Özel hastanelerde pandemi nedeniyle hasta sayısında düşüşler oldu. Acıbadem Sağlık Grubu Genel Müdürü Tahsin Güney, son dönemde hasta sayısında artışa dikkat çekiyor ve "2021'de 7,4 milyar TL cironun yüzde 40'ı döviz olacak" diyor.
TALİP YILMAZ
tyilmaz@ekonomist.com.tr
29 Kasım-12 Aralık 2020 tarihli sayıdan
Bundan 29 yıl önce Acıbadem'de bir semt hastanesi olarak sağlık sektöründeki yolculuğuna başlayan Acıbadem, bugün Türkiye, Bulgaristan, Makedonya ve Hollanda'da faaliyet gösteren uluslararası bir marka. Grubun 16 hastane ve dokuz tıp merkezi Türkiye'de olmak üzere, toplamda 21 hastane ve 13 tıp merkezi var.
Yine 22 ülkedeki 35 şehirde toplam 35 noktada sağlık turizmine yönelik Acıbadem Health Point temsilcilik ofisi bulunuyor.
Hastane ve tıp merkezlerinin yanı sıra sistemin ihtiyaç duyduğu belli alanlarda faaliyet gösteren iştirakleri ile birlikte sağlık ekosistemi yarattıklarını söyleyen Acıbadem Sağlık Grubu (ASG) Genel Müdürü Tahsin Güney ile pandemi sürecinde özel sağlık sektörünü ve şirketin hedeflerini konuştuk.
ASG'nin 2019 cirosal büyüklüğü nedir? Pandeminin etkilerine rağmen, 2020 yılı nasıl geçiyor?
Geçen yıl yurtdışı işlerle birlikte 5 milyar TL olan ciro rakamını bu yıl sonunda pandemiye rağmen 5,5 milyar TL'ye çıkarmayı hedefliyoruz. Geçen yıl iş hacmimizin yüzde 27'si yurtdışı operasyonlarımızdan geldi. Türkiye'ye gelip sağlık hizmeti alan yabancı hastalarla birlikte oran yüzde 35 oldu.
Pandemi, özellikle Türkiye'ye gelen yabancı hasta sayısını etkiledi. 2020'de dokuz ayda 79 bin yabancı hasta başvurusu aldık. Bu rakam, geçen yıla göre yüzde 34 azalma anlamına geliyor. Ancak eylül ayında geçen yılın aynı ayına göre hasta sayısında yüzde 9'luk bir artış gözlemledik.
Pandeminin etkisiyle yerli hastada da dokuz aylık dönemde yüzde 22 civarında düşüş oldu ama özellikle yaz aylarından itibaren kademeli bir toparlanma var. Bundan sonra pandeminin gidişatı ve devletin alacağı önlemlerin işlerimizin seyrinde önemli etkisi olacak.
2021 yılı büyüme beklentiniz nedir?
2021 yılında 7,4 milyar TL ciro hedefimiz var. Bu cironun yaklaşık yüzde 30'unu yurtdışı hastanelerimizden elde etmeyi hedefliyoruz. Bu rakamlara, sağlık turizmi yoluyla Türkiye'deki Acıbadem hastanelerine getirmeyi hedeflediğimiz hastalardan elde edeceğimiz gelirler dahil değil.
Onları da eklediğinizde toplam ciromuzun yüzde 40'ının üstünde kısmını döviz cinsinden elde etmeyi hedefliyoruz. Bu şekilde özellikle kurlarda oluşabilecek dalgalanmaların da etkilerini kısmen bertaraf edebileceğiz.
RAKAMLARLA ACIBADEM SAĞLIK GRUBU
Pandemi nedeniyle ertelenen yatırımlarınız var mı?
Yeni yatırımlar adına İstanbul Asya yakasında Ata-şehir'de ve Kartal'da yeni yapacağımız hastanelerin yatırımlarım askıya aldık. Bu yatırımları 2021'de devreye alıp almama konusunda ön çalışmalara başladık. Makro gelişmeler ve mali durumumuzu da gözeterek bu yatırımları sırasıyla devreye almak istiyoruz.
