TÜFE, sonbaharda üç haneyi görür mü?

17 Mayıs 2022
ARAM EKİN DURAN eduran@ekonomist.com.tr

Türkiye, başta ücretliler ve birikimi olmayan kesimler olmak üzere, çok ciddi bir enflasyon sürecinin içinden geçiyor.

Tam bir yıl önce Nisan 2021'de politika faizi yüzde 19'day-ken yüzde 17'lerde seyreden tüketici enflasyonu, Nisan 2022'de yüzde 70'e çıkmış durumda.

Üretici enflasyonu ise aynı dönemde yüzde 35'ten yüzde 120'nin üzerine çıkarak son 27 yılın rekorunu kırdı.

Her ne kadar ekonomi yönetimi, yüksek enflasyon sürecinden pandemi sonrası küresel gelişmeleri ve Ukrayna krizini sorumlu tutsa da Türkiye'deki enflasyonun yüzde 20'lik kısmının küresel gelişmelerden kaynaklı, geri kalan yüzde 50'nin ise kendi kendimize attığımız gollerden kaynaklı olduğunu söyleyebiliriz.

SONBAHARDA NE OLUR?


Şimdi asıl merak edilen konu, gıda ve ulaştırma enflasyonundaki artışın sürmesi ve yeniden yükseliş trendine giren dolar kurundaki gelişmeler, tüketici enflasyonunu sonbahar aylarında üç hanelere taşır mı?

Bu soruya gönül rahatlığıyla "Hayır taşımaz" diyemiyoruz ne yazık ki. Özellikle hükümetin geçtiğimiz günlerde açıkladığı yeni konut kredi paketi ile konut fiyatlarındaki yukarı yönlü seyir de bu umutsuzluğumuzu körüklüyor.

Gelelim, TÜİK'in nisan ayına ilişkin enflasyon verilerinin ayrıntılarına: Nisan ayında tüketici fiyatları bir önceki aya göre yüzde 7,25; yıllık bazda ise yüzde 69,97 artış kaydetti.

Üretici fiyatlarında ise aylık artış yüzde 7,67; yıllık artış ise yüzde 121,82 olarak gerçekleşti. Yüzde 70'e dayanan enflasyondaki bu seviyeler, 2002 yılından bu yana görülen en yüksek yıllık enflasyon olarak kayıtlara geçti.

Nisan 2022'de, endekste kapsanan 409 maddeden, 27 maddenin ortalama fiyatında düşüş gerçekleşirken, 45 maddenin ortalama fiyatında değişim olmadı.

337 maddenin ortalama fiyatı ise arttı. 2022 yılı Nisan ayında artışın yüksek olduğu ana gruplar sırasıyla, yüzde 13,38 ile gıda ve alkolsüz içecekler, yüzde 7,43 ile konut, yüzde 6,96 ile giyim ve ayakkabı oldu.




FED'İN FAİZ ARTIRIMI


ABD Merkez Bankası (FED) 4 Mayıs'ta gerçekleştirilen toplantı sonrasında, politika faizini beklendiği şekilde 50 baz puan artırdı. Böylelikle FED, 2000 yılından bu yana en yüksek miktarlı faiz artışını gerçekleştirmiş oldu.

Kararın ardından konuşan FED Başkanı Jerome Powell, önümüzdeki aylarda 50 baz puanlık faiz artışlarının devam edeceği mesajını verdi. Bu durum Türkiye'nin de aralarında olduğu gelişmekte olan ülke para birimlerinin ABD doları karşısında gerilemesine neden oldu.

Bu nedenle 20 Aralık'ta açıklanan Kur Korumalı Mevduat (KKM) sisteminden bu yana 14 TL bandında seyreden Dolar/TL de hızla 15 TL'nin üzerine çıkmış oldu. Önümüzdeki haftalarda dolar kurunda yukarı yönlü seyrin devam edeceğini bekliyoruz.

PROF. DR. ERHAN ASLANOĞLU PİRİ REİS ÜNİVERSİTESİ "EĞİLİM YUKARI YÖNLÜ DEVAM EDİYOR"


"Nisan ayında beklentilerin üzerinde gelen bir enflasyon gördük. Bu ay gıdanın etkili olmasını bekliyorduk. Bu etki fazlasıyla gerçekleşmiş gibi duruyor.

Alt sektörlerde giyim de önemli bir artış faktörü olmuş olabilir ama döviz kurlarının oldukça sakin seyrettiği dönemde bile ÜFE'nin çok yüksek gelmesi, hammadde ve enerji fiyatlarının ciddi yansımalarının ve çok hızlı bir şekilde ÜFE'ye yansımaya devam ettiğini gösteriyor. Talep enflasyonu da yukarı doğru hareket ediyor.

Oranlar, tüketicinin ağırlıklı olarak hissettiği enflasyona işaret ediyor. Veriler, mayıs ayında da aynı dinamiğin devam edeceğine işaret ediyor. Bir süre yüzde 70'li rakamlarda dolanacağını ve üzerinin olup olmayacağını izleyeceğiz ama maalesef şu an yukarı gözüküyor."