Borsa günlük yüzde 10’lara varan düşüşe sahne olurken, uzun zamandır stabil seyreden döviz kurlarındaki yükseliş hızlanmıştı. 19 Mart öncesinde 250 puan seviyesinde olan CDS ise 360’ın üzerini gördü. Bu dönemde özellikle döviz kurlarındaki sıçrama endişesi ile TCMB rezervlerinden yaklaşık 40 milyar dolar harcandı. Tüm bu gelişmelerin Ocak 2025’te başlayan faiz indirimi sürecine etkisi merakla bekleniyordu. TCMB, Nisan 2024’ten beri yüzde 50 seviyesinde sabit tutulan politika faizini son üç ayda yüzde 42,5’e kadar indirmişti. Nihayet 17 Nisan’da toplanan Para Politikası Kurulu (PPK), sürpriz bir kararla politika faizini (bir hafta vadeli repo ihale faizi) 350 baz puan artırdı ve yüzde 46 seviyesine çekti. Kurul ayrıca, Merkez Bankası gecelik vadede borç verme faiz oranını yüzde 46’dan yüzde 49’a, gecelik vadede borçlanma faiz oranını ise yüzde 41’den yüzde 44,5’e yükseltti. Piyasa beklentisi, 19 Mart sonrasındaki ilk faiz kararının pas geçileceği yönündeydi.

“ENFLASYON RİSKİ DEVAM EDİYOR”
Karar metninde, enflasyonun ana eğiliminin mart ayında gerilediği, aylık temel mal enflasyonunun finansal piyasalardaki gelişmelerin etkisiyle nisan ayında bir miktar yükseleceği ve hizmet enflasyonunun ise görece yatay seyredeceği öngörüldü. Açıklamada, şu görüşlere yer verildi: “Öncü veriler yurt içi talebin ilk çeyrekte ivme kaybetmekle birlikte öngörülenin üzerinde seyrettiğini ve enflasyonu düşürücü etkisinin azaldığını ima etmektedir. Küresel ticarette artan korumacı eğilimlerin küresel iktisadi faaliyet, emtia fiyatları ve sermaye akımları kanalıyla dezenflasyon sürecine olası etkileri yakından takip edilmektedir. Enflasyon beklentileri ve fiyatlama davranışları dezenflasyon süreci açısından risk unsuru olmaya devam etmektedir.”

REZERV 70 MİLYAR DOLARIN ALTINA İNDİ
TCMB haftalık verilerine göre, 11 Nisan ile sona eren haftada döviz rezervler 9 milyar 932 milyon dolar azalarak 77 milyar 838 milyon dolardan 68 milyar 6 milyon dolara geriledi. Böylece son beş haftada rezervlerde düşüş yaklaşık 29,8 milyar dolara ulaştı. Altın rezervleri 76 milyar 422 milyon dolardan 79 milyar 481 milyon dolara çıktı ve yeni zirvesine ulaştı. Böylece toplam rezervler 154 milyar 260 milyon dolar olan seviyesinden, 147 milyar 488 milyon dolara geldi. Bir önceki hafta 48 milyar 701 milyon dolar olan net uluslararası rezervler, söz konusu haftada 9 milyar 837 milyon dolar azalarak 38 milyar 874 milyon dolara indi. Bununla birlikte, yabancı yatırımcı 11 Nisan haftasında, 293,2 milyon dolar net hisse satışı ve 2 milyar 804,5 milyon dolarlık net tahvil satışı gerçekleştirdi. Böylelikle yabancı, önceki hafta 3,1 milyar dolarlık satış yapmış oldu.
TÜKETİCİ GÜVENİNDE SERT FREN
Bu arada Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) ve Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) iş birliği ile yürütülen tüketici eğilim anketi sonuçlarından hesaplanan tüketici güven endeksi, mart ayında 85,9 iken nisan ayında yüzde 2,3 oranında azalarak 83,9 oldu. Böylelikle endeks, iki ayın ardından yeniden düşüşe geçti. Öte yandan Uluslararası Para Fonu (IMF), 2025 Yılı Bahar Dönemi Küresel Ekonomik Görünüm Raporu’ Türkiye’nin büyüme hızı tahminini yüzde 2,6’dan yüzde 2,7’ye yükseltti. IMF’nin 2025 sonu için enflasyon beklentisi ise yüzde 35,9 oldu.
Özetleyecek olursak, TCMB ‘proaktif’ bir yaklaşımla, beklenmeyen bir hamle yaparak politika faizini 350 baz puan yukarı çekti ve aslında böylelikle kendine yeni bir hareket alanı sağlamış oldu. Elbette faiz indirim süreci devam ederken meydana gelen bu faiz artışı, ekonomideki yavaşlamaya etki edecek, finansmana erişimde yeni sıkıntılar ortaya çıkaracak. Şimdi atılan bu adımın artçı etkilerini takip etme zamanı.
İHRACAT VE İYHALAT BİRİM ENDEKSİ ARTTI
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), şubat ayına ilişkin dış ticaret endekslerini açıkladı. Buna göre, ihracat birim değer endeksi, şubatta geçen yılın aynı ayına kıyasla yüzde 2,6 yükseldi. Endeks, Şubat 2024’e göre gıda, içecek ve tütünde yüzde 6,7, ham maddelerde (yakıt hariç) yüzde 3,5, imalat sanayisinde (gıda, içecek, tütün hariç) yüzde 2,4 artarken, yakıtlarda yüzde 8,8 azaldı. İhracat miktar endeksi ise yüzde 4,1 düştü. Endeks geçen yılın aynı ayına göre gıda, içecek ve tütünde yüzde 9,6, ham maddelerde (yakıt hariç) yüzde 8, imalat sanayisinde (gıda, içecek, tütün hariç) yüzde 4,3 gerilerken, yakıtlarda yüzde 7,2 yükseliş kaydetti. İthalat birim değer endeksi de şubatta yüzde 3 arttı. Endeks yıllık bazda gıda, içecek ve tütünde yüzde 6,5, yakıtlarda 4,3 yükselirken, ham maddelerde (yakıt hariç) yüzde 5, imalat sanayisinde (gıda, içecek, tütün hariç) yüzde 0,1 azaldı. İthalat miktar endeksi söz konu ayda yüzde 0,5 azalırken; endeks geçen yılın aynı dönemine göre, gıda, içecek ve tütünde yüzde 8,7, ham maddelerde (yakıt hariç) yüzde 2,3, yakıtlarda yüzde 1,4 artış kaydederken, imalat sanayisinde (gıda, içecek, tütün hariç) yüzde 4,4 düşüş görüldü.

