10 milyar dolarlık bir hacme sahip olan global medikal estetik pazarının 2025’te 16 milyar dolara ulaşması bekleniyor. Türkiye’de ise yaklaşık 100 milyon dolarlık bir büyüklükteki sektör, yerli hastalar kadar kur avantajı, yüksek standartlar ve doktor kalitesi sayesinde yabancı hasta da çekiyor. Özellikle BAE, Azerbaycan ve İngiltere’den dolgu uygulamaları, tek seanslık yağ parçalama işlemi ya da tek seanslık ameliyatsız yüz germe işlemleri için yabancı hasta çekiyor.
Özlem Bay Yılmaz
obay@ekonomist.com.tr
Estetik uygulamaları değerlendirildiğinde tüm dünyada insanlar yüz bakımına daha çok zaman ve bütçe harcıyorlar. Daha genç, daha canlı, daha dinç bir yüzün peşindeler. Uluslararası Estetik Plastik Cerrahlar Birliği ISAPS 2018 Estetik Raporu’na göre dünyada en çok tercih edilen medikal estetik uygulamaları Botulinum Toksin ve Hyalüronik Asit bazlı dolgu uygulamaları, ameliyatsız estetik sektörünün toplamının yaklaşık yüzde 80’ini oluşturuyor. Bunların içinden vücudun bakımı yani fazla yağlanma, deri sarkması gibi problemlerin tedavisi ise sektörün yüzde 15’i. Türkiye’de de ameliyatsız estetik uygulamalarına ilgi her geçen yıl artıyor.
1998 yılından beri güzellik sektöründe faaliyet gösteren Sculpture Polikliği Kurucusu Güray Akar, kendilerine başvuranların yüzde 80’inin vücudundaki selülit, bölgesel yağlanma ve sarkıklık problemleri için geldiğini söylüyor. Danışanlarının yüzde 40’ını erkeklerin oluşturduğunu belirten Akar, şunları anlatıyor: “Pademiden diğer tüm sektörler gibi bizim de olumsuz etkilendiğimizi söylemek mümkün. Aslında güzellik konusu kadınların ve erkeklerin hiçbir zaman vazgeçmediği, her zaman öncelikli tuttuğu bir konu. Ancak pandemi sebebiyle tabii ki hayatta kalma savaşı ve ölüm korkusu, güzelliğin önüne geçti. Öte yandan sektörde pandemiyle birlikte fiyatlarda bir düşüş söz konusu olmadı, olamadı ne yazık ki. Bütün kullanılan cihazlar, cihazların sarf malzemeleri, kullanılan dolgular, ürünler her şey yurtdışından ithal ediliyor.”
Global medikal estetik pazarı şu anda yaklaşık 10 milyar dolarlık bir hacme sahip. Bu rakamın 2025 yılında 16 milyar dolara çıkması bekleniyor. Ameliyatsız estetik uygulamalarının giderek daha fazla benimsenmesi, bu uygulamalar hakkında farkındalıkların artması, gelişen teknoloji ve erkeklerin de en az kadınlar kadar medikal estetiğe ilgi duymaları sektörü parlatıyor. Türkiye’de ise medikal estetik sektörünün yaklaşık 100 milyon dolarlık bir hacme sahip olduğunu dile getiren Akar, şöyle devam ediyor: “Henüz yolun başında olsak da, gerek standartların yüksekliği, gerek doktorlarımızın kalitesi sayesinde gittikçe daha fazla sayıda turist medikal estetik amaçlı olarak ülkemizi ziyaret ediyor. Tabii kur avantajını da göz ardı etmemek gerek. Özellikle Birleşik Arap Emirlikleri, Azerbaycan ve İngiltere’den dolgu uygulamaları, tek seanslık yağ parçalama işlemi ya da tek seanslık ameliyatsız yüz germe işlemleri için ülkemize gelindiğini görüyoruz.”
Medikal estetik sektörü tüm dolgu uygulamaları, botulinum toksin uygulaması, lazer epilasyon, mezoterapi uygulamaları, selülit tedavileri gibi ameliyatsız estetik işlemlerini kapsıyor. Son yıllarda sertifikasız yerlerde eğitimsiz kişilerin medikal estetik uygulamaları yaptığına dikkat çeken Akar, “Bu durum hem sağlık açısından hem de kayıt dışı olmalarından dolayı maddi açıdan sektöre büyük zarar veriyor. Bu sebeple bu tarz uygulamaları yaptıracak olan kişilerin çok çok dikkatli olmaları gerekiyor. Yanlış bir uygulama insan sağlığı için çok ağır sonuçlar doğurabilir” diye anlatıyor.
