Ekonominin merkezleri ana muhalefette

Türkiye, 1 Nisan sabahına çok farklı bir siyasi tabloyla girdi.

15 Nisan 2024

Ana muhalefet partisi CHP, 31 Mart yerel seçimlerinden birinci parti olarak çıktı ve sürpriz bir başarıya imza atmış oldu. Resmi olmayan verilere göre CHP toplam oyların yüzde 37,7'sini, AKP ise yüzde 35,5'ini aldı. Gelecek dönem açısından belki bundan da daha önemlisi, CHP 1 Nisan sabahı itibariyle Türkiye ekonomisinin itici gücü olan kentleri almış oldu.

Önümüzdeki beş yılda İstanbul, Ankara, İzmir, Bursa, Antalya ve Adana başta olmak üzere Türkiye ekonomisinin pek çok üretim ve ihracat merkezinde belediyeler CHP tarafından yönetilecek.

NÜFUSUN YÜZDE 74'Ü MUHALEFETTE

Rakamlarla ortaya koymaya çalışalım: TÜİK'in Adrese Dayalı Nüfus Kayıt Sistemi sonuçlarına göre, 2023 yılı sonu itibarıyla 85 milyon 327 bin olan Türkiye'nin nüfusunun yüzde 73,6'sı muhalefet partileri tarafından yönetilecek. Buna göre CHP'nin kazandığı 35 belediyede yaşayan kişi sayısı 52 milyon 900 bin 730, bunların toplam nüfusa oranı ise yüzde 61,96 oldu. 

DEM Parti'nin kazandığı belediyelerin nüfusu ise 6 milyon 972 bin ve toplam nüfus içindeki payı yüzde 8,2 düzeyinde gerçekleşti. Yeniden Refah Partisi de yüzde 3,09'luk nüfus oranı ile 2 milyon 634 bin kişinin yaşadığı belediyeleri elde etti. İktidar partisi AKP'nin 31 Mart seçim sonuçlarına göre yöneteceği nüfusun oranı yüzde 22,5 olurken, nüfus sayısı ise 19,2 milyon oldu. MHP'de ise bu oran yüzde 2,7 ve 2,3 milyon kişiyi kapsıyor.

İHRACATIN YÜZDE 80'İ CHP BELEDİYELERİNDE

Türkiye Bankalar Birliği (TBB) verilerine göre ise, muhalefetin kazandığı illerin Türkiye'deki toplam mevduat içindeki payı yüzde 86'yı aşıyor. Yalnızca CHP'nin kazandığı illerdeki mevduat payı, Türkiye'deki toplam mevduatın yüzde 84,5'ini oluşturuyor. 

Muhalefetin kazandığı kentlerin toplam GSYH'ye katkısı yüzde 77,7 olurken, bunun yüzde 73,41'ini CHP'Iİ belediyeler oluşturuyor. İhracattaki tabloya bakıldığında ise CHP'nin ağırlığı daha da artıyor. CHP'nin kazandığı illerin toplam ihracat içindeki payı yüzde 79,6 olurken, AKP'li belediyelerin ihracat içindeki payı yüzde 18,73'e gerilemiş durumda. 

Bu tablo, önümüzdeki beş yılda Türkiye ekonomisine yön veren dev metropoller ve Anadolu üretici kentlerinde başarı gösterecek muhalefet belediyelerinin sonraki seçimler için de büyük avantaj sağlayabileceğini gösteriyor.