Dolar, altın ve borsa orta vadede ne olur? Tera Yatırım Başekonomisti Erkan değerlendirdi

21 Ekim 2021
Ceren Oral Balaban / coral@ekonomist.com.tr

Piyasaların dikkat kesildiği Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Para Politikası Kurulu (PPK) faiz kararını açıkladı. TCMB, piyasa tahminlerinin de üzerinde bir karara imza attı ve politika faizi olan bir hafta vadeli repo ihale faiz oranını 200 baz puan indirerek yüzde 16’ya düşürdü. Karar öncesindeki son piyasa fiyatlamaları 50 baz puan indirim ihtimalinin arttığını gösterirken toplantıdan 100 baz puan indirim çıkması durumunda son iki gündeki kazançların geri verileceği öngörülüyordu. 100 baz puanın da üzerinde bir faiz indirim kararının gelmesi sonucunda beklendiği gibi oldu ve dolar/TL ilk etapta 9,49’lara kadar yükseldi. Borsada da 1.420’lere geri çekilme yaşandı. Bu kritik süreçte Tera Yatırım Başekonomisti Enver Erkan ile önümüzdeki sürece ilişkin beklentilerini ve borsa, dolar ve altına dair orta vadeli tahminlerini konuştuk. Ayrıca Erkan’ın yatırımcılara yönelik portföy dağılım ve hisse önerilerini de öğrendik.

Türkiye varlıkları Para Politikası Kurulu (PPK) toplantısı öncesi güçlü bir seyir izlemiş ve MSCI Türkiye Endeksi; Çin ile birlikte en çok kazandıran gelişmekte olan ülke (GOÜ) borsa endeksleri arasında yer almıştı. Aynı şekilde TL ise Güney Afrika randı ile birlikte en güçlü para birimleri arasında bulunuyordu. Borsadaki tepki alışlarının iki gündür bankaların öncülüğünde olması ve TL’nin dün GOÜ paralarını yenmesi akla “PPK’dan pozitif bir sürpriz mi çıkacak?” sorusunu bile getirmişti. Ancak TCMB; bu soruya beklentilerin de üzerine çıkarak 200 baz puanlık faiz indirimiyle cevap verdi. Bu kararın ardından TL varlıklar son iki gündeki kazançları geri verdi ve oynaklık daha da arttı. Piyasalarda son durum böyleyken Tera Yatırım Başekonomisti Enver Erkan ile bu kritik sürece dair beklentilerini ve yatırım enstrümanlarına dair tahminlerini konuştuk.

Borsada iyi senaryoda 1.470-1.475, kötü senaryoda 1.360-1.380 bölgesini öngören Erkan; enflasyon ve faiz dengesinde, özellikle döviz oynaklığının ve tahvil faizlerindeki yükselişin BİST-100’ün hareketi açısından risk oluşturduğunu kaydediyor. Gram altındaki yükselişin dolar bazlı olduğunu ve TL değer kaybettikçe gramda yüksek seviyelerin test edilmeye devam edeceğini kaydeden Enver Erkan; ons tarafında ise yüksek finansal piyasa oynaklığı riskinden kaçınma ve ABD tahvil faizlerinin hareketine tepki gibi faktörlerin etkili olacağı görüşünde.

Enver Erkan, TL açısından risk oluşturan unsurları; küresel enerji fiyatlarının yarattığı dezavantajlı durum, 2021 Mart’tan beri zayıflayan reel getiri pozisyonu, enflasyon ilerledikçe ve faizler düşürüldükçe eksi getirinin daha da derinleşecek olması ve FED varlık alımlarının hızı olarak sıralıyor.

Bu ortamda dengeli portföy stratejisine devam edilmesinin gerektiğini düşünen Erkan’a göre portföy dağılımı ise hisse yüzde 30, dolar yüzde 10, Euro yüzde 10, TL mevduat yüzde 20 ve altın yüzde 30 şeklinde olmalı. Erkan'ın değerlendirmeleri şöyle...

Borsada kasım ayı sonuna kadarki süreç için beklentileriniz nasıl şekilleniyor? Piyasalar için iyi ve kötü senaryo, riskler ve fırsatlar neler?
İyi senaryoda 1.470-1.475 bölgesi, kötü senaryoda 1.360-13.80 bölgesini öngörüyoruz. Burada varlık alım hızı oldukça önemli olacak. Enflasyon ve faiz dengesinde, özellikle döviz oynaklığı ve tahvil faizlerindeki yükseliş; BİST-100’ün hareketi açısından risk teşkil ediyor. Banka hisselerindeki hareket; borçlanma maliyetlerindeki durum ve TL ile tahvil faizi hareketinden etkilenebilir. Global risk iştahında ise küresel enflasyon ve yavaşlama endişelerinden dolayı düzeltme yönündeki riskler de artabilir. FED’in tapering etkisinin piyasalarda ne derece bir etki yaratacağına bakılacak. Reflasyonist hisselere olan talep de bu olgulardan etkilenecek. Yabancının halen genel makroekonomik durum itibarıyla çekingen kalmasını, yerlinin hisseleri kısa süre elde tutup dolarizasyona meyil göstermeye devam etmesini bekleyebiliriz.

