Turizmde pandemiyle beraber uzun dönem konaklama devri başladı. Wyndham Hotels'ten Dedeman'a yerli ve yabancı zincirler yeni dönemde otel ile ofis hizmetini birleştirdi. Birçok kişi de uzun dönem konaklamayla işlerini otellere taşıyor.
LEVENT GÖKMEN DEMİRCİLER lgokmen@ekonomist.com.tr
10 Ocak 2021 tarihli sayıdan
Günümüzde bireylerin hayata bakışlarının değiştiği şu dönemde iş yapış süreçlerinden tatil tercihlerine kadar inanılmaz bir dönüşüm yaşanıyor. Turizm sektörü değişen koşullar ve tüketici tercihlerine uyumlu yeni modeller geliştirerek yaralarını sarmak için çalışmalar yürütüyor.
Ofislere hap-solmanın bittiği günümüzde, insanların beklentilerine hitap etmek üzere turizmde uzun dönem konaklamaya yönelik ürünler geliştirilmesiyle yeni bir trend ortaya çıktı. Bu kapsamda Wyndham Hotels & Resorts'ten Dedeman'a, Akfen'den Martı otellerine kadar yerli ve yabancı zincirler, yeni dönemde otel konforu ile ofis konforunu birleştiren konseptler geliştirdi.
Yeni konsept ile home-office olanakları, ultra hızlı internet altyapısı ile iş hayatı hem kentlerdeki hem de kıyı bölgelerindeki otellere taşınıyor. Birkaç günlük konaklamalar yerine haftalık, üç ya da altı aylık konaklamalar şeklinde paketler sunuluyor. Bununla birlikte iş yaparken otel konforunda ofisin tüm olanaklarının sunulduğu bir sistem ortaya çıkmış oldu.
Bu sistem, şu anda ülkemizde daha çok yerli turistler, expat'lar tarafından tercih edilirken 2021'in sonuna doğru virüs riskinin ortadan kalkmasıyla yabancı turistlerce de tercih edilmesi bekleniyor. Şehir otellerinden kıyı otellerine kadar konaklamanın her çeşidinde yeni trendin bu yıldan başlayarak önümüzdeki yıllarda giderek yaygınlaşmaya başlaması da bir diğer beklenti.
Pandemi ile birlikte insanların tercihlerinin de değiştiğine dikkat çeken Dedeman Hotels & Resorts International Yönetim Kurulu Başkanı Banu Dedeman, çekirdek ailelerden oluşan aile gruplarının birlikte tatil yapmaları gibi birçok değişim yaşanırken, kısa haftasonu tatilleri yerine, bir-iki ay gibi uzun dönemli konaklamaların şu anki yükselişini sürdüreceğini vurguluyor.
Dedeman, "İnsanlar kendi araçları ile seyahat etmeyi tercih ediyor ve 10 saati aşan yolculuklarda mola verip, bir gece konaklayıp ertesi gün yola devam etmek istiyor. Bu trendin pandemi nedeniyle devam edeceğini düşünüyoruz" diye konuşuyor.
Dedeman, bu yılın daralan pazarda ciddi rekabetlerin yaşanacağı, güçlü ve güven veren markaların öne çıkacağı, değişimi okuyan ve 'yeni normal'e adapte olan şirketlerin başarılı olacağı bir yıl olarak tanımlanabileceğini söylüyor.
Pandemi süreci öncesinde uzun dönem kiralama konsepti geliştiren markalar da bulunuyor. Bunlardan biri Bodrum'da otel açan Akfen Holding. Akfen Holding Yönetim Kurulu Başkanı Hamdi Akın, Bodrum'daki otellerini üç yıl önce dört veya altı aylık kiralama yapacak şekilde planladıklarını ve geçen yaz kiralamaya başladıklarını söylüyor.
Akın, "Otel odalarımızda günlük kiralamalar yerine uzun dönemli kiralama yaptığımız bu model aynen devam ediyor. Doğayla başbaşa olduğu için çok beğenildi, çok da rağbet gördü. Bütün bir yazı tamamen dolu geçirdik. Önümüzdeki yazın da bu şekilde olacağını düşünüyorum" diye konuşuyor.
Turizm sektörünün dip yaptığı 2020 yılında turizmciler ikinci Dünya Savaşı'ndan da kötü bir yıl geçirdi. Rakamlar da bu tespiti doğrular nitelikte. Birleşmiş Milletler Dünya Turizm Örgütü (UNWTO) verilerine göre, pandeminin turizm sektörüne yaklaşık 1,1 trilyon dolarlık kayıp yaşattığı tahmin ediliyor.
Turizm sektörünün 30 yıl önceki rakamlarına geri döndüğüne dikkat çekilen UNWTO raporunda 2021'in sonlarına doğru toparlanması beklenen sektörün hızlı bir ivme ile 2022 ve 2023'te çıkış yakalayabileceğine vurgu yapılıyor.
