Piyasaların önündeki en önemli belirsizlik cuma günü ortadan kalktı. Rahip Brunson ceza aldı ama yattığı süre dikkate alarak tahliye edildi. Dolar kuru zaten bu beklentiyle 5,84 TL'yi görmüştü. Şimdi beklenti dolar kurunun 5,50'ye kadar inebileceği yönünde.
TALİP YILMAZ
tyilmaz@ekonomist.com.tr
Piyasalar için oldukça hareketli bir süreçten geçiyoruz. Önceki hafta beklentilerin çok üzerinde gelen eylül ayı enflasyon verisi sonrasında gözler 25 Ekim'de yapılacak olan Para Politikası Kurulu (PPK) toplantısına çevrilmişti. Bu toplantı öncesinde ise geçen haftanın son günü Rahip Brunson davasından çıkan karar gündemin ilk sırasında yer aldı.
Rahip Brunson bu davada suçlu bulundu ama geçirdiği tutukluluk süresi göz önünde bulundurularak ev hapsi ve yurtdışı yasağı kaldırılıp serbest bırakıldı. Karar öncesinde dolar kuru beklentilerin satın alınmasıyla 5,84 TL'ye kadar inmişti. Karar sonrasında dolar kurunda bu seviyelerden sınırlı bir yükseliş görülürken Borsa İstanbul'da da sınırlı da olsa kâr realizasyonu yaşandı.
7 TL'Yİ GÖRMÜŞTÜ
Rahip Brunson'un hapisten çıkması ancak ev hapsinin devam etmesi kararı sonrasında, 1 Ağustos'ta ABD hükümetinden yaptırım kararları gelmişti. ABD, Adalet Bakanı Abdulhamit Gül ve İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'ya yönelik yaptırım ve demir-çelik ürünlerine ilave iki kat vergi kararını açıklamıştı.
ABD'nin bu kararıyla birlikte dolar/TL paritesi rekor üzerine rekor kırmaya başladı. TL, dolar karşısında hızlı bir şekilde değer yitirerek önce 5 direncini, ardından 6 direncini kırdı. Hatta 13 Ağustos tarihinde 7 TL direncini de yukarı yönlü kırdığını gördük. Kurdaki bu patlamanın etkilerini de başta enflasyon ve artan konkordato haberleri olarak görmeye başladık. Sonuçta geçen haftaki tahliye kararıyla ise önemli bir belirsizlik ortadan kalkmış oldu.
Eylül ayı ödemeler dengesi rakamlarının ekonomide bir düzeltme yaşandığını teyit etmesi ve Rahip Brunson davasından olumlu bir sonuç çıkmasının beklenmesi geçen hafta Türkiye varlıklarının dünyadan olumlu ayrışmasını sağladı.
İş Yatırım analistleri, "Döviz piyasasında, tahvillerde ve hisse senedinde açık ara en iyi performans gösteren piyasa olduk. Türkiye varlıklarındaki düzeltme sürecinin devam etmesini bekliyoruz" değerlendirmesinde bulundu.
5,50'LERE İNEBİLİR
Geçen hafta açıklanan 'Enflasyonla Topyekûn Mücadele' programına vurgu yapan Alnus Yatırım Araştırma Müdürü Yunus Kaya, ekonomi yönetiminin bu hamlelerini olumlu buluyor. Cuma günkü Brunson kararının etkisiyle Kaya'nın beklentisi dolar/TL'de 5,50'lere kadar gerileme olabileceği yönünde.
Ahlatcı Yatırım Genel Müdür Yardımcısı Ton-guç Erbaş ise bu karar sonrası kur tarafında olası açıklamaların takip edilmesini tavsiye ediyor. Erbaş, 5,95 TL üzerinin geçilmemesi durumunda geri çekilmenin 5,70 TL seviyelerine kadar devam etmesini bekliyor.
Brunson davası sürecinde doların 6 TL'nin altına inmesini ve burada kalmasını olumlu olarak değerlendiren A1 Capital Araştırma Uzmanı Vahap Taştan'a göre, dolar kuru 6 TL'nin altında kalma isteğini bir süre daha koruyacak.
