Girişimciler sıfır karbon için çalışmalı

16 Ocak 2020

İklim sorunları ile mücadele eden dünyamızda artık 'Düşük karbon yetmez, artık sıfır karbon zamanı!' sloganı ile 2020 yılına kadar karbonun sıfırlanmasına odaklanıldı.





LEVENT GÖKMEN DEMİRCİLER
lgokmen@ekonomist.com.tr





Türkiye'de de bu konuda çalışmalar mevcut. WRI Türkiye Sürdürülebilir Şehirler Direktörü Dr. Güneş Cansız, bu süreçte şirketlere ve girişimcilere de görevler düştüğünü söylüyor.









Türkiye yenilenebilir enerji potansiyeli yüksek bir ülke. Türkiye İklim Taahhüdünün Değerlendirmesi Raporu’na göre, Türkiye yüzde 100 yenilenebilir enerji ve enerji verimliliğini seçerse fosil yakıtlara bağlı enerji ithalatından 23 milyar dolar tasarruf edebilecek, 2030’a kadar hava kirliliğine bağlı toplam 35 bin ölümü engelleyebilecek…





Sürdürülebilir şehirler oluşturma konusunda dünya genelinde çalışmalar yan WRI’ın Türkiye ofisi tarafından 22 Kasım’da İstanbul’da düzenlenecek olan Hepimiz İçin Sürdürülebilir Şehirler Sempozyumu’nun bu yılki teması ‘Düşük karbon yetmez, artık sıfır karbon zamanı!’ olacak.





Sempozyuma Çevre ve Şehircilik Bakanlığı İklim Müzakereleri ve Uluslararası Politikalar Şube Müdürü Vekili Ayşin Turpancı, Avrupa Birliği Türkiye Delegasyonu Birinci Müsteşarı, Ekonomik ve Sosyal Kalkınma Bölüm Başkanı Angel Gutierrez Hidalgo de Quintana, Hollanda İstanbul Başkonsolosu Bartvan Bolhuis, Danimarka İstanbul Başkonsolosu Anette Galskj0t, İstanbul Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Yardımcısı İ. Orhan Demir gibi isimler katılacak.





Enerji verimliliği ve sürdürülebilirlik konusunda dünyadaki örnekleri ülkemize uyarlayan WRI Türkiye Sürdürülebilir Şehirler Direktörü Dr. Güneş Cansız ile sürdürülebilir şehirleri, karbonun sıfırlanmasına yönelik çalışmaları konuştuk:





Hepimiz İçin Sürdürülebilir Şehirler Sempozyumu’ndan bahseder misiniz?
2013 yılından beri her yıl düzenlediğimiz bu etkinlikle Türkiye’den ve dünyadan davet ettiğimiz konuşmacılarla başarılı projeleri paylaşmayı, uygulanabilir çözümler sunmayı ve kent yöneticilerinin ‘herkes için yaşanabilir şehirler’ yaklaşımıyla projelerini geliştirmelerine katkı sağlamayı hedefliyoruz.





Çünkü küresel olarak, iklim kriziyle karşı karşıyayız. Geçtiğimiz yıllarda, tartışmalar küresel ısınmayı 1.5°C -2°C arasında sınırlamaya odaklandı. Ancak, şu anki uygulamalarla bunun neredeyse imkansız olduğu açıkça görülüyor. 1.5°C sınırında kalmak istiyorsak, 2050’den önce küresel CO2 emisyonumuzu azaltmak için net sıfır karbon hareketine geçmeliyiz.





Bu geçişi yaparken şirketlere ne gibi görevler düşüyor? Bu konuda ne gibi çalışmalar var?
Stratejilerinde karbon azaltımı olan işletmeler iklim felaketleri kaynaklı zarar etme risklerinin organizasyonlarına etkisini azaltacak. Aynı zamanda yüksek inovasyon, rekabetçilik, risk yönetimi ve büyüme gibi faydalarını görecekler.





17,6 bin trilyon doların üzerindeki pazar payını temsil eden 900’den fazla küresel şirket, iş stratejilerini We Mean Business Take Action (Aksiyona geç) kampanyası sayesinde işlerini büyüme ve emisyon azaltımı üzerine kurgu-luyor.





Şirketini Paris Anlaşması’yla uyumlu hale getirenler en geç 2050 yılına kadar net sıfır emisyona ulaşacak. Dünyanın en büyük devlet fonu olan, Norveç’in 1 trilyon dolarlık Devlet Emeklilik Fonu fosil yakıtlara yönelik yapılan 13 milyon dolarlık yatırımları elden çıkaracağını doğruladı.





Bu konuda aktif çalışan şirketlere örnek verebilir misiniz? Bunlar neler yapıyorlar?
Google, Autodesk, Elopark ve Interface hedeflerine ulaşmış şirketlerden sadece birkaçı ve şimdi yüzde 100 yenilenebilir enerjiyle çalışıyorlar. Örneğin EV100 (Enerji Verimliliği 100) girişimi ile üye şirketler araç filolarını değiştirmeyi taahhüt ediyor.





