Enflasyonda hesaplar bir türlü tutmuyor

07 Mayıs 2018
Geçen hafta enflasyon konusunda iki gelişme yaşandı. Bunlardan birincisi Merkez Bankası'nın 2018'in ikinci Enflasyon Raporu'nu yayınlaması, ikincisi ise nisan ayı enflasyon oranlarının açıklanması oldu.

DR. ORHAN KARACA 
okaraca@ekonomist.com.tr

Merkez Bankası Enflasyon Raporu'nda 2018 yıl sonu enflasyon tahminini bir kez daha yükseltirken, iki aydır yerinde sayan Tüketici Fiyatları Endeksi (TÜFE) enflasyonu da nisan ayında yeniden yükselişe geçti.

ENFLASYON RAPORU
Merkez Bankası, 30 Nisan'da açıkladığı bu yılın ikinci Enflasyon Raporu'nda, 2018 yıl sonu enflasyon tahminini yüzde 7,9'dan (yüzde 6,5-9,3 aralığının orta noktası) yüzde 8,4'e (yüzde 7,2-9,6 aralığının orta noktası) çıkardı.

2019 yıl sonu enflasyon tahminini ise yüzde 6,5 (yüzde 4,7-8,3 aralığının orta noktası) düzeyinde sabit tuttu. Öte yandan enflasyonun orta vadede yüzde 5 düzeyinde istikrar kazanacağı öngörüsünü koruyarak, 2020 yıl sonu enflasyon tahminini de bu düzeyde sabit tutmuş oldu.

Raporda, enflasyon tahmininde yapılan artışın en önemli gerekçesinin, mart ayının ikinci yarısından itibaren döviz kurlarında ve petrol fiyatlarında başlayan yükseliş olduğu ifade ediliyor. 2018 yıl sonu enflasyon tahmininde yapılan 0,5 puanlık artışın 0,4 puanı buradan geliyor.

Enflasyon tahmininde yapılan artışın diğer gerekçesini ise ekonominin hızlı büyümeye bu yılın ilk çeyrek döneminde de devam etmesi oluşturuyor. Bu, yurtiçi talebin beklenenden güçlü seyrettiği anlamına geliyor. 2018 yıl sonu enflasyon tahmininde yapılan artışın 0,1 puanı da bundan kaynaklanıyor.

Ancak yapılan bu artışa rağmen Merkez Bankası'nın 2018 yıl sonu enflasyon tahmini hala beklentilerin çok gerisinde kalıyor. Ekonomik kamuoyundaki yıl sonu enflasyon beklentileri yüzde 10'u aşıyor. Enflasyon Raporu'ndaki şu satırlar, Merkez Bankası'nın enflasyonda göreceli olarak hala iyimser olmasının nedenini açıklıyor: "Tahminler oluşturulurken, Nisan ayında yapılan ölçülü faiz artışıyla güçlendirilen sıkı para politikası duruşunun kararlılıkla sürdürülerek enflasyon görünümü üzerindeki riskleri sınırlayacağı bir çerçeve esas alınmıştır.

Ayrıca, kamu harcama artışlarında OVP hedefleri doğrultusunda beklenen yavaşlama, finansal koşullar ve para politikasındaki sıkılaşmanın da etkisiyle, büyümenin potansiyeline yakınsayacağı ve çıktı açığının enflasyona yükseliş yönünde verdiği katkının 2018 yılı ikinci yarısından itibaren ortadan kalkacağı değerlendirilmiştir."

Fakat bize kalırsa ne para politikasında gerçek anlamda bir sıkılaşma var ne de kamu harcama artışlarında yavaşlama yaşanması mümkün. Tersine, hükümetin erken seçim kararından sonra atmaya başladığı adımlar maliye politikasındaki gevşemenin süreceği anlamına geliyor. Hal böyle olunca da enflasyonda Merkez Bankası'nın son tahmininin tutması da imkansıza yakın görünüyor.



YENİDEN YÜKSELİŞTE
Nitekim iki aydır yatay seyirde olan enflasyonun nisan ayında yeniden yükselişe geçmesi de buna işaret ediyor. Yıllık tüketici enflasyonu mart ayında yüzde 10,23 düzeyindeydi.

Nisan ayı enflasyonu "mevsim normalleri" (son 10 yılın ortalaması) dolayında çıksa bile bu ayda yıllık tüketici enflasyonunun kıl payı farkla da olsa tek haneye inmesi ihtimali vardı. Ancak kur artışlarının tetiklediği enflasyon nisan ayında geçen yılki yüzde 1,31'lik seviyesini epey aşıp yüzde 1,87'yi bulunca yıllık enflasyon da düşmek yerine yüzde 10,85'e yükseldi.

Esasında bunun böyle olabileceğini aylardır söylüyorduk. Maalesef korktuğumuz başımıza geldi. İşin kötüsü, enflasyondaki yükseliş önümüzdeki aylarda da sürecek gibi görünüyor. Tek haneli enflasyona geri dönüş ihtimali ise giderek ufuktan siliniyor.