çağa uygun ürünlerle ilgili AR-GE çalışmaları yapıyoruz. Öncelikle robot süpürge üzerine hayli yol aldığımızı söyleyebilirim.
Ayrıca koronavirüs bize hijyenin ne kadar önemli olduğunu, bulunduğumuz alanları mikroplardan arındırmanın gereğini gösterdi. Ancak biz çok daha önce her ortamda hijyen sağlamaya yönelik bir ürünü AR-GE planlarımız arasına almıştık. Doğru yolda olduğumuzu gösteren bu çalışmayı sürdürüyoruz.
Kısa bir süre sonra müşteriyle buluşturacağımız ürünümüz ise AR-GE merkezimizin en yeni ürünü olacak, o da Türk kahvesi makinesi...
Pandemi sürecinde üretimde dijitalleşme anlamında ne gibi çalışmalar gerçekleştiriyorsunuz?
Dijitalleşmeye, üretim süreçlerinde işimizi kolaylaştırırken çalışanların da iş güvenliği tehdidi yaşamayacağı bir pencereden bakıyoruz. Bizde dijitalleşme üretimi artırırken aynı zamanda çalışanın da işini kolaylaştıran ekipmanlarla gerçekleşiyor. O nedenle aslında dijital olarak üretim sürecine eklediğimiz her yeni yapı için aslında yeni çalışanlar da istihdam ediyoruz.
Pandemide çalışan sağlığı, güvenliği konusunda ne gibi adımlar attınız?
Önceliğimiz çalışanlarımızın sağlığı oldu. Koronavirüs salgını ile ilgili ilk haberler gelmeye başladığında itibaren biz durumu yakından izlemeye başladık. Şubat ayında fabrikamız için dezenfektanlar, kolonyalar ve maskeler aldık. Maskeyi çalışanlar değil, dışarıdan gelen ziyaretçilerimiz kullanıyordu.
Ayrıca uzaktan ateş ölçen cihazlar alarak gelenlerin ateşini ölçmeye başladık. Bunun yanı sıra fabrikanın girişine dezenfekte edici zemin kaplamaları koyduk. Çalışanlarımız için su sebili vardı. Bunu kaldırarak kapalı yani ambalajda su dağıtımına başladık. Her toplantının ardından tüm ofis ortamları dezenfekte edildi.
Tüm çalışanlarımız her iki saatte bir hava almak için molaya çıktı. Ayrıca bağışıklık sistemlerini güçlü tutmaları için beslenme konusunda onları bilgilendirdik.
Bulaşma konusunda en sıkıntılı alan olarak gördüğümüz yemekhanede de iki farklı yöntem denedik. Bir süre yemekhaneyi kapatıp sandviç türü yiyecekler verdik çalışanlarımıza. Ancak sıcak yemek talep ettiklerinde yeni bir formül bulduk. Tüm yemekhane dezenfekte ediliyor.
Sandalyeler mesafeli konuyor. Yemeğini yiyen sandalyesini ters çeviriyor. Yemekhane personeli de hemen orayı dezenfekte ediyor. Sandalyesi ters olan yere kimse gidip oturup yemek yemiyor.
Ayrıca klimanın içeride hep kirli havayı döndürmesini önlemek havalandırma sistemimizi değiştirdik. Dışarıdan alınan hava içeride dolaştıktan sonra dışarıya atılıyor, aynı hava içeride dolaşıp durmuyor.
Hastalık ülkemizde görülmeye başladığı andan itibaren risk grubunda olan çalışanlarımızı idari izinli sayarak evine gönderdik.
Sağlık Bakanlığı ve Bilim Kurulu'nun salgındaki artışın önlenmesine yönelik çağrısına uyarak mart ayının
sonu ile nisan ayının ilk haftasında üretimi durdurduk. Bu süreçte çalışanlarımızı idari izinli saydık. Ücretlerinde ve haklarında hiçbir kesintiye gitmedik.
Çalışanlarımızın sağlığını korurken iş güvencesi konusunda da endişe yaşamalarına izin vermedik. Her zaman bu yönde onlara destek olduk. Çünkü evden çalışma konusu bazen iş güvencesi konusunda endişeye yol açabiliyor. Biz bunun da önüne geçtik.
Yeni normalleşme süreci ile birlikte tüm önlemlerimizden taviz vermeden biz de üretim sürecimizi güncelledik. Maske kullanımı, sosyal mesafe ve hijyen her zaman ilk sırada.
Cirosal anlamda büyüme hedefleriniz neler?
