Bist 100
9716,77
-0,05%
Bist 100
Dolar/TL
32,4911
-0,166%
Dolar/TL
Euro/TL
34,8521
0,1144%
Euro/TL
Euro/Dolar
1,0728
0,2795%
Euro/Dolar
Altın/Gram
2436,68
0,57%
Altın/Gram
Piyasaları
İncele
USD/TRY
Döviz Çevirici
TRY
USD
EUR
Hesapla

Kavcıoğlu'ndan '500 TL banknot, 5 TL madeni para' iddiasına yanıt

28 Nisan 2022 | 11:03
Son Güncellenme: 28 Ekim 2022 | 01:38
Kavcıoğlu'ndan '500 TL banknot, 5 TL madeni para' iddiasına yanıt
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası Başkanı Kavcıoğlu, "2022 yıl sonu enflasyon tahminini 19,6 puanlık güncellemeyle yüzde 23,2'den yüzde 42,8'e yükselttik. Mayıs ayından sonra enflasyonun aşağıya inmeye başlayacağını öngörüyoruz." dedi. Kavcıoğlu, 500 TL banknot ve 5 TL madeni para iddiasına ilişkin,"Bir tweeti bu kadar ciddiye almak doğru değil. Böyle bir hazırlığımız da yok." diye konuştu. 

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Başkanı Şahap Kavcıoğlu, Merkez Bankasında düzenlenen "Enflasyon Raporu 2022-II BilgilendirmeToplantısı"nda, "arz yönlü ve para politikası etki alanı dışındaki arızi faktörlerin fiyat artışları üzerinde oluşturduğu geçici etkilerin ima ettiği alanın kullanımını tamamladıklarını" söyledi.

Ocak-nisan döneminde bir hafta vadeli repo ihale faiz oranının yüzde 14 düzeyinde sabit tutulmasına karar verdiklerini aktaran Kavcıoğlu, "Merkez Bankası fonlaması sade bir operasyonel çerçevede açık piyasa işlemleri ve para takası işlemleri kanalıyla yapılmış, gecelik faizler Merkez Bankası politika faizi civarında gerçekleşmiştir. Merkez Bankasının öngörülebilir likidite yönetimi sayesinde Borsa İstanbul gecelik repo faizleri, politika faizi etrafında dalgalanmaya devam etmiştir." dedi.

Kavcıoğlu, orta vadeli tahminler üretilirken iktisadi görünümü esas aldıklarını dile getirerek, ithalat fiyatları, gıda fiyatları, küresel büyüme ve maliye politikası gibi dışsal unsurlar için varsayımları gözden geçirdiklerini ve güncellediklerini kaydetti.

Sıcak çatışma ortamına dönüşen Ukrayna ve Rusya arasındaki gerginliğin etkisiyle uluslararası emtia fiyatlarının geçen rapor dönemine göre belirgin bir şekilde yükseldiğine dikkati çeken Kavcıoğlu, yılın ilk çeyreğinde elektrik ve doğal gaz fiyatlarında yüksek artışlar görüldüğünü ifade etti.

"Ham petrol fiyatları varsayımlarımız 2022'de 102,2 dolar"


Kavcıoğlu, "Tahminlerimizde baz aldığımız vadeli fiyat eğrileri, ham petrol fiyatlarının önümüzdeki dönemde, Ocak Enflasyon Raporu varsayımlarının önemli bir oranda üzerinde kalacağına işaret etmektedir." dedi.

Bu doğrultuda, ham petrol fiyatlarına ilişkin varsayımları da paylaşan Kavcıoğlu, "Ham petrol fiyatlarına ilişkin varsayımlarımızı 2022 yılında ortalama 102,2, 2023 yılında ise ortalama 93,9 doları olarak güncelledik." diye konuştu.

