12 trilyon dolarlık pasta

24 Haziran 2019





Kendimiz üretmesek de yeni teknolojileri seven bir yapımız var.









TALAT YEŞİLOĞLU
tyesil@ekonomist.com.tr





Şu anda satın alma gücünün düşmesinden kaynaklanan bir gerileme var ama emin olun ilk fırsatta, özellikle cep telefonlarına, yakın bir zamanda ciddi talep olacak. Bu iddialı görüşümün dayanağı da 5G’ye geçilecek olması.





GSM operatörleri, ilk sinyalleri vermeye başladı. Yeni teknolojiye uyumlu telefon satışları da başlamış durumda. Yeniliklerin bir parçası olmak isteyen milyonlarca abone olduğunu söylemek sürpriz olmayacak.





Siz bunu benden daha iyi biliyorsunuz zaten. İlk etapta bulunduğumuz topluluklarda tek tük görülen bu örnekler, bir anda genel hale gelecek. Çünkü geçmişte de böyle oldu. Tüketici tarafından ziyade kurumsal tarafa odaklanıyoruz.





Neden mi? Gözde’nin hazırladığı kapak haberinde okuyacağınız gibi, 5G teknolojisinin dünya ekonomisine 12 trilyon dolar gibi büyük bir değer katacağı tahmin ediliyor. EY, Deloitte, KPMG, PwC, Boston Consulting gibi dünya devleri, sürekli olarak konuya ilişkin raporlar hazırlıyor.





Çinli Huawei, bu teknolojideki liderlik mücadelesinde öne geçti diye ABD’den kırmızı kart gördü! Dünya ekonomisinin 80 trilyon dolar civarında bir büyüklüğe sahip olduğu bir ortamda, 12 trilyon dolarlık 5G’deki rekabetin neden bu kadar sertleştiğini anlayabiliyoruz. Veri güvenliği kadar, bu dev pastadan büyük bir dilimin sahibi olmak da önceliklerin başında geliyor.





Türkiye, bu tablonun neresinde? Bugüne kadar yürütülen çalışmalar, önümüzdeki yıl 5G’nin bir parçası olacağımızı gösteriyor. Umarım bir gecikme olmaz. Yeni teknolojinin iş süreçlerini değiştireceğini,dijitalleşmeyi hızlandıracağını tahmin etmek zor değil. Türkiye’de telekom şirketlerinin yeni yapıya ayak uydurmak için 10 yılda 16-17 milyar TL’lik yatırım yapması gerekiyor.





Bu yatırımların yaklaşık yarısı da ‘yerli’ olmak zorunda. Bu da Türk şirketleri için ciddi bir fırsat yaratıyor. Özellikle de ‘Ulak’ projesiyle öne çıkan Netaş’ın CEO’su sevgili Müjdat Altay’ın da ifade ettiği gibi, bu gelişme start up ekosisteminin büyümesine ciddi bir katkı yapacak. Bu katkıyı yapmaya hazır start up’larımız var. Yeter ki büyük şirketler start up’lar için kapılarını bir miktar aralasınlar.





Doğal olarak her şey toz pembe değil. 5G yatırımlarının getirdiği birtakım riskler var. Örneğin EY’nin raporuna göre, en büyük risklerden biri, dijitalleşen yapıya uygun hizmet verecek yetenek açığı.





Yani, dönüp dolaşıp yine yetenek açığına geliyoruz. Teknoloji hızlı ama buna uygun hizmet üretecek organizasyon yapılarını oluşturacak yeteneklerimizi daha fazla kaybetmeyelim ve daha fazla sahip çıkalım.





İyimserliğin egemen olduğu bir hafta diliyorum.