Markalar artık sese kulak veriyor

28 Temmuz 2021
Özlem Bay Yılmaz obay@ekonomist.com.tr

Ses, gün geçtikçe daha fazla önem kazanıyor. Markaların da aynı görsel kimliği gibi bir işitsel kimliği olması gerekiyor. Uzun vadede rakiplerinden ayrışmak, premium bir algı oluşturmak, bilinirlik ve güven yaratmak için markalar ses logolarını oluşturuyor.

11 Temmuz  2021 tarihli sayıdan 

Reklam dünyasında branding denilince genellikle akla ilk olarak görsel dünya gelir. Ki o dünya da oldukça karmaşık ve zorlu bir hal aldı.

Oysa çevremizde algıladığımız dünya tek katmanlı olmanın aksine, akla gelebilecek her çeşit duyu ve birbirinden farklı tecrübelerle dolu.

Şimdi artık markalar, sesin tahmin ettiklerinden fazla çıkan değerine oldukça hızlı bir şekilde önem vermeye başladı.

İŞİTSEL KİMLİK DÖNEMİ

Geleneksel reklamda duyuların tümünün birer iletişim aracı olarak kullanılmasına alışığız. Örneğin, sürekli ziyaret ettiğimiz bir mağazadan içeri adımımızı attığından andan itibaren burnumuza ilişen o kokuyu yıllar sonra ilk defa duysak bile anında tanıyoruz.

Ancak dijital ortam görme, dokunma, tatma, koklama ve işitme duyularının oldukça az bir kısmına olanak verdiği için bu alanda diğer markalardan ayrışmak için biraz daha çaba sarf etmek gerekiyor.

Bu sebeple markanızın aynı görsel kimliği gibi bir işitsel kimliği de olması günümüzde kaçınılmaz bir durum haline geliyor.

SES LOGOSU

Audio branding veya sound branding, marka kimliğinin jingle'lar, müzikler, ses logosu gibi işitsel ögelerinden oluşan parçasına verilen genel isim.

Televizyonda denk geldiğinizde bütün gün aklınızdan çıkaramadığınız jingle'lar gibi ses logolarının da son derece etkili bir pazarlama aracı olduğunu söyleyen KBAworks Kurucusu Evren Bingöl, ses logosunun, logo denilince ilk aklımıza gelen görsel logoların işitsel dünyadaki karşılığı olarak tanımlanabileceğini belirtiyor.

Türkiye bu anlamda ses logosu ile yeni tanışıyor olsa bile, geleneksel reklam kültüründen gelen jingle belleği ile kuvvetli bir altyapıya sahip.

Marka için bir ses logosu oluşturmanın, uzun vadede ürünü veya markayı rakiplerinden ayrıştırmak, premium bir marka algısı oluşturmak ve bilinirlik ve güven yaratmak için atılacak önemli bir adım olduğunu vurgulayan Bingöl, şöyle devam ediyor: "Teknolojinin gelişmesiyle artık çaydanlıkların bile konuştuğu bu çağda ses gün geçtikçe daha fazla önem kazanıyor. Sesli kitaplar, sesli imzalar ve hatta sesli logolar biz farkına bile varmadan hayatımızda yer ediyor. Love Brand olmak sadece görünür olmak değil, duyulur, koklanabilir hissedilebilir olmak demek oluyor artık."