2021'de hangi yatırımları yapmayı planlıyorsunuz?
2021'e ertelenen iki hastane yatırımımıza rağmen, var olan hastanelerimizin temel ihtiyaçlarının bir kısmını ertelerken, zorunlu olan bir kısmını karşıladık. Dokuz ayda 139 milyon TL yatırımımız söz konusu oldu. Covid sorunu olmasaydı bu yıl 300 milyon TL gibi bir yenileme ve modernizasyon yatırımını devreye alacaktık. 2021'de olmasa bile, Anadolu'da potansiyel gördüğümüz illerde hastane yatırımları öngörebiliriz.
Yaşanan zorluklar nedeniyle sektörde konsolidasyonlar olur mu? Siz Türkiye'de satın alma yapar mısınız?
Türkiye'de el değiştirmeler olabilir ve oluyor da zaten. Özel sağlık hizmeti kârlılığı yüksek olmayan, kamu hizmeti niteliği ile de aslında bedelini almadan birçok hizmeti de vermek durumunda kalan bir sektör.
Çok zor dönemlerden geçiyoruz ve sadece SGK'ya bağımlı halde hizmet vermeye çalışan hastaneler için daha da zor bir dönem. Ancak biz satın alma yolunu çok tercih etmiyoruz. Çünkü sağlık bir hizmet sunumu. Bunun en önemli unsuru da bir hizmet kültürünün olması. Bu kültürü oluşturmak da kolay değil.
Yurtdışında da hastane açacak mısınız, başka yatırımlarınız olacak mı?
Yurtdışında var olduğumuz bölgeler haricinde yeni bölgelerde de arayışlarımız olacak. Sıfırdan yatırım da yapabiliriz, ortaklık da gündeme gelebilir. Bazı görüşmelerimiz var, değerlendirme aşamasındayız. Hollanda'da Amster-dam'dan sonra Rotterdam şehrine bakıyoruz.
Yine Almanya'da arayışlarımız var. Halihazırda faaliyet gösterdiğimiz Makedonya ve Bulgaristan'ın yanında Balkan ülkelerinde de araştırmalarımız sürüyor. Doğu Avrupa ve Balkanlar bölgesine baktığımızda, buradaki yatırımlarımızı tek bir platform altında toplamayı düşünüyoruz.
"ÖZEL SAĞLIK SEKTÖRÜNÜN ÜÇ TEMEL SORUNU VAR"
FİNANSMAN SORUNU
Dünyada sağlık hizmetleri harcamalarındaki artış nedeni ile ciddi bir şekilde kontrol mekanizmaları kurmaya çalışılıyor. Ancak ülkemizde SGK maalesef fiyat artışı yapmayarak maliyet kontrolü yapmaya çalışıyor. Maliyetlerimiz artarken, SGK'nın özel hastanelere ödediği işlem başına fiyatlara 2008'lerden 2020'ye kadar anlamlı bir artış yapılmadı. Bu yıl büyük bir işlem grubuna yüzde 10 ila yüzde 20 arasında artış yapıldı. SGK'dan beklentimiz, yıllık sistematik fiyat artışlarının olması. Böylece yatırımlarımızı, planlarımızı daha öngörülebilir yapabiliriz.
ÖZEL SAĞLIK SİGORTASI
Genel sağlık sigortası, ülkemizin neredeyse yüzde 100'ünü kapsıyor ve bu orana sahip gelişmiş ülkelerde özel sağlık sigortasının kapsamı yüzde 50'lerde olabiliyor. Türkiye'de ise bu oran yüzde 3-4'lerde. Türkiye'de kamunun üstündeki sağlık harcamasının bir kısmını almak için özel sağlık sigortasının gelişmesi lazım.
SIK DEĞİŞEN MEVZUAT
Mevzuatta değişiklikler elbette olur ama sektörle istişare edilerek olur, ülkenin genel sağlık politikası ile uyumlu olur. Mevcut kuralın ne kadar geçerli olacağını bilmeden yatırımlar yapmaya çalışıyoruz. Oysa yatırımda öngörülebilirlik çok önemli bir husus.
