Bin kişiye yeni istihdam sağlayacağız

15 Kasım 2020
Ertelenen siparişlerin tekrar gelmesi, teknik tekstil gibi alanlarda yaşanan yükselişin etkisiyle tekstildeki kaybın yıl sonunda küçülmesi bekleniyor. İTHİB Başkanı Ahmet Öksüz, 2020 yılının yüzde 5 küçülmeyle kapanacağını öngörüyor.

SİBEL ATİK
satik@ekonomist.com.tr

Pandemiyle küresel ticarette yaşanan daralma, pek çok sektör gibi tekstili de derinden etkiledi. Türkiye'nin en büyük ihracatçı sektörlerinin başında gelen tekstil, yeniden gelen siparişlerle pandemi şokunu üzerinden atmaya başladı. Yıla yüzde 5 ile 10 arasında bir büyüme hedefiyle giren tekstil sektöründe, yılın on aylık sürecinde yüzde 9 küçülme yaşandı.

Küçülmede yıl sonu için yapılan tahminler ise önceki yıla göre yüzde 5 kayıp olarak öngörülüyor. Yaşanan kayıpta pandemiyle talep daralması, hala evden çalışan beyaz yakalılar, okulların tam anlamıyla açılmaması gibi bir dizi faktör etkili.

Zorlu koşullara rağmen teknik tekstil, ev tekstili, örme kumaş gibi alanlar sektör için kurtarıcı oldu. Tekstilde işlerin 2021 yılında normale döneceğini ve büyüme yaşanacağını öngören İstanbul Tekstil ve Hammaddeleri İhracatçı Birliği (İTHİB) Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Öksüz, sektörde rekabetçiliğin korunması için özellikle teknik tekstil tarafında uygulanan hibelerin kaldırılması gerektiğini ifade ediyor.

Kişisel koruyucu donanım ürünleri ihracatındaki hibelerin kaldırılmasıyla teknik tekstil ihracatının daha da artacağını söyleyen Ahmet Öksüz, sektöre dair öngörülerini paylaştı. Öksüz'ün sorularımıza yanıtları şöyle:

Tekstil sektörü açısından pandemiyle birlikte başlayan zorlu süreç, siparişlerdeki canlanma ile hangi noktaya geldi?

Pandemi süreciyle birlikte düşüşe geçen sektörde ihracat, nisan ve mayısta önceki yıla oranla yüzde 50'lere kadar gerilemişti. Sonrasında haziran ve temmuzda özellikle AB pazarında durdurulan siparişlerin sevkiyatları nedeniyle bir toparlanma oldu. Ama asıl sevindirici tarafı, ihracattaki artışın ağustos ve eylülde de devam etmesi. Yılın son üç aylık döneminde de artışın süreceğini öngörüyoruz.

Sektörde alt kategorilerde durum nedir?

Tabii aslında her alt sektörde farklı bir reaksiyon var. Toplamda on aylık rakamlara göre yüzde 9 küçülme yaşayan sektörün ihracatında mesela örme, ev tekstili ve teknik tekstilde ihracat iyi giderken dokuma, iplik gibi alanlarda ise görece daha durgun bir süreç yaşanıyor. Bunun temel nedeni insanların alışkanlıklarının değişmesi. Artık daha rahat kıyafetler tercih ediliyor.

Bu da örme sektörünü çok canlı tutuyor. Maske ve koruma kıyafeti gibi ürünlerin yer aldığı teknik tekstil tarafı ise ciddi artışlar yaşıyor. Dokuma, klasik ve yünlü kumaşlarda ise üretim ve ihracatta sıkıntı büyük. Biz ihracat arttı diyoruz ama alt kırılımlarda ciddi zorluk yaşayan alanlar da var; bunu da ifade etmek lazım. Ortalamada artsa da belli alanlarda sıkıntı büyük.

Teknik tekstil tarafında yaşanan yükseliş hangi noktada? İhracatta hangi ülkelere satış yapıyoruz?

Dünyada 107 milyar dolarlık ihracat pazarı bulunan teknik tekstiller için AR-GE ve inovasyon yatırımları hız kesmeden sürerken, Türkiye'de de ihracatta rekora koşuluyor. Bu yıl ise 12 Ekim'e kadar geçen süreçte Türkiye'nin gerçekleştirdiği teknik tekstil ihracatı, geçen yılın tamamında yapılan teknik tekstil ihracatının üzerine çıkarak, 2 milyar doları aştı. Kişisel koruyucu donanım ürünleri ihracatındaki hibelerin kaldırılmasıyla teknik tekstil ihracatı daha da artacaktır.

Hibelerin kaldırılması neden gerekli?

