Sosyal hayattan iş hayatına kadar tüm düzeni alt üst eden koronavirüs salgını pek çok kişinin psikolojisini de olumsuz etkiledi. Ne zaman biteceği belli olmayan bu süreçte çalışanlarına destek olmak için harekete geçen şirketler özel önlemler almaya başladı.
AYŞEGÜL SAKARYA PEHLİVAN
asakarya@ekonomist.com.tr
Koronavirüs salgınıyla birlikte şirketler ve çalışanlar için yeni bir dönem başladı. Pek çok şirket evden çalışma modeline geçti.
Tabloları görmek için görsellere tıklayın.
Evden çalışma için teknik altyapı sağlayan şirketler şimdi de gittikçe uzayan ve ne zaman biteceği belirsiz olan bu süreçte çalışanların psikolojisini korumak için önlemler almaya başladı.
Şirketler, evden çalışma, verimlilik, iş yaşam dengesi gibi pek çok yeni konuyla karşı karşıya kalan çalışanlar için özel projeler geliştiriyor.
NELER YAPILIYOR?
Bu dönemde pek çok şirket, çalışanları için evde eğitimlere katılabilecekleri çeşitli webinarlar ya da online eğitimler düzenliyor. Çocukları olan ailelerin evde kaliteli aktiviteler yapabilmeleri için öneriler sunan kaynaklar paylaşıyor. Hijyen kitleriyle sağlıklı kalmaları için bilinçlendirme yoluna gidiyor.
Çalışanları fiziksel aktiviteye yönlendirecek online egzersizlerin paylaşımı, çalışanlar arası iletişimi geliştirecek kurumsal bir sağlık aplikasyonunun devreye alınması, uyku desteği sunacak dijital araçların paylaşımı gibi uygulamalar da söz konusu.
ADAPTASYON SÜRECİ
Russell Reynolds Associates Ortadoğu, Kuzey Afrika ve Türkiye'den Sorumlu Ortağı Burak Gor-bon, "Özellikle evden çalışma konusunda çok hızlı bir adaptasyon sürecindeyiz. Evden çalışma modeli çalışanlara belli alanlarda esneklik tanısa da mevcut durumun ne kadar devam edeceği konusundaki belirsizlik stres yükü olarak çalışanları etkiliyor" diyor.
Bu nedenle de yöneticilerin çalışanlarının iş-yaşam dengesini düzenlemelerine imkan verecek öneri ve uygulamaları da hayata geçirmelerinin önemli olduğunu ifade ediyor.
Uzmanlara göre, belirsizlik, çalışanlar, müşteriler, tedarikçiler ve yatırımcılar arasında endişe yaratıyor. Çalkantılı dönemdeki sessizliğin çok kötü haber olarak yorumlanacağına dikkat çeken Burak Gorbon, sürekli ve düzenli bilgi akışı sağlamanın liderlerin sorumluluğunda olduğunu belirtiyor.
Bir kurumun kültürünün ve değerlerinin çalkantılı zamanlarda bir anlamda test edildiğini söyleyen uzmanlar, bu süreçte şirketlerin atacağı adımların uzun vadede çalışanlarıyla olan ilişkilerinde belirleyici rol oynayacağına dikkat çekiyor.
ŞEFFAFLIK GEREKİYOR
MY Executive Kurucu Ortağı Müge Yalçın, böyle zorlu dönemlerde doğru stratejiler uygulayan şirketlerde çalışan bağlılığının arttığını belirtiyor. Yalçın, "Şeffaflık, süreçlere katılım ve sürekli iletişim sağlandığında bağlılık artışının güçlenerek süreceğine inanıyorum" diyor.
Şirketlerin mevcut durumlarını ve planlarını açıkça çalışanlarıyla paylaşmaları gerekiyor. İnsan psikolojisini olumsuz etkileyen belirsizlik yerine çalışanlar zorlu da olsa nasıl bir süreç yaşayacaklarını bilmek istiyor. Süreç hakkında bilgi sahibi olmak kadar edilgen bir pozisyonda kalmamak da önemli. Bu nedenle, şirket çalışanlarının tamamının bir takım olduğu ve hep birlikte aynı gemide bulunulduğu gerçeği vurgulanmalı.
Müge Yalçın, bu dönemde daha da yaygınlaşan görüntülü konferans uygulamalarının önemine dikkat çekiyor. Yöneticilerin çalışanlarıyla belli periyodlarla bu yolla da olsa yüz yüze iletişim kurmalarının olumlu etkileri olacağı düşünülüyor. Haliyle bu süreçte yöneticilere de önemli görevler düşüyor.