Pandemi nedeniyle ciromuzda yüzde 10'luk revizeye gitsek de hedeflerimize ulaşmaktan mutluyuz. Bu süreçte ciroyu artıran bir strateji izleyerek güçlü mali yapımızla birlikte hedeflerimize ulaşmak istiyoruz.
İhracatta hangi ülkelere odaklanıyorsunuz? 2020 yılında ihracatta büyüme hedefiniz nedir?
Beş kıtada 40'a yakın ülkeye ihracat yapıyoruz. Özellikle odaklandığımız ülkeler arasında Avrupa ülkelerinin yanı sıra Afrika ve Orta Doğu da var. Ürünlerimizle tanıştıktan sonra sunduğu kullanım kolaylığı, dayanıklılık ve tasarım farkı gibi nedenlerle çok olumlu geri dönüşler alıyoruz.
2020 yılında ihracatta büyüme hedeflerimiz pandemi öncesine göre elbette bir revize gördü. Ancak yine de biz büyük ya da küçük satış, sipariş demeden pazarlama alanındaki stratejimizi ihracatımızı en yüksek seviyeye çıkaracak şekilde sürdürüyoruz. Yeni bir pazardan gelen talep çalışanlarımız arasında da zorlu koşullarda bile büyüme stratejisini devam ettirebilme gücü ve yeteneği sağlıyor.
Yeni ürün geliştirme konusunda aldığınız patent sayısı nedir? Bu sayıyı hangi noktaya taşımak istiyorsunuz?
Bu yıl sonu ve 2021'in başı itibariyle beş yeni ürünle sektöre hizmet vermeye devam edeceğiz. Özellikle süpürgelerimizde ortaya koyduğumuz farklılıkları patentlerimizle korumaya devam edeceğiz.
Taşımak istediğimiz nokta için bir sayı veremem ancak biz kullanıcının, tüketicinin ihtiyacı olan her yeniliği gerçekleştirmek, gerek mevcut olan ürünlerimizde gerekse üzerinde çalıştıklarımızda farkımızı ortaya koymak istiyoruz. Bu da elbette patent sayılarımıza yansıyacaktır.
Sibel Atik
satik@ekonomist.com.tr
Bundan 58 yıl önce kurulan ve küçük ev aletleri alanında öncü yerli markalardan biri olan Arnica, Türk kahvesi makinesi üretecek. Pandemi sürecinde üretime dönük yatırımlarını sürdüren ve Tarsus'taki fabrikasında ek yatırıma başlayan şirket, bir süredir AR-GE çalışmaları devam eden Türk kahvesi makinesinde son aşamaya geldi.
Yeni inşaatın tamamlanmasıyla toplam üretim alanının 60 bin metrekareye çıkacağını aktaran Arnica Yönetim Kurulu Başkanı Senur Akın Biçer, "Böylece planladığımız şekilde daha fazla üretim yapmamız mümkün olacak. Ayrıca Türk kahvesi makinesi ile ilgili AR-GE sürecimizin son aşamasındayız. Yakında üretime başlayacağız” diyor.
Robot süpürgeler, her yüzeyde hijyen sağlayan cihazlarla ilgili çalışmalarının ise sürdüğünü belirten Senur Akın Biçer, sorularımızı yanıtladı...
Şirket olarak 2019 yılı performansınız ve 2020 beklentiniz konusunda bilgi verir misiniz?
Önceki yıllarda planlamamızı yaparken 2019 -2020 yılları için toplamda 10 proje üzerinde durmayı kararlaştırmıştık. Bu ürünler arasında süpürge ve mutfak grubu aletlerimiz vardı.
Şimdi geriye dönüp bu iki yılı değerlendirdiğimde hiç beklemediğimiz global bir sağlık sorunu ve ardından gelen olumsuz ekonomik etkilerine rağmen planlarımız doğrultusunda ilerlediğimizi söyleyebilirim. Yeni pazarlara açılmak, iç piyasada tüketicinin ihtiyacı olan ürünler üzerine yoğunlaşmak, var olan ürün gamımızda yeniliklere gitmek performansımızın temelini oluşturdu.
Pandemi sürecinde nasıl bir stratejiyle ilerlediniz?
Pandemi sürecinin ayak sesleri duyulmaya başladığı andan itibaren stratejik olarak nasıl ilerleyeceğimize dair planlarımızı yaptık. Teslim edilmesi gereken siparişlerimiz vardı. Maliyeti neredeyse iki katına çıksa bile deniz yoluyla değil uçakla getirdiğimiz malzemelerle üretimimizi tamamlayıp ihracatımızı gerçekleştirdi.
