Enflasyon ve kayıt dışına çözüm beklentisi

2023 yılında tarım ve hayvancılık sektörü enflasyon, kuraklık ve depremle zor günler yaşadı.

29 Aralık 2023

2023 yılında tarım ve hayvancılık sektörü enflasyon, kuraklık ve depremle zor günler yaşadı. Depremin verdiği 5 milyar dolarlık zarara karşılık, sektör temsilcileri 2024 yılında enflasyon canavarı ve ucuz ürün arayışıyla artan kayıt dışına çözüm bulunmasını bekliyor.

24 Aralık 2023 - 06 Ocak 2024 tarihli sayıdan

Tarım, hayvancılık ve gıda sektörlerinde 2023'te savaş, enflasyonun durdurulamaz çıkışı ve yaşanan deprem felaketinin de etkisiyle zor bir sınav verildi. Bu yıl tarımda bir miktar daralma yaşandı ve bunun en önemli nedeni de Kahramanmaraş merkezli deprem felaketi oldu. 

Deprem, tarım ve kırsal sektörler üzerinde yıkıcı bir etki yarattı. Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü FAO'nun tahminlerine göre, toplam zarar 5 milyar doları aştı. 

Öte yandan enflasyonla yukarı çıkan maliyetler ve raflarda tüketiciye yansıyan fahiş fiyatlar, kayıt dışı ve private label ürünlere talebi körükledi. Sektörde kayıt dışının payı yüzde 50'lere çıktığı private label ürünlerin ise payının yüzde 20'den yüzde 35'lere çıktığı ifade ediliyor. 

2024 yılında bu rakamların artmaya devam edeceği öngörülürken, fiyatlarda en az yüzde 50 artış, private label ürünlerin payının ise yüzde 40'ları aşması bekleniyor. Bu süreçte iyi giden ihracat ise bir miktar yüzleri güldürdü.

"2024 İÇİN İHTİYATLIYIZ"

Depremle yaşanan kaybın 2024 ve sonraki birkaç yılda telafisinin zor olduğunu ifade eden TOBB Gıda Meclis Başkanı Necdet Buzbaş, 10 ilin oluşturduğu bölgenin tarımda yüzde 14,3 paya sahip olduğunu ve Türkiye genelindeki 450 bin 723 adet gıda işletmesinin 54 bin 573'ünün bu bölgede yer aldığını söylüyor. 

2024 yılının da zorlu geçeceğini aktaran Buzbaş, önümüzdeki yılın Merkez Bankası'nın fiyat istikrarı ve finansal dengeyi sağlamasındaki başarısına bağlı olarak şekilleneceğini iletiyor. 

Buzbaş, "Küresel kaynaklı petrol ve doğal gaz fiyat şokları yaşanmaz ve ihracattaki olumlu gelişmeler sürdürülebilir kılınırsa oluşan talepler yeni kapasiteler ihtiyacı oluşturacak bu da yeni yatırımları tetikleyecektir" diyor.

"TARIM STRATEJİK ÖNEMDE"

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre, tarım sektörünün geçen yıl zincirleme hacim endeksine göre GSYİH içerisindeki payı yüzde 4,8 olarak gerçekleşti. 2023 yılının ilk çeyreğinde ise tarım sektöründe yüzde 3,8'lik bir daralma görüldü. 

Bu daralma 2021 yılının üçüncü çeyreğinden bu yana en sert daralma olarak kayda geçti. Bununla birlikte 2023 yılında tarımın GSYİH içerisindeki payı yüzde 4,4 oldu.

FAO Türkiye Temsilci Yardımcısı Dr. Ayşegül Selışık, Türkiye ekonomisi içinde tarım sektörünün payının yıllar itibarıyla azalmasına karşın, 2022 yılı itibarıyla toplam 30,8 milyon kişilik istihdamın 4,9 milyon ile yüzde 15,8'ini oluşturması nedeniyle sektörün stratejik önemini hala koruduğunu söylüyor. 

Selışık, FAO olarak depremin hemen ardından yaptıkları çalışmalardan bir rapor hazırladıklarını ve buna göre Türkiye'nin tarımsal ihracatının yüzde 20'ye yakın bir bölümüne katkıda bulunduğuna işaret ediyor. Selışık, "Yaptığımız değerlendirmelere göre gıda ve tarım sektöründe 1,3 milyar dolarlık hasar ve kayıp var. 

Bu hasar ve kaybın yanı sıra deprem nedeniyle yaşanan olumsuzlukların sektöre dolaylı dolaysız maliyeti ise 5,1 milyar doları buluyor. Gıda ve tarımsal üretimde fiyatların artmasına neden olan bir diğer etken de küresel iklim krizinin etkileri. Kuraklık ve aşırı doğa olayları tarım ve gıda üretiminde devasa kayıplara neden oluyor" diyor.

İHRACATTA YÜZLER GÜLDÜ

Rusya-Ukrayna savaşında tahıl koridoruyla etkin rol oynayan Türkiye, hububat, tahıl gibi alanlarda ise ihracatta önemli adımlar attı. Zorlu geçen bu süreçte hububat, bakliyat, yağlı tohumlar ve mamulleri alanında ise 11 aylık rakamlara göre yüzde 8,73'lük büyüme oldu ve 11 milyar dolarlık bir ihracata imza atıldı. 