Türkiye Seyahat Acentaları Birliği (TÜRSAB) Başkanı Firuz Bağlıkaya, pandemi ile birlikte insanların tatil tercihlerinin değiştiğini, doğa ile başbaşa, sosyal mesafenin korunduğu tatil seçeneklerinin öne çıktığını vurguluyor.
Aşılanmada beklenen başarı sağlandığı takdirde hem dünya hem de Türk turizmi için bu yılın toparlanmanın başladığı yıl olacağına işarete eden Bağlıkaya, "2019 yılında hem dünya hem de Türk turizmi açısından ulaşılan rekor turizm verilerine 2021 yılında ulaşmak mümkün olmayacaktır. Pandemi riskinin tamamen ortadan kalkması durumunda 2021 yılının toparlanma, 2022 ve sonrasındaki sürecin ise normalleşme dönemi olacaktır. 2019 yılı rakamlarına ise 2023 son-
larına doğru ulaşabileceğimizi öngörüyoruz" diyor.
Pandemi sürecinde ofise bağımlılığın esnemesi ile birlikte birçok kişi büyük kentler dışında Marmaris, Bodrum gibi turizm bölgelerinde yaşamaya başladı. Bu da uzun konaklama fırsatları ile pandeminin riskini en aza indirmek ve kentin stresinden uzaklaşmak isteyenlere, doğada yaşam alternatifi sunan turizm hizmetlerinin geliştirilmesini sağladı.
Martı Resort Hotel Genel Müdürü Adnan Evrim, seyahat ve tatil alışkanlıklarının değiştiğini, bu değişime bağlı olarak kentlerden uzaklaşmak, risklerden sakınmak isteyenlere özel uzun konaklama fırsatları sunduklarını söylüyor.
Pandemide kentin karmaşasından bunalanların, doğanın kucağında, sakin yerleri tercih ettiğini belirten Evrim, "Marmaris, Ege'nin tüm güzelliklerini kucaklayan bir lokasyon.
Kışı şehirden uzak, doğayla baş başa geçirmek isteyenlere özel cazip uzun konaklama fırsatları sunmaya başladık. Uzun konaklama çerçevesinde tatil tadında bir yaşamın yanı sıra home-office konseptimiz, internet altyapımızla doğanın kucağında işlerini yürütme olanağı £ da sunuyoruz" diyor.
Türkiye'de ve dünyada pandemi nedeniyle turizm sektörü ciddi yaralar aldı. 2019'da 51,7 milyon turist ile 34,5 milyar dolar turizm geliri elde eden Türkiye, 2020'de 60 milyon turist ve 40 milyar dolar turizm geliri hedeflemişti. Ancak salgınla birlikte hedefler şaştı. Kültür ve Turizm Bakanlığı verilerine göre, Türkiye'ye 2020'nin ocak-aralık döneminde sadece 12 milyon turist geldi.
LEVENT GÖKMEN DEMİRCİLER lgokmen@ekonomist.com.tr
10 Ocak 2021 tarihli sayıdan
Günümüzde bireylerin hayata bakışlarının değiştiği şu dönemde iş yapış süreçlerinden tatil tercihlerine kadar inanılmaz bir dönüşüm yaşanıyor. Turizm sektörü değişen koşullar ve tüketici tercihlerine uyumlu yeni modeller geliştirerek yaralarını sarmak için çalışmalar yürütüyor.
Ofislere hap-solmanın bittiği günümüzde, insanların beklentilerine hitap etmek üzere turizmde uzun dönem konaklamaya yönelik ürünler geliştirilmesiyle yeni bir trend ortaya çıktı. Bu kapsamda Wyndham Hotels & Resorts'ten Dedeman'a, Akfen'den Martı otellerine kadar yerli ve yabancı zincirler, yeni dönemde otel konforu ile ofis konforunu birleştiren konseptler geliştirdi.
YENİ KONSEPT GELİŞTİ
Yeni konsept ile home-office olanakları, ultra hızlı internet altyapısı ile iş hayatı hem kentlerdeki hem de kıyı bölgelerindeki otellere taşınıyor. Birkaç günlük konaklamalar yerine haftalık, üç ya da altı aylık konaklamalar şeklinde paketler sunuluyor. Bununla birlikte iş yaparken otel konforunda ofisin tüm olanaklarının sunulduğu bir sistem ortaya çıkmış oldu.
Bu sistem, şu anda ülkemizde daha çok yerli turistler, expat'lar tarafından tercih edilirken 2021'in sonuna doğru virüs riskinin ortadan kalkmasıyla yabancı turistlerce de tercih edilmesi bekleniyor. Şehir otellerinden kıyı otellerine kadar konaklamanın her çeşidinde yeni trendin bu yıldan başlayarak önümüzdeki yıllarda giderek yaygınlaşmaya başlaması da bir diğer beklenti.
Dedeman, "İnsanlar kendi araçları ile seyahat etmeyi tercih ediyor ve 10 saati aşan yolculuklarda mola verip, bir gece konaklayıp ertesi gün yola devam etmek istiyor. Bu trendin pandemi nedeniyle devam edeceğini düşünüyoruz" diye konuşuyor.
