Acar, 2025’te minimum 15 milyon Euro yeni yatırım planladıklarını söylüyor.
Ekonomist’in 11-24 Mayıs 2025 tarihli sayısından
Avrupa’da 11 ülkede faaliyet gösteren Almanya merkezli elektronik perakendecisi MediaMarktSaturn Grubu, Türkiye’de deneyim mağazacılığı modeliyle büyüme yakaladı. “MediamarktSaturn’ün çok önemli stratejik bir ülkesi durumundayız” diyen MediaMarkt Türkiye CEO’su Hulusi Acar, son dönemde yapılan yatırımların etkisiyle Türkiye’nin 11 ülke arasında mağaza satış hacminde Almanya’dan sonra ikinci sıraya yükseldiğini belirtiyor.
2025’te minimum 15 milyon Euro yeni yatırım planı yaptıklarını vurgulayan Acar, “2025 yılı için ağırlığı dijital kanallarımıza vermekle birlikte fiziksel mağaza yatırımlarımıza da devam edeceğiz” diyor.
“Telefon kiralama hizmeti işine başladık”
“Bu sene tüketici elektroniği pazarının 25-28 milyar dolara ulaşması bekleniyor. Bu pazarın yaklaşık olarak yüzde 37’si cep telefonundan geliyor. Cep telefonu bu kadar büyük bir pazar olduğuna göre, bizim daha sürdürülebilir bir yaklaşımla cep telefonlarının ömrünü uzatmamız gerekiyor. Sürdürülebilir ürünleri tüketiciyle buluşturarak kullanım ömrünü uzatmak amacıyla bugüne dek 100 binin üzerinde kullanılmış cihazı geri alarak 25 binin üzerinde yenilenmiş cihazı yeniden tüketicilerle buluşturduk. Şimdi de ‘Akıllı Telefon Kiralama Hizmeti ile ise size uygun ve esnek ödeme yöntemleriyle 24 aya kadar kiralama yapma imkanı sunuyoruz. Kiraladığınız cihazlar sıfır, hiç açılmamış ve üretici garantisinde olan cihazlar oluyor. Eski telefonunuzdaki tüm bilgilerinizi yeni telefona aktarıyoruz. Eğer eski telefonunuzu bize geri veriyorsanız, kullandığınızı da patentli bir programla tamamen sıfırlıyoruz. Yani hiçbir bilginiz o telefonunuzda kalmıyor.”
2025 yılı için yüzde 40’ın üzerinde bir büyüme hedefi koydunuz. Bu büyümenin arkasındaki dinamikler nelerdir?
Ülkemizde şu an uygulanan ekonomik programa göre, 2025 yılında da özellikle enflasyonu düşürme odaklı politikalar izlendiğini görüyoruz. Bir perakendeci olarak baktığımızda enflasyon kadar büyümek zorunda olduğumuz bir dönemdeyiz. Bir teknoloji perakendecisi olarak fiyatlamamız yüzde 90’ın ötesinde dövize endeksli. Ama müşterilerimiz açısından düşününce biz dövize endeksli bir fiyatlama politikası izleyemeyiz. Bu da bizim açımızdan enflasyon kadar büyüyemediğimiz anlamına geliyor. Biz de operasyonlarımızın kalitesini daha da artırmaya odaklanıyoruz.
Bunun için hangi adımları atıyorsunuz?
Şu an Türkiye genelinde 102 mağazamız bulunuyor. 2024 yılında beş yeni mağaza açılışı gerçekleştirdik. Burada Almanya’daki merkezimizin yaklaşımı da çok önemli. Türkiye’nin koşullar ne olursa olsun ayakta durabilme becerisi, bu yılmazlık kavramı, Türk yöneticilerinin bu konudaki esnekliği ve başarısı çok önemli ve Türkiye’ye sonuna kadar güveniyorlar. MediaMarkt Türkiye’de kurduğumuz takımın çok başarılı olması da Türkiye’ye yatırım yapmalarını teşvik ediyor. 2025 yılı için ağırlığı dijital kanallarımıza vermekle birlikte fiziksel mağaza yatırımlarımıza da devam edeceğiz.
Dünyadaki tüm Mediamarkt ülkelerine baktığımızda Türkiye nasıl bir konumda?
Almanya’dan sonra Türkiye ikinci konumda bulunuyor. İkinci olmamızın sebebi de Almanya’da 500’den fazla mağaza var, bizim Türkiye’de 102 mağazamız var. Altı sene içinde yedincilikten ikinciliğe geldik. Bu çok büyük bir başarı. Türkiye’de deneyim mağazacılığı konseptimiz büyük ilgi görüyor. Bunda genç neslin payı da çok büyük. Çünkü onlar deneyim odaklı alışveriş yapıyorlar. Şu anda MediamarktSaturn’ün çok önemli stratejik bir ülkesi durumundayız. Bizden önce İspanya, İtalya, Avusturya, Polonya vardı ama hepsini MediaMarkt Türkiye olarak geçmiş durumdayız. Avrupa genelinde yaklaşık 22-25 milyar Euro’luk bir şirketiz. Türkiye olarak payımız ise en az yüzde 10 diyebiliriz.