TALİP YILMAZ
tyilmaz@ekonomist.com.tr
29 Kasım-12 Aralık 2020 tarihli sayıdan
Bundan 29 yıl önce Acıbadem'de bir semt hastanesi olarak sağlık sektöründeki yolculuğuna başlayan Acıbadem, bugün Türkiye, Bulgaristan, Makedonya ve Hollanda'da faaliyet gösteren uluslararası bir marka. Grubun 16 hastane ve dokuz tıp merkezi Türkiye'de olmak üzere, toplamda 21 hastane ve 13 tıp merkezi var.
Yine 22 ülkedeki 35 şehirde toplam 35 noktada sağlık turizmine yönelik Acıbadem Health Point temsilcilik ofisi bulunuyor.
Hastane ve tıp merkezlerinin yanı sıra sistemin ihtiyaç duyduğu belli alanlarda faaliyet gösteren iştirakleri ile birlikte sağlık ekosistemi yarattıklarını söyleyen Acıbadem Sağlık Grubu (ASG) Genel Müdürü Tahsin Güney ile pandemi sürecinde özel sağlık sektörünü ve şirketin hedeflerini konuştuk.
ASG'nin 2019 cirosal büyüklüğü nedir? Pandeminin etkilerine rağmen, 2020 yılı nasıl geçiyor?
Geçen yıl yurtdışı işlerle birlikte 5 milyar TL olan ciro rakamını bu yıl sonunda pandemiye rağmen 5,5 milyar TL'ye çıkarmayı hedefliyoruz. Geçen yıl iş hacmimizin yüzde 27'si yurtdışı operasyonlarımızdan geldi. Türkiye'ye gelip sağlık hizmeti alan yabancı hastalarla birlikte oran yüzde 35 oldu.
Pandemi, özellikle Türkiye'ye gelen yabancı hasta sayısını etkiledi. 2020'de dokuz ayda 79 bin yabancı hasta başvurusu aldık. Bu rakam, geçen yıla göre yüzde 34 azalma anlamına geliyor. Ancak eylül ayında geçen yılın aynı ayına göre hasta sayısında yüzde 9'luk bir artış gözlemledik.
Pandeminin etkisiyle yerli hastada da dokuz aylık dönemde yüzde 22 civarında düşüş oldu ama özellikle yaz aylarından itibaren kademeli bir toparlanma var. Bundan sonra pandeminin gidişatı ve devletin alacağı önlemlerin işlerimizin seyrinde önemli etkisi olacak.
2021 yılı büyüme beklentiniz nedir?
2021 yılında 7,4 milyar TL ciro hedefimiz var. Bu cironun yaklaşık yüzde 30'unu yurtdışı hastanelerimizden elde etmeyi hedefliyoruz. Bu rakamlara, sağlık turizmi yoluyla Türkiye'deki Acıbadem hastanelerine getirmeyi hedeflediğimiz hastalardan elde edeceğimiz gelirler dahil değil.
Onları da eklediğinizde toplam ciromuzun yüzde 40'ının üstünde kısmını döviz cinsinden elde etmeyi hedefliyoruz. Bu şekilde özellikle kurlarda oluşabilecek dalgalanmaların da etkilerini kısmen bertaraf edebileceğiz.
RAKAMLARLA ACIBADEM SAĞLIK GRUBU
- 21 bin kişiyi istihdam ediyor.
- Dört ülkede 21 hastane ve 13 tıp merkezi var.
- 22 ülke ve 35 şehirde Healt Point temsilcilik ofisi bulunuyor.
- 2019 cirosu 5 milyar TL (yüzde 35’i yurtdışı operasyonlar ve yabancı hastalar)
- 2020 ciro beklentisi 5,5 milyar TL, 2021 ciro beklentisi 7,4 milyar TL.
Pandemi nedeniyle ertelenen yatırımlarınız var mı?
Yeni yatırımlar adına İstanbul Asya yakasında Ata-şehir'de ve Kartal'da yeni yapacağımız hastanelerin yatırımlarım askıya aldık. Bu yatırımları 2021'de devreye alıp almama konusunda ön çalışmalara başladık. Makro gelişmeler ve mali durumumuzu da gözeterek bu yatırımları sırasıyla devreye almak istiyoruz.
