Dünyanın en büyük müteahhitlik şirketleri arasında yer alan Rönesans Holding, bugüne kadar yurt dışı faaliyetlerinden elde ettiği 40 milyar Euro’luk geliri Türkiye’ye yatırım olarak dönüştürdü.
Toplam gelirlerinin %50’sinin yurt dışı şirketlerinden geldiğini belirten Rönesans Holdingin Yönetim Kurulu Başkanı İpek Ilıcak Kayaalp, “Bugüne kadar Türkiye’de sağlıktan enerjiye, inşaattan gayrimenkule 8 milyar dolarlık yatırım gerçekleştirdik. Bu yatırımları hayata geçirirken ülkemize 2 milyar Euro doğrudan yabancı yatırım ve yaklaşık 4 milyar Euro da yabancı finansman kazandırdık. Önümüzdeki beş yıl içinde Türkiye’deki yatırımlarımızı 12 milyar Euro’nun üzerine taşımayı hedefliyoruz” dedi.
Özellikle yurt dışında üstlendikleri projelerin finansman anlamında da çok önemli kazanımları beraberinde getirdiğinin altını çizen Kayayalp, “Dünyada finans piyasalarında yaşanan tüm belirsizliklere rağmen, üstlendiğimiz projeler aracılığıyla çok önemli finansman anlaşmalarına imza atıyoruz. Bugün finansman yaratma kabiliyetimiz sayesinde, ülkemiz ekonomisine de çok önemli bir destek sunuyoruz” diye ekledi.

Cirosunun yüzde 40'ı Ballast Nedam'dan
Dünyanın 30’dan fazla ülkesinde faaliyet gösteren ve 35 binden fazla çalışanı olan Rönesans Holding’in; IFC, Meridiam, Samsung C&T, TotalEnergies gibi çok uluslu ortakları var. Holdingin Avrupa’daki yolculuğu, 2009 yılında Avusturyalı PORR’un %10 hissesinin satın alınmasıyla başladı. Bunu 2013 yılında İsviçre’de, Avrupa’nın en uzun ve en derin demiryolu tüneli olan Gotthard Base tünelini inşa eden Alpine Bau grubunun iştirakinin, 2014 yılında Almanya’nın köklü inşaat şirketi Heitkamp’ın ve ardından 2015’te Hollanda’da Ballast Nedam’ın satın alınması izledi. Hollanda’nın ilk 10 inşaat şirketi arasında yer alan Ballast Nedam bugün, Hollanda’da kullanılan birçok simge altyapı ve üstyapı projesinde imzası olan bir şirket.
Avrupa’daki en büyük iştiraki Ballast Nedam’ın, bugün Rönesans Holding’in konsolide cirosunun yaklaşık %40’ını oluşturduğunu belirten Kayaalp, “Ballast Nedam’ın kökleri 1870’li yıllara dayanıyor. Schipol Havalimanı, Ajax Stadyumu ve Hollanda’nın birçok simge altyapı projesinde Ballast Nedam’ın imzası var. Bu sadece bir inşaat şirketi değil, aynı zamanda ileri mühendislik çözümleri geliştiren bir yapı. Örneğin, açılır kapanır özellikli Botlek köprüsü ya da gemilerin üzerinden geçtiği, arabaların altından geçtiği aquaduct yapıları, bu mühendislik kapasitesinin bir yansıması” diye konuştu.
Satın alma sırasında Ballast Nedam’ın halka açık ve zarar eden bir yapıda olduğunu vurgulayan Kayaalp, “Şirketin özüne dokunmadan, Rönesans kültürünü yansıtan yönetici kadrolarımızı buraya transfer ettik. Mevcut insan kaynağını koruyarak yeniden yapılandırdık. Sadece üç yılda şirketi kârlı hale getirdik. 2024’te Ballast Nedam, 1,2 milyar Euro ciroya ve %7,4 EBITDA marjına ulaştı” dedi.
