Yurtdışı gelirlerini ikiye katlayacağız

16 Ekim 2022
Küçük ev aletleri pazarında 55 yılı geride bırakan Arzum, yurtdışı satış gelirlerini ikiye katlamayı hedefliyor. Arzum Yönetim Kurulu Başkanı Murat Kolbaşı, bulundukları pazarlarda derinleşerek ihracat gelirlerini yüzde 30'a taşımak istediklerini dile getiriyor.

SİBEL ATİK satik@ekonomist.com.tr
Ekonomist Eylül sayısından


Eminönü'nde üç kardeşin yüksek ideallerle kurdukları bir marka olan Arzum, küçük ev aletleri sektöründeki ağırlığını artırarak Amerika'da büyümeyi planlıyor. AR-GE, tasarım ve satış odaklı bir stratejiyle okyanus ötesine uzanan Arzum, New Jersey'de depolama alanının yanı sıra şimdilerde bir şirket kurmak üzere çalışmaya başladı.

02- 15 Ekim 2022 tarihli sayıdan

İnovasyon ve tasarımı kendine ait olan ürünleri 20'si Türkiye'de olmak üzere 50 farklı tesiste üreten şirket, önümüzdeki üç yıllık süreçte yurtdışı satışlarını ikiye katlamayı hedefliyor. Ürünlerinin 60 ülkede satıldığını aktaran Arzum Yönetim Kurulu Başkanı Murat Kolbaşı, yeni dönemde şirket gelirlerinin yüzde 30'unu yurtdışından elde etmeyi planladıklarını aktarıyor.

Bu doğrultuda Amerika'da şirket kurmak üzere çalıştıklarını kaydeden Murat Kolbaşı, yeni dönem hedeflerini şöyle anlatıyor:

55 yılın ardından markayı bugüne taşıyan stratejik adımlardan söz eder misiniz? Şirketin bu yıl finansal anlamda performansı ne olur?

Arzum markası 55'inci yılında ve marka temmuz ayı ben ise kasım doğumluyum. Bu şirketi babam ve amcalarım kurdu. Markada Kazım, Kemal ve İbrahim olmak üzere üç kardeşin arzusu var. Bende 22 yaşından beri şirketin içindeyim. Öncelikle Güney İthalat şirketini İstanbul Eminönü'nde kuruyorlar.

1966 yılında da Arzum markasını kuruyorlar. Arzum Güney İthalat şirketinin cirosunun yüzde 20'sini oluşturuyordu. 108 metrekarelik bir mağazanın yanı sıra üretim tesisi de vardı. Fakat aile olarak bir karar aldık ve kendi markamızla yola devam etmek istedik. Yüzde 80 ciro gelen kısımdan vazgeçtik ve 1993 yılında Arzum markasıyla yolumuza devam kararı aldık.

Geçen süreçte markamız ciddi bir büyüme sergiledi ve geçen yıl itibarıyla 815 milyon TL ciro elde etti. Bu yıl da enflasyon üzerindebir büyümeyle kapatacağız gibi duruyor. Hedeflerimizin önündeyiz. Bu yıl yurtdışı satışlarımızın daha yüksek olacağı görüşündeyim.

Şirketin önümüzdeki dönem büyüme stratejisinden söz eder misiniz?


Yüzde 49'u halka açık ve geriye kalan yüzde 51 hisse ailemize ait. Yüzde 49'u halka açık bu şirkette en son verilere göre yüzde 100'e yakın büyümeler söz konusu. Küçük ev aletleri sektörüne bakıldığında biz ciroda ilk beşteyiz ve büyümemizi sürdürüyoruz. Bir aile şirketinin sürdürülebilir olması için neler yapılması gerektiğine baktık ve en büyük hedefimiz ihracatı daha da artırmaktır.

Yurtdışına ilişkin nasıl bir büyüme planınız var?

Şirketin 2021 satış geliri 815 milyon TL ve bu rakamda ihracatın payı şu an yüzde 15 seviyesinde. Fakat biz bunu üç yıl içinde yüzde 30'a taşımak istiyoruz. Yeni pazarlardan ziyade bulunduğumuz 60 ülkede daha da derinleşmek niyetindeyiz.

Bu noktada da bir ülkede büyüme stratejimizin temelinde distribütörlük var. Böylece o ülkede pazar gücümüzü artırıyoruz. Pazarlama faaliyetlerinin içinde oluyoruz, oradaki perakende gruplarında yerimizi alarak büyüyoruz.

Yurtdışında hangi ülkelerde büyümek istiyorsunuz?

Almanya'da Münih ofisimiz var. Burayı daha güçlendirerek Avrupa ülkelerinde satışlarımızı daha da artırmak niyetindeyiz. Mısır başta olmak üzere Ortadoğu ülkelerinde varız, bildiğiniz gibi Hong Kong'da da şirketimiz var. New Jersey'de depolama alanımız var.