Kavcıoğlu, enerji dışı emtia fiyatlarının, arz-talep uyumsuzluğu, taşımacılık maliyetlerindeki artışlar, jeopolitik gelişmeler ve tarımsal kuraklığa bağlı olarak yükselişine devam ettiğini belirterek, ithalat fiyatlarının genel seviyesine ilişkin varsayımlarının da yukarı yönlü güncellendiğini anlattı.

Jeopolitik riskleri, uluslararası gıda fiyatlarında süregelen artışların birikimli etkilerini ve tarımsal kuraklık gelişmelerini dikkate alarak gıda fiyatlarına yönelik varsayımları 2022 ve 2023 yılları için yukarı yönlü güncellediklerini bildiren Kavcıoğlu, şunları kaydetti:

"Küresel iktisadi faaliyet üzerinde, jeopolitik riskler, artan enerji maliyetleri ve olası arz sıkıntılarına dair belirsizliklerin artmasına bağlı olarak dış talebe ilişkin varsayımlarımızı geçtiğimiz rapor dönemine göre aşağı revize ettik. Ayrıca küresel enflasyondaki artışa bağlı olarak 2022 yılında finansal koşulların bir önceki rapor döneminde öngörülenden daha sıkı olacağını varsaydık."

Kavcıoğlu, tahminler üretilirken, makroekonomik politikaların orta vadeli bir perspektifle enflasyonu düşürmeye odaklı, "liralaşma" adımları kapsamında koordineli bir şekilde belirlendiği bir görünüm esas aldıklarını aktardı.

"Enflasyonun kademeli olarak azalacağını ve hedeflere yakınsayacağını öngörüyoruz"


Şahap Kavcıoğlu, para politikası duruşunun sürdürülebilir fiyat istikrarı hedefi doğrultusunda belirleneceği bir görünüm altında, küresel barış ortamının yeniden tesis edilmesi ve baz etkilerinin de ortadan kalkmasıyla enflasyonun kademeli olarak azalacağını ve hedeflere yakınsayacağını öngördüklerini ifade etti.

Enflasyon yükseldikçe enflasyon beklentilerindeki dağılımın açıldığını dile getiren Kavcıoğlu, dolayısıyla enflasyonun tahmin edilebileceği aralığın genişlediğini, bu durumun tahmin patikasına da yansıtıldığını söyledi.

Kavcıoğlu, enflasyon tahminlerini de paylaşarak, "Enflasyon tahmin aralığımızın orta noktaları 2022 yılı sonunda yüzde 42,8, 2023 yıl sonunda yüzde 12,9 ve 2024 yıl sonunda ise yüzde 8,3 seviyelerine tekabül etmektedir. Böylece 2022 yıl sonu enflasyon tahminini 19,6 puanlık güncellemeyle yüzde 23,2'den yüzde 42,8'e yükselttik." dedi.

Tahminlere etki eden faktörlere de değinen Kavcıoğlu, şöyle devam etti:

"Bir önceki rapor dönemine göre Türk lirası cinsinden ithalat fiyatlarına bağlı güncelleme enflasyon tahminini 5,5 puan artırırken, gıda fiyatları varsayımındaki artıştan 2,8 puan katkı gelmektedir. Diğer yandan, yönetilen/yönlendirilen fiyatlar, büyük ölçüde alkol-tütün fiyatları ile elektrik ve doğal gaz fiyatlarındaki artış kaynaklı olarak yıl sonu enflasyon tahminini 2,1 puan yukarı çekerken başlangıç koşullarındaki güncellemenin enflasyon ana eğilimine katkısı tahminler üzerinde 9,3 puan artışa neden olmuştur. Ayrıca çıktı açığındaki güncellemenin ise tahminlerimize 0,1 puan aşağı yönlü katkısı olmaktadır."

Kavcıoğlu, "2023 yıl sonu enflasyon tahminini de yüzde 8,2'den yüzde 12,9'a yükselttik. Başlangıç koşullarındaki güncellemenin enflasyonun ana eğilimine etkileri, 2023 yıl sonu enflasyon tahminini 1,9 puan artırmaktadır." ifadelerini kullandı.