Bu başarının arkasındaki stratejiden bahsedebilir misiniz?
Biz, MediaMarkt Türkiye olarak uzun yıllar önce deneyim şampiyonluğu yani müşterinin gerçekten yaşadığı deneyimi uçtan uca kesintisiz yönetebilme vizyonunu ortaya koyduk. Deneyim şampiyonluğunu sadece alışveriş yaparken sürecin nasıl aktığı şeklinde değil, markayı gördüğü andan satın aldığı ürünü kullandığı ana kadar, hatta kullandıktan sonra arızalandığında bunu tamir ettirme süreçlerine kadar bütün süreçleri baştan aşağıya düşünerek tanımladık. Bu vizyonu tüm süreçlerimizde uygulamaya aldık. Akabinde, mağazalarımızın tamamını yeniledik. Yepyeni bir akışla, son derece modern, içinde çeşitli deneyim alanları barındıran, girdiğiniz zaman ‘ne güzel bir ütüymüş ya, dur ben de ütüleyeyim’ dediğiniz, ya da ‘ne güzel bir kahveymiş, bunu ben kendim yapabilir miyim?’ dediğiniz, arkada bir ses düzenini dinlediğiniz, alışveriş yaparken kahvenin kokusunu içinize çektiğiniz bir ortam tanımladık ve bu konsepti bütün mağazalarımıza uyguladık. Yani süreci, bu vizyonu adım adım evrimleştirdik ve deneyim şampiyonluğuna geldik. Bu arada bu noktaya geldiğimizi ben değil, müşterilerimiz söylüyor.
2025 yatırım planınız nedir?
Biz yeni mağaza yatırımı yapmaktan ziyade kendimizi gelişen ve sürekli değişen dünyaya, dijitalleşmeye, teknolojik altyapıya uyumlamaya yatırım yapıyoruz. Bu sene ve önümüzdeki sene yine minimum 15 milyon Euro yeni yatırım planlarımız var.
Toplam satışlarınızın içerisinde online satışların payı nedir?
Geçtiğimiz sene online alışveriş kanalımızı, web sitemizi ve mobil uygulamamızı tamamen yenileyerek daha kullanıcı dostu hale getirdik. Bu yeniliklerimiz müşterilerimiz tarafından da son derece olumlu karşılandı. Türkiye’de toplam perakende alışverişinin yüzde 25’inin dijital kanallardan yapıldığını göz önünde bulundurduğumuzda, bizim payımız şu an yüzde 18’lerde. Bunun sebebi de bizim bütünleşik kanal (omnichannel) stratejimiz. Yani bugün bir su ısıtıcısı almak isteseniz online’dan sipariş verirsiniz ama bir kahve makinesi almak istediğinizde denemek, o makineden çıkan kahveyi yudumlamak istersiniz. Müşterilerimiz bu deneyimi yaşamayı önemsiyor. Biz de deneyim şampiyonluğu vizyonu ile yola çıkmış, bu yolda ciddi yatırımlar yapan bir şirketiz. Dolayısıyla bizim müşterilerimiz mutlaka fiziksel mağazalarımıza da geliyor, ürünü deneyimliyor, isterse online’dan sipariş veriyor, fiziksel mağazadan teslimatını alıyor, uçtan uca kesintisiz, tamamen dilediği gibi bir alışveriş deneyimi yaşıyor. Bu nedenle bizim rakamlarımızı genel durumdan ayrıştırmak zor.
“Yakında dondurma makineleri trend olacak"
“Şu an tablet pazarı, dizüstü bilgisayarlardan çok daha fazla büyüyor. Dizüstü bilgisayarda şu an önceki yıllara göre adette yüzde 20 küçülme varken, tablette yüzde 20 büyüme var. Yani dizüstü bilgisayardaki küçülmeyi burası telafi ediyor. Dolayısıyla tablet teknolojileri, tabletin aksesuarları, klavyeleri, kalemleri deyince orada yepyeni bir pazardan bahsediyoruz. Teknoloji geliştikçe tüketicilerin beklentileri de değişiyor. Örneğin, robot süpürge diye bir şey çıkıyor. Sonra Airfryer çıkıyor. Çok yakında harika dondurma makineleri göreceksiniz. Artık herkes evde sağlıklı dondurma yapacak. Örneğin, dikey kablosuz süpürgeye daha alışamamışken robot süpürgeler popüler olmaya başladı. Yani teknoloji ilerledikçe ve yenilikler geldikçe bizim sektörümüz hareketleniyor.”