Geçen sayımızda bu sayfalarda BES fonlarında getiriler konusundaki tartışmalara ve eleştirilere ve bu durumun BES’e katılımları negatif yönde etkilediğine yer vermiştik.
Yine BES fonlarının, 2015 yılında yüzde 80 oranında dayanak varlıklara göre iyi performans gösterdiğini aktarmıştık. Bu haftaki yazımızda BES’te getirilerin iyileştirilmesi için neler yapılması gerektiğine değineceğiz. Yine BES fonlarda hisse seçiminin veya ÖST seçiminin nasıl olduğunu aktaracağız.
Tabloları görmek için görsellere tıklayın.
PORTFÖY YÖNETİMİ DEĞİŞİR Mİ?
Ancak öncelikle şu soruya sormak gerekiyor; iyi yönetilmeyen fonların yönetimi el değiştirir mi? Emeklilik şirketleri, fon kurucusu olarak yaptıkları değerlendirme doğrultusunda portföy yönetim şirketini belirleme veya değiştirme hakkına sahipler.
Mevcut yapıda emeklilik şirketleri ile portföy yönetim şirketleri arasında yaptıkları düzenli toplantılar ile performans ve piyasalar hakkında değerlendirme yaparlar. Portföy yönetim şirketlerine ödenecek fon yönetim komisyonların da sabit ücretin yanı sıra aynı gruba dahil olan fonlar arasında gösterilen performans veya karşılaştırma ölçütü üzerinden başarıya dayalı ücretlendirme modelleri uygulanabiliyor.
Bunun yanında iyi yönetilmeyen fonların düzenleyici otorite tarafından başka bir portföy yönetimi şirketine verilmesi konusu da konuşuldu ancak somut bir düzenleme olmadı.
YETKİ DELEGE EDİLMELİ
Getirilerde sorun portföy yönetim şirketlerinde mi yoksa sistemde de sorun var mı? Mevzuat gereği emeklilik şirketlerinin katılımcıların varlık dağılımını belirleme yetkileri bulunuyor. Burada, getirilerin iyileştirilmesi için varlık dağılımı yetki ve sorumluluğunun net bir şekilde tanımlanması ve uzman kadrolara delege edilmesi gerekiyor.
Bu konuda emeklilik şirketleri, portföy yönetim şirketleri ve Hazine Müsteşarlığı tarafında çalışmalar devam ediyor. Çalışmalar kapsamında katılımcıların varlık dağılımlarının daha aktif yapılar üzerinden yönetildiği çeşitli yapılar değerlendiriliyor.
Katılımcının, BES’teki varlıklarını artırabilmek için yapabilecekleri var. Bilindiği üzere katılımcı BES fonlarını yılda altı kez değiştirebiliyor. Yatırımcı BES birikimleri için daha uzun vadeli bir bakış acısıyla risk algısına uygun bir fon karması tercih etmeli. Katılımcılar, emeklilik şirketi üzerinden gelen fon bilgilendirmelerine yönelik çalışmaları yakından takip etmeli. Değişen risk tercihleri ve piyasa hareketlerine göre yatırımlara yön verilmeli.
SORUN YANITLAYALIM.
BES fonlar hisse alımında, ÖST seçiminde nelere dikkat eder? Bilançosu iyi olmayan şirketin hissesi, tahvili alınır mı? Bunun bir kuralı var mı?
Portföy yönetim şirketleri, yatırım kararlarını yatırım komiteleri üzerinden oluşturur. Yatırım stratejileri emeklilik fonlarının doğası gereği orta-uzun vadeli oluşturulmakla birlikte kısa vadeli taktiksel pozisyonlar ile getirilerini maksimize etmeyi hedefler. Portföy yönetim şirketleri, kendi iç süreçleri ve portföy yönetim etkinlikleri doğrultusunda oluşturdukları yatırım stratejilerini uygulanmakta.
Süreçler risk yönetimi, iç kontrol ve denetim birimleri tarafından düzenli olarak gözden geçirilmeli ve iyileştirilmeli. Yatırım stratejileri portföy yönetim şirketi tecrübesi ve yönetilen portföylerde kurduğu ortaklıklara göre değişkenlik gösteriyor. Geçmiş dönem istikrarlı bir performans gösteren şirketlerin daha iyi bir yatırım stratejisi süreci ile birlikte risk yönetimi, iç kontrol ve denetim yapısına sahip olduğu düşünülebilir. Yatırım süreçleri etkin olan şirketlerde, mali durumu bozuk olan hisse senedi yatırımları ya da ÖST yatırımlarının süreçlerden geçemiyor olması beklenir.
Türk piyasaları pozitif ayrıştı
Nuri Oğuz Ayhan CFA Kıdemli Portföy Yöneticisi
Hisse senetleri piyasaları yıla beklentilerden kötü bir başlangıç yaptıktan sonra, gelişmiş ülke merkez bankalarının beklentilerden daha güvercin açıklamaları sonrası toparlandı. Küresel risk iştahının azaldığı/arttığı ortamda Türk hisse senedi piyasaları ile dünya borsaları daha korele hareket ediyor.
Bu açıdan bakıldığında gelişmekte olan piyasalara yönelik risk alma iştahının artması, Türk hisse senedi piyasalarına da pozitif yansıdı. Hisse senetleri arasında spesifik risklerden ötürü ayrışmalar yaşanıyor. Jeopolitik riskler geçen yıldan bugüne aynı şekilde devam ediyor. İçeride makroekonomik gelişmeler büyüme tarafını desteklemekle birlikte, bu durum da hisse senetlerini olumlu yönde etkiliyor.
