Pandemiden başarıyla çıkan şirketler tedarik stratejilerini nasıl dönüştürdü? Capital Dergisi'nin haberine göre bu süreçte tedarikte yerelleşmeyi artıran ve yakın coğrafyalara yönelenler çoğunluktaydı. Marka ve ülke çeşitlemesine gidenler de oldu. Tüm bu hamleleri erken yapanlar ise neredeyse tam kapasite çalışarak satış ve ihracat hedeflerinin üzerine çıkmayı başardı.
Yeni tip koronavirüs salgını, pek çok Türk şirketi için tedarik zincirinin önemli halkalarından olan Çin, Batı Avrupa ve Kuzey Amerika’da üretimi ciddi oranda etkiledi. Sınırlamalarla uluslararası lojistik kanalları tıkandı. Böylece daha önce hammaddelerini farklı ülkelerden “tam zamanında (just in time) teslim” sistemiyle temin eden yerli şirketler, kritik parçaların tedarikindeki aksamalarla iş sürdürülebilirliğinde büyük riskler yaşadı. Ve 2020 başındaki üretim planlarına sadık kalabilmek için hızlı aksiyonlarla alternatif tedarik stratejileri oluşturdular.
Capital Dergisi'nin haberine göre, COVID-19 sonrası global tedarik zinciri felce uğrayanlar tedarikte yerelleşmeye yöneliyor. Yakın coğrafyalara yönelenler olduğu gibi marka ve ülke çeşitlemesine gidenler de oluyor.
Tedarik konusunda şirketlerin oluşturduğu yeni stratejiler iş sonuçları açısından işe yaramışa benziyor.