MİKTAR ENDEKSİNDE DÜŞÜŞ
Mevsim ve takvim etkilerinden arındırılmış seriye göre ise ihracat miktar endeksi, ocak ayında 158,1 iken şubatta yüzde 2,7 azalarak 153,8 oldu. Takvim etkilerinden arındırılmış seriye göre ise ihracat miktar endeksi geçen yıl şubatta 142 iken bu yıl yüzde 0,2 azalarak 141,8 oldu. Mevsim ve takvim etkilerinden arındırılmış seriye göre ithalat miktar endeksi ocakta 128,7 iken 0,7 azalarak şubatta 127,7 olarak belirlendi. İthalat miktar endeksi geçen yıl şubatta 117,1 iken bu şubatta yüzde 2,6 artarak 120,1 olarak kayıtlara geçti. İhracat birim değer endeksinin ithalat birim değer endeksine bölünmesiyle hesaplanan ve 2024 yılı şubat ayında 87,2 olarak elde edilmiş olan dış ticaret haddi, 0,3 puan azalarak 86,9 olarak hesaplandı.

SON 1 YILLIK CARİ AÇIK 12,8 MİLYAR DOLAR
Cari işlemler hesabı şubat ayında 4,41 milyar dolar açık verdi. Piyasa beklentisi 4,31 milyar dolar açık verilmesi yönündeydi. Altın ve enerji hariç cari işlemler hesabı ise 2 milyar 158 milyon dolar fazla verdi. Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’ndan (TCMB) yapılan açıklamaya göre, bu dönemde ödemeler dengesi tanımlı dış ticaret açığı 5 milyar 730 milyon dolar olarak gerçekleşti. Yıllıklandırılmış verilere göre, şubat ayında cari açık yaklaşık 12,8 milyar dolar olurken, ödemeler dengesi tanımlı dış ticaret dengesi de 58,8 milyar dolar açık verdi. Aynı dönemde hizmetler dengesi ile ikincil gelir dengesi sırasıyla 62 milyar dolar ve 246 milyon ABD doları fazla verirken, birincil gelir dengesi 16,4 milyar dolar açık verdi. 2025 yılı şubat ayı yıllıklandırılmış cari açığın finansmanına net doğrudan yatırımlar 4,8 milyar dolar, net portföy yatırımları 15,2 milyar dolar, krediler 37,7 milyar dolar ve ticari krediler 400 milyon dolar katkı verirken; net efektif ve mevduatlar 13,4 milyar dolar negatif yönlü etki etti.