2024 yılını 166,7 milyar TL gelir ve 23,5 milyar TL net kâr ile kapatan Turkcell, bu yıl da büyümesini sürdürecek. 2025’i yatırım yılı olarak ilan eden Turkcell, özellikle bu yıl yapılması beklenen 5G ihalesi için finansal, teknolojik ve pazarlama çalışmalarını hızlandırdı. UEZ 2025’te konuştuğumuz Turkcell CEO’su Dr. Ali Taha Koç, “2025 yatırımlara tam gaz devam ettiğimiz bir yıl olacak. Yıl sonu için yüzde 7-9 arası reel büyüme hedefi koyduk” diyor. Koç’un sorularımıza verdiği yanıtlar şöyle:
Ekonomist’in 27 Nisan-10 Mayıs 2025 tarihli sayısından
2024 yılı sizin için nasıl geçti?
2024 yılı çok başarılı bir yıl oldu. Finansallarımıza baktığımız zaman gelir anlamında yüzde 7,8 reel büyümemiz var. Hedeflerimiz doğrultusunda büyüdük. Enflasyonun üzerinde yüzde 7,8 büyüme, telekom sektörü için çok büyük bir başarı. FVAÖK marjını da yüzde 42 olarak hedeflerimiz doğrultusunda gerçekleştirdik. Bizim için telekom operatörü olarak önemli şeylerden birisi yatırımı devam ettirmek. 2024 yılında yatırımlarımıza devam ettik ve yüzde 23’e yakın yatırımlarımızın gelir oranını tutturduk.
2025 yılı için hedefleriniz neler?
2025 yatırımlara tam gaz devam ettiğimiz bir yıl olacak. Yine yüzde 7-9 reel büyüme hedefi koyduk. 2025 yılında FVAÖK marjımızı da yine yüzde 42’lerde tutacağız ve bununla beraber Turkcell tarihinde ilk defa yatırımımız oranımızı yüzde 24 gibi bir orana çıkardık. Çünkü 5G geliyor, fiber, veri merkezi ve enerji yatırımlarımıza durmadan devam edeceğiz. Turkcell’den yeni bir Turkcell oluşturmak için veri merkezi konusunda çok ciddiyiz. Bir hedef daha koyduk ve veri merkezi gelirlerimizi kendimize hedef olarak göstermeye başladık. 2025 yılından itibaren orada da reel olarak yüzde 32-35 gibi büyük bir büyüme hedefimiz var. Veri merkezi ve bulut işimizin çok daha büyüyeceğine inanıyoruz. Turkcell’in geleceğini orada görüyoruz.
Kurduğunuz veri merkezi şirketini ayrı bir şirket olarak konumladınız. Bu alanda küresel bir şirket ile bir iş birliği planı vardı, orada bir gelişme var mı?
460 milyon Euro harcayarak kurmuş olduğumuz dört tane veri merkezimiz var. Bunlar uluslararası standartlara uygun Türkiye’deki ender veri merkezlerinden. Türkiye’de çok veri merkezi var ama biz tasarımından inşaatına ve operasyonuna hepsini uluslararası derecelendirme kuruluşları tarafından derecelendirilmiş veri merkezi olarak yapıyoruz. Dört merkezi sırf bu iş için kurduk ve onun için de bunu ayrı bir dikey olarak TDC adında bir veri merkezi şirketi kurduk. Bu şirketimiz de büyüyecek. Daha fazla veri merkezi yapabileceğiz aynı zamanda veri merkezinin üstüne servis dediğimiz yazılım ekosistemini de getirdiğimiz zaman şirketin büyümesi daha da fazla olabiliyor. Bu anlamda baktığımız zaman dünyada hiper ölçekli veri merkezi sağlayıcıları dediğimiz birkaç tane firma var. Bunlarla görüşmelerimiz devam ediyor.
Bu yıl içinde gerçekleşir mi yoksa önümüzdeki yıllarda mı olacak?
Biz elimizden geleni yapıyoruz. Şunu söylemem gerekiyor, eğer siz bu altyapıyı sağlayamazsanız üst yapı gelmez. Biz altyapı yatırımlarımızı tamamladık şimdi artık üst yapının görüşmeleri devam ediyor.
Merkezlere yenilerini ekleyecek misiniz?
Bu anlamda ihtiyaçlar arttıkça bu veri merkezlerinin sayısını da yerini de değiştireceğiz ve artıracağız ve daha da çok büyüyeceğiz. Ülker ve Anadolu gibi büyük kurumlarla büyük bir dönüşüm projelerimiz var. Türkiye’deki özellikle büyük ölçekli kurumların bulut dönüşüme ihtiyacı var. Bütün büyük firmaların bu dönüşümü gelecek beş yılda gerçekleştireceğini bekliyoruz. Zaten şu anda birçoğu bizim yeri merkezlerimizden hizmet alıyorlar ama biz bulut bilişim anlamında da bize hizmet almalarını bekliyoruz ve bulut bilişimle beraber burada siber güvenlik, yapay zekayı kattığımız zaman çok daha büyük bir başarılı bir TDC şirketimiz oluşmuş olacak.
