Üçüncü çeyrekte büyüme kaç çıkar?

10 Aralık 2018
Finansal piyasalarda krizin yaşandığı üçüncü çeyrekte ekonominin ne kadar büyüdüğü merakla bekleniyor. Bu bekleyiş pazartesi günü Türkiye İstatistik Kurumu'nun (TÜİK) üçüncü çeyreğe ilişkin milli gelir verilerini açıklamasıyla sona erecek.

DR. ORHAN KARACA
okaraca@ekonomist.com.tr

Ekonomi yılın ilk çeyreğinde yüzde 7,3 ve ikinci çeyreğinde yüzde 5,2 büyümüştü. Ekonomik büyümeye ilişkin öncü göstergelere bakarsak, üçüncü çeyrekteki büyüme ise çok düşük ve hatta negatif çıkabilecek gibi görünüyor.

Neden böyle düşündüğümüzü maddeler halinde sıralayalım:

  • Türkiye'de ekonomik büyümeye ilişkin öncü göstergelerin başında sanayi üretimindeki değişim yer alır. Ülkemizde sanayi üretimindeki yıllık değişim ile gayri safi yurtiçi hasıladaki (GSYH) yıllık değişim birbirine oldukça paralel seyrediyor. Bu durum sanayinin GSYH içindeki payının yüzde 20 dolayını bulmasının yanında ulaştırma ve ticaret gibi birçok sektördeki faaliyet hacmini de etkilemesinden kaynaklanıyor.


İlk çeyrekte yüzde 9,9 ve ikinci çeyrekte yüzde 5 olan sanayi üretimindeki yıllık artış üçüncü çeyrekte sadece yüzde 0,5 oldu. Bu durum ekonominin üretim tarafında işlerin epey kötü olduğu anlamına geliyor. Sanayi üretimindeki yıllık değişim ile GSYH'deki yıllık değişim arasındaki paralelliği düşününce de, üçüncü çeyrekte büyüme oranında da benzer bir düşüş beklemek çok mantıklı görünüyor.

  • Türkiye'de ekonomik büyüme ile yakından bağlantısı olan bir başka gösterge perakende satışlardaki reel değişimdir. Bu durum reel perakende satışların, GSYH'deki payı yüzde 60 dolayını bulan özel tüketim harcamalarındaki gelişmeleri yansıtmasından kaynaklanıyor.


İlk çeyrekte yüzde 8,9 ve ikinci çeyrekte yüzde 5,8 artan reel perakende satışlar üçüncü çeyrekte ise yüzde 0,2 düştü. Bu da iç talepte çok ciddi bir zayıflama olduğunu gösteriyor.

DIŞ TİCARET NE DİYOR?

  • Türkiye'de dış ticaret verileri de ekonomik büyümeye ilişkin çok değerli bilgiler veriyor. Türkiye'de ithalata aşırı bağımlı bir üretim yapısı olduğundan ekonomi ne zaman küçülse mutlaka ithalatta da düşüş yaşanıyor. Bu nedenle üçüncü çeyrekte ithalat miktar endeksinin yıllık bazda yüzde 19 düşmesi hiç iç açıcı görünmüyor.


İthalat miktar endeksinin alt kalemlerindeki gelişmeler ise ekonominin çeşitli cephelerindeki durum hakkında bilgi veriyor. Tüketim malı ithalatı miktar endeksinin üçüncü çeyrekte yıllık bazda yüzde 27,6 düşmesi tüketimde büyük bir zayıflamaya işaret ediyor.

Ara malı ithalatı miktar endeksindeki yüzde 17,9'luk düşüş üretim cephesinde işlerin çok kötü olduğunu ifade ediyor. Yatırım malı ithalatındaki yüzde 21,2'lik düşüş de yatırımlarda çöküş yaşandığı anlamına geliyor.

Öte yandan üçüncü çeyrekte ihracat miktar endeksinde yüzde 8,9 artış yaşanmış olması ise dış talebin büyümeye katkısının arttığına işaret ediyor. Bu durum ekonomik büyümedeki yavaşlamayı sınırlamış olabilir. Ancak ihracatın GSYH içindeki payı yüzde 22 dolayında kaldığı için, bunun iç pazardaki daralmayı tamamen karşılaması ihtimali bulunmuyor.

  • Türkiye'de son yıllarda inşaat yatırımları da önem kazandı. İnşaat yatırımlarındaki gidişatı ise iskan izni alınan daire sayısından izlemek mümkün. İskan izni alınan daire sayısı üçüncü çeyrekte yıllık bazda yüzde 7,5 artış gösterdi. Bu durum yatırım harcamalarındaki gerilemeyi biraz sınırlamış olabilir.

  • İşte bütün bu verileri bir arada değerlendirdiğimiz zaman bize üçüncü çeyrekte ekonomik büyüme sıfır dolayında çıkabilir gibi görünüyor. Üçüncü çeyrekteki büyüme sıfırın biraz altında veya üzerinde çıkabilir. Bunu bir aralık olarak ifade edersek, üçüncü çeyrekteki büyümeyi yüzde -0,5 ile yüzde 0,5 arasında beklediğimizi söyleyebiliriz.