BİST-100 Endeksi için ise ilk olarak 97.500-98.300 denemelerinin takip edileceğini anlatan Taştan, hedefin 100.000 olduğunun altını çiziyor. Taştan, "Gündem normale döner dönmez yılın üçüncü çeyrek bilançoları BİST-100 tarafında fiyatlana-caktır. Kısa vadede 100.000 hedefinin önünde bir engel görünmüyor" diyor.
MERKEZ NE YAPACAK?
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) tarafında enflasyon tabii ki ana belirleyici fakat enflasyonu besleyen bir kur hareketi mevcut. Brunson davası sonrasında kurdaki baskının azalmasının da TCMB'nin şu anki konumunda elini rahatlattığı görülüyor.
Bu durumda 25 Ekim'deki toplantıda faiz artışı beklemeyen Vahap Taştan, "Kısa vadeli faizlerde bir düşüş olursa ve dolar kurunda da 6 TL seviyesinin altında bir hareket görürsek, talebi sıkılaştıracak yeterli bir ortam zaten var. Bu çerçevede yeni bir adım ihtiyacı olduğu görüşünde değiliz" diyor.
Merkez Bankası'nın 25 Ekim'deki PPK toplantısında herhangi bir para politikası değişikliğine gitmesini beklemeyen bir diğer isim olan Tonguç Erbaş ise şu değerlendirmede bulunuyor: "Mevcut sistemde yüzde 24 olan fonlama oranı haricinde kullanabileceği toplam 3 puanlık üst bant ve geç likidite faiz oranları halen geçerli.
Eylül enflasyon verisinin yüzde 24,52 oranında açıklanmasına ve mevcut fonlama oranına çok yakın olmasına rağmen, özellikle enflasyonla mücadele programına olan katılım ve kur tarafında gerçekleşen aşağı yönlü hareket ile TCMB'nin eli güçlendi."
Orta vadeli enflasyon beklentisinin yeniden aşağıya inerek Yeni Ekonomik Program'da (YEP) açıklanan yüzde 20,8 seviyelerine yaklaşabilme ihtimaline dikkat çeken Tonguç Erbaş, TCMB'nin faizde değişikliğe gitmeden yılın son iki toplantısında gelişmeleri takip etmesini bekliyor. Erbaş, TCMB'nin herhangi bir faiz değişikliğine gitmeden politikasına devam etmesinin daha doğru olacağını ifade ediyor.
YATIRIMCI NE YAPMALI?
Yaşanan bu süreçle birlikte yatırımcının nasıl bir strateji izlemesi gerektiğini de uzmanlara sorduk. Yatırımcılar için 6 TL seviyesinin altında dolar ve 7 TL seviyesinin altında Euro'nun zaman zaman cazip geleceği kanaatinde olan Vahap Taştan, "Hanehalkı döviz tevdiat hesaplarında bir miktar azalma kısa vadede beklenebilir ama döviz talebinin yüksek kalacağını düşünüyoruz" diyor. Yüksek faiz şirket değerlemelerini de aşağı çekeceğinden borsada hisse fiyatları üzerinde bir baskı görülebilir.
Fakat bir süredir BÎST-100'de bankacılık sektörü üzerinde devam eden baskının azalacağı yorumunu yapan Taştan, şöyle devam ediyor: "Bankalar için bir dönüş vakti olduğunu ve bu dönüşlerin yeni bir yükseliş trendi yaratabileceğini belirtelim. Bilançolarda kur etkisi pozitif olan şirketler kâr satışına maruz kalabilir. Bu durumda sanayi 'sat' banka 'al' stratejisi yeniden çalıştırılabilir."
Borsa İstanbul'da çok net fon girişi olmasa da global borsalara göre sınırlı pozitif ayrıştığı görülüyor. Bu pozitif dönüşüm sürecinin ilk basamaklarında olduğumuzu söyleyen Tonguç Erbaş, yatırımcılara hisse tarafında bilançosu güçlü şirketlerden, bankacılık sektöründen ve ihracat tarafı güçlü bir şirketten hisse sepeti öneriyor.
