Göç yorgunu Hatay ‘özel destek’ bekliyor

05 Aralık 2018
Hatay, mülteci akını nedeniyle zor günler geçiriyor. 10 yıl önce Türkiye'nin en büyük yedinci ekonomisi olan Hatay, bugün 13'üncü sırada. Hatay'ın iş dünyası temsilcileri, artan işsizlik ve yoksulluğa karşı kente özel bir teşvik paketi çıkarılmasını talep ediyor.

ARAM EKİN DURAN
eduran@ekonomist.com.tr

Türkiye'de mülteci krizinden en fazla etkilenen şehirlerden biri olan Hatay'ın ekonomisi hızla kan kaybediyor. 10 yıl önce Türkiye'nin en büyük yedinci ekonomisi olan kent, bugün yıllık 6 bin 100 dolarlık kişi başına gelirle 13'üncü sıraya gerilemiş durumda.

Kentte yatırımı bulunan şirketlerin yavaş yavaş başka bölgelere göç ettiğine işaret eden Hatay iş dünyasının önde gelen temsilcileri, devletin özel bir destek programıyla bir an önce Hatay'ı beşinci teşvik bölgesine almasını, daha kapsamlı bir mülteci programı ortaya koymasını ve Suriye pazarına açılan Yayladağı Sınır Kapı-sı'nın açılmasını talep ediyor.

500 BİN SURİYELİ
Üç semavi dinin birlikte yaşadığı nadir kentlerden biri olarak 'Medeniyetler Şehri' olarak tanınan ve binlerce yıllık geçmişe sahip olan Hatay, yaklaşık 500 bin Suriyeli mülteciye ev sahipliği yapıyor.

Ancak bu ev sahipliğinin artmakta olan ekonomik faturası kenti giderek yoksullaştırıyor. Hatay, 2015 yılında 1,8 milyar dolar ile en çok ihracat yapan 11'inci şehirken, 2017 yılında 10'uncu sıraya yükseldi.

Kent, 2018 yılının ilk 10 ayında ise 2,2 milyar dolarlık ihracata imza atmış durumda. Ancak ihracatta yaşanan bu düzelme, nüfusunun yüzde 30'unu Suriyelilerin oluşturduğu ve niteliksiz genç nüfusun giderek arttığı kentin ekonomisini düze çıkarmaya yetmiyor.

İş dünyası açısından bakıldığında Hatay, Türkiye ile Suriye'yi birbirine bağlayan stratejik bir konuma sahip ve uluslararası yük taşımacılığı için önemli bir geçiş noktası. Transit taşımacılığın en yoğun ve hareketli olduğu yerlerden biri olan Hatay'da Suriye iç savaşının olumsuz etkileri nedeniyle ticaretin 2011'de başlayan savaş öncesi döneme geri dönmesinin uzun yıllar alacağı öngörülüyor.



FABRİKALAR TAŞINIYOR
Hatay'ın beşinci teşvik bölgesinde olmayışı, kentte yatırım yapan şirketlerin de yatırım göçü yapmasına neden oluyor.

Hatay Büyükşehir Belediye Başkanı Lütfü Savaş, Hatay'ın 2012 yılında o dönemin koşullarına uygun olarak dördüncü teşvik bölgesine dahil edildiğini, ancak sonraki yıllarda mülteci göçüyle birlikte kent ekonomisinin çok ağır bir süreçten geçtiğini dile getiriyor.

Savaş, "2012'de yıllık 7 bin 637 dolar olan kişi başına gelir, 2016'ya gelindiğinde 6 bin 122 dolara kadar geriledi. Yani bırakın dördüncü teşvik bölgesini, beşinci teşvik bölgesindeki illerin bile 100 dolar altına düştük" diyor.

Hatay'ın bir an önce beşinci teşvik bölgesi kapsamına alınması gerektiğini kaydeden Lütfü Savaş, "Son bir yılda yedi büyük fabrika Hatay'dan Osmaniye'ye taşındı. Böyle giderse kimse Hatay'da yatırım yapmaz. 500 bin mülteciyi misafir eden bir kent olarak devletten destek bekliyoruz" diye konuşuyor.

Hatay Sanayici ve İşadamları Derneği (HASİAD) Başkanı Gökhan Alkan ise "Özellikle demir-çelik sektöründe Osmaniye iline teşvik verilmesi, İskenderun ve Dörtyol'daki şirketlerin Osmaniye'ye yatırım yapmasına neden oluyor.