Şimdilerde ise Amerika'da da bir şirket kurmak üzere girişimlerimiz var. Amerika'nın küçük rakamları bile yüksek oluyor. Bir de Osmanlı'dan dünyaya yayılan 700 milyonluk nüfus Türk kahvesini biliyor ve bu tada aşina. O nedenle bu alanda büyümek ana odağımız.

Amerika'da ise Amazon üzerinden satış yapıyoruz. Türk kahvesi çok konuşuluyor ve seviliyor. Türkiye'den yurtdışına seyahat edenlerden ricam şudur, her gittiğiniz ülkede girdiğiniz bir restoranda mutlaka Türk kahvesini istesinler, bunu akıllara sokalım.

Türk kahvesi makinesi OKKA ile hızlı büyüdünüz. Peki kahve tüketimi hangi noktaya geldi?

Biz çay ülkesiyiz ama kahve tüketimi de hızla artıyor. Türk kahvesi tüketimi son yıllarda makinelerin de katkısıyla 250 gramdan 1,5 kiloya yaklaştı. Tabii Türk kahvesi yapan 15 kadar markanın makinesi var. Kahve zincirlerine de girdikçe tüketim artıyor.

Mesela biz Starbucks'ın Türkiye'deki 600 mağazasında ve 15 ülkedeki yaklaşık 2 bin şubesinde Arzum OKKA kullanılıyor. Starbucks'ın Türk kahvelerini bizim makinelerimiz yapıyor. Önümüzdeki süreçte yeni kahve zincirlerini eklemeye devam edeceğiz.

Şirketin üretim tesisi ve mağazalaşmaya yönelik yaklaşımı nedir? Burada planlanan yatırım kararlarından söz eder misiniz?

Bizim yatırımımız inovasyona, tasarıma ve AR-GE'ye oluyor. Bizim üretim tesisi ve mağazalarımız yok. 1993'ten beri Türkiye'de tasarladığımız ürünleri farklı tesislerde üretiyoruz. 20'si Türkiye'de olmak üzere globaldekilerle birlikte toplam 50 civarında tesiste Arzum ürünlerini üretiyoruz.

Sözünü ettiğim gibi mağazamız da yok, satış stratejimiz böyle. Mağaza açmak gibi bir niyetimiz de yok. Markamızı büyütme yolculuğumuz bu şekilde ilerliyor. Globalde 10 bin 200 şirketin 110 milyar dolarlık bir ekosistem oluşturduğu küçük ev aletleri pazarı Türkiye'de ise 1 milyar dolar seviyelerinde.

Burada inovasyonu yapan kazanır. Biz Türk kahve makinesiyle bu farkı yakaladık. Yeniliği bulan rekabette öne çıkar. Biz de bunun bilincindeyiz ve daha ziyade AR-GE ve tasarım odaklıyız.

“YAPMAYACAKLARIMIZI BELİRLEYEREK İLERLİYORUZ”

Galataport'ta 55 tasarımcı Arzum markasının 55'inci yılı için iki yıl çalışarak önemli eserler yarattılar. Bu sergide konuştuğumuz Arzum CEO'su Mete Zadil ise şirketin önümüzdeki dönem planlarını şu sözlerle anlatıyor: “Biz Türkiye'de çok başarılı bir iş yapıyoruz.

Çok yalın bir operasyon, tesisimiz ve mağazamız yok. Asıl işimiz ürün geliştirmek ve satış kanallarına ulaştırmak. Müşteri isteğine göre ürünler sunmak ve iyi bir satış sonrası hizmet sunmak. Global piyasalarda Türk kahvesi makinesiyle ciddi bir fark yakaladık.

Mesela Türkiye'de satmadığımız pilav yapan makinemizde var. Pazarın ihtiyaçlarına göre ürün portföyümüzü belirliyoruz. Stratejik önceliklere odaklanarak büyümek istiyoruz. Çok fazla fikir geliyor fakat biz yapmayacaklarımızı belirleyerek ilerliyoruz. Her şeyi yapmak doğru değil.”

“KÂRIN YÜZDE 5’İNİ FİKİR SAHİBİNE VERİYORUZ”

“OKKA markasıyla Türk kahvesinin gelişimine önemli bir katkı sunduk. Bizim açımızdan da ihracatımızın önemli bir mihenk taşı oldu. Arzum OKKA marka ismi bir çalışanımızdan geldi. Üniversite teziydi ve bu ismi verdik. Sözünü ettiğim gibi bir inovasyon ve tasarım şirketiyiz ve çalışanlarımızdan fikirlerini istiyoruz.

Eğer fikirleri hayata geçer ve ürün satıştan kar ederse; bizlerde beş yıl boyunca kârın yüzde 5’ini çalışana veriyoruz. Şirketimizde herkesi yeni fikirleri sunmaları için teşvik ediyoruz.”