Öte yandan gıda enflasyonu varsayımındaki güncellemenin, tahmini 0,7 puan yukarı çektiğini aktaran Kavcıoğlu, Türk lirası cinsinden ithalat fiyatlarının tahmine 2,2 puan yükseltici yönde katkıda bulunduğunu, çıktı açığındaki güncellemelerin ise 0,1 puan düşürücü yönde etkilediğini vurguladı.

Jeopolitik risklerin oluşturduğu arz kısıtları ve artan belirsizliklerle küresel enflasyonun yakın tarihin en yüksek seviyelerini aşmakta ve küresel büyüme beklentilerinin hızla bozulmakta olduğuna dikkati çeken Kavcıoğlu, "Bununla birlikte ekonomimiz salgın sonrasında küresel ticaretteki konumunu güçlendirmekte ve büyümemizde yatırım ve net ihracatın katkısının artışıyla kendini gösteren yapısal bir gelişme yaşamaktadır. Bu çerçevede, iş gücü piyasası göstergeleri salgın sonrasında sürekli iyileşme kaydetmekte ve ekonominin istihdam oluşturma kapasitesindeki artış cari dengeyi kuvvetlendiren sektörler tarafından beslenmektedir. İhracat miktarı, ithalat miktarına göre güçlü bir artış göstermekte, döngüsel etkilerden arındırılmış cari dengemiz fazlaya işaret etmektedir." dedi.

Kavcıoğlu, yakın dönemde cari dengenin üzerinde risk oluşturan ve bölgedeki çatışmalarla zirveye çıkan enerji ve ham madde fiyatlarının enflasyonu da olumsuz etkilediğini belirterek, "Küresel ekonomi açısından sürdürülebilir bulmadığımız enerji fiyat seviyelerinde normalleşme yaşandıkça enflasyondaki düşüş ve sürdürülebilir cari denge hedeflerimize ulaşacağız. Bu süreci, liralaşma stratejisi çerçevesinde atacağımız güçlü adımlarla yürütmeye kararlıyız." değerlendirmesinde bulundu.

"Ödeme aracının Türk lirası olması liralaşma stratejimizin nihai hedefidir"


Konuşmasında, liralaşma stratejisine de değinen Kavcıoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Hane halkı, firma ve banka bilançolarında milli paramızın ağırlığının kalıcı olarak artması ve ülkemizde tek ödeme aracının Türk lirası olması, liralaşma stratejimizin nihai hedefidir. Bildiğiniz gibi liralaşma stratejisi kapsamında gözden geçirme süreci tamamlanan bir dizi uygulamayı yakın zamanda hayata geçirdik. Türk lirası yükümlülükler için tutulan zorunlu karşılıkların sadece Türk lirası ile tesisi prensibi doğrultusunda, döviz cinsinden tesis edilmesi imkanını sonlandırdık. Reeskont kredilerimizin net ihracatçı firmalar için yalnızca belirlenen Türk lirası cinsi harcama alanlarında kullanımına izin vererek, Merkez Bankasının fonlaması kaynaklı yabancı para talebi oluşmamasını ve reeskont kredilerinin amacına uygun değerlendirilmesini sağladık."

Kavcıoğlu, geçen yıl aralıkta yabancı para ve altın mevduatların Türk lirasına dönüşümünü destekleyerek, Türk lirası mevduat tercihinin güçlenmesi yönünde önemli bir adım attıklarını, bu uygulamanın banka bilançolarındaki Türk lirası payını artırırken fonlama vadesini uzattığını, bununla banka bilançolarını güçlendirmesi yoluyla finansal istikrara katkısını net şekilde görmekte olduklarını vurguladı.