Ons ve gram altında önümüzdeki süreçte neler öngörüyorsunuz?
Gram altın yükselişi dolar bazlı, ons altın ise henüz yükseliş trendini başlatmadı. Önümüzdeki dönemde ons altındaki yükselişle beraber gram altının daha yüksek seviyelere çıkacağını tahmin ediyoruz. Merkez bankaları üzerindeki baskı, enflasyonist etkilerin ağırlıkta olmasıyla piyasa oynaklığına neden olabilir. Altının fiyatlayacağı olgular arasında, yüksek finansal piyasa oynaklığı riskinden kaçınma ve ABD tahvil faizlerinin hareketine tepki gibi faktörler bulunuyor. Yüksek ve kalıcı enflasyon konusundaki endişeler artarken, teşvikler konusunda daha fazla gazın köklenmemesi gerektiği görüşü ağırlık kazanıyor. Tapering masada, enflasyon beklentileri artıyor ve böyle oldukça faiz hareketinin yukarı olması altın hareketini yavaşlatıyor ya da aşağı çekiyor. Önceki tapering dönemine göre reel faiz hareketinin ne ölçüde olacağı belirleyici olacak, halen momentum için beklemek gerekebilir. Gram altın ise TL değer kaybettikçe yüksek seviyeleri test etmeye devam edecek.

Dolardaki yükseliş sürer mi?
Politika yapıcılar enflasyonu dizginlemeye çalışırken, bu enflasyonist risk ve zayıf TL ortamında halen Merkez Bankası’nın faiz indirmesine yönelik beklentiler ön planda. Enflasyonun yüksek kalması ve TL’nin değer kaybetmesi bekleniyor. FED’in finansal koşulları sıkılaştırması ve GOÜ’lere karşı genel dolar değerlenmesi yaratması öngörülüyor ancak aynı zamanda TCMB’nin parasal gevşeme yönünde de hareket edeceği tahmini var. TL’nin daha düşük getiri pozisyonuna evrilmesi, yerel paraya talebi azaltacak. Bu da dolarizasyonun artma eğiliminin devamına neden olacak. Geçerli koşullarda ciddi bir politika dönüşümü veya şartlarda değişim olmazsa TL’nin üzerindeki baskı sürebilir. Küresel enerji fiyatlarının yarattığı dezavantajlı durum (Türkiye enerjisinin tamamına yakınını ithal ediyor), 2021 Mart’tan beri zayıflayan reel getiri pozisyonu, enflasyon ilerledikçe ve faizler düşürüldükçe eksi getirinin daha da derinleşebilecek olması ve Fed varlık alımlarının hızını TL açısından riskli görüyoruz.

Euro/dolar paritesinde nasıl hareketler bekliyorsunuz?
Euro yeniden 1,18 eşiğini test etmek isteyebilir. ABD tahvil faizleri ile Alman tahvil faizleri arasındaki makas önemli. Dönemsel ABD faiz düşüşünü ise Euro lehine çevirebilir. Almanya’da kurulacak hükümet daha fazla harcama yapacak bir politika benimseyecekse bu da Euro’ya yardımcı olur. ABD 10 yıllıklarının yüzde 1,60 hareketine devam etmesi yukarı hareketi yavaşlatan bir etki yapabilir.

Yatırımcılar, bu dönemde nasıl bir yatırım stratejisiyle hareket etmeli sizce?
Dengeli portföy stratejisine devam edilmesi gerektiğini düşünüyoruz. Hisse bazlı optimal maliyet seviyeleri görülüyor. Ancak hissede vade geniş tutulmalı. Kısa vadeli piyasa tutukluğu şimdilik hareketleri yavaşlatabilir. TL’nin değer kaybının döviz ve altın üzerindeki talebi artıracağını düşünüyoruz.

Üçüncü çeyrek finansallarında en çok hangi faktörlerin etkisini görebiliriz?
2021’in üçüncü çeyreğinin son döneminde kur yükseldi. Bu nedenle bilançolarda, kur geliri olan şirketlerin öne çıkacağını öngörüyoruz. Ayrıca küresel piyasalarda emtiaların yükselmesi sanayi şirketlerini öne çıkarıyor. T. Şişecam, Erdemir gibi şirketler bu durumdan olumlu etkilenebilir.

Tera Yatırım model portföyünde hangi hisseler var?


• Garanti BBVA
• Akbank
• Sabancı Holding
• Eczacıbaşı İlaç
• Petkim
• Borusan Mannesmann
• Çimsa
• Ülker Bisküvi

Enver Erkan’ın portföy dağılım önerisi


• Hisse %30
• Dolar %10
• Euro %10
• TL Mevduat %20
• Tahvil-bono %0
• Öst, fonu %0
• Altın %30