Yine BES fonlarının, 2015 yılında yüzde 80 oranında dayanak varlıklara göre iyi performans gösterdiğini aktarmıştık. Bu haftaki yazımızda BES’te getirilerin iyileştirilmesi için neler yapılması gerektiğine değineceğiz. Yine BES fonlarda hisse seçiminin veya ÖST seçiminin nasıl olduğunu aktaracağız.
Tabloları görmek için görsellere tıklayın.
Ancak öncelikle şu soruya sormak gerekiyor; iyi yönetilmeyen fonların yönetimi el değiştirir mi? Emeklilik şirketleri, fon kurucusu olarak yaptıkları değerlendirme doğrultusunda portföy yönetim şirketini belirleme veya değiştirme hakkına sahipler.
Mevcut yapıda emeklilik şirketleri ile portföy yönetim şirketleri arasında yaptıkları düzenli toplantılar ile performans ve piyasalar hakkında değerlendirme yaparlar. Portföy yönetim şirketlerine ödenecek fon yönetim komisyonların da sabit ücretin yanı sıra aynı gruba dahil olan fonlar arasında gösterilen performans veya karşılaştırma ölçütü üzerinden başarıya dayalı ücretlendirme modelleri uygulanabiliyor.
Bunun yanında iyi yönetilmeyen fonların düzenleyici otorite tarafından başka bir portföy yönetimi şirketine verilmesi konusu da konuşuldu ancak somut bir düzenleme olmadı.
YETKİ DELEGE EDİLMELİ
Getirilerde sorun portföy yönetim şirketlerinde mi yoksa sistemde de sorun var mı? Mevzuat gereği emeklilik şirketlerinin katılımcıların varlık dağılımını belirleme yetkileri bulunuyor. Burada, getirilerin iyileştirilmesi için varlık dağılımı yetki ve sorumluluğunun net bir şekilde tanımlanması ve uzman kadrolara delege edilmesi gerekiyor.
Bu konuda emeklilik şirketleri, portföy yönetim şirketleri ve Hazine Müsteşarlığı tarafında çalışmalar devam ediyor. Çalışmalar kapsamında katılımcıların varlık dağılımlarının daha aktif yapılar üzerinden yönetildiği çeşitli yapılar değerlendiriliyor.
Katılımcının, BES’teki varlıklarını artırabilmek için yapabilecekleri var. Bilindiği üzere katılımcı BES fonlarını yılda altı kez değiştirebiliyor. Yatırımcı BES birikimleri için daha uzun vadeli bir bakış acısıyla risk algısına uygun bir fon karması tercih etmeli. Katılımcılar, emeklilik şirketi üzerinden gelen fon bilgilendirmelerine yönelik çalışmaları yakından takip etmeli. Değişen risk tercihleri ve piyasa hareketlerine göre yatırımlara yön verilmeli.
SORUN YANITLAYALIM.
BES fonlar hisse alımında, ÖST seçiminde nelere dikkat eder? Bilançosu iyi olmayan şirketin hissesi, tahvili alınır mı? Bunun bir kuralı var mı?
Portföy yönetim şirketleri, yatırım kararlarını yatırım komiteleri üzerinden oluşturur. Yatırım stratejileri emeklilik fonlarının doğası gereği orta-uzun vadeli oluşturulmakla birlikte kısa vadeli taktiksel pozisyonlar ile getirilerini maksimize etmeyi hedefler. Portföy yönetim şirketleri, kendi iç süreçleri ve portföy yönetim etkinlikleri doğrultusunda oluşturdukları yatırım stratejilerini uygulanmakta.
Süreçler risk yönetimi, iç kontrol ve denetim birimleri tarafından düzenli olarak gözden geçirilmeli ve iyileştirilmeli. Yatırım stratejileri portföy yönetim şirketi tecrübesi ve yönetilen portföylerde kurduğu ortaklıklara göre değişkenlik gösteriyor. Geçmiş dönem istikrarlı bir performans gösteren şirketlerin daha iyi bir yatırım stratejisi süreci ile birlikte risk yönetimi, iç kontrol ve denetim yapısına sahip olduğu düşünülebilir. Yatırım süreçleri etkin olan şirketlerde, mali durumu bozuk olan hisse senedi yatırımları ya da ÖST yatırımlarının süreçlerden geçemiyor olması beklenir.
Türk piyasaları pozitif ayrıştı
Nuri Oğuz Ayhan CFA Kıdemli Portföy Yöneticisi
Hisse senetleri piyasaları yıla beklentilerden kötü bir başlangıç yaptıktan sonra, gelişmiş ülke merkez bankalarının beklentilerden daha güvercin açıklamaları sonrası toparlandı. Küresel risk iştahının azaldığı/arttığı ortamda Türk hisse senedi piyasaları ile dünya borsaları daha korele hareket ediyor.
Bu açıdan bakıldığında gelişmekte olan piyasalara yönelik risk alma iştahının artması, Türk hisse senedi piyasalarına da pozitif yansıdı. Hisse senetleri arasında spesifik risklerden ötürü ayrışmalar yaşanıyor. Jeopolitik riskler geçen yıldan bugüne aynı şekilde devam ediyor. İçeride makroekonomik gelişmeler büyüme tarafını desteklemekle birlikte, bu durum da hisse senetlerini olumlu yönde etkiliyor.