Özlem Bay Yılmaz
obay@ekonomist.com.tr
Estetik uygulamaları değerlendirildiğinde tüm dünyada insanlar yüz bakımına daha çok zaman ve bütçe harcıyorlar. Daha genç, daha canlı, daha dinç bir yüzün peşindeler. Uluslararası Estetik Plastik Cerrahlar Birliği ISAPS 2018 Estetik Raporu’na göre dünyada en çok tercih edilen medikal estetik uygulamaları Botulinum Toksin ve Hyalüronik Asit bazlı dolgu uygulamaları, ameliyatsız estetik sektörünün toplamının yaklaşık yüzde 80’ini oluşturuyor. Bunların içinden vücudun bakımı yani fazla yağlanma, deri sarkması gibi problemlerin tedavisi ise sektörün yüzde 15’i. Türkiye’de de ameliyatsız estetik uygulamalarına ilgi her geçen yıl artıyor.
1998 yılından beri güzellik sektöründe faaliyet gösteren Sculpture Polikliği Kurucusu Güray Akar, kendilerine başvuranların yüzde 80’inin vücudundaki selülit, bölgesel yağlanma ve sarkıklık problemleri için geldiğini söylüyor. Danışanlarının yüzde 40’ını erkeklerin oluşturduğunu belirten Akar, şunları anlatıyor: “Pademiden diğer tüm sektörler gibi bizim de olumsuz etkilendiğimizi söylemek mümkün. Aslında güzellik konusu kadınların ve erkeklerin hiçbir zaman vazgeçmediği, her zaman öncelikli tuttuğu bir konu. Ancak pandemi sebebiyle tabii ki hayatta kalma savaşı ve ölüm korkusu, güzelliğin önüne geçti. Öte yandan sektörde pandemiyle birlikte fiyatlarda bir düşüş söz konusu olmadı, olamadı ne yazık ki. Bütün kullanılan cihazlar, cihazların sarf malzemeleri, kullanılan dolgular, ürünler her şey yurtdışından ithal ediliyor.”
KUR AVANTAJI
Global medikal estetik pazarı şu anda yaklaşık 10 milyar dolarlık bir hacme sahip. Bu rakamın 2025 yılında 16 milyar dolara çıkması bekleniyor. Ameliyatsız estetik uygulamalarının giderek daha fazla benimsenmesi, bu uygulamalar hakkında farkındalıkların artması, gelişen teknoloji ve erkeklerin de en az kadınlar kadar medikal estetiğe ilgi duymaları sektörü parlatıyor. Türkiye’de ise medikal estetik sektörünün yaklaşık 100 milyon dolarlık bir hacme sahip olduğunu dile getiren Akar, şöyle devam ediyor: “Henüz yolun başında olsak da, gerek standartların yüksekliği, gerek doktorlarımızın kalitesi sayesinde gittikçe daha fazla sayıda turist medikal estetik amaçlı olarak ülkemizi ziyaret ediyor. Tabii kur avantajını da göz ardı etmemek gerek. Özellikle Birleşik Arap Emirlikleri, Azerbaycan ve İngiltere’den dolgu uygulamaları, tek seanslık yağ parçalama işlemi ya da tek seanslık ameliyatsız yüz germe işlemleri için ülkemize gelindiğini görüyoruz.”
SERTİFİKASIZ VE RUHSATSIZ YERLERE DİKKAT
Medikal estetik sektörü tüm dolgu uygulamaları, botulinum toksin uygulaması, lazer epilasyon, mezoterapi uygulamaları, selülit tedavileri gibi ameliyatsız estetik işlemlerini kapsıyor. Son yıllarda sertifikasız yerlerde eğitimsiz kişilerin medikal estetik uygulamaları yaptığına dikkat çeken Akar, “Bu durum hem sağlık açısından hem de kayıt dışı olmalarından dolayı maddi açıdan sektöre büyük zarar veriyor. Bu sebeple bu tarz uygulamaları yaptıracak olan kişilerin çok çok dikkatli olmaları gerekiyor. Yanlış bir uygulama insan sağlığı için çok ağır sonuçlar doğurabilir” diye anlatıyor.
