Yüksek kaldıraç oranıyla 2012 yılında SPK denetiminde ve Takasbank güvencesinde forex piyasası ile tanıştık. Daha önce merdiven altı olarak tabir edilen yapılar üzerinden yurtdışı platformlarda yapılan işlemler, Türkiye’de yasal bir zemine oturtuldu.
Ancak 1/100 kaldıraç oranı sonucu oluşan 80/20’ye varan kayıp/kazanç oranları sektörle ilgili şikâyetlerin artmasına yol açtı. Sonuçta SPK 2016 Ocak ayında kampanyaların iptali, demo hesaplar, ürüne ve yatırım miktarına göre kademeli kaldıraç oranları gibi yeni regülasyonlar uyguladı.
Bu uygulamaların bir sonucu olarak sektörün 2016 yılında beklenen işlem hacmi ve yatırımcı büyüme gerçekleştiremediğini aktaran sektörün büyük oyuncularından Işık FX Genel Müdürü Uran Işık, “Ancak bu regülasyonlar sektöre önemli bir disiplin kazandırdı.
Sektörün kayıp/kazanç oranlarının yüzde 80/20 seviyelerinden 60/40 seviyelerine kadar iyileşmesi, bunun en önemli göstergesi” diyor.
Uran Işık, bu düzenlemelerde çok fazla değişikliğe gerek olmadığını ancak SPK’nin bu düzenlemeler esnasında şirketlerle daha fazla diyalog halinde olması gerektiğini söylüyor.
2016 yılı başında devreye giren düzenlemelerde bir geçiş süreci olmadığını aktaran Işık, “Bu durum, kurumların ve müşterilerin yeni sistemi adaptasyonu açısından zorluklar çıkardı” diyor.
Ancak 1/100 kaldıraç oranı sonucu oluşan 80/20’ye varan kayıp/kazanç oranları sektörle ilgili şikâyetlerin artmasına yol açtı. Sonuçta SPK 2016 Ocak ayında kampanyaların iptali, demo hesaplar, ürüne ve yatırım miktarına göre kademeli kaldıraç oranları gibi yeni regülasyonlar uyguladı.
Bu uygulamaların bir sonucu olarak sektörün 2016 yılında beklenen işlem hacmi ve yatırımcı büyüme gerçekleştiremediğini aktaran sektörün büyük oyuncularından Işık FX Genel Müdürü Uran Işık, “Ancak bu regülasyonlar sektöre önemli bir disiplin kazandırdı.
Sektörün kayıp/kazanç oranlarının yüzde 80/20 seviyelerinden 60/40 seviyelerine kadar iyileşmesi, bunun en önemli göstergesi” diyor.
Uran Işık, bu düzenlemelerde çok fazla değişikliğe gerek olmadığını ancak SPK’nin bu düzenlemeler esnasında şirketlerle daha fazla diyalog halinde olması gerektiğini söylüyor.
2016 yılı başında devreye giren düzenlemelerde bir geçiş süreci olmadığını aktaran Işık, “Bu durum, kurumların ve müşterilerin yeni sistemi adaptasyonu açısından zorluklar çıkardı” diyor.