Kur tarafında aşağı yönlü hareket sonlanmadan yeni pozisyon açılmamasını tavsiye eden Erbaş, ons altında ise 1.210 dolar sonrası devam edebilecek yükselişlerde geri çekilmelerin alış fırsatı olabileceğini belirtiyor.
TALİP YILMAZ
tyilmaz@ekonomist.com.tr
Piyasalar için oldukça hareketli bir süreçten geçiyoruz. Önceki hafta beklentilerin çok üzerinde gelen eylül ayı enflasyon verisi sonrasında gözler 25 Ekim'de yapılacak olan Para Politikası Kurulu (PPK) toplantısına çevrilmişti. Bu toplantı öncesinde ise geçen haftanın son günü Rahip Brunson davasından çıkan karar gündemin ilk sırasında yer aldı.
Rahip Brunson bu davada suçlu bulundu ama geçirdiği tutukluluk süresi göz önünde bulundurularak ev hapsi ve yurtdışı yasağı kaldırılıp serbest bırakıldı. Karar öncesinde dolar kuru beklentilerin satın alınmasıyla 5,84 TL'ye kadar inmişti. Karar sonrasında dolar kurunda bu seviyelerden sınırlı bir yükseliş görülürken Borsa İstanbul'da da sınırlı da olsa kâr realizasyonu yaşandı.
7 TL'Yİ GÖRMÜŞTÜ
Rahip Brunson'un hapisten çıkması ancak ev hapsinin devam etmesi kararı sonrasında, 1 Ağustos'ta ABD hükümetinden yaptırım kararları gelmişti. ABD, Adalet Bakanı Abdulhamit Gül ve İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'ya yönelik yaptırım ve demir-çelik ürünlerine ilave iki kat vergi kararını açıklamıştı.
ABD'nin bu kararıyla birlikte dolar/TL paritesi rekor üzerine rekor kırmaya başladı. TL, dolar karşısında hızlı bir şekilde değer yitirerek önce 5 direncini, ardından 6 direncini kırdı. Hatta 13 Ağustos tarihinde 7 TL direncini de yukarı yönlü kırdığını gördük. Kurdaki bu patlamanın etkilerini de başta enflasyon ve artan konkordato haberleri olarak görmeye başladık. Sonuçta geçen haftaki tahliye kararıyla ise önemli bir belirsizlik ortadan kalkmış oldu.
Eylül ayı ödemeler dengesi rakamlarının ekonomide bir düzeltme yaşandığını teyit etmesi ve Rahip Brunson davasından olumlu bir sonuç çıkmasının beklenmesi geçen hafta Türkiye varlıklarının dünyadan olumlu ayrışmasını sağladı.
İş Yatırım analistleri, "Döviz piyasasında, tahvillerde ve hisse senedinde açık ara en iyi performans gösteren piyasa olduk. Türkiye varlıklarındaki düzeltme sürecinin devam etmesini bekliyoruz" değerlendirmesinde bulundu.
5,50'LERE İNEBİLİR
Geçen hafta açıklanan 'Enflasyonla Topyekûn Mücadele' programına vurgu yapan Alnus Yatırım Araştırma Müdürü Yunus Kaya, ekonomi yönetiminin bu hamlelerini olumlu buluyor. Cuma günkü Brunson kararının etkisiyle Kaya'nın beklentisi dolar/TL'de 5,50'lere kadar gerileme olabileceği yönünde.
Ahlatcı Yatırım Genel Müdür Yardımcısı Ton-guç Erbaş ise bu karar sonrası kur tarafında olası açıklamaların takip edilmesini tavsiye ediyor. Erbaş, 5,95 TL üzerinin geçilmemesi durumunda geri çekilmenin 5,70 TL seviyelerine kadar devam etmesini bekliyor.
Brunson davası sürecinde doların 6 TL'nin altına inmesini ve burada kalmasını olumlu olarak değerlendiren A1 Capital Araştırma Uzmanı Vahap Taştan'a göre, dolar kuru 6 TL'nin altında kalma isteğini bir süre daha koruyacak.
