Global büyüme için fırsatlara bakıyoruz

21 Ağustos 2016
Cezayir ve Kazakistan’da 100 milyon doları aşan yatırımla fabrika kuran Abdi İbrahim, buralardan farklı pazarlara da ihracat yapmak için üretim ve satın alma işbirliklerini değerlendiriyor. Abdi İbrahim CEO’su Süha Taşpolatoğlu, 2020 hedeflerinde beş başlıkta büyüme planı yaptıklarını söylüyor. Taşpolatoğlu, “Global pazarda büyümek için yeni fırsatlar sunabilecek ülkelere bakıyoruz” diyor.

GÖZDE YENİOVA
gyeniova@ekonomist.com.tr

945
Türk ilaç sanayisinin en büyük oyuncusu olan Abdi İbrahim, 180 marka, 350’ye yakın ürün ve 30 uluslararası lisansör şirketle 50 ülkeye ihracat gerçekleştiriyor. Türkiye’deki farklı alanlarda gerçekleştirdiği yatırımlar dışında yüzünü dış pazarlara çeviren şirket, sektöründe global bir marka yaratmak için fabrika yatırımlarından satın alma ve şirket işbirliklerine kadar birçok alanda adım atmaya hazırlanıyor.

Abdi İbrahim ayrıca yeni yapılanma ile birlikte 2020 stratejik hedefleri oluşturdu. Temelde beş tane büyüme alanı oluşturduklarını söyleyen Abdi İbrahim CEO’su Süha Taşpolatoğlu, “Bunlar; Türkiye’de büyümek, yeni ürünlerle büyümek, kendi üretim tesislerimizde başka şirketlere de fason üretim yaparak büyümek, şirket satın almaları ya da şirket işbirlikleri ile uluslararası pazarlarda büyümek" diyor. Süha Taşpolatoğlu ile büyüme planlarını ve yurtdışı yatırım adımlarını konuştuk.

Taşpolatoğlu’nun sorularımıza verdiği yanıtlar şöyle:

Türkiye ve yurtdışı faaliyetlerine bakıldığında üretim ve operasyonlarınızın dağılımı nasıl? Yeni hedefler neler?
Şu anda asıl üretim merkezimiz Esenyurt’ta. Fabrikamız ve AR-GE merkezimiz de orada bulunuyor. Ayrı bir bina olarak bir lojistik merkezimiz var. O da aynı kampüste yer alıyor. Şimdi de yeni bir inşaat var. Burada 100 milyon dolarlık yatırımla Türkiye’nin en büyük biyoteknoloji tesisini kuruyoruz. Onun dışında Kazakistan’da 60 milyon dolar yatırımla bir fabrika kurduk ve üretime başladı. Kazakistan dışında da çevre bölgelerdeki Afganistan, Irak, Azerbaycan’a ihracat yapma hedefimiz var.

Oradan Gürcistan’a, Rusya’ya, Ukrayna’ya kadar ulaşmayı hedefliyoruz. Cezayir’e de bir fabrika yapıyoruz. 42 milyon dolar yatırım yaptık, bunun devamı da geliyor. Sanıyorum bu yıl sonu gibi orası da pilot üretimleri yapacak. 2017’de orada da üretime başlayacağız.

Oradan da Tunus ve Fas gibi ülkelere ihracat yapma konusunu düşüneceğiz. Ama şu anda Türkiye dışında da iki yerde üretim tesisimiz var. Öncelik kendi pazarlarımızda ama çevre bölgelere de ihracat yapmayı planlıyoruz.

Yeni yapılanma ile birlikte 2020 stratejik hedefleri oluşturuldu. Bu hedefler nedir? 2020’de şirket nasıl bir yapıya kavuşacak?
2015 yılı sonunda 1 milyar TL’si yurtiçi satışlar olmak üzere, farklı şirketler için gerçekleştirdiğimiz ilaç üretim hizmetlerimiz ve ihracatımızla konsolide ciromuz yaklaşık 1,3 milyar TL olarak gerçekleşti.

Biz uluslararası şirketler içerisinde büyümeyi kendimize ciddi hedef olarak belirledik. 2015 yılında yönetim takımıyla bir araya geldik ve beş yıllık bir strateji haritası çıkardık. 2020’de nerede olmak istediğimizle başlayan bir yol haritası belirledik. Orada da temelde beş tane büyüme alanı saptadık.