Liralaşma stratejisinin önemli bir bileşenin de uygun maliyetli ve uzun vadeli kredilerin üretim, yatırım ve ihracat artışlarıyla sürdürülebilir fiyat istikrarını desteklemesi olduğuna işaret eden Kavcıoğlu, uzun vadeli ve uygun maliyetli Türk lirası kredilerin doğru bir kompozisyonla ve tabana yayılmış olarak iktisadi faaliyetle buluşması için makro ihtiyati araçları güçlü bir şekilde kullanmaya devam ettiklerini dile getirdi.

Kavcıoğlu, liralaşma stratejisi kapsamında gözden geçirme süreci devam eden likidite yönetiminin teminat yapısına yönelik atılacak adımların teknik ekiplerce tamamlandığını, çok yakın bir dönemde para ve kur politikası metnindeki yol haritalarıyla uyumlu olarak fonlama yapısında Türk lirası cinsinden kıymetlerin teminat olarak kullanımını ve talebini artırıcı ek adımlarımızı devreye alacaklarını söyledi.

Merkez Bankası olarak liralaşma kapsamında firmaların ödemelerini Türk lirası ile yapmalarını önemsediklerini belirten Kavcıoğlu, "Para ikamesinin ve dövize endeksleme davranışının parasal aktarımı verimsizleştiren ve enflasyonu artıran zararlarının farkında olarak bu konuda son dönemde atılan adımları değerli buluyoruz." dedi.

Kavcıoğlu, sağlam, güçlü ve istikrarlı Türk lirasının altyapısını sağlamanın kalıcı fiyat istikrarı hedefine doğru en öncelikli eşik olduğuna işaret ederek, şunları kaydetti:

"Bir bütün olarak para politikası araçlarımızın etkinliğini artıracak kapsamlı çalışmaları tüm taraflarla birlikte yürütmekteyiz. Nihai amacımız, bütün ekonomik birimlerimizin her türlü kararlarında lira dışında hiçbir para birimine gerek duymadan Türk lirası ile tasarruf yapabildikleri, tüm finansal kararlarını Türk lirası ile alabildikleri bir finansal mimariyi tamamlamaktır."

500 TL banknot 5 TL madeni para iddiası


Kavcıoğlu, 500 liralık banknot basılacağı iddiasına ilişkin, "Ciddiye alınacak bir tarafı olduğunu düşünmüyorum. Böyle bir hazırlığımız da yok." dedi.

Enflasyondaki artışa global ve lokal olarak bakılması gerektiğini belirten Kavcıoğlu, "Son enflasyon raporumuzdaki tahminlerimizi, 24 Şubat'taki Rusya-Ukrayna çatışması olmasaydı bugün çok daha farklı noktalarda, belki revizyona bile ihtiyaç olmadan sürdürebilecektik, farklı şeyleri konuşuyor olacaktık. Dolayısıyla birinci devrede uluslararası piyasalardaki gelişmeler, özellikle pandemi sürecinde, tedarik sürecindeki sıkıntılar, arz sıkıntıları ve daha sonra Rusya-Ukrayna çatışmasıyla birlikte özellikle emtia fiyatlarının küreselde artış göstermesi, dünyadaki ve bizdeki enflasyonun yükselişinde çok büyük etkisi olmuştur. Bizde içeride de iç talep ve talepten kaynaklanan öyle önemli bir artış, para politikası anlamında cevap vereceğimiz bir yükseliş veya etki söz konusu değil. Aralıkta kur artışlarıyla başlayan fiyat davranış bozuklukları, daha sonra enerji ve gıdadaki artışla yükselişini sürdürmüştür. Bu noktada hem Merkez Bankası hem hükümetimiz ve bakanlıklar gerekli adımları atmıştır, atmaya da devam ediyor. Bu konuda kararlılığımız son derece güçlü şekilde devam ediyor." diye konuştu.

