Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek, hafta içinde 1 Ocak 2017’de başlatılan ‘Otomatik Katılım’ uygulamasında sistemden çıkma oranının yüksekliğine şaşırdığını açıkladı. Aynı şaşkınlık, Bireysel Emeklilik Sistemi’nin (BES) oyuncularında da var mı?
Büyüklü, küçüklü özel şirketlerin yöneticileri için bir şaşkınlık olmadığını baştan belirtelim. Büyük bir şirketin genel müdürü, “Bence şaşıracak bir durum yok. Bunun birkaç nedeni var.
Birincisi, birikim yapabilecek durumda olmayan insanların olduğu ihmal edildi. İkincisi, ‘zorunlu katılım’, ‘otomatik katılım’ gibi ifadeler kitleleri rahatsız etti. Üçüncüsü, bu dönem Varlık Fonu’nun kurulmasına denk geldi. Bu, iletişim açısından uygun olmadı” değerlendirmesini yapıyor.
Bakan Mehmet Şimşek, sistemden çıkan oranında ne bekliyordu? Edindiğimiz bilgilere göre ‘cayma oranının’ yüzde 30-35 civarında kalacağını düşünüyordu. Oysa yukarıdaki faktörlere iletişim eksikliğinin ve bürokrasinin BES şirket yönetimlerinden gelen uyarıları dikkate almamasının bugünün tablosunu hazırladığı söylenebilir.
Bir başka şirketin genel müdürü de, “Geçmişte görüşlerimizi paylaşmaya, uyarılarınızı yapmaya çalıştık ama maalesef kaale alınmadık. Özellikle de yurtdışında olduğu gibi işveren katkısının olması gerektiği göz ardı edildi” diyor.
Peki otomatik katılım uygulamasının hiç mi olumlu bir tarafı yok? Sistemde kalan 2,7 milyon katılımcının sistemin büyümesi için önemli olduğunun, bunun ihmal edilmemesi gerektiğinin altı çiziliyor.