Bekir Ağırdır: Siz insanlara ne kadar sadıksınız?

Veri Enstitüsü Kurucu Yönetim Kurulu Başkanı Bekir Ağırdır, şirketlerin sadakat programları ile müşterilerin sadakatini kazanmaya çalıştığını belirterek, “Ama asıl sorulması gereken soru şu: Siz insanlara ne kadar sadıksınız? Ülkenize, topluma, meselelerinize ne kadar sadıksınız? Yeni dönemde şirket olmak; sadece ürün satmak değil, aynı zamanda insanların ilham aldığı, güven duyduğu bir marka olmakla ilgili” dedi.

19 Nisan 2025 | 15:18
Son Güncellenme: 19 Nisan 2025 | 17:33

Capital, Ekonomist, Start Up ve CeoLife dergileri tarafından düzenlenen Uluslararası Ekonomi Zirvesi (UEZ 2025), bu yıl 14’üncü kez Türkiye ve dünyanın saygın siyasetçilerini, iş dünyası liderlerini ve akademisyenlerini ağırladı.

Zirvenin ikinci gününde düzenlenen “Toplum 5.0: Büyük Dönüşüm” panelinde konuşan Veri Enstitüsü Kurucu Yönetim Kurulu Başkanı Bekir Ağırdır, dönüşüm konusunda şirketleri konuşmadan önce çerçeveyi doğru çizmemiz gerektiğini vurgulayarak, “Bu mesele sadece teknolojiyle açıklanamaz. Benim anladığım; her bireyin yaşama hakkının adil ve güvence altına alınması esas olmalı. Eğer mesele buysa, o zaman 5.0 gibi vizyonların da peşine düşmemiz gerekir — özellikle böylesine bir ekonomik platformda konuşuyorsak” dedi.

‘YENİ DÖNEMİN İNŞASINDA ŞİRKETLER ARTIK ANA AKTÖR’

Ancak hikâyenin temelinde paradoksal bir durum olduğunu dile getiren Ağırdır, “Bir yandan teknoloji ve algoritmalar sayesinde her şey standartlaşıyor ve bu da vasatlaşmayı getiriyor. Bu paradoksu yönetmenin yolu sadece teknolojiyle olmaz. Burada şirketler çok önemli bir aktör haline geliyor. Eskiden bu rol siyasetin elindeydi, ancak yeni dönemin inşasında artık şirketler ana aktör. Benim gibi Marksist birinin bile bunu söylemesi anlamlıdır” diye konuştu.

Bekir Ağırdır, konuşmasına şöyle devam etti:

Sürdürülebilirlik hedeflerinden söz ediyorsak, bu da nihayetinde onurlu bir yaşam hakkıyla doğrudan bağlantılı. ‘Daha çok eve ulaşıyoruz, daha fazla kişiye erişiyoruz’ gibi ifadeler yetersiz kalıyor. Asıl mesele, tüketicinin hayatında nasıl bir değer yarattığınız.

Şirketler sadakat programları yapıyor, müşterilerin sadakatini kazanmaya çalışıyorlar. Ama asıl sorulması gereken soru şu: Siz insanlara ne kadar sadıksınız? Ülkenize, topluma, meselelerinize ne kadar sadıksınız? Yönetim kuruluna beş kadın almakla puan toplamak mı derdiniz, yoksa gerçekten adil bir değer yaratmak mı?

‘GERÇEKTEN İHTİYACA YÖNELİK ÇÖZÜMLER SUNMAK GEREKİYOR’

Yeni dönemde şirket olmak; sadece ürün satmak değil, aynı zamanda insanların ilham aldığı, güven duyduğu bir marka olmakla ilgili. Samimi ve sahici olmak gerekiyor. İnsanların koşullarına ve ihtiyaçlarına duyarlı olmak önemli. Sadece algoritmalarla üretilmiş vasat ürünler değil, gerçekten ihtiyaca yönelik çözümler sunmak gerekiyor.

Şirketlerin bugün sadece ‘marifeti’ değil, aynı zamanda ‘şahsiyeti’ geliştirmesi gerekiyor. Marifetle inşa edilmiş bir yapı, yeni toplumsal düzende anlamını kaybedebilir. Bu nedenle tüm ekonomik aktörlere, yeniden düşünmelerini öneriyorum. Sadece geleceği okumakla olmaz, bugünün ruhunu da kavramak gerek. Gerçek finansal aktörler hem müneccim gibi vizyoner, hem de gerçekçi olmak zorunda.”

 

Etiketler
UEZ2025