Avrupa'da ikonik yapılarda imzası var
Rönesans Holding, 2015 yılında satın aldığı Ballast Nedam ile başta Hollanda olmak üzere Avrupa’nın kalbinde sürdürülebilir bir dünya için önemli adımlar atmaya devam ediyor. Rijnkade Arnhem ile Hollanda’nın sular altında kalmasına engel olurken, ülkenin yıllık 100 bin adet olan konut ihtiyacına modüler yapı ile daha hızlı, daha sürdürülebilir ve daha ekonomik çözümler sunan Ballast Nedam, karasal rüzgar türbinlerini su üzerinde inşa ederek fark yaratıyor. Kurucuları arasında yer aldığı Avrupa'nın en ikonik stadyumlarından Johan Cruijff Arena’yı yakın geçmişte sürdürülebilir çözümlerle yenileyen Ballast Nedam, Lüksemburg’ta yer alan Avrupa Yatırım Bankası’nın genel merkezinin genişletilmesi projesini üstlenerek, Avrupa’nın en önemli binalarından birine daha imza atmaya hazırlanıyor.
“Avrupa'da yeni satın almalar yapabiliriz"
Bugün Ballast Nedam’ın finansal açıdadan çok güçlü bir şirket haline geldiğini ve Avrupa’nın yanı sıra Karayipler, Saint Marteen, Sri Lanka ve Gine gibi dünyanın farklı ülkelerinde önemli projelere imza attığının altını çizen Kayaalp, “Rönesans Holding olarak, stratejik büyüme hedeflerimize katkı sağlayacak; Hollanda başta olmak üzere Avrupa’daki sürdürülebilir büyümemize destek olacak yeni satın almalar için de her zaman takipteyiz. Uygun fırsatlar çıktığında, bunu değerlendirebiliriz” ifadelerini kullandı.
Ekonomiye 300 milyon dolarlık katkı
Ceyhan’da hayata geçirilecek 2 milyar dolar yatırım tutarına sahip Polipropilen (PP) Üretim Tesisi ve Terminal Projesi’nin ülke ekonomisine katkısına da değinen Kayaalp, şunları anlattı: “Ceyhan Polipropilen projemiz, Türkiye ekonomisinin dışa bağımlılığını azaltacak ve cari açığın kapatılmasına yıllık 300 milyon dolarlık doğrudan katkı sağlayacak stratejik bir yatırım. Bu projenin EPC kapsamındaki mühendislik, tedarik ve inşaat işlerini ise Ballast Nedam üstleniyor. Bu projede çevre ve uyum çalışmalarının iyi örneklerini görüyoruz. Sahada görev alan biyologlarımız eşliğinde, çevresel etkileri azaltmaya yönelik kapsamlı çalışmalar yürütüyoruz.”
Lahey'de en büyük modüler yapılardan biri yükseliyor
Ballast Nedam CEO’su Kemal Sağlam ise, sürdürülebilir projeler konusunda Ballast Nedam’ın altyapı, bina, hastane, veri ve lojistik merkezleri, endüstriyel tesisler ve su konusunda uzmanlaştığını ifade etti. Ballast Nedam’ın Wognum’da bulunan modüler inşaat fabrikası hakkında da bilgi veren Kemal Sağlam, şöyle devam etti: “Modüler inşaat, projeleri geleneksel yöntemlere göre yüzde 50'ye kadar daha hızlı ve daha düşük karbon emisyonuyla projeleri tamamlamamıza ve sahadaki süreyi düşürmemize olanak tanıyor. Ayrıca geleneksel inşaat metotlarına kıyasla modüler inşaatta atık oranı çok düşük ve 10’da 1’i kadar atık çıkan modüler inşaatta kapasitemizi iki yılda iki katına çıkardık. Hollanda’nın yıllık 100 bin adet olan konut ihtiyacına modüler yapı ile daha hızlı, daha sürdürülebilir ve daha ekonomik çözümler sunuyoruz. Lahey’de inşa ettiğimiz 70 metre yüksekliği ve 1.171 konut kapasitesiyle dikkat çeken Waldorp Four projesiyle sadece Hollanda’nın en büyük modüler konut projesini değil, Avrupa’nın da büyüklerinden birini hayata geçiriyoruz.’