Tüm sözlerimizi yerine getirdik. 2020'nin ilk altı aylık bölümünde çok büyük kayıp yaşamadık. Sektörde yaşanan daralmadan etkilenmedik diyebilirim. Yılsonu ciro ve büyüme beklentilerimizde de çok küçük revizeler yaptık. Ancak esnek yapımız, stratejimizi güncelleme becerimiz ve hazırlıklarımız sayesinde bu süreci çok iyi atlattık.
Yılın kalan son aylarında da güncellenmiş stratejimiz doğrultusunda ilerliyoruz. Arnica hem ülkemizde hem de yurt dışında küçük elektrikli ev aletleri sektöründe ürünleriyle fark yaratan, büyük firmalara üretim yapan bir marka olmaya devam edecek.
Şirket olarak ciro, ihracat ve üretimde büyüme hedefiniz nedir?
Pandemi sürecinde güçlü mali yapımızın da etkisiyle ciroyu artırmaya yönelik stratejik kararlar aldık. Bunun neticesinde ihracatımızı artırmaya yönelik adımlar attık. Güzel sonuçlar da aldık. Halen dünyanın 5 kıtası üzerinde 40'a yakın ülkeye ihracat yapan bir markayız ve bundan sonraki süreçte da büyümeye devam edeceğiz. Üretimimizi de pandemi ve sosyal mesafe koşullarını dikkate alarak sürdürüyoruz.
Üç vardiya halinde çalışarak ürünlerimizi yetiştiriyoruz. Ciro, ihracat ve üretimdeki büyüme hedeflerimiz de bu eforumuzun ışığında şekilleniyor. Cirosal büyümeyi hedeflerken Arnica adını ve ülkemizi daha fazla ülkede duyurmaya ve üretimde de sektöre yön veren firmalardan biri olmaya devam edeceğiz.
Bu yıl üretime dönük yeni girişimlerinizden söz eder misiniz? Güvenli üretim konusunda nasıl ilerliyorsunuz?
Yaşadığımız süreci yakından takip ederken yatırımlarımızı da sürdürüyoruz. Tarsus'taki fabrikamızın ikinci kısmının inşaatı sürüyor. O inşaatın tamamlanması ile toplam kapalı üretim alanımız 60 bin metrekareye çıkacak. Böylece planladığımız şekilde daha fazla üretim yapmamız mümkün olacak.
Ayrıca Türk kahvesi makinesi ile ilgili AR-GE sürecimizin son aşamasındayız. Yakında üretime başlayacağız. Robot süpürgeler, her yüzeyde hijyen sağlayan cihazlarla ilgili çalışmalarımız sürüyor.
Bu süreçte yapacağınız yatırımlar hakkında bilgi verir misiniz?
Nesnelerin interneti çağında biz de içinde bulunduğumuz çağa uygun ürünlerle ilgili AR-GE çalışmaları yapıyoruz. Öncelikle robot süpürge üzerine hayli yol aldığımızı söyleyebilirim.
Ayrıca koronavirüs bize hijyenin ne kadar önemli olduğunu, bulunduğumuz alanları mikroplardan arındırmanın gereğini gösterdi. Ancak biz çok daha önce her ortamda hijyen sağlamaya yönelik bir ürünü AR-GE planlarımız arasına almıştık. Doğru yolda olduğumuzu gösteren bu çalışmayı sürdürüyoruz.
Kısa bir süre sonra müşteriyle buluşturacağımız ürünümüz ise AR-GE merkezimizin en yeni ürünü olacak, o da Türk kahvesi makinesi...
Pandemi sürecinde üretimde dijitalleşme anlamında ne gibi çalışmalar gerçekleştiriyorsunuz?
Dijitalleşmeye, üretim süreçlerinde işimizi kolaylaştırırken çalışanların da iş güvenliği tehdidi yaşamayacağı bir pencereden bakıyoruz. Bizde dijitalleşme üretimi artırırken aynı zamanda çalışanın da işini kolaylaştıran ekipmanlarla gerçekleşiyor. O nedenle aslında dijital olarak üretim sürecine eklediğimiz her yeni yapı için aslında yeni çalışanlar da istihdam ediyoruz.
Pandemide çalışan sağlığı, güvenliği konusunda ne gibi adımlar attınız?
Önceliğimiz çalışanlarımızın sağlığı oldu. Koronavirüs salgını ile ilgili ilk haberler gelmeye başladığında itibaren biz durumu yakından izlemeye başladık. Şubat ayında fabrikamız için dezenfektanlar, kolonyalar ve maskeler aldık. Maskeyi çalışanlar değil, dışarıdan gelen ziyaretçilerimiz kullanıyordu.
