RAMS Türkiye, konut alım motivasyonlarını ve sektör eğilimlerini tespit etmek amacıyla “Konut Satın Alma Davranışları ve Gayrimenkul Sektörü Beklentileri” konusunda kapsamlı bir araştırma yaptırdı. Türkiye’nin önde gelen araştırma şirketlerinden AREDA tarafından 15 şehirde 2.000 kişiyle yapılan kapsamlı ölçümler, konut satın almak isteyenlerin kararlarını şekillendiren temel dinamikleri net şekilde ortaya koydu.
Faiz oranı ve taksitlerin bütçeye uygunluğu belirleyici
Konut satın alma kararında %23,2 ile konut kredisi faiz oranı ilk sırada yer alıyor. %23,0 oranıyla aylık taksitlerin bütçeye uygunluğu yani vade imkanları da tüketicilerin ikinci en önemli kriteri olarak öne çıkıyor. Bu sonuçlar, konut alımında uzun vadeli finansman modellerinin kritik önemini bir kez daha ortaya koyuyor.
Güvenlikte ilk kriter: Deprem dayanıklılık raporu
Konut satın alma sürecinde güvenlik faktörlerine ilişkin değerlendirmelerde, katılımcıların %38,9’u deprem dayanıklılık raporlarını ilk sırada dikkate aldığını belirtiyor. Güncel deprem yönetmeliklerine uygunluk %19,5, malzeme ve işçilik kalitesine güven ise %14,1 oranında öne çıkıyor. Araştırma, yapısal güvenliğin tüketici kararlarında tartışmasız bir öncelik olduğunu gösteriyor.
Lokasyon ve yaşam kalitesi birlikte değerlendiriliyor
Gayrimenkul projelerinde lokasyonun önemli olduğunu belirtenlerin oranı %44,3. Ulaşım akslarına yakınlık, çevresel olanaklar ve bölgenin gelişim potansiyeli tüketicilerin ilk bakışta değerlendirdiği kriterler arasında yer alıyor. Katılımcıların yaşam kalitesi beklentileri incelendiğinde ise %26,7 ile 7/24 güvenlik hizmetleri ilk sırada öne çıkıyor. Bunu %19,5 ile ferah mimari, %15,1 ile yeşil alanlar ve peyzaj izliyor.
Sektöre güven devam ediyor
Araştırma sonuçlarına göre katılımcıların %27’si, gayrimenkul sektörünün önümüzdeki üç yılda büyümesini bekliyor. Bu oran, tüm ekonomik değişkenlere rağmen sektöre yönelik güvenin sürdüğünü gösteriyor.
Bu bağlamda RAMS Türkiye Yönetim Kurulu Başkanı Devran Bülbül, “Araştırma, konut sahibi olmayan isteyenlerin yalnızca konut satın almayı değil, güvenli, erişilebilir ve yüksek yaşam kalitesine sahip bir yaşam ekosistemi aradığını gösteriyor" diye konuştu.