İhracatçı şirketler bir tane hibe vererek üç tane ihracat izni alıyor. Bu durum üreticinin teknik tekstil ürünlerindeki ihracat maliyetini yüzde 25 artırmış oluyor. Bu koşullarda yüksek maliyetle rekabetçi olmak mümkün değil. Avrupa Birliği'nin ilk beş aylık teknik tekstil ihracatına bakılırsa, 10 milyar dolarlık ithalatı Çin'den yaptığı görülüyor. Piyasalarda Çin oldukça agresif.

Bu alanda Çin yüzde 92,5 pazar payına sahip. Biz ise yüzde 1 paya sahibiz. Avrupa'nın en büyük tekstil tedarikçisiyken yaşanan bu durumun nedeni hibelerdir. Dolayısıyla ihracatın önündeki hibe engeli kaldırılmalıdır. Artık Türkiye'de yeterince maske üretimi var. Kendi ihtiyacımızın ötesinde bir maske üretimi söz konusu. Fakat maliyetler nedeniyle makineler durma noktasına geldi. Üreticiler kapasiteleri düşürdü.

Birlik olarak hibelerin kaldırılması konusunda bir adım attınız mı?

Biz talebimizi ilettik ama alınmış bir karar yok hala.

İthal ürünlere gümrük vergisi konusu da uzatıldı. Bu konuda görüşünüz nedir?

Ek vergileri biz tabii destekliyoruz. Ülkedeki sanayicinin desteklenmesi için önemli bir karar. Fakat burada ürün bazında bir çalışma yapılmalı. Türkiye'de üretilen üretilmeyen ürünler konusunda bu kararlar alınmalı. Bu da kolay değil. Bakanlıkla görüşüyoruz. Ürün bazında devam edilebilecekleri alanları bildiriyoruz. Çalışmalarımız devam ediyor.

İkinci dalganın da etkisiyle sektör yılı nasıl kapatır?

Burada yurtdışı talep özellikle de Avrupa'daki gidişat çok önemli. Giyim, tekstilin en geniş hacimli alanı. İkinci dalganın boyutu yüksek olursa elbette sektörü negatif etkiler. İnsanlar evde oturduğunda neticede yeni giyim ürünleri almıyor. Fakat öngörümüz, mart ayındaki gibi bir şokun yaşanmayacağı yönünde. Yıllık bazda eksi yüzde 10'u bulan kayıpların yıl sonunda yüzde 5'e gerileyeceğini düşünüyorum. Son üç aylık sürecin daha hızlı olmasını bekliyorum.

"2021'de tekstil ihracatında 10 milyar dolar bandı aşılır"

"Türkiye'nin en büyük ihracatçı sektörü konumundayız. Tekstilin ihracatta yine ilk sıralarda yer alacağı da aşikar. Önümüzdeki yıl sektörün talepteki ertelemelerle artıya geçeceğini öngörüyorum. Tedarik açısından entegre üretim yapımız büyük avantaj.

Bizde üretim, otomotiv gibi parça gelmedi diye durmaz. Tekstilde dışa bağımlılık çok az. Sadece elyafta yurtdışına bağımlı bir yapı var, o da yeni yatırımlarla aşılıyor. Dolayısıyla entegre bir sektörüz. Öngörüm, gelecek yıl 10 milyar doların üzerine çıkmanın, hatta 11 milyar doları yakalamanın mümkün olacağı yönünde."

SÖKE'DEKİ TESİSLE BİN KİŞİYE İSTİHDAM SAĞLAYACAK

Tekstil, kağıt ve çimento sektörlerinde faaliyet gösteren Kipaş Holding'in yönetim kurulu başkan yardımcılığını da yürüten Ahmet Öksüz, pandemi koşullarına rağmen grup olarak yatırımlara ara vermediklerini söylüyor.
1 milyar dolar cirolu grubun kağıt alanında ikinci tesis yatırımını yıl sonunda devreye alacağını aktaran Öksüz, Söke'de açılacak bu tesisin bin kişiye istihdam sağlayacağını kaydediyor.

Grup, 500 milyon dolarlık yatırımla hayata geçecek bu yatırımın yanı sıra tekstilde de önemli bir girişime imza attı. Boyner iş birliğinde LeeCooper markasında geri dönüşümlü elyaftan koleksiyon ürettiklerini dile getiren Ahmet Öksüz, şöyle konuşuyor: "Tekstilde yeni girişimlerle büyümeye devam ediyoruz.

Geri dönüşümlü elyaftan üretilen ürünler konusunda yurtdışında ciddi bir talep var. Biz de Türkiye'de tüketiciler nezdinde bu bilinci ve farkındalığı oluşturmak hedefiyle Boyner iş birliğinde yeni bir koleksiyona imza attık. Bu projeyi yeni kanallarla genişleteceğiz."