Bunlar neler?
Bir tanesi mevcut portföyümüzde mevcut ürünlerimizle Türkiye’de büyümek. İkincisi, yeni ürünlerle büyümek. Özellikle biyolojik ürünlerle büyümek istiyoruz. Çünkü biyolojik ürün pazarı çok gelişiyor. Üçüncüsü, kendi üretim tesislerimizde başka şirketlere de fason üretim yaparak büyümek.

Şu anda da Esenyurt’taki tesislerimizde bunu yapıyoruz zaten. Tesis sadece Abdi İbrahim’e ilaç üretmiyor, uluslararası birçok şirketin üretimini yapıyoruz. Bir diğer büyüme alanı şirket satın almaları ya da şirket iş birlikleri. Beşincisi ise uluslararası pazarlarda büyümek.

Rakamsal olarak bakıldığında 2020’de ne kadar büyüklüğe ulaşma hedefiniz var?
2020 yılında toplam 200-220 milyon dolar yurtdışı cirosu hedefi koyduk. 2020 için toplamda ise 1 milyar dolarlık bir ciro hedefliyoruz. Önemli olan bir sembol koymaktı, bu sembol alanını da bu beş hedefle koyduk. Bunlardan bir tanesi de uluslararası pazarda büyümek olduğu için bu ülkelerden sonra başka ülkelerde de yatırım yapma ve işbirlikleri kurma hedefimiz var. İlla fabrika kuracağız diye bir şey yok, birleşme ya da satın alma yoluyla da olabilir.

İlaç sektörü, ithalatı yüksek, ihracatı düşük bir sektör. Cari açığa her yıl negatif bir katkısı var. Hammadde ve bazı konularda dışarıya bağımlıyız. Bu nedenle ihracata çok önem veriyoruz.

Özellikle hangi bölgeler olabilir?
Abdi İbrahim olarak operasyon yaptığımız Kazakistan, Cezayir, Gürcistan, Irak, Azerbaycan, Arnavutluk gibi ülkeler var ama toplamda baktığınızda biz Almanya’dan Kanada’ya, İngiltere’den Afrika’ya kadar 50 kadar ülkeye ihracat yapıyoruz. Seçilmiş dediğimiz bir yer yok ama Amerika da zaman zaman düşündüğümüz yerlerden biri.
Ayrıca Avrupa ülkeleri de var. Temelde bize katkısı olacak işbirliklerinin olmasını istiyoruz. Sadece cirosal olarak katkıdan bahsetmiyorum. İş yapış fikrimizi geliştirecek, bize başka ve yeni fırsatlar sunabilecek ülkelere bakıyoruz. Yakın bir zamanda Suudi Arabistan’da da ürünlerimizi ruhsatlayacağız.

Cezayir ve Kazakistan’dan nasıl katkı sağlıyorsunuz? Hedefleriniz nedir?
Bunun iki katkısı var. Biri rakamsal katkısı, orada ciroyu artırmak. Ama onun ötesinde uluslararası deneyim kazanma fırsatı var. İlaç sektörünün yurtdışı pazarlarına açılımı henüz çok yeni.

Oralardaki rekabet koşullarını öğrenmek bizim için kritik bir nokta. Bir ülkenin pazarına girmeyi, çevre ülkelerinin pazarlarında olmayı, iş yapış koşullarını geliştirmeyi diliyoruz. Çünkü birden bire her yere açılıp iş yapacağım derseniz çok kolay değil. Adım adım ilerleyerek attığımız adımlardan bir şeyler öğrenerek ilerleyip, uluslararası pazarlarda iş yapma yetkinliğimizi de artırmaya çalışıyoruz.

2020 yılı için toplam 1 milyar dolarlık ciro planlıyoruz dediniz. Bu büyüme en çok nereden gelecek?
Uluslararası pazarlar bunun önemli bir kısmını oluşturuyor. Yurtdışındaki üretimle birlikte yüzde 20-30’nu uluslararası pazarlardan oluşturmak gibi bir hedefimiz var. Türkiye’nin en büyük ilaç şirketiyiz. 2002’den beri kutu bazında, 2003’ten itibaren de parasal bazda Türkiye’nin en büyük pazar payına sahibiz. Tabii bir taraftan Türkiye’de de fırsatlar olduğunu ve büyüyebileceğimizi biliyoruz.

