Faizde yıl sonu beklentisi ne?

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası, ağustos ayında piyasa beklentilerini aşan 750 baz puanlık faiz artırımının ardından, eylül ayında tahminlere paralel ancak beklentilerin altında kalan bir faiz artışına imza attı.

01 Ekim 2023

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası, ağustos ayında piyasa beklentilerini aşan 750 baz puanlık faiz artırımının ardından, eylül ayında tahminlere paralel ancak beklentilerin altında kalan bir faiz artışına imza attı.

Hafize Gaye Erkan başkanlığında toplanan TCMB Para Politikası Kurulu, 21 Eylül tarihinde bir haftalık repo faizini 500 baz puanlık artışla yüzde 25'ten yüzde 30'a yükseltti.

Böylelikle yeni TCMB yönetimi, göreve geldiği Haziran 2023'ten bu yana dördüncü faiz artırımını gerçekleştirmiş oldu.

ENFLASYON BEKLENTİSİ YÜZDE 60'I AŞTI

TCMB'nin karar metninde dezenflasyonun en kısa sürede tesisi, enflasyon beklentilerinin çıpalanması ve fiyat-lama davranışlarındaki bozulmanın kontrol altına alınması için parasal sıkılaştırma sürecinin devamına karar verildiği vurgulandı. 

Enflasyonun temmuz ve ağustos aylarında öngörülenin üzerinde gerçekleştiğine işaret eden TCMB, yurt içi talepteki güçlü seyir ve hizmet fiyatlarındaki katılık devam ederken, petrol fiyatlarındaki artış ve enflasyon beklentilerinde süregelen bozulmanın enflasyonda ilave yukarı yönlü baskı oluşturduğunu belirtti. 

TCMB bu unsurların enflasyonun yıl sonunda Enflasyon Raporu'ndaki (Rapor) tahmin aralığının üst sınırına yakın seyredeceğine işaret ettiğini vurguladı. Son raporda tahmin aralığının üst sınırı yüzde 62 olmuştu. 

Son dönemde etkili olan ücret ve kur kaynaklı maliyet yönlü baskılar ile vergi düzenlemelerinin enflasyona önemli ölçüde yansıdığının ifade edildiği açıklamada, TCMB aylık enflasyonun ana eğiliminde düşüşün başlayacağının değerlendirildiği kaydedildi.

TCMB'DEN 'DEVAM' VURGUSU

Her ne kadar yeni TCMB yönetimi ve Mehmet Şimşek her fırsatta faiz artırım sürecinin enflasyon düşene kadar ne kadar gerekiyorsa o kadar devam edeceğini vurgulasa da yapılan faiz artırımlarının enflasyon üzerinde henüz geriletici bir etki yarattığını göremiyoruz. 

Bunda elbette enflasyon ile politika faizi arasındaki 30 puanlık farkın etkisi kaçınılmaz. TCMB ise önden yüklemeli bir faiz artırımı yerine parça parça ve oranı hangi saiklerle belirlendiği pek anlaşılmayan faiz artırımları ile hem piyasalara olumlu mesaj vermeyi hem de ekonominin yavaşlamadan bu yokuşu çıkmasını sağlamaya çalışıyor. 

Fakat eylül ayında okulların açılması ile birlikte artacak enflasyonu da hesaba katarsak, enflasyonla mücadelede kayda değer bir mesafe kat edilmek isteniyorsa, faizin yıl sonuna kadar yüzde 45'ler seviyesine çıkarılması gerekiyor. Aksi takdirde, son dört aydaki faiz artışlarının da pek bir kıymeti kalmayabilir.