Dedeman, bu yılın daralan pazarda ciddi rekabetlerin yaşanacağı, güçlü ve güven veren markaların öne çıkacağı, değişimi okuyan ve 'yeni normal'e adapte olan şirketlerin başarılı olacağı bir yıl olarak tanımlanabileceğini söylüyor.
UZUN DÖNEM KİRALAMA
Pandemi süreci öncesinde uzun dönem kiralama konsepti geliştiren markalar da bulunuyor. Bunlardan biri Bodrum'da otel açan Akfen Holding. Akfen Holding Yönetim Kurulu Başkanı Hamdi Akın, Bodrum'daki otellerini üç yıl önce dört veya altı aylık kiralama yapacak şekilde planladıklarını ve geçen yaz kiralamaya başladıklarını söylüyor.
Akın, "Otel odalarımızda günlük kiralamalar yerine uzun dönemli kiralama yaptığımız bu model aynen devam ediyor. Doğayla başbaşa olduğu için çok beğenildi, çok da rağbet gördü. Bütün bir yazı tamamen dolu geçirdik. Önümüzdeki yazın da bu şekilde olacağını düşünüyorum" diye konuşuyor.
DİP YAPMIŞTI
Turizm sektörünün dip yaptığı 2020 yılında turizmciler ikinci Dünya Savaşı'ndan da kötü bir yıl geçirdi. Rakamlar da bu tespiti doğrular nitelikte. Birleşmiş Milletler Dünya Turizm Örgütü (UNWTO) verilerine göre, pandeminin turizm sektörüne yaklaşık 1,1 trilyon dolarlık kayıp yaşattığı tahmin ediliyor.
Turizm sektörünün 30 yıl önceki rakamlarına geri döndüğüne dikkat çekilen UNWTO raporunda 2021'in sonlarına doğru toparlanması beklenen sektörün hızlı bir ivme ile 2022 ve 2023'te çıkış yakalayabileceğine vurgu yapılıyor.
Türkiye Seyahat Acentaları Birliği (TÜRSAB) Başkanı Firuz Bağlıkaya, pandemi ile birlikte insanların tatil tercihlerinin değiştiğini, doğa ile başbaşa, sosyal mesafenin korunduğu tatil seçeneklerinin öne çıktığını vurguluyor.
Aşılanmada beklenen başarı sağlandığı takdirde hem dünya hem de Türk turizmi için bu yılın toparlanmanın başladığı yıl olacağına işarete eden Bağlıkaya, "2019 yılında hem dünya hem de Türk turizmi açısından ulaşılan rekor turizm verilerine 2021 yılında ulaşmak mümkün olmayacaktır. Pandemi riskinin tamamen ortadan kalkması durumunda 2021 yılının toparlanma, 2022 ve sonrasındaki sürecin ise normalleşme dönemi olacaktır. 2019 yılı rakamlarına ise 2023 son-
larına doğru ulaşabileceğimizi öngörüyoruz" diyor.
DOĞADA ÇALIŞMA HAYATI
Pandemi sürecinde ofise bağımlılığın esnemesi ile birlikte birçok kişi büyük kentler dışında Marmaris, Bodrum gibi turizm bölgelerinde yaşamaya başladı. Bu da uzun konaklama fırsatları ile pandeminin riskini en aza indirmek ve kentin stresinden uzaklaşmak isteyenlere, doğada yaşam alternatifi sunan turizm hizmetlerinin geliştirilmesini sağladı.
Martı Resort Hotel Genel Müdürü Adnan Evrim, seyahat ve tatil alışkanlıklarının değiştiğini, bu değişime bağlı olarak kentlerden uzaklaşmak, risklerden sakınmak isteyenlere özel uzun konaklama fırsatları sunduklarını söylüyor.
Pandemide kentin karmaşasından bunalanların, doğanın kucağında, sakin yerleri tercih ettiğini belirten Evrim, "Marmaris, Ege'nin tüm güzelliklerini kucaklayan bir lokasyon.
Kışı şehirden uzak, doğayla baş başa geçirmek isteyenlere özel cazip uzun konaklama fırsatları sunmaya başladık. Uzun konaklama çerçevesinde tatil tadında bir yaşamın yanı sıra home-office konseptimiz, internet altyapımızla doğanın kucağında işlerini yürütme olanağı £ da sunuyoruz" diyor.
SADECE 12 MİLYON TURİST GELDİ
Türkiye'de ve dünyada pandemi nedeniyle turizm sektörü ciddi yaralar aldı. 2019'da 51,7 milyon turist ile 34,5 milyar dolar turizm geliri elde eden Türkiye, 2020'de 60 milyon turist ve 40 milyar dolar turizm geliri hedeflemişti. Ancak salgınla birlikte hedefler şaştı. Kültür ve Turizm Bakanlığı verilerine göre, Türkiye'ye 2020'nin ocak-aralık döneminde sadece 12 milyon turist geldi.