Uzmanlara göre baskı altında olsa bile liderler çalışanların enerjisini yükseltmek için etkileşimde bulunmalı. Liderlerin, çalışanların görüşlerini dinleyerek ve dikkate alarak birliktelik duygusunu artırmaları mümkün.
AYŞEGÜL SAKARYA PEHLİVAN
asakarya@ekonomist.com.tr
Koronavirüs salgınıyla birlikte şirketler ve çalışanlar için yeni bir dönem başladı. Pek çok şirket evden çalışma modeline geçti.
Tabloları görmek için görsellere tıklayın.
Evden çalışma için teknik altyapı sağlayan şirketler şimdi de gittikçe uzayan ve ne zaman biteceği belirsiz olan bu süreçte çalışanların psikolojisini korumak için önlemler almaya başladı.
Şirketler, evden çalışma, verimlilik, iş yaşam dengesi gibi pek çok yeni konuyla karşı karşıya kalan çalışanlar için özel projeler geliştiriyor.
NELER YAPILIYOR?
Bu dönemde pek çok şirket, çalışanları için evde eğitimlere katılabilecekleri çeşitli webinarlar ya da online eğitimler düzenliyor. Çocukları olan ailelerin evde kaliteli aktiviteler yapabilmeleri için öneriler sunan kaynaklar paylaşıyor. Hijyen kitleriyle sağlıklı kalmaları için bilinçlendirme yoluna gidiyor.
Çalışanları fiziksel aktiviteye yönlendirecek online egzersizlerin paylaşımı, çalışanlar arası iletişimi geliştirecek kurumsal bir sağlık aplikasyonunun devreye alınması, uyku desteği sunacak dijital araçların paylaşımı gibi uygulamalar da söz konusu.ADAPTASYON SÜRECİ
Russell Reynolds Associates Ortadoğu, Kuzey Afrika ve Türkiye'den Sorumlu Ortağı Burak Gor-bon, "Özellikle evden çalışma konusunda çok hızlı bir adaptasyon sürecindeyiz. Evden çalışma modeli çalışanlara belli alanlarda esneklik tanısa da mevcut durumun ne kadar devam edeceği konusundaki belirsizlik stres yükü olarak çalışanları etkiliyor" diyor.
Bu nedenle de yöneticilerin çalışanlarının iş-yaşam dengesini düzenlemelerine imkan verecek öneri ve uygulamaları da hayata geçirmelerinin önemli olduğunu ifade ediyor.
Uzmanlara göre, belirsizlik, çalışanlar, müşteriler, tedarikçiler ve yatırımcılar arasında endişe yaratıyor. Çalkantılı dönemdeki sessizliğin çok kötü haber olarak yorumlanacağına dikkat çeken Burak Gorbon, sürekli ve düzenli bilgi akışı sağlamanın liderlerin sorumluluğunda olduğunu belirtiyor.
Bir kurumun kültürünün ve değerlerinin çalkantılı zamanlarda bir anlamda test edildiğini söyleyen uzmanlar, bu süreçte şirketlerin atacağı adımların uzun vadede çalışanlarıyla olan ilişkilerinde belirleyici rol oynayacağına dikkat çekiyor.
ŞEFFAFLIK GEREKİYOR
MY Executive Kurucu Ortağı Müge Yalçın, böyle zorlu dönemlerde doğru stratejiler uygulayan şirketlerde çalışan bağlılığının arttığını belirtiyor. Yalçın, "Şeffaflık, süreçlere katılım ve sürekli iletişim sağlandığında bağlılık artışının güçlenerek süreceğine inanıyorum" diyor.
Şirketlerin mevcut durumlarını ve planlarını açıkça çalışanlarıyla paylaşmaları gerekiyor. İnsan psikolojisini olumsuz etkileyen belirsizlik yerine çalışanlar zorlu da olsa nasıl bir süreç yaşayacaklarını bilmek istiyor. Süreç hakkında bilgi sahibi olmak kadar edilgen bir pozisyonda kalmamak da önemli. Bu nedenle, şirket çalışanlarının tamamının bir takım olduğu ve hep birlikte aynı gemide bulunulduğu gerçeği vurgulanmalı.
Müge Yalçın, bu dönemde daha da yaygınlaşan görüntülü konferans uygulamalarının önemine dikkat çekiyor. Yöneticilerin çalışanlarıyla belli periyodlarla bu yolla da olsa yüz yüze iletişim kurmalarının olumlu etkileri olacağı düşünülüyor. Haliyle bu süreçte yöneticilere de önemli görevler düşüyor.
Uzmanlara göre baskı altında olsa bile liderler çalışanların enerjisini yükseltmek için etkileşimde bulunmalı. Liderlerin, çalışanların görüşlerini dinleyerek ve dikkate alarak birliktelik duygusunu artırmaları mümkün.