Aldıkları tedbirlerle özellikle kredilerin iktisadi faaliyetle buluşmasının önem taşıdığına işaret eden Kavcıoğlu, cari dengenin sürdürülebilir fiyat istikrarı açısından önemine dikkati çekti. Kavcıoğlu, Türkiye Ekonomi Modeli'nde de cari dengenin gerçekleşmesinin önemli olduğunu ifade ederek, "Son dönemdeki gelişmelerle cari dengede sıkıntı varmış gibi gözükse de miktar bazında ihracattaki artışla birlikte çatışmalar sonucunda küresel dünyanın normale döndüğü noktada, özellikle enerji ve gıda fiyatlarının normale gelmesinde cari dengemizin önemli şekilde düşündüğümüz noktada olacağını bekliyoruz. Gelişmeler ve ilk 3 ayda ihracattaki artışa da bakınca bunu görüyoruz." değerlendirmesinde bulundu.

Üretim, yatırım ve ihracat ile istihdamın artması noktasında, kredileri iktisadi faaliyetle buluşturma hassasiyetlerinin sürdüğünü vurgulayan Kavcıoğlu, şunları söyledi:

"Hükümet kanadında alınan tedbirlerle beraber enflasyonun öngördüğümüz patika içinde düşme eğilimine gireceğini düşünüyoruz. Tabii küresel anlamda ve içerideki gelişmeler de birbirini etkileyecektir. Enflasyon patikasındaki yol haritamıza da baktığımızda mayıs ayından sonra aşağı doğru enflasyonun inmeye başladığını görüyoruz. Olumlu gelişmelerle beraber onun daha da fazla, düşündüğümüzün de altında gerçekleşeceğini tahmin ediyoruz. Şu an mevcut verilerle öngörümüz yıl sonu ama 2023'te daha aşağı geleceğini tahmin ediyoruz."

"Turizmde herhangi bir sıkıntı görmüyoruz"


Kavcıoğlu, turizmle ilgili beklentilerin çok olumlu olduğuna da işaret ederek, "Şubat ayı verilerine bakınca, 2019 öncesi rakamların üzerine çıkmış görünüyor bu aylarda ki bu çok önemli. Avrupa ve Orta Doğu'dan gelen talebe ve rezervasyonlara bakınca çok büyük bir artış söz konusu. Ukrayna-Rusya çatışması ve o taraftaki sıkıntıların nasıl sonuçlanacağı önemli. Başka yerlere evrilerek bu azalmayı telafi edecek durumdayız. Avrupa ve Orta Doğu'da pandemiden dolayı uzun süredir gelemeyen turist kitlesi var. Şu an çok büyük talep var. Turizmde herhangi bir sıkıntı görmüyoruz hatta iyi bir artış bekliyoruz. Bu, bizim cari denge söylemimize de olumlu yansıyacaktır." dedi.

Türkiye'nin gıda fiyatları konusunda diğer ülkelere göre daha avantajlı konumda olduğunu aktaran Kavcıoğlu, bu sene meteorolojik verilerin, ülkenin verimli bir döneme gireceğini gösterdiğini dile getirdi. Kavcıoğlu, "Bunun da fiyatlara ve enflasyona mayıstan sonra olumlu yansıyacağını öngörüyoruz ve değerlendirmelerimizde bunu dikkate alıyoruz." diye konuştu.

Kavcıoğlu, yapılması beklenen ücret güncellemelerinin hesaplamalarına etkisinin sorulması üzerine de açıklanmamış ve karar alınmamış konuların varsayımlarına etkisini kısmen dikkate aldıklarını bildirdi.

