Belirsizlik ortamında riski düşük portföy

05 Mayıs 2020
Piyasalarda ekonomiye yönelik birçok senaryo var. Salgın konusundaki açıklamalar ve gelen ekonomik veriler yakından izleniyor. İşte bu ortamda, parayı yönetenler, dengeli portföy öneriyor. Düşük faiz ortamında, altın, döviz ve hisse önerileri öne çıkıyor.
TALİP YILMAZ
tyilmaz@ekonomist.com.tr

Ekonomist Dergisi'nin 19 Nisan-2 Mayıs tarihli sayısından

Koronavirüs nedeniyle piyasalarda yaşanan olağanüstü şok, nisan ayında azalsa da etkisini sürdürüyor. Merkez bankaları ve hükümetler çok ciddi paketler açıklayarak tedbirler almaya başladılar. Piyasalar bu sayede ilk şoku atlatmış gibi gözükmekle birlikte reel ekonomideki hasarın boyutu henüz belli değil.

Yapılan değerlendirmeler küresel boyutta bir resesyonun yaşanacağına işaret ediyor. Resesyondan çıkışın ne zaman ve ne hızda olacağı ise bu olağanüstü dönemin ne kadar süreceğine bağlı ve burada da bir netlik yok. Global piyasalar ekonomilerde 'V' tipi bir toparlanmayı fiyatlamakla birlikte 'derin V' senaryoları da gündeme taşınıyor. 'U' ve 'L' tipi senaryolar ise şimdilik uzak gözüküyor.

Baz senaryonun ise mayısta vaka ve vefat sayılarının azalmaya başlamasıyla haziran ayında normale dönüşün sinyallerinin gelmesi yönünde.

Türkiye dahil büyük ekonomiler 2-4 aylık üretim ve tüketim kesintisine katlanabilir ve ikinci yarıda 'V' şeklinde bir çıkışa başlayabilir. Ancak dünyada ve Türkiye'de daha ağır ekonomik tabloların görülebileceğini belirten değerlendirmeler de var. Salgının Türkiye ekonomisi üzerindeki etkilerinin görülmeye başladığını ifade eden İş Yatırım analistleri, bütçe açığı rekoruna dikkat çekiyor.

Kurum, "ABD ve Avrupa piyasalarının seyri, Türkiye varlıklarında satış baskısının devam edeceğine işaret ediyor. TL'nin değer kaybı ve verim eğrisinin dikleşmesi, ekonomideki daralmayla ve salgınla uğraşan şirketleri finansman bacağında da zorlayacak" ifadesini kullanıyor.



DENGELİ DAĞILIM

Özellikle son dönemde hisse senetlerinde yaşanan kayıplar sonrası toparlanma hamlesi gözlenirken, döviz kurunda ve altın fiyatlarında da yükselişler dikkat çekiyor. Ancak pandemi nedeniyle volatilitenin yüksek olduğunu da söylemeliyiz. İşte böyle bir ortamda varlıkların yönetimi ve doğru varlık dağılımı daha da önem kazanıyor.

Piyasa uzmanları ile yaptığımız görüşmelerde dengeli bir portföy önerisi ortaya çıkıyor. TL faiz getisinin çok düştüğüne işaret eden uzmanlar, altın, hisse ve döviz önerilerini öne çıkarıyor. Yine uzmanlar bir miktar da nakitte kalınması tavsiyesinde bulunuyor.

Integral Yatırım Araştırma Direktörü Tuncay Turşucu, hisse senetlerinin uzun vade için ucuz olduğunu, iyi bir hisse portföyü inşa etmek için ideal zamanda bulunduğumuzu söylüyor.

Ons altının yükselişini korumasını bekleyen Turşucu, "Ancak piyasaların dengeye oturması ve önünü net görmesi için zamana ihtiyaç var. Bu sürede fırsatlar devam edecektir. Bu nedenle yüzde 30 gibi bir nakit bulundurmak faydalı olacaktır" diyor.

TL NE OLACAK?

Covid-19 ortamında yatırımcıların likidite ihtiyacı artarken nispeten riskli gördükleri yatırımlardan kaçınmaları da gelişmekte olan ülke bono ve hisse piyasalarından 2008 krizinden daha fazla miktarda çıkışa yol açtı. TEB Portföy Araştırma Direktörü Pınar Uğurluoğlu, bu dönemde TL'nin de gelişmekte olan ülke kurlarına paralel olarak zayıfladığını söylüyor.