Abdi İbrahim 104 yıllık bir şirket ve biz bu ülkeden kazandığımızı bu ülkeye bir şekilde vermeliyiz diye düşünüyoruz. Onun için biyoteknolojik alanda yaptığımız yatırımlar bizim için kritik. Burada 100 milyon dolarlık bir yatırımdan söz ediyoruz. Biyoteknoloji alanı dünyada çok hızlı büyüyor ve Türkiye’de de şu anda mevcut pazarın yüzde 16 -17’sini biyoteknoloji kaynaklı ilaçlar oluşturuyor.

Hangi ilaçlar bunlar?
Özellikle onkoloji alanında kanser ve kas hastalıkları alanında çok var. Bir antibiyotiğe, ağrı kesiciye göre kullanıldığı hasta sayısı nispeten az ama bunlar fiyatları çok yüksek ürünler. Maliyet ve üretim olarak da çok zor. Klasik üretimlerden çok farklı üretimlerden bahsediyoruz. Biz bu işe girdik ama Türkiye’de bu işi bilen yetişmiş eleman yok. Biz de biyoteknoloji alanında becerisi olan eleman yetiştireceğiz. Abdi İbrahim olarak bu işe girerken bunu göze almıştık.

Üretim ne zaman başlayacak?
2017 yılında başlayacak. Toplamda 115 milyon dolarlık steril enjektabl ürünlerin üretileceği tesis yatırımını ve onkolojik ürünler üretim tesisininyatırımını 2016 yılında gerçekleştirmeye karar verdik. Yıl sonuna kadar 300 kişilik ek istihdam kararı da aldık.

Fabrika üretim kapasiteniz ne kadar olacak?
İlk etapta çeşitli formlarda ürün üretecek ve belirli ihtiyaçları karşılayacak kadar fabrikayı dizayn ettik. Sonrasında fabrikanın sistemleri ve yerle ilgili bir sorun olmaksızın büyütebilecek kapasiteye sahibiz. Sayıca az üretilen ürünler olduğu için kimyasal sistemimizin şu an kapasitesi 350 milyon kutu. Biyolojik tesisimiz sanıyorum 45-50 milyon kutu olacak.

Bu yıl herkes için zor bir yıl oldu. Bu süreç sizin için nasıl geçti? Önümüzdeki yıl için hedefleriniz neler?
2015’te 195 milyon kutu ilaç ürettik. Kutu bazında yüzde 8,12 pazar payı elde ederken, ciro bazında ise payımız yüzde 6,07 oldu. 2016’nın yedi aylık döneminde hedeflerimize paralel büyüyoruz. Hedeflerimiz Türkiye’nin üzerinde bir büyüme gerçekleştirmekti ve geçen yılla kıyasladığımızda hem kutu bazında hem pazar bazında bunu görüyoruz.

'DARALMAYA KARŞI YATIRIMI ARTIRIYORUZ
Sektördeki daralmaya karşı sizin aldığınız önlemler var mı?

Genel olarak sektörün yaptığı şey şudur: Eğer gelirleriniz azalırsa giderlerinizi azaltmanız lazım. Gider azaltmak için ya çalışan sayınızı azaltırsınız, ya yatırımlarınızı gözden geçirirsiniz ya da pazarlama ve eğitim gibi alanlarda yapacağınız şeyleri gözden geçirirsiniz. Özellikle 2009'dan sonra sektörde istihdamda ciddi bir azalma oldu. Ama biz bütün bunlardan sonra hala istihdamı ve yatırımı arttıran bir politika izliyoruz.

"CİRONUN YÜZDE 6,5'INI AR-GE'YE AYIRIYORUZ"
AR-GE'ye çok yatırım yaptınız. Sonuçlarını almaya başladınız mı? Önümüzdeki dönem için AR-GE yatırımları nasıl şekillenecek?

Esenyurt AR-GE tesisimiz 40 milyon dolarlık yatırımla faaliyete geçti. Abdi İbrahim olarak 2015 yılında ciromuzun yaklaşık yüzde 6,5'ini AR-GE çalışmalarımıza yatırdık. AR-GE'ye üç şekilde yatırım yapıyoruz. Birincisi, var olan ilaçların eş değerlerinin geliştirilmesi. İkincisi, ihracat için çalışıyoruz. Yeni olarak da üniversitelerle işbirliğine başladık. AR-GE merkezimiz, akredite edilen ilk ilaç AR-GE merkezi olma özelliğini taşıyor.