İstanbul Hububat Bakliyat Yağlı Tohumlar ve Mamulleri İhracatçıları Birliği (İHBİR) Yönetim Kurulu Başkanı Kazım Taycı, 2024 yılında sektör olarak ihracatı 15 milyar dolarla kapatmayı hedeflediklerini söylüyor. 2024'te fiyat rekabetinden ayrı olarak, yenilikçi ürünlerle, markalaşmayla ve kur beklentisine gerek kalmadan ihracatı artırmak istediklerini aktaran Taycı,

"Gıdada ihracat tarafında her ay bir önceki aya göre rakamların daha fazla artığını görmekteyiz. Türkiye'de daha uzun vadeli ve daha uygun faizli krediler bulabilme imkanımız olursa, bu imkanın hızla yatırıma dönüşmesi ve ihracat rakamlarımıza olumlu yansıması kaçınılmaz olacak" diyor.

Uluslararası Un Sanayicileri ve Hububatçılar Birliği (IAOM) Avrasya Başkanı DR. Eren Günhan Ulusoy ise "Türkiye un ihracatında son dokuz yıldır dünya lideri konumunu sürdürüyor. Bu sene de 3 milyon ton üzerinde un ihracatı gerçekleştirdik. Bu büyümenin devam etmesini bekliyoruz" diyor.

"KÜÇÜK DANA İTHALATI SORUNU ÇÖZER"

Bu yıl en çok fiyat artışının hissedildiği gıda ürünlerinden biri de kırmızı et oldu. Zaman zaman et ithalatıyla bu fiyat artışlarının önüne geçilmeye çalışıldı. FAO verilerine göre, dünyadaki toplam kırmızı et üretimi 93 milyon ton olarak tahmin ediliyor. Toplam kırmızı et üretimi AB'de 7,5 milyon ton ve Türkiye'de ise 2 milyon ton oldu. 

Türkiye Süt, Et, Gıda Sanayicileri ve Üreticileri Birliği Derneği (SETBİR) Yönetim Kurulu Başkanı Dr. İsa Coşkun ise 2024 yılında enflasyonla mücadele ve güvenli gıda konularında çözüm odaklı politikaların uygulanmasını beklediklerini söylüyor. 

SETBİR olarak son açıklanan kırmızı et üretim verilerine göre, Türkiye'de kişi başı yaklaşık 25 kilogram kırmızı et tüketimi olduğu olduğunu hesapladıklarını söyleyen Coşkun, "Ülkemizde yıllık 5-6 kilogram balık ve 22-23 kilogram kanatlı et( tüketimi olduğu değerlendirildiğinde toplam kişi başın a yıllık 52-54 kilogram et tüketimi olduğunu söyleyebiliriz" diye konuşuyor.

1<6 milyonu geçen büyük baş hayvan nüfusuna sahip olan Türkiye'nin 2024 yılında et ithal etmeyip direkt küçük dana getirmesi gerektiğini belirten TOBB Hayvancılık Meclis Başkanı Mehmet Şahbaz, "Tarım Bakanlığı yetkilileri küçük daha ithalatına ağırlık verirlerse bu geçici çözüm arayışlarından bizi kurtarır. 

Bu gidişler et üaünlerind e fiyat artışlarının süreceği göeü^yor. Ancak 800 bin baş küçük dana ithalatı yapılmasına müsaade edilirse 2024 yılı ve sonrası daha rahat geçecektir" diyor.

NECDET BUZBAŞ TOBB GIDA MECLİS BAŞKANI
“Enflasyon çalıştayı yapacağız”

“2023 yılı içinde gıda sanayi bakımından en önemli kazanç olarak ‘tarımda planlı üretime geçiş' projesini görüyorum. Kabul edilen kanun, 14 Eylül 2023 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanan ilgili yönetmelik ile 2024 yılında uygulamaya konacaktır. 

Böylelikle yıllardır sorun olarak yaşanan ham madde teminindeki aksaklıklar ve aşırı fiyat dalgalanmaları çözüme kavuşturulacaktır beklentisini taşıyorum. Biz de TOBB Gıda Sektör Meclisi olarak 2024'te bir enflasyon çalıştayı yapmayı planlıyoruz. Tarım ve gıda sektörlerinde maliyet ve fiyat konusunu masaya yatıracağız ve önerileri ortaya koyacağız.”


DR. AYŞEGÜL SELIŞIK FAO TÜRKİYE TEMSİLCİ YARDIMCISI
“Hububat ve tahılda rekor artış bekliyoruz”

“2023 yılı boyunca fiyatlarda istikrarlı bir gerilemeyi gözlemlediğimizi de söyleyebilirim. Aralık 2023 raporuna göre dünya hububat/tahıl hasadında rekor bir artış bekleniyor. 

Ancak yağ fiyatlarında ise yükseliş mevcut. Endekse göre et ve şekerde de küresel fiyatlarda bir gerileme var. 2024 için ise konuşmak için çok erken ama yine Küresel Fiyat Endeksi’ne göre dünya hububat/tahıl hasadında rekor bir artış beklendiğini söyleyebilirim.”