Ayrıca uzaktan ateş ölçen cihazlar alarak gelenlerin ateşini ölçmeye başladık. Bunun yanı sıra fabrikanın girişine dezenfekte edici zemin kaplamaları koyduk. Çalışanlarımız için su sebili vardı. Bunu kaldırarak kapalı yani ambalajda su dağıtımına başladık. Her toplantının ardından tüm ofis ortamları dezenfekte edildi.
Tüm çalışanlarımız her iki saatte bir hava almak için molaya çıktı. Ayrıca bağışıklık sistemlerini güçlü tutmaları için beslenme konusunda onları bilgilendirdik.
Bulaşma konusunda en sıkıntılı alan olarak gördüğümüz yemekhanede de iki farklı yöntem denedik. Bir süre yemekhaneyi kapatıp sandviç türü yiyecekler verdik çalışanlarımıza. Ancak sıcak yemek talep ettiklerinde yeni bir formül bulduk. Tüm yemekhane dezenfekte ediliyor.
Sandalyeler mesafeli konuyor. Yemeğini yiyen sandalyesini ters çeviriyor. Yemekhane personeli de hemen orayı dezenfekte ediyor. Sandalyesi ters olan yere kimse gidip oturup yemek yemiyor.
Ayrıca klimanın içeride hep kirli havayı döndürmesini önlemek havalandırma sistemimizi değiştirdik. Dışarıdan alınan hava içeride dolaştıktan sonra dışarıya atılıyor, aynı hava içeride dolaşıp durmuyor.
Hastalık ülkemizde görülmeye başladığı andan itibaren risk grubunda olan çalışanlarımızı idari izinli sayarak evine gönderdik.
Sağlık Bakanlığı ve Bilim Kurulu'nun salgındaki artışın önlenmesine yönelik çağrısına uyarak mart ayının
sonu ile nisan ayının ilk haftasında üretimi durdurduk. Bu süreçte çalışanlarımızı idari izinli saydık. Ücretlerinde ve haklarında hiçbir kesintiye gitmedik.
Çalışanlarımızın sağlığını korurken iş güvencesi konusunda da endişe yaşamalarına izin vermedik. Her zaman bu yönde onlara destek olduk. Çünkü evden çalışma konusu bazen iş güvencesi konusunda endişeye yol açabiliyor. Biz bunun da önüne geçtik.
Yeni normalleşme süreci ile birlikte tüm önlemlerimizden taviz vermeden biz de üretim sürecimizi güncelledik. Maske kullanımı, sosyal mesafe ve hijyen her zaman ilk sırada.
Cirosal anlamda büyüme hedefleriniz neler?
Pandemi nedeniyle ciromuzda yüzde 10'luk revizeye gitsek de hedeflerimize ulaşmaktan mutluyuz. Bu süreçte ciroyu artıran bir strateji izleyerek güçlü mali yapımızla birlikte hedeflerimize ulaşmak istiyoruz.
İhracatta hangi ülkelere odaklanıyorsunuz? 2020 yılında ihracatta büyüme hedefiniz nedir?
Beş kıtada 40'a yakın ülkeye ihracat yapıyoruz. Özellikle odaklandığımız ülkeler arasında Avrupa ülkelerinin yanı sıra Afrika ve Orta Doğu da var. Ürünlerimizle tanıştıktan sonra sunduğu kullanım kolaylığı, dayanıklılık ve tasarım farkı gibi nedenlerle çok olumlu geri dönüşler alıyoruz.
2020 yılında ihracatta büyüme hedeflerimiz pandemi öncesine göre elbette bir revize gördü. Ancak yine de biz büyük ya da küçük satış, sipariş demeden pazarlama alanındaki stratejimizi ihracatımızı en yüksek seviyeye çıkaracak şekilde sürdürüyoruz. Yeni bir pazardan gelen talep çalışanlarımız arasında da zorlu koşullarda bile büyüme stratejisini devam ettirebilme gücü ve yeteneği sağlıyor.
Yeni ürün geliştirme konusunda aldığınız patent sayısı nedir? Bu sayıyı hangi noktaya taşımak istiyorsunuz?
Bu yıl sonu ve 2021'in başı itibariyle beş yeni ürünle sektöre hizmet vermeye devam edeceğiz. Özellikle süpürgelerimizde ortaya koyduğumuz farklılıkları patentlerimizle korumaya devam edeceğiz.
Taşımak istediğimiz nokta için bir sayı veremem ancak biz kullanıcının, tüketicinin ihtiyacı olan her yeniliği gerçekleştirmek, gerek mevcut olan ürünlerimizde gerekse üzerinde çalıştıklarımızda farkımızı ortaya koymak istiyoruz. Bu da elbette patent sayılarımıza yansıyacaktır.
