Ekonomi 2016’da iyice yavaşladı

03 Nisan 2017
REEL GAYRİ SAFİ YURTİÇİ HASILA 2016'DA SADECE YÜZDE 2,9 BÜYÜDÜ.

 

DR. ORHAN KARACA
okaraca@ekonomist.com.tr

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), 2016’nın son çeyrek dönemine ve yılın tamamına ilişkin milli gelir verilerini geçen hafta açıkladı. Bu verilere göre ekonomi geçen yılın son çeyreğinde önceki yılın aynı dönemine kıyasla yüzde 3,5 büyürken, 2016’nın tamamındaki büyüme ise yüzde 2,9 oldu.

2016’nın üçüncü çeyreğinde ekonomide 2008-2009 resesyonundan bu yana ilk kez yıllık bazda küçülme yaşanmıştı. Bu küçülmenin son çeyrekte devam etmediği ve bu dönemde ekonominin yeniden büyümeye başladığı öncü göstergelerden belliydi.

Hatırlarsanız geçen hafta bu sayfalarda dördüncü çeyrekte büyümenin kaç çıkabileceğine ilişkin kapsamlı bir değerlendirme yapmış ve bu dönemde ekonominin yeniden büyümeye başladığını tahmin ettiğimizi yazmıştık. Dördüncü çeyrekteki büyüme bizim tahminimizden de biraz yüksek çıktı.

Bizim tahminimiz dördüncü çeyrekteki büyümenin yüzde 2-3 arasında çıkacağı yönündeydi. Gerçekleşme bundan 1 puan kadar daha yüksek oldu. O yazıda dördüncü çeyrekte büyümenin yüzde 2-3 arasında çıkması halinde 2016’nın tamamındaki büyümenin yüzde 2-2,5 arasında olacağı tahmininde de bulunmuştuk.

Biraz dördüncü çeyrekte büyümenin tahminimizden daha yüksek çıkması biraz da önceki iki çeyrek döneme ilişkin büyüme oranlarının yukarı yönlü revize edilmesi sayesinde, 2016’nın tamamındaki büyüme oranı da beklentimizi 0,5 puan kadar aştı.

NASIL BÜYÜDÜK?
Dördüncü çeyrekteki büyüme oranı tahmimizi biraz aşsa da bu büyümenin gerçekleşme yolu aşağı yukarı bekledi-
ğimiz gibi olmuşa benziyor. Öncü göstergeler, üçüncü çeyrekte gerileyen hane-halkı tüketiminin dördüncü çeyrekte yeniden yükseldiğine işaret ediyordu ve gerçekleşme de aynen öyle oldu.

Revize edilmiş son verilere göre üçüncü çeyrekte yüzde 1,7 küçülmüş olan hanehal-kı tüketimi dördüncü çeyrekte yüzde 5,7 arttı. Bu artışın bizim beklentimizin de ötesinde olduğunu belirtelim. Öncü göstergelerden dördüncü çeyrekte yatırım harcamalarında bir miktar toparlanma olduğuna ilişkin sinyaller geliyordu.

Revize edilmiş verilere göre üçüncü çeyrekte yüzde 0,5 artan yatırım harcamaları dördüncü çeyrekte gerçekten de bir miktar toparlanmış ve yüzde 2 artmış durumda. Öncü göstergeler, üçüncü çeyrekte büyümeyi çok olumsuz etkileyen dış talebin dördüncü çeyrekte büyümeye az da olsa katkı yapmış olabileceği sinyalini veriyordu.

Gerçekleşme de böyle oldu ve üçüncü çeyrekte yüzde 9,3 düşüş gösteren reel mal ve hizmet ihracatı dördüncü çeyrekte yüzde 2,3 arttı. Öncü göstergelerden dördüncü çeyrekte mal ve hizmet ithalatındaki artışın da bir miktar yükseldiği sinyalini almıştık ve gerçekleşme de öyle oldu. Üçüncü çeyrekte yüzde 2,1 olan reel mal ve hizmet ithalatındaki artış dördüncü çeyrekte yüzde 3,3’e çıktı.

Yalnız kamu tüketimindeki gelişmeler pek beklediğimiz gibi çıkmadı. Öncü göstergelerden nasıl seyrettiğini göreme-sek de kamu tüketiminin dördüncü çeyrekte de hızla artmaya devam ettiğini düşünüyorduk ama gerçekleşme öyle olmadı. Yalnız bu verilerde büyük bir revizyon da var.

Önceki veriler kamu tüketimdeki artışın üçüncü çeyrekte yüzde 23,8’i bulduğunu ve bu açıdan bir rekorun kırıldığını gösteriyordu. Revize edilmiş yeni veriler ise üçüncü çeyrekte kamu tüketimindeki yıllık artışı yüzde 5,6 olarak veriyor.

Anlaşılan TÜİK de kamu tüketimini çok iyi izleyemiyor. Son yayınlanan verilere göre kamu tüketimi dördüncü çeyrekte ise sadece yüzde 0,8 arttı. Yani hükümet bu dönemde harcamalarda frene basmış gibi görünüyor.

BÜYÜME ÇOK YAVAŞ
Geçen yılın üçüncü çeyreğinde küçülen ekonominin dördüncü çeyrekte yeniden büyümesi elbette olumlu. Ancak son çeyrekteki bu toparlanma ekonominin 2016 yılını 20082009 resesyonu sonrasındaki en yavaş büyümeyle kapatmasına engel olamadı.

Ekonomideki bu yavaş büyüme de 2016’da işsizlikteki artışın yeniden tırmanışa geçmesine yol açtı. 2015’te yüzde 10,3 olan işsizlik oranı 2016’da yüzde 10,9’a çıktı. İşin kötü tarafı, elimizdeki öncü göstergeler geçen yılın son çeyreğindeki toparlanmanın daha sonra devam etmediğini ve 2017 yılına yine sıkıntılı girdiğimizi düşündürüyor.

Bu konuda daha ayrıntılı bir değerlendirmeyi önümüzdeki haftalarda yaparız. Şimdilik bunun işsizliğin geleceği açısından hiç de iyi bir gelişmeye işaret etmediğini söylemekle yetinelim.