BİST-100 Endeksi için ise ilk olarak 97.500-98.300 denemelerinin takip edileceğini anlatan Taştan, hedefin 100.000 olduğunun altını çiziyor. Taştan, "Gündem normale döner dönmez yılın üçüncü çeyrek bilançoları BİST-100 tarafında fiyatlana-caktır. Kısa vadede 100.000 hedefinin önünde bir engel görünmüyor" diyor.
MERKEZ NE YAPACAK?
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) tarafında enflasyon tabii ki ana belirleyici fakat enflasyonu besleyen bir kur hareketi mevcut. Brunson davası sonrasında kurdaki baskının azalmasının da TCMB'nin şu anki konumunda elini rahatlattığı görülüyor.
Bu durumda 25 Ekim'deki toplantıda faiz artışı beklemeyen Vahap Taştan, "Kısa vadeli faizlerde bir düşüş olursa ve dolar kurunda da 6 TL seviyesinin altında bir hareket görürsek, talebi sıkılaştıracak yeterli bir ortam zaten var. Bu çerçevede yeni bir adım ihtiyacı olduğu görüşünde değiliz" diyor.
Merkez Bankası'nın 25 Ekim'deki PPK toplantısında herhangi bir para politikası değişikliğine gitmesini beklemeyen bir diğer isim olan Tonguç Erbaş ise şu değerlendirmede bulunuyor: "Mevcut sistemde yüzde 24 olan fonlama oranı haricinde kullanabileceği toplam 3 puanlık üst bant ve geç likidite faiz oranları halen geçerli.
Eylül enflasyon verisinin yüzde 24,52 oranında açıklanmasına ve mevcut fonlama oranına çok yakın olmasına rağmen, özellikle enflasyonla mücadele programına olan katılım ve kur tarafında gerçekleşen aşağı yönlü hareket ile TCMB'nin eli güçlendi."
Orta vadeli enflasyon beklentisinin yeniden aşağıya inerek Yeni Ekonomik Program'da (YEP) açıklanan yüzde 20,8 seviyelerine yaklaşabilme ihtimaline dikkat çeken Tonguç Erbaş, TCMB'nin faizde değişikliğe gitmeden yılın son iki toplantısında gelişmeleri takip etmesini bekliyor. Erbaş, TCMB'nin herhangi bir faiz değişikliğine gitmeden politikasına devam etmesinin daha doğru olacağını ifade ediyor.
YATIRIMCI NE YAPMALI?
Yaşanan bu süreçle birlikte yatırımcının nasıl bir strateji izlemesi gerektiğini de uzmanlara sorduk. Yatırımcılar için 6 TL seviyesinin altında dolar ve 7 TL seviyesinin altında Euro'nun zaman zaman cazip geleceği kanaatinde olan Vahap Taştan, "Hanehalkı döviz tevdiat hesaplarında bir miktar azalma kısa vadede beklenebilir ama döviz talebinin yüksek kalacağını düşünüyoruz" diyor. Yüksek faiz şirket değerlemelerini de aşağı çekeceğinden borsada hisse fiyatları üzerinde bir baskı görülebilir.
Fakat bir süredir BÎST-100'de bankacılık sektörü üzerinde devam eden baskının azalacağı yorumunu yapan Taştan, şöyle devam ediyor: "Bankalar için bir dönüş vakti olduğunu ve bu dönüşlerin yeni bir yükseliş trendi yaratabileceğini belirtelim. Bilançolarda kur etkisi pozitif olan şirketler kâr satışına maruz kalabilir. Bu durumda sanayi 'sat' banka 'al' stratejisi yeniden çalıştırılabilir."
Borsa İstanbul'da çok net fon girişi olmasa da global borsalara göre sınırlı pozitif ayrıştığı görülüyor. Bu pozitif dönüşüm sürecinin ilk basamaklarında olduğumuzu söyleyen Tonguç Erbaş, yatırımcılara hisse tarafında bilançosu güçlü şirketlerden, bankacılık sektöründen ve ihracat tarafı güçlü bir şirketten hisse sepeti öneriyor.
Kur tarafında aşağı yönlü hareket sonlanmadan yeni pozisyon açılmamasını tavsiye eden Erbaş, ons altında ise 1.210 dolar sonrası devam edebilecek yükselişlerde geri çekilmelerin alış fırsatı olabileceğini belirtiyor.
