Bist 100
9915,62
2,05%
Bist 100
Dolar/TL
32,4766
-0,1181%
Dolar/TL
Euro/TL
34,7278
-0,7232%
Euro/TL
Euro/Dolar
1,0693
-0,3476%
Euro/Dolar
Altın/Gram
2441,15
0,13%
Altın/Gram
Piyasaları
İncele
USD/TRY
Döviz Çevirici
TRY
USD
EUR
Hesapla

Baba çiftliğinden doğan girişim

28 Ekim 2019
Baba çiftliğinden doğan girişim

Merhum işadamı Yüksel Pulat tarafından 1986 yılında kurulan Pulat Çiftliği, yıllar sonra kızı Zeynep Pulat Arpacıoğulları'nın girişim hikayesinin başlamasını sağladı. Eski bankacı Zeynep Pulat, "Tabağımızdan tabağınıza" mottosuyla 17 yaşında kaybettiği babasından kalan 40 dönümlük Pulat Çiftliği'nde doğal ürünler üretiyor.





Levent Gökmen Demirciler
lgokmen@ekonomist.com.tr





Eski bankacı Zeynep Pulat Arpacıoğulları, 17 yaşında kaybettiği babasından kalan 40 dönümlük çiftlikte yıllar sonra kendi girişim öyküsünü yazdı. Arpacıoğulları, babasının kurduğu Pulat Çiftliği’nde “Tabağımızdan tabağınıza” mottosuyla doğal ürünler üretiyor. Silivri’deki Pulat Çiftliği’nde üretilen ürünler Kuzguncuk’taki tarihi binadaki cafe ile birlikte internet üzerinden satılıyor.





Babası merhum Yüksel Polat ile birlikte çocuklunda tanıştığım çiftlik hayatı her zaman Zeynep hanımın vazgeçilmezi olmuş. “Çocukken sadece bahçesinde koşup oynadığım, tavukları kovalamak, ağaca çıkıp meyve yemek ve ailece geçirilen keyifli zamanlardı benim için çiftlik” diyen Zeynep Pulat Arpacıoğlu, anne olduktan ve bankacılık hayatından koptuktan sonra babasından miras kalan çiftliğe yeniden hayat vermiş.





Profesyonel çalışma hayatı deneyiminden sonra bir süre annelik kariyeri ile yoluna devam eden Zeynep Pulat Arpacıoğulları ile konuştuk.





Çiftliğin girişim hikayesine dönüşmesi nasıl oldu?
Pulat Çiftliği 1986 yılında, doğayı çok seven iş adamı babam Yüksel Pulat tarafından bir aile çiftliği olarak kuruldu. Kendisi bize doğanın tüm güzellikleriyle iç içe yaşamanın ve sadece doğanın sundukları ile beslenmenin önemini burada öğretti.





Çiftliğimizin kapısı çocukluğumuzdan beri dostlarımıza hep açıktı ve bu sayede hayatın eş, dost, akrabalarla paylaşıldıkça güzelleştiğini yaşayarak gördük. Yıllar geçti, babamı erkenden kaybettik ama öğrettikleri hep bizimle kaldı. Bu yüzden biz de çiftliği koruduk.





Kapılarını her daim ailemize ve sevdiklerimize açık tuttuk. Bu kapının hiç kapanmamasını istedik. Üniversitede ekonomi okumuş, bankacılık sektöründe çalışmaya başlamıştım. Ancak anne olup çocuklarımı büyütmeye başladığımda daha çok aileme odaklandım. Çocuklarıma en doğalını ve sağlıklısını yedirebilmek için