"Farklı pazarlara açılım sağlamayı hedefliyoruz"

12 Eylül 2021
Ayşegül Sakarya Pehlivan asakarya@ekonomist.com.tr

Eczacı Hatice Sarıyer tarafından kurulan Dermoskin, dermokozmetik pazarında fark yaratmayı planlıyor. Şirket, 2021'de Eskişehir Organize Sanayi'de yer alan yeni üretim tesisinin verdiği ivmeyle kapasite ve istihdamda büyüme hedefliyor.

BEST OF R&D 22 AĞUSTOS 2021 tarihli sayıdan

Şirketin kurucusu Hatice Sarıyer, "Bu doğrultuda dış ticarete ve yeni pazarlara ağırlık vermeyi ve farklı pazarlara açılım sağlamayı hedefliyoruz" diyor.

Eczacı Hatice Sarıyer, öğrencilik yıllarından beri hayali olan kozmetik ürünler geliştirme hayalini Dermoskin markasıyla hayata geçirdi. Yurtdışından dermokozmetik ürün ithalatıyla başlayan iş serüvenini 2006 yılından itibaren Dermoskin markasının yaratılması ve üretime geçiş süreciyle yeni bir kulvara taşıyan Sarıyer, 2011 yılında fason üretimden kendi üretim tesisini kurarak dünya markaları ile rekabet eder hale gelmeyi başardı.

Son birkaç yıldır Eskişehir Organize Sanayi'de 15 bin metrekare kapalı alanda ilaç üretim tesisi inşaatını tamamladıklarını söyleyen Sarıyer, "Şu anda makina parkurumuzu tamamlama aşamasındayız. 2021 yılı bizim için ayrıca Eskişehir Organize Sanayi'de yer alan yeni üretim tesisimizi faaliyete geçirdiğimiz ve dolayısıyla kapasite ve istihdamda büyüme sağlayacağımız bir yıl olacak.

Bu doğrultuda dış ticarete ve yeni pazarlara ağırlık vermeyi ve farklı pazarlara açılım sağlamayı hedefliyoruz" diyor.

Sarıyer'le hem dermokozmetik pazarını hem de Dermoskin markasıyla yeni dönem hedeflerini konuştuk.

Kısaca kendinizden bahsedebilir misiniz? Nasıl ortaya çıktı Dermoskin markası?

Ben İstanbul Üniversitesi Eczacılık Fakültesi mezunuyum. Üniversitede ilk kozmetik eğitimi bizim dönemimizde başladı. Öğrenciliğimde hayalim kozmetik ürünler formüle etmek ve kendi markamızı yaratmaktı. 70'li yılların başından beri eczacılık ve ecza depoculuğu faaliyetlerimiz sonrası 1996 yılında Matilek Medikal Ürünler Pazarlama Sanayi Ltd. Şti'ni kurduk.

Yurtdışından dermokozmetik ürün ithalatıyla başlayan iş serüvenimiz, 2006 yılından itibaren Dermoskin markasının yaratılması ve üretime geçiş süreciyle yeni bir kulvara geçti. 2011 yılında fason üretimden kendi üretim tesisimizi kurarak ürün serimizi daha da geliştırere f dünya markaları ile rekabet eder hale gelmeyi başardık.

Son birkaç yıldır Eskişehir Organize Sanayi'de 15 bin metrekare kapalı alanda ilaç üretim tesisi inşaatımız tamamlanmış olup, makina parkurumuzu tamamlama aşamasındayız.

Pandemiden nasıl etkilendiniz? 2020 yılını nasıl kapattınız?

Bilindiği gibi pandemi tüm dünyada öncelikli olarak sağlık sektörünü çok ciddi şekilde etkiledi. Dermokozmetik markası olarak eczane satış kanalını dermoskin kullandığımız ve yoğun olarak dermatoloji reçetelerinde tavsiye edildiğimizden bizim için çok hızlı adapte olunması ve aksiyon alınması gereken bir süreç oldu.

Pandemiden dolayı zorunlu olmadıkça hastaneye gitmeyi tercih etmeyen tüketicimiz ile dijital platformlarda iletişim kurduk ve teknolojik altyapımızı ve pazarlama stratejilerimizi bu yönde geliştirdik. Özet olarak çok çalıştığımız, çok öğrendiğimiz, zor ama geliştirici bir süreçten geçtiğimizi düşünüyorum.

2021 yılı büyüme hedefiniz nedir?

2021 yılı projeksiyonumuzda, büyüme stratejimiz sağlıklı ve sürdürülebilir bir büyümedir. 2021 yılı bizim için ayrıca Eskişehir Organize Sanayi'de yer alan yeni üretim tesisimizi faaliyete geçirdiğimiz ve dolayısıyla kapasite ve istihdamda büyüme sağlayacağımız bir yıl olacak. Bu doğrultuda dış ticarete ve yeni pazarlara ağırlık vermeyi ve farklı pazarlara açılım sağlamayı hedefliyoruz.

