Denizli'den küresel devlere üretim yapıyor

12 Mart 2022
Özlem Bay Yılmaz obay@ekonomist.com.tr

Yaklaşık 30 yıllık bir geçmişe sahip olan Denizlili Aslıteks, Armani, Inditex, H&M gibi dünya devlerine örme kumaş üretiyor. Şirketin genel müdürü Selim Kasapoğlu, AB'de yaşanan enflasyon, hammadde fiyatlarındaki artış gibi nedenlerle 2022'nin sancılı geçmesini bekliyor.

20 Şubat – 05 Mart 2022 tarihli sayıdan

Denizlili Aslı Teksil'in hikayesi 1930'lara dayanıyor. Durmuş Kasapoğlu tarafından o zamanın tekstil merkezlerinden olan Babadağ'da temelleri atılan şirket, ikinci kuşağın devreye girmesiyle birlikte faaliyetlerine hız veriyor. Daha çok ev tekstili üzerine üretim yapılıyor ve yaptırılıyor.

Babadağ ve çevresinde üretilen ev tekstili ürünler, Türkiye'nin dört bir yanına satılıyor. Bu yapı ve iş yapma şekli 1980'lere kadar devam ediyor. 1980'lerde Özal dönemi ekonomi politikasına bağlı dışa açılma ve ihracat hamleleri Türkiye'nin birçok noktasında olduğu gibi Denizli'yi de hareketlendiriyor.

Bu dönemde birçok aile şirketi yapısında da değişim yaşanıyor. Tüccarlıktan sanayiciliğe geçiliyor. Kasapoğlu Ailesi de sanayiciliğe geçiş yapanlardan oluyor. 1995 yılında Aslıteks'in temelleri atılıyor. Bugün Denizli Organize Bölgesi'ndeki iki tesisinde örme kumaş üreten şirket, Armani, lnditex, H&M gibi global markalarla çalışıyor.

Üretimlerinin yüzde 30'unu AB ülkelerine ihraç ettiklerini belirten Aslıteks Genel Müdürü Selim Kasapoğlu, "2021 yılında kapasite artırımına yönelik 80 milyon TL'lik yatırım yaptık. 2021 Euro bazında önemli büyüme sağladığımız bir yıl oldu. Geçen yıl 35 milyon Euro ciroya ve 10 milyon Euro ihracata ulaştık. Bu yıl ise toplam 50 milyon Euro ciroya ulaşmayı hedefliyoruz" diyor.

SÜRDÜRÜLEBİLİR ELYAF


450 çalışanı bulunan Aslıteks, kumaş ihracatı dışında yurtiçindeki ihracatçı konfeksiyon şirketlerinin de tedarikçisi durumunda. Özellikle 'hızlı moda' algısının hazır giyimin göbeğine oturduğu son 20 yılda, tekstil adına birçok şey değişti. Bütün sistemler hızlı üretim ve sevk üzerine kurgulandı.

Türk tekstili de Avrupalı müşterilerin gözünde böyle bir rol üstlendi. Bu süreçte şirketlerini hızlı üretim modelleri üzerine konumlandırdıklarını ifade eden Selim Kasapoğlu, şunları anlatıyor: “Tabii son dönemde her ne kadar diğer tüm üretimleri kapsasa da tekstilde hızla yükselen bir sürdürülebilirlik hikayesi var.

Özellikle pamuktan kumaşa kadar giden süreçte su tüketimi ve çevresel etkileri fazla olduğu için bu anlamda tekstil sektörü dikkat çekiyor. Biz de sürdürülebilirliğe inanan ve bu yolda önemli adımlar atan bir firmayız. Tüm üretim süreçlerimizde daha az enerji ve daha az su sarfiyatı üzerine çalışmalar yapıyoruz.”

Geçen yıl boyahanesinde su tüketimini yüzde 50’nin üzerinde azaltan şirket, her sezon hazırladığı koleksiyonlarda da sürdürülebilir elyaflar kullanıyor. Bu yıl ise hazırlanan koleksiyonun tamamı sürdürülebilir elyaflardan oluşmuş durumda.

Öte yandan çatı güneş enerjisi sistemi de işletmenin tamamında uygulamış bulunuyor. Böylece Aslıteks bugün, tükettiği elektriğin yüzde 25’ini çatı güneşinden elde ediyor.

TEKSTİLDE YAPAY ZEKA


Kasapoğlu ailesinin tekstil dışında farklı sektörlerde de yatırımları var. Şirketin tarım, gayrimenkul ve teknoloji alanında da yatırımları bulunuyor. Tarım ayağında Bergama’da 250 dönüm alanda zeytin ve ceviz üretimi gerçekleştiren Aslıteks, gayrimenkul tarafında ise Denizli’de işyeri projeleri yürütüyor.