"İstanbul'a taşınmada sıkıntı yok"


Merkez Bankasının İstanbul'a taşınma takviminde bir sıkıntı olmadığını belirten Kavcıoğlu, taşınmanın planlandığı gibi haziran ayından sonra başlayacağını söyledi. Kavcıoğlu,"Biliyorsunuz zaten yüzde 50'ye yakın İstanbul'a taşınmış durumdayız. İstanbul'da idari binamız var. Önemli birimleri zaten İstanbul'a taşıdık. Kalan birimler de yol haritamızda planladığımız gibi devam ediyor, inşaatımız planladığımız gibi devam ediyor. Eylül ayı gibi taşınacağımızı düşünüyorum. Bu anlamda sıkıntı görmüyorum." diye konuştu.

Kavcıoğlu, çekirdek ve medyan enflasyonda mart ayındaki gelişmelerin doğal seyrinde olduğunu, iç talepte kısmi daralma görüldüğünü ancak artışın söz konusu olmadığını belirterek,"Enflasyonist baskı, bizim tedbir alacağımız, para politikası araçlarını kullanacağımız noktada önemli tepki görmüyoruz." ifadesini kullandı.

Zorunlu karşılıklara ilişkin alınan kararın gerekçelerini de açıklayan Kavcıoğlu, şu değerlendirmede bulundu:

"Zorunlu karşılıkları doğru okumak lazım. Zorunlu karşılıklardaki nihai hedefimizle kredilerin iktisadi faaliyetle doğru şekilde buluşmasını arzuluyoruz. KOBİ'ler, esnaf kredileri, üretimi, ihracatı ve yatırımı olumlu anlamda etkileyen krediler bunun dışında. Çok geniş okumamız gerekirse kredilerin iktisadi faaliyetle doğru buluşması için yapılan düzenleme. Bunun içinde dövize gitmesi de var kredilerin, farklı yöne gitmesi de var, bunu arzulamıyoruz. Çünkü Merkez Bankası olarak düşük faiz politikası uygularken temel hedefimiz, üretim, yatırım ve ihracatı finanse edip istihdamı artırmaktı. Bunun sonucunda da sürdürülebilir fiyat istikrarını sağlamak için cari dengeyi sağlamak. Bunu bu şekilde okumak çok daha anlamlı olacaktır."

Kavcıoğlu, reel kur endeksinin arzuladıkları noktada olmadığına işaret ederek, "Herkes konuşuyor, rekabetçi kur nedir, neye göre, kime göre? Türkiye ihracat yapan bir ülke. Kur şu an arzuladığımız noktada değil ama bu geçmiş dönemde de faiz indirirken kur artarken de sanki rekabetçi kur haline getirmek için bilerek yapıyoruz şeklindeki yorumlar doğru değildi. Kurun serbest piyasada oluşacağı noktada diğer ülkelerin ve enflasyonun kendi içinde oluşacağı noktada reel kur endeksinin geldiği ideal nokta kafamızda bir şey var tabii. Orası bizim için ideal bir nokta olur ama şu an ki nokta bizim arzuladığımız bir nokta değil." ifadelerini kullandı.

Dijital para çalışmaları


TCMB Başkanı Kavcıoğlu, dijital para çalışmalarının çok ciddi ve hızlı şekilde devam ettiğini belirterek, "Yılın ikinci yarısı farklı testlerimiz ve çalışmalarımız önemli bir noktaya gelecek." dedi.

 

 
Etiketler
Manşet
0

  • ALTIN GRAM - TL 2436,68 0,57%
  • ALTIN ONS 2332,69 0,71%
  • BIST 100 9716,77 -0,05%
  • DOLAR/JAPON YENI 155,633 0,184%
  • DOLAR/KANADA DOLARI 1,36637 -0,29044%
  • DOLAR/RUS RUBLESI 92,275 -0,0407%
  • DOLAR/TURK LIRASI 32,4911 -0,166%
  • EURO/DOLAR 1,0728 0,2795%
  • EURO/TURK LIRASI 34,8521 0,1144%
  • STERLIN/DOLAR 1,25132 0,39353%
EKONOMİST YENİ SAYI
Ekonomist Dergisini takip etmek için abone olun.
ABONE OL