AR-GE merkeziniz ne zaman kuruldu? Bu merkezde kaç kişi çalışıyor?

AR-GE merkezimiz 2015 yılında Sabiha Gökçen Havalimanı'nda yer alan teknoparkta kuruldu. Beş mühendisimiz ile güncel gelişmeleri takip ederek, en son teknoloji ve bilimsel veriler ışığında ürün geliştirmeleri yapıyoruz.

Merkezi büyüme planınız var mı?

Eskişehir üretim tesislerimizde başlangıç olarak 20 kişi kapasiteli ilaç AR-GE laboratuvarımızı bu yıl içerisinde devreye sokacağız.

2021 yılı AR-GE çalışmalarınızdan bahsedebilir misiniz?

Dermokozmetikler dermatoloji alanında hekimlerin uyguladığı tedavilere yardımcı olmayı amaçlayan, bu nedenle formülasyonları çok özenle hazırlanan ürünlerdir.

Doğru etken maddeyi, optimum oranlarda, en etkili sonuçları alabilmek için en uygun kombinasyonlarla kullanmak gerekir. AR-GE laboratuvarlarımız en yeni ve etkinliği klinik çalışmalarla kanıtlamış etkenler ile yeni formüller geliştirmeye 2021 yılında da devam edecek.

AR-GE stratejinizin temel unsurları nelerdir?

Biz yoğun olarak dermatoloji kliniklerini çalışan bir markayız. Hekimlerimizin tedavilerine ilaç dışı kategoride yardımcı olmayı veya eczanede satılan temiz içerikli kişisel bakımları ürünlerini tercih eden tüketiciye alternatif sunmayı hedefliyoruz.

Bu hedef doğrultusunda tüketicilerin istediği sonucu alabilmeleri için Sağlık Bakanlığı'nın kozmetik yasası içerisinde uygun gördüğü oranlar doğrultusunda minimum irritasyon, maksimum fayda sağlayacak ürünler geliştiriyoruz.

Halihazırda cironuzun ne kadarlık bir bölümünü AR-GE'ye ayırıyorsunuz? Bu oran yıllar içinde değişim gösterdi mi?

Pandemi sürecinde bile ciromuzun yaklaşık yüzde 10'unu AR-GE yatırımlarımıza ayırdığımızı söyleyebilirim. ARGE faaliyetlerimize firmamızın gelişimi için son derece önem veriyoruz ve her sene AR-GE bütçemizi arttırarak, bu alanda daha da güçlenmek ve global markalarla rekabet ederek sadece ülkemizde değil uluslararası  pazarlarda da söz sahibi olmak istiyoruz.

Şu anda AR-GE çalışmalarını yaptığınız yeni ürünleriniz hakkında bilgi verebilir misiniz?

Yılların vermiş olduğu deneyim ve dermatoloji alanın çok yakında takip ederek, modern gelişmeler ışığında tüketicinin taleplerini karşılayacak, GMP koşullarında üretilmiş etkili ürünler formüle etmek her zaman için temel felsefemiz olmuştur.

Bu yaklaşım ile mevcut ürün serilerimizi zenginleştirmek özellikle güneş koruma ve leke bakımı alanlarında uzmanlığımızı daha da güçlendirecek yeni ürünleri halkımıza sunmayı hedefliyoruz.

“TÜRKİYE'NİN DÜNYA ÇAPINDA MARKALAŞACAK KAPASİTESİ VAR”

YERLİ ÜRETİCİ
Türkiye'de dermokozmetik pazarı her geçen gün büyümeye devam ediyor ancak bizim için önemli olan yerli üreticilerin bu pazardaki varlığının artması ve tüketicilere hakkıyla AR-GE ve üretim çalışmalarını yapan yerli markaların bu pazarda rekabet edebiliyor olması.

Türkiye'nin en yeni teknolojik altyapıları kullanarak ürünler geliştirecek ve dünya çapında markalaşacak kapasitesi var.

Biz genel olarak bu pazarda dünya devi yabancı markalar ile rekabet ediyoruz. Tüketicinin yerli markalara da en az bu markalar kadar güvenerek yaklaşması ve doğru bilgilendirilmesi bizim için çok önemli.

HEDEFTE DIŞ PAZARLAR VAR
Dermoskin markası olarak hedefimiz sadece iç pazarda değil dış pazarda da ülkemize gurur kaynağı olabilecek bir marka yaratmak.

Sağlık sektöründe hızla büyüyen bir ülke olarak potansiyelimiz çok fazla ve ülkemizin coğrafi stratejik öneme ve avantaja sahip olduğunu düşünüyorum ve çok kısa süre içerisinde bu anlamda hem batı hem de doğuyu kucaklayan bir pazar üstünlüğü elde edeceğimizden eminim

 

Ayşegül Sakarya Pehlivan




Diğer Yazıları