Bizim ilimize yapılması gereken yatırım maalesef teşvik kapsamında çevre illere yapılmak durumunda kalıyor" diyor. Bu göçü tersine çevirmek için Hassa OSB projesinin bir an önce tamamlanıp istihdama ve yatırıma dönüştürülmesi gerektiğini vurgulayan Alkan, "Ayrıca teşvik düzenlemeleri yapılırken il bazında gerçekleştirilemeyen desteklerin en azından ilçe bazında teşvik haline dönüştürülmesini talep ediyoruz" diye konuşuyor.

İŞSİZLİK YÜZDE 40'A ULAŞTI
Hatay'da şu anda faal olan üç adet OSB'de 182 işletme bulunuyor ve bu işletmelerde toplam 8 bin 397 kişi istihdam ediliyor. Ayrıca İskenderun İkinci OSB, Erzin OSB, Kırıkhan OSB, Altınözü Zeytin ve Zeytin Ürünleri İhtisas OSB ve Hassa OSB olmak üzere yapımı devam eden beş OSB bulunuyor.

Mülteci sorunuyla gündeme gelen bir diğer sorun ise işsizlik. HASİAD Başkanı Gökhan Alkan, ucuz işgücü olmaları nedeniyle Suriyelilerin özellikle esnaf tarafından tercih edildiğini ve bu durumun bölgedeki işsizliği yüzde 40 seviyelerine kadar yükselttiğini dile getiriyor.

Alkan, "Özellikle 2013 yılındaki Reyhanlı saldırısı sonrasında, dışarıdan bakıldığında Hatay terörün hakim olduğu, tehlikeli ve güvensiz bir yer olarak görüldü. Oluşan bu ön yargı turizmi de olumsuz yönde etkiledi. Kısacası her bir etmen domino taşı etkisi yaratarak daha büyük başka problemleri de beraberinde getirdi" diyor.

YAYLADAĞI KAPISI AÇILMALI
Kent ekonomisini olumsuz etkileyen bir diğer konu da Suriye'ye açılan Yayladağı Sınır Kapısı'nın kapalı olması. Yayladağı, Türkiye'nin en güneyindeki sınır kapısı olarak Ortadoğu'ya açılan en yakın nokta konumunda.

Cilvegözü ve Yayladağı sınır kapıları uluslararası ticarette Türkiye'nin can damarları olarak işlev görüyor. Özellikle geçtiğimiz ay Ürdün'ün Suriye sınır kapısını açmasıyla birlikte bölge ticaretinde Türkiye'nin ağırlığının azalması tehlikesi arttı.

HASİAD Başkanı Gökhan Alkan, Yayladağı sınır kapısından yapılan ticaretten sadece sanayici ve ihracatçıların değil bölge halkının da geçimini sağladığını ifade ediyor. Alkan, "Sınır kapısının açılması kentimizin kalkınmasını da beraberinde getirecektir.

Bununla birlikte ağır tonajlı araç geçişinin yapılması Lübnan ve Ortadoğu'nun diğer ülkeleriyle yapılan ticareti artırarak ülkemizin kalkınmasına katkı sağlayacaktır" diyor.

HİKMET CİNCİN ANTAKYA TİC. VE SAN. ODASI BAŞKANI
"YAYLADAĞI SINIR KAPISI AÇILSIN'
"Hatay, Türkiye'nin Ortadoğu'ya açılan kapısı ve dünyada üretim ile tüketim üsleri arasında bir geçiş noktası. Kent ekonomisinde alarm zilleri çalıyor. Hatay, taşımacılık sektöründe İstanbul ve Mersin'den sonra Türkiye'nin üçüncü büyük nakliye filosuna sahip. Ekim 2018 itibariyle kentte uluslararası ve yurtiçi ticari eşya taşımacılığı yapan 286 firma bulunuyor.

Bu potansiyelin heba edilmemesi gerekiyor. Suriye savaşından en fazla etkilenen Hatay, Şanlıurfa ve Kilis illerini kapsayacak şekilde ve bu sorunlara özgü 'Özel İstihdam ve Teşvik Paketi' uygulanması kritik öneme sahip olmakla beraber halkımızın ortak beklentisi ve isteğidir.

Yayladağı Sınır Kapısı'nın da yeniden açılması, yeni bir koridorla TIR geçişlerinin sağlanması, Hatay'ın ekonomisini ve turizmi canlandırarak, ticareti yeniden başlatacak yeni bir gelişme olacaktır."