Pınar Uğurluoğlu, "Her ne kadar Türkiye ekonomisinin kısa vadeli döviz finansmanında bir problem yaşamayacağını öngörsek de piyasaların normalleşmesi için risk iştahının canlanması gerektiğini düşünüyoruz diyor. Pınar Uğurluoğlu, salgının 2020'nin ikinci çeyreğine hasar verip yılın ikinci yarısında alınan ekonomik tedbirler sayesinde 'V' şeklinde bir toparlanmaya yol açmasının ise piyasa fiyatlamalarını olumlu etkileyeceğini sözlerine ekliyor.

Ata Portföy Genel Müdürü Mehmet Gerz, Türkiye açısından düşen petrol fiyatları çok olumlu olmakla birlikte yaz turizm sezonunun kaybının çok kritik olduğunu ifade ediyor. Gerz, döviz kurunu kontrol etmek için TCMB'nin rezervleri çok hızlı ve yüksek miktarlarda harcadığını söylüyor.

Döviz girişinin eksileceği bir zaman diliminde rezervleri tekrar güçlendirmek gerektiğine de işaret ediyor. Gerz, "Bu noktada FED'in veya IMF'nin, G20 bünyesinde, koşulu az, ucuz kredi imkanlarına ön yargısız yaklaşmak gerekiyor. Bu konudaki politik karar, döviz kurlarının aşağı gelmesi için önem arz ediyor" diyor.

ALTIN PARLIYOR

FED'in bol likidite sağlayan hamleleri ve faizleri 150 baz puan indirerek yüzde 0-0,25 seviyesine çekmesi, alternatif getiri sağlayan bir finansal araç olan ons altın açısından destekleyici oldu. Ons altın fiyatı 1.700 doları test ederken, gram altın fiyatı 380 TL'ye dayandı. Piyasa uzmanları tarafından yapılan değerlendirmelerde gram altın için beklenti 360-380 TL aralığında dengeleniyor. Bunun üzerini ve altını öngören uzmanlar da bulunuyor.

Garanti BBVA Yatırım Yatırım Danışmanlığı Birim Müdürü Özgür Yurtdaşseven, bu ortamda yıl sonu ons altın fiyatı tahminlerinin 1.800 dolar olduğunu söylüyor. İlk yarıda ise zaman zaman ani yükselişler ve düzeltmeler yaşansa da çoğunlukla 1.650-1.700 dolar aralığında dengelenen fiyatlamalar bekliyor. Yurtdaşseven, gram altının ise ilk yarıda 350 TL çevresinde dengelenmesini öngörüyor.

ALPER NERGİZ / GCM YATIRIM GENEL MÜDÜRÜ
"HİSSE VE ALTIN ÖNE ÇIKIYOR"
"Hisse senetlerinin, değerlemelerde önemli temel rasyoların cazip seviyelerde seyretmesi ve normalleşme döneminde hızlı toparlanma beklentisi nedeniyle portföyde yer alması gerektiğini düşünüyoruz.

Gerileyen enflasyonun tahvil-bono dinamiklerine pozitif yansımasını bekliyoruz. Altın dinamiklerinin sınırsız bedava para ile getiri arayışında olan yatırımcıların ilgisini daha fazla çekebileceğini düşünüyoruz."

MEHMET GERZ / ATA PORTFÖY GENEL MÜDÜRÜ
"PORTFÖYDE FAZLA DEĞİŞİKLİK YAPMAYIN"
"Yatırımcılara portföylerinde fazla değişiklik yapmalarını önermiyoruz. Dövizi olup da bozdurmaktan çekinenler döviz bazlı ve vergi avantajı olan Eurobond fonlarına yatırım yapabilir.

Getiriler dolar bazında yüzde 10 civarında. TL'si olanlar ise faizlerin enflasyona karşı negatif getiri getirmesi nedeniyle, içinde hisse senedi, tahvil ve altın bulunan değişken ve çoklu varlık fonlarını tercih edebilirler. Bu fonların oynaklığı hisse fonlarına göre daha az olup mevduata iyi bir alternatif teşkil ediyor."