1,8 milyon araca sahip bir araç kiralama şirketi olan LeasePlan, 2012 yılına kadar filosunu yüzde 100 elektronik araçlara geçirmeyi hedefliyor. Deutsche Post DHL, StreetScooter elektrikli araçları ile yakıt masraflarında yüzde 60 ila 70, bakımdaysa yüzde 60 ila 80 tasarruf öngörüyor.





Şirketlerin çevre ve enerji verimliliği konusuna negatif yaklaşım sergileyenlere yönelik ne gibi yaptırımları oluyor?
Şirketler ticaret gruplarındaki üyeliklerini gözden geçirmeli ve iklim hedeflerinin uyumlu olmasını sağlamalı. Volkswagen, otomotiv sektöründeki dönüşüme yönelik duruşunu düzenlemediğin ve enerji verimliliğini desteklemeye başlamadığı takdirde Alman otomobil üreticisi lobi grubu VDA'yı bırakacağını belirtti.





Shell Paris Anlaşması’na destek vermemesi nedeniyle American Fuel and Petrochemical Manufacturers (Yakıt ve Petrokimya Üreticileri) derneğinden ayrılıyor. Unilever CEO’su Alan Jope, şirketin ilişkili olduğu tüm ticaret birimlerinin iklim konusundaki duruşlarının Unilever’in hedefleriyle uyumlu olduğunu onaylamasını istedi.





Hükümetlere yönelik ne gibi baskılar yapılıyor?
Japonya'da yaklaşık 670 milyar dolarlık satışları ve 36 TWh elektrik tüketimini temsil eden 93 işletme, Japon hükümetine 2050 yılına kadar yurt içinde net sıfır emisyon hedefi koyma çağrısında bulundu.





Daha sonra Japonya’nın kabinesinde, ekonomiyi o zaman dilimine yakın bir noktada ‘karbon nötr’ hale getirmeyi hedefleyen emisyon azaltımı stratejisi belirlendi.





Yüzlerce işletme AB’ye en geç 2050 yılına kadar net sıfır sera gazı emisyonu taahhüt etme çağrısında bulundu. İngiltere hükümeti 2050 yılına kadar net sıfır emisyon yasası çıkardığını ve buna uyması için AB’ye baskı yaptığını duyurdu.





Türkiye olarak neler yapıyoruz?
2023 itibarıyla yaklaşık 400 bin binada sıfır atık sistemine geçmiş olacağız. Atıklardan geri kazanım oranını yüzde 13'ten 35'e taşıyacağız. Halihazırda elektriğin yüzde 30'dan fazlasını yenilenebilir enerjiden karşılıyoruz. Yenilenebilir enerjinin elektrik üretimindeki payını 2023 yılında yaklaşık yüzde 39 seviyesine yükselteceğiz.





Son 17 yılda 4 milyardan fazla fidanı toprakla buluşturduk. 11 Kasım'da 11 milyon fidan daha dikiyoruz. 2023 hedeflerimizden biri orman alanlarımızı toplam alanın yüzde 30'una çıkarmak. Ayrıca şehirlerimizdeki trafik sorununu hafifletmek ve sera gazı salınımını düşürmek için yeni metro hatları inşa ediyoruz.





Demiryolunun toplam yük taşımacılığı içindeki payını yüzde 5'ten yüzde 10'a, yolcu taşımacılığındaki payını ise yüzde 1'lerden 4'e çıkarmayı hedefliyoruz. Hızlı tren hatlarımızı önümüzdeki 5 yıllık dönemde yaklaşık 5 bin 600 kilometreye taşıyacak, şehir içi raylı sistem uzunluğumuzu ise yüzde 50 civarında artıracağız. Plastik poşet kullanım oranını dörtte üç oranında düşürdük. 2023'te bisiklet yollarını da bin kilometreden 4 bin kilometreye çıkaracağız.





WRI'IN FAALİYET ALANLARI NELER?
WRI Türkiye Sürdürülebilir Şehirler, Washington merkezli bağımsız, küresel bir araştırma kuruluşu olan Dünya Kaynakları Enstitüsü’nün (WRI) şehirler üzerine çalışan WRI Ross Center for Sustainable Cities ağının Türkiye ofisi. 2013 yılından bu yana Türkiye’de.





ABD, Çin, Brezilya, Hindistan ve Meksika’daki ofisleriyle yerel ve merkezi yönetimlerle çalışarak erişilebilir, eşitlikçi, sağlıklı ve dirençli kentlerin oluşturulmasına destek veriyor. Türkiye’de 14 kente, metrobüs, yol güvenliği, hava kalitesi, toplu taşıma ve binalarda enerji verimliliği gibi konularda destek verdi.