Önümüzdeki yıllarda daha çok ajandanıza büyüme odak alanları neler olacak?
Bu yıl 5G hayatımıza girecek. Bu yılın en önemli yatırımlarından bir tanesi de Türkiye’de yapılacak 5G frekans ihalesi olacak. Ulaştırma Bakanlığımızın bize söylediği bu yıl gerçekleştirilecek ama vatandaşlarımıza sunma anlamında 5G’nin 2026 yılında aktif olması bekleniyor. Onun için bu seneki önemli yatırımlardan bir tanesi 5G altyapısı. 5G altyapısının daha kaliteli olabilmesi için bizim mutlaka fibere yatırım yapmamız gerekiyor. O nedenle fiber yatırımlarımıza devam edeceğiz. İşte ondan dolayı yatırım oranını yüzde 24 oranına çıkardık. Biz bunları yaparken veri merkezi, güneş enerjisi yatırımlarını azaltmak istemedik bunları da yapacağız.
5G için ayrı bir bütçe de ayırdınız sanırım…
Bize bugün de deseler, yarın da deseler o ihaleye hazır olmamız gerekiyor. Bunun için de biliyorsunuz hem Eurobond ihracına çıktık hem de kendimizi teknolojik, finansal ve pazarlama anlamında 5G’ye hazır hale getiriyoruz.
Stadyumlar ve havalimanı gibi bölgelerde 5G testleri yapılıyor. Bunun sonuçları nasıl oldu?
Bu zamana kadar sadece İstanbul Havalimanı’ndaydı; oraya daha çok yurt dışı müşterilerimiz geldiği için kendi kullanıcılarımızın tecrübe etmesi için yeterli olmadı. Biliyorsunuz, Ulaştırma Bakanlığımızın inisiyatifiyle biz Türkiye’deki dört tane futbol stadyumuna 5G getirdik ve Türkiye’nin en hızlı 5G’sini bu stadyumlarda Turkcell olarak biz veriyoruz. Çok da güzel gidiyor denemeler. Şu anda Fenerbahçe, Beşiktaş, Galatasaray ve Trabzon maçlarına gittiğiniz zaman orada ücretsiz olarak 5G’yi deneyebiliyorsunuz. Ancak telefonunuzun ve SIM kartınız uyumlu olması lazım.
2026’da 5G’nin aktive olmasını bekliyorsunuz, peki bunun için ne gibi hazırlıklar yapıyorsunuz?
5G teknolojisinin olabilmesi için hali hazırdaki baz istasyonlarının 5G teknolojisine uyumlu hale getirilmesi lazım. Bu bizim Turkcell tarafından yapılacak işimiz; bunun için de çok büyük yatırımlar yapacağız. Ama bununla beraber bu tek başına yeterli değil; son kullanıcının telefonunun da 5G’ye uygun olması lazım. Son kullanıcının telefonunda 5G uyumunun şu an Türkiye’deki oranı yüzde 17. Yani her 100 kullanıcıdan 17’sinin telefonu 5G’ye uyumlu. Onun için de şubat ayında Samsung ile çok önemli bir anlaşmaya imza attık. Samsung’un Çerkezköy’deki fabrikasında 5G’ye uyumlu bir telefon modelini sırf bizim için ürettiler. A26 adında orta segmentte ekonomik bir model. Bu telefonların 20 bin TL altında olmasını sağladık. Turkcell’in uygulamaları o telefonun içinde hazır geliyor. İleride bu gibi başka iş birlikleri de olabilir.
“Veri merkezi işinde büyüme potansiyeli yüksek"
“Bizim telekomünikasyon sektörümüz, ana omurgamız ve ana taşıyıcı lokomotifimiz. Diğer şirketlerimiz ise bizim gelir büyümemizi destekleyici ve uzun vadeye baktığımız zaman da daha büyük büyüme yapabileceğimiz tohumlarımız esasında. Bunlarda yavaş yavaş büyüme emarelerini görüyoruz. Bir zaman veriyoruz ama şunu söylüyoruz; Turkcell olarak bir bireyin, bir şirketin uçtan uca bütün dijital dönüşüm dijital işlerine talibiz. Şu an yüzde 80’i hala telekom sektöründen geliyor ama mesela özellikle veri merkezindeki büyümemizde bir potansiyel olduğunu görüyoruz. Çünkü Türkiye’de nüfus artmıyor yüzde 110 cep telefonu penetrasyonu var. Bu daha da ileri gitmez. Onun için bizim mottomuz bu alanlarda pazar payımızı korumak ve elimizden geldiğince büyümeye devam ettirebilmek.”