Teknoloji şirketleriyle birlikte de yapay zeka teknolojisini tekstilde kullanmayı hedeflediklerini ifade eden Selim Kasapoğlu, “Kalite kontrol süreçlerinin tamamı insan kontrolünde ve hataya çok açık.

Bu noktalarda kalite kontrolünü, yüksek çözünürlüklü kameraların yönlendirdiği yapay zekayla çözmeye çalışıyoruz. Bunu başarırsak Aslıteks için ve Türk tekstil sektörü için önemli bir gelişme sağlamış olacağız” diye konuşuyor.

KATMA DEĞER YARATIYOR


Hazır giyim sektörü çok dinamik bir sektör. Koleksiyonlar, trendler hızla değişiyor. Bu değişimi yakalamak için de şirketi dinamik tutmak gerektiğine dikkat çeken Selim Kasapoğlu, şöyle devam ediyor: “Bugün konfeksiyon ürünlerinde ülke ihracat ortalamamız 16 dolar/kg fiyatını geçiyoruz.

İhracat ortalamamızın 1 dolar civarında olduğunu düşünürsek, oldukça katma değer yaratan bir sektör aslında tekstil. Yarattığı fazla istihdam da bir başka değer.

Bu noktada destek politikalarının bu açıdan değerlendirilmesi ve tekstil ihracatı için ek destekler hazırlanması ekonomimize çok fazla değer katacaktır.”

İHRACAT KENTİ DENİZLİ


Selim Kasapoğlu, şirketteki genel müdürlük görevinin yanında Denizli Sanayi Odası başkan yardımcılığı görevini de üstleniyor. Denizli’nin sanayi ve ihracat yönleri açısından güçlü bir kent olduğunu belirten Selim Kasapoğlu, “Denizli, bu yıl 5 milyar dolarlık ihracat rakamıyla sekizinci büyük ihracat kenti.

İhracatın da yarısını tekstilden elde ediyor. Metal ve mermerciliğin yanında makina üretiminin de hızla arttığını gözlemliyoruz. Sanayi odası olarak Makina İhtisas OSB’nin hazırlıklarını yürütüyoruz. Önümüzdeki yıl makinacıların hizmetine vermeyi planlıyoruz” şeklinde konuşuyor.

Bunun yanında oda olarak sürdürülebilirlik çalışmaları yaptıklarından bahseden Selim Kasapoğlu, daha önce Dünya Doğayı Koruma Vakfı (WWF) ile Temiz Menderes üzerine sanayide çalışmalar yaptıklarını kaydediyor.

Bu yıl da boyahaneler için Güney Ege Kalkınma Ajansı ve TÜBİTAK desteğiyle verimlilik çalışmalarına başladıklarını anlatan Kasapoğlu, “Bu konuda iyileştirme yapmak isteyen firmalara finans ve bilgi desteği sağlayacağız” diyor.

“ÜRÜN TALEBİ AZALACAK”


“Gıda, enerji başta olmak üzere tüm fiyatlar arttı. Son 50 yılda enflasyon görmemiş AB’nin bu sorunla nasıl baş edeceğini bilemiyoruz.

Bu atmosferde tekstil ürünlerine talebin de azalacağını, mağazalarda satılan ürün adetlerinde bir gerileme olacağını ve bunun tekstil ihracatımızda olumsuz bir etki yaratacağını düşünüyoruz.

Dolayısıyla sektörümüzdeki birçok firma böyle bir sıkıntıyı hissedebilir. Büyümenin değil, biraz beklemenin ve mevcutları muhafaza etmenin gerekli olduğu bir döneme girdiğimizi düşünüyoruz.”

“2022 YILINDA RİSKLER ARTTI”


“2021 yılında kapasite artırımına yönelik yatırımlar gerçekleştirdik. Bu yıl mevcut kapasite ve ürünlerimizle yolumuza devam etmeyi planlıyoruz.

2022 yılının özellikle tekstil için ‘sancılı’ bir yıl olacağını düşünüyoruz. Pandemi döneminde tüm dünyanın girdiği ekonomik türbülans hala bitmiş değil.

Hammadde fiyatlarındaki yüksek seviyeler hala devam ediyor. Lojistikle ilgili sıkıntılar da son bulmuş değil. Bunun yanında tüm dünya enflasyonist bir döneme giriyor. Hammaddeye bağlı olarak tüm fiyatlar yükseliyor dünyada. Bizim ana pazarımız olan AB de bundan nasibini alıyor.”