Su üzerinde kara tipi türbin çözümleri
Ballast Nedam’ın Hollanda’nın rüzgar enerjisinde de imzası olduğunu belirten Sağlam, yenilenebilir enerji projelerinden Windplanblauw’un çok özgün ve yenilikçi bir yaklaşıma sahip olduğunu söyledi ve şunları ekledi: “Flevoland Bölgesi’ndeki 28 eski rüzgar türbini söküldü ve yerlerine teknolojik olarak çok daha gelişmiş, kara ve deniz temellerini birleştiren benzersiz bir ‘cofferdam’ yapısıyla inşa edilmiş 24 yeni türbin yerleştirildi. Türbin sayısı azalsa da bugün geçmişe oranla çok daha fazla yeşil enerji üretimi sağlanıyor. Bu da özellikle bu bölgedeki elektrik ihtiyacına ciddi bir katkı sunuyor. Jsselmeer Gölü kıyısında hayata geçirilen Windplanblauw, karasal rüzgar türbinlerinin su üzerinde inşa edilmesiyle fark yaratan öncü, çevresel duyarlılığı yüksek bir proje...
Sığ suda adacıklar oluşturup, karadaki türbinleri bu adacıklar üzerine yerleştirdik. Böylece deniz türbinlerine göre daha düşük maliyetli bir çözüm sunmuş olduk. Bu çözüm de yatırımcı tarafından çok sevildi. 3,5 yılda tamamlanan bu dev enerji yatırımı, mühendislik sınırlarını zorlayan, ekosisteme saygılı yapısıyla sadece Hollanda’nın değil, tüm dünyanın dikkatini çekiyor. Diğer yandan Windplanblauw, koruma altındaki bir doğa alanı olan Natura 2000 bölgesinde yer alıyor. Bu, projeyi çevresel açıdan olağanüstü hassas hale getirdi. Proje boyunca alınan önlemler, yalnızca teknik değil, doğaya duyarlı mühendislik açısından da örnek teşkil ediyor.”
'Batırma Tünel' teknolojisinde uzman
Tünel inşaatının Ballast Nedam'da uzun bir geçmişi olduğunu da anlatan Sağlam, Hollanda'da bulunan 40’tan fazla tünelin birçoğunda Ballast Nedam’ın imzası olduğunu söyledi. Maasdeltatunnel’de batırma tünel teknolojisini kullandıklarını, Rotterdam'daki Blankenburg bağlantısının da bu batırma tüneli ile diğer tünellerin birleşimi olduğunu ifade eden Sağlam, projeler hakkında şu bilgileri verdi: “Scheur Nehri’ndeki Maasdeltatunnel bir batırma tüneli ve 185 ve 205 metre uzunluğunda, 40 metre genişliğinde, 7 metre yüksekliğe sahip iki tünel elemanının birleşiminden oluşuyor. Gelgit etkisinde olan Scheur nehrinde, 30 metre derinlikte bu iki tünel elemanını birleştirdik. Bu büyüklükte tünel kesitleri daha önce inşa edilmemiş ve batırılmamıştı. Bu teknoloji dünyanın da ilgisini çekti ve yakın gelecekte benzer projeleri dünya çapında uygulamayı hedefliyoruz.
Karbon pozitif olmak hedefleniyor
Ballast Nedam’ın hedefinin, karbon emisyonunda 2030 itibarıyla net sıfıra ulaşmak olduğunu sözlerine ekleyen sağlam, “Bunu sadece sürdürülebilirliği iş kültürünün merkezine yerleştirerek yapabilirsiniz. Bugün Hollanda’da birçok projede elektrikli iş makineleri kullanıyoruz. Toplam filomuzun yarısından fazlası elektrikli. Ballast Nedam’ın toplam emisyonu 2019 baz yılına göre, 2024 yılında yüzde 52 azaldı. Bu gerçekten bizim sektörümüzde ulaşılması çok güç rakamlar. Buradaki başarılı uygulamaları, dünyanın birçok bölgesindeki projelerimize taşıyoruz.
Diğer yandan, geçtiğimiz günlerde burada Ballast Nedam’ın üstlendiği Naturhuus projemiz, karbon pozitif seviyeye ulaştı. Ve elde ettiğimiz fazla karbonu, buradaki ekiplerimiz geçtiğimiz günlerde düzenlenen bir gayrimenkul fuarında açık artırmayla satışa çıkardı. Böylece dünyada da bir ilke imza attık. 3 bin Euroluk satış geliri de iklim değişikliği konusunda çalışan Climate Cleanup Foundation isimli STK’ya bağışlandı” diye anlatı.