203'ü yurtdışında olmak üzere 507 mağazaya ulaşan Koton, gelişmekte olan pazarlara odaklandı. Koton'un kurucusu ve yönetim kurulu üyesi Gülden Yılmaz, "Bu yıl Kuveyt, Cezayir, Tunus ve Ukrayna'da mağaza açacağız. Radarımızda ise asıl Hindistan var" diyor.
BURCU TUVAY
btuvay@ekonomist.com.tr
Türkiye'de girişimcilik özellikle de 'kadın girişimci' denince akla gelen ilk isimlerden biri Koton'un kurucusu Gülden Yılmaz'dır. Gülden Yılmaz, eşi Yılmaz Yılmaz ile 1988'de İstanbul Kuzguncuk'ta açtıkları küçük bir dükkanda bugün 203'ü yurtdışında olmak üzere toplam 507 mağazaya ulaşan bir perakende devi olan Koton'u kurdu.
Koton geçtiğimiz yılı 3,7 milyar TL'nin üzerinde ciro ile tamamlandı. Özellikle yurtdışında büyümeye odaklandıklarını ifade eden Yılmaz, gelişmekte olan pazarlara yöneldiklerini söylüyor. Giyim alışkanlıklarının hızla değiştiği Hindistan'a ilgi duyduklarını ifade eden Yılmaz, sorularımızı şöyle yanıtladı:
Yurtdışı mağaza yatırımlarınız son yıllarda oldukça arttı. Koton yurtdışında ne kadarlık bir büyüklüğe ulaştı?
Koton'un 30'uncu yılını kutluyoruz. Toplamda 507 mağazamız var. Mağazaların 203'ü yurtdışında. 27 ülkede faaliyetteyiz. 10 bin çalışanın üstüne çıktık. Hem Batı'da hem de gelişmekte olan pazarlarda büyüyoruz. Gelişmekte olan pazarlar bu aralar daha fazla ilgi alanımızda. Bugün Körfez'de 60'dan fazla mağazaya sahibiz. Suudi Arabistan, Katar ve Dubai'de oldukça büyüdük. Fas Marakeş'te bile dördüncü mağazayı açtık. Rusya'da 47, Romanya'da 15, Kazakistan'da 18, Özbekistan'da da beş mağazaya ulaştık. Ukrayna'ya mağaza açacağız. Özellikle Rusya, Kazakistan, Körfez ülkelerinde müşteriler nezdinde bir marka bilinirliği oluşturduğumuzu düşünüyorum.
Gelişmekte olan ülkelerde büyüme hedefiniz olduğundan bahsettiniz. Yatırım anlamında hangi ülkeler için fizibilite çalışması yaptınız?
Uzakdoğu 2009 krizinden beri bizim radarımızda. Fırsatları kolluyoruz. Çin'e şu anda olmasa bile uzun vadede bir açılım düşünüyoruz. Radarımızda asıl Hindistan var. Hindistan, giyim alışkanlıklarının değiştiği kocaman bir ülke. Kadınların yüzde 98'i bundan dört yıl önce geleneksel kıyafetler giyiyordu ancak bugün bu oran hızla değişiyor. Kadınlar üretime girdiler, çalışmaya başladılar. Kadının rolünün değişmesiyle birlikte giyim alışkanlıkları da değişmeye başladı. Bu da bize çok cazip geliyor. Tedarik anlamında zaten tanıdığımız bir pazar.
Hindistan'a ne zaman bir açılım yapmayı düşünüyorsunuz?
Görüşmelerimiz devam ediyor. Hindistan'da bir partner ile birliktelik düşünüyoruz. Yakın vadede bir açılım yapacağız. Bu arada Batı'ya da yüzümüz dönük tabii. Global marka olmanın yolu Batı pazarlarında gelişmekten geçiyor. Hem Fransa'da hem de Almanya'da büyüyerek Batı'daki yatırımlarımıza devam edeceğiz. Malezya da bizim ve diğer Türk markaları için cazip bir pazar. Malezya'yı da araştırıyoruz, ilgimiz var.
"Zenginlik girişimcilikten gelecek"
Geleceğin Gücü Girişimciler G3 Forumu’nun da başkanlığını yürüterek girişimcilerle yakın temasta bulunuyorsunuz. Bu konuda başka ne gibi çalışmalarınız bulunuyor?
Ben de bir girişimciyim. Bu nedenle kendime yıllar içerisinde sosyal misyon yükledim. Çünkü Türkiye'de kadın olarak var olmak, bunun yanında kadın girişimci olmak da çok zor. Burada yapabildiklerimi insanlara göstermek, rol model olmak benim görevimmiş gibi geliyor. Biz genç bir ülkeyiz. Türkiye'de çok yetenekli insanlar var. Türkiye'nin yolu girişimcilikten açılacak, zenginlik de girişimcilikten gelecek. O anlamda belli bir başarı elde etmiş Türk kadını olarak G3 Forumu başkanlığı görevini kabul ettim. Tutkuyla da yapıyorum. TOBB Genç Girişimciler Kurulu'nda başkan yardımcılığı görevini yürütüyorum. Ali Sabancı ile birlikte güzel bir ekip kurduk.
Yıl sonuna kadar kaç mağaza açmayı hedefliyorsunuz?
Yurtdışında 40, yurtiçinde 30 mağaza açacağız. Bu yıl Kuveyt, Cezayir, Tunus ve Ukrayna'ya da gireceğiz.
Cirosal anlamda nasıl bir hedefiniz var?
Geçen yılı yüzde 30 büyüyerek 3,7 milyar TL'nin üzerinde ciro ile tamamladık. Yaklaşık sekiz yıldır ortalama yüzde 30 büyüyoruz. Hızlı moda sektöründe lideriz. Bu liderliğimizi artırmak için çabalıyoruz.
"Kurumsal melek yatırımcı olacağım"
Henüz melek yatırımcı olmadınız. Bu konuya nasıl bakıyorsunuz, ileride sizi melek yatırımcı olarak görebilir miyiz?
Pek çok platformda üyeliğim var, melek yatırımcı sertifikası da aldım. Kurucusu olduğum Türkiye İş Kadınları Derneği (TİKAD) liderliğinde bir iş kadınları fonu kuruldu. Onun da yönetim kuruluna girdim. Melek yatırımcılık orada daha kurumsal bir platformda yapılacak. Bireysel yatırımcı olabilmek için bu işe zaman ayırmak lazım. Bu fonun içinde birçok iş kadını olacak. Ben de içinde olacağım.
Rekabette farklılık yaratmak anlamında nasıl bir strateji izliyorsunuz?
Biz Yılmaz ile çok başarı odaklı bir çiftiz. Bizim sektörümüzde ilk kez tasarım AR-GE yatırımı aldık. Bu kolay bir şey değildi. Trendleri araştırıyoruz. Müşteri ilişkileri departmanımız müşteri beklentileri konusunda büyük bir data topluyor. Müşterinin ihtiyacına bu şekilde yanıt veriyoruz. Nano teknoloji içeren projeler üzerinde de çalışıyoruz. Zaten AR-GE biriminde 160 kişilik istihdama ulaştık.
Koton'un çocuk-bebek segmenti oldukça başarı oldu. Yeni segmentlere girmeyi düşünüyor musunuz?
Jean pazarında çok büyüdük. Bundan dört yıl önce pazardan yüzde 10 pay almak gibi bir iddiamız vardı. Yüzde 10'u çoktan geçtik. Denimde kadında yüzde 18, toplamda yüzde 13 pazar payına sahibiz. Denim alanında uzmanlığımız gelişti. Müşterinin ihtiyacını çok iyi anladık. Parti giyiminde de yurtdışında Batı pazarlarında çok iyiyiz. İş giysisi varoluşumuzdan beri başarılı olduğumuz bir alandı. İş giysisinde en büyük çeşitliliğe sahip markayız. Erkek segmentinde başarılı bir şekilde büyüyoruz. Ciromuzun yüzde 35'i erkek giyimden geliyor. Bu segmentlerde büyümeye devam edeceğiz. Şu an için yeni bir segmente girmeyi düşünmüyoruz.
Mağaza metrekarelerinde büyümeye gittiniz. Metrekarelerde ne kadarlık bir artış söz konusu?
Son 15 yıl içinde metrekareleri yüzde 35 büyüttük. Pazardan pazara ya da şehirden şehire değişmekle birlikte ortalama 2 bin metrekare büyüklüğünde mağazalar açıyoruz. Yılda 30 binin üzerinde çeşit üretiyoruz. Kadın, erkek ve çocuğun her türlü ihtiyacını karşılıyoruz. Çeşitliliğimiz o kadar çok ki bu metrekarelere ihtiyacımız var.
BURCU TUVAY
btuvay@ekonomist.com.tr
Türkiye'de girişimcilik özellikle de 'kadın girişimci' denince akla gelen ilk isimlerden biri Koton'un kurucusu Gülden Yılmaz'dır. Gülden Yılmaz, eşi Yılmaz Yılmaz ile 1988'de İstanbul Kuzguncuk'ta açtıkları küçük bir dükkanda bugün 203'ü yurtdışında olmak üzere toplam 507 mağazaya ulaşan bir perakende devi olan Koton'u kurdu.
Koton geçtiğimiz yılı 3,7 milyar TL'nin üzerinde ciro ile tamamlandı. Özellikle yurtdışında büyümeye odaklandıklarını ifade eden Yılmaz, gelişmekte olan pazarlara yöneldiklerini söylüyor. Giyim alışkanlıklarının hızla değiştiği Hindistan'a ilgi duyduklarını ifade eden Yılmaz, sorularımızı şöyle yanıtladı:
Yurtdışı mağaza yatırımlarınız son yıllarda oldukça arttı. Koton yurtdışında ne kadarlık bir büyüklüğe ulaştı?
Koton'un 30'uncu yılını kutluyoruz. Toplamda 507 mağazamız var. Mağazaların 203'ü yurtdışında. 27 ülkede faaliyetteyiz. 10 bin çalışanın üstüne çıktık. Hem Batı'da hem de gelişmekte olan pazarlarda büyüyoruz. Gelişmekte olan pazarlar bu aralar daha fazla ilgi alanımızda. Bugün Körfez'de 60'dan fazla mağazaya sahibiz. Suudi Arabistan, Katar ve Dubai'de oldukça büyüdük. Fas Marakeş'te bile dördüncü mağazayı açtık. Rusya'da 47, Romanya'da 15, Kazakistan'da 18, Özbekistan'da da beş mağazaya ulaştık. Ukrayna'ya mağaza açacağız. Özellikle Rusya, Kazakistan, Körfez ülkelerinde müşteriler nezdinde bir marka bilinirliği oluşturduğumuzu düşünüyorum.
Gelişmekte olan ülkelerde büyüme hedefiniz olduğundan bahsettiniz. Yatırım anlamında hangi ülkeler için fizibilite çalışması yaptınız?
Uzakdoğu 2009 krizinden beri bizim radarımızda. Fırsatları kolluyoruz. Çin'e şu anda olmasa bile uzun vadede bir açılım düşünüyoruz. Radarımızda asıl Hindistan var. Hindistan, giyim alışkanlıklarının değiştiği kocaman bir ülke. Kadınların yüzde 98'i bundan dört yıl önce geleneksel kıyafetler giyiyordu ancak bugün bu oran hızla değişiyor. Kadınlar üretime girdiler, çalışmaya başladılar. Kadının rolünün değişmesiyle birlikte giyim alışkanlıkları da değişmeye başladı. Bu da bize çok cazip geliyor. Tedarik anlamında zaten tanıdığımız bir pazar.
Hindistan'a ne zaman bir açılım yapmayı düşünüyorsunuz?
Görüşmelerimiz devam ediyor. Hindistan'da bir partner ile birliktelik düşünüyoruz. Yakın vadede bir açılım yapacağız. Bu arada Batı'ya da yüzümüz dönük tabii. Global marka olmanın yolu Batı pazarlarında gelişmekten geçiyor. Hem Fransa'da hem de Almanya'da büyüyerek Batı'daki yatırımlarımıza devam edeceğiz. Malezya da bizim ve diğer Türk markaları için cazip bir pazar. Malezya'yı da araştırıyoruz, ilgimiz var.
"Zenginlik girişimcilikten gelecek"
Geleceğin Gücü Girişimciler G3 Forumu’nun da başkanlığını yürüterek girişimcilerle yakın temasta bulunuyorsunuz. Bu konuda başka ne gibi çalışmalarınız bulunuyor?
Ben de bir girişimciyim. Bu nedenle kendime yıllar içerisinde sosyal misyon yükledim. Çünkü Türkiye'de kadın olarak var olmak, bunun yanında kadın girişimci olmak da çok zor. Burada yapabildiklerimi insanlara göstermek, rol model olmak benim görevimmiş gibi geliyor. Biz genç bir ülkeyiz. Türkiye'de çok yetenekli insanlar var. Türkiye'nin yolu girişimcilikten açılacak, zenginlik de girişimcilikten gelecek. O anlamda belli bir başarı elde etmiş Türk kadını olarak G3 Forumu başkanlığı görevini kabul ettim. Tutkuyla da yapıyorum. TOBB Genç Girişimciler Kurulu'nda başkan yardımcılığı görevini yürütüyorum. Ali Sabancı ile birlikte güzel bir ekip kurduk.
Yıl sonuna kadar kaç mağaza açmayı hedefliyorsunuz?
Yurtdışında 40, yurtiçinde 30 mağaza açacağız. Bu yıl Kuveyt, Cezayir, Tunus ve Ukrayna'ya da gireceğiz.
Cirosal anlamda nasıl bir hedefiniz var?
Geçen yılı yüzde 30 büyüyerek 3,7 milyar TL'nin üzerinde ciro ile tamamladık. Yaklaşık sekiz yıldır ortalama yüzde 30 büyüyoruz. Hızlı moda sektöründe lideriz. Bu liderliğimizi artırmak için çabalıyoruz.
"Kurumsal melek yatırımcı olacağım"
Henüz melek yatırımcı olmadınız. Bu konuya nasıl bakıyorsunuz, ileride sizi melek yatırımcı olarak görebilir miyiz?
Pek çok platformda üyeliğim var, melek yatırımcı sertifikası da aldım. Kurucusu olduğum Türkiye İş Kadınları Derneği (TİKAD) liderliğinde bir iş kadınları fonu kuruldu. Onun da yönetim kuruluna girdim. Melek yatırımcılık orada daha kurumsal bir platformda yapılacak. Bireysel yatırımcı olabilmek için bu işe zaman ayırmak lazım. Bu fonun içinde birçok iş kadını olacak. Ben de içinde olacağım.
Rekabette farklılık yaratmak anlamında nasıl bir strateji izliyorsunuz?
Biz Yılmaz ile çok başarı odaklı bir çiftiz. Bizim sektörümüzde ilk kez tasarım AR-GE yatırımı aldık. Bu kolay bir şey değildi. Trendleri araştırıyoruz. Müşteri ilişkileri departmanımız müşteri beklentileri konusunda büyük bir data topluyor. Müşterinin ihtiyacına bu şekilde yanıt veriyoruz. Nano teknoloji içeren projeler üzerinde de çalışıyoruz. Zaten AR-GE biriminde 160 kişilik istihdama ulaştık.
Koton'un çocuk-bebek segmenti oldukça başarı oldu. Yeni segmentlere girmeyi düşünüyor musunuz?
Jean pazarında çok büyüdük. Bundan dört yıl önce pazardan yüzde 10 pay almak gibi bir iddiamız vardı. Yüzde 10'u çoktan geçtik. Denimde kadında yüzde 18, toplamda yüzde 13 pazar payına sahibiz. Denim alanında uzmanlığımız gelişti. Müşterinin ihtiyacını çok iyi anladık. Parti giyiminde de yurtdışında Batı pazarlarında çok iyiyiz. İş giysisi varoluşumuzdan beri başarılı olduğumuz bir alandı. İş giysisinde en büyük çeşitliliğe sahip markayız. Erkek segmentinde başarılı bir şekilde büyüyoruz. Ciromuzun yüzde 35'i erkek giyimden geliyor. Bu segmentlerde büyümeye devam edeceğiz. Şu an için yeni bir segmente girmeyi düşünmüyoruz.
Mağaza metrekarelerinde büyümeye gittiniz. Metrekarelerde ne kadarlık bir artış söz konusu?
Son 15 yıl içinde metrekareleri yüzde 35 büyüttük. Pazardan pazara ya da şehirden şehire değişmekle birlikte ortalama 2 bin metrekare büyüklüğünde mağazalar açıyoruz. Yılda 30 binin üzerinde çeşit üretiyoruz. Kadın, erkek ve çocuğun her türlü ihtiyacını karşılıyoruz. Çeşitliliğimiz o kadar çok ki bu metrekarelere ihtiyacımız var.