2021'de hangi yatırımları yapmayı planlıyorsunuz?
2021'e ertelenen iki hastane yatırımımıza rağmen, var olan hastanelerimizin temel ihtiyaçlarının bir kısmını ertelerken, zorunlu olan bir kısmını karşıladık. Dokuz ayda 139 milyon TL yatırımımız söz konusu oldu. Covid sorunu olmasaydı bu yıl 300 milyon TL gibi bir yenileme ve modernizasyon yatırımını devreye alacaktık. 2021'de olmasa bile, Anadolu'da potansiyel gördüğümüz illerde hastane yatırımları öngörebiliriz.
Yaşanan zorluklar nedeniyle sektörde konsolidasyonlar olur mu? Siz Türkiye'de satın alma yapar mısınız?
Türkiye'de el değiştirmeler olabilir ve oluyor da zaten. Özel sağlık hizmeti kârlılığı yüksek olmayan, kamu hizmeti niteliği ile de aslında bedelini almadan birçok hizmeti de vermek durumunda kalan bir sektör.
Çok zor dönemlerden geçiyoruz ve sadece SGK'ya bağımlı halde hizmet vermeye çalışan hastaneler için daha da zor bir dönem. Ancak biz satın alma yolunu çok tercih etmiyoruz. Çünkü sağlık bir hizmet sunumu. Bunun en önemli unsuru da bir hizmet kültürünün olması. Bu kültürü oluşturmak da kolay değil.
Yurtdışında da hastane açacak mısınız, başka yatırımlarınız olacak mı?
Yurtdışında var olduğumuz bölgeler haricinde yeni bölgelerde de arayışlarımız olacak. Sıfırdan yatırım da yapabiliriz, ortaklık da gündeme gelebilir. Bazı görüşmelerimiz var, değerlendirme aşamasındayız. Hollanda'da Amster-dam'dan sonra Rotterdam şehrine bakıyoruz.
Yine Almanya'da arayışlarımız var. Halihazırda faaliyet gösterdiğimiz Makedonya ve Bulgaristan'ın yanında Balkan ülkelerinde de araştırmalarımız sürüyor. Doğu Avrupa ve Balkanlar bölgesine baktığımızda, buradaki yatırımlarımızı tek bir platform altında toplamayı düşünüyoruz.
"ÖZEL SAĞLIK SEKTÖRÜNÜN ÜÇ TEMEL SORUNU VAR"
FİNANSMAN SORUNU
Dünyada sağlık hizmetleri harcamalarındaki artış nedeni ile ciddi bir şekilde kontrol mekanizmaları kurmaya çalışılıyor. Ancak ülkemizde SGK maalesef fiyat artışı yapmayarak maliyet kontrolü yapmaya çalışıyor. Maliyetlerimiz artarken, SGK'nın özel hastanelere ödediği işlem başına fiyatlara 2008'lerden 2020'ye kadar anlamlı bir artış yapılmadı. Bu yıl büyük bir işlem grubuna yüzde 10 ila yüzde 20 arasında artış yapıldı. SGK'dan beklentimiz, yıllık sistematik fiyat artışlarının olması. Böylece yatırımlarımızı, planlarımızı daha öngörülebilir yapabiliriz.
ÖZEL SAĞLIK SİGORTASI
Genel sağlık sigortası, ülkemizin neredeyse yüzde 100'ünü kapsıyor ve bu orana sahip gelişmiş ülkelerde özel sağlık sigortasının kapsamı yüzde 50'lerde olabiliyor. Türkiye'de ise bu oran yüzde 3-4'lerde. Türkiye'de kamunun üstündeki sağlık harcamasının bir kısmını almak için özel sağlık sigortasının gelişmesi lazım.
SIK DEĞİŞEN MEVZUAT
Mevzuatta değişiklikler elbette olur ama sektörle istişare edilerek olur, ülkenin genel sağlık politikası ile uyumlu olur. Mevcut kuralın ne kadar geçerli olacağını bilmeden yatırımlar yapmaya çalışıyoruz. Oysa yatırımda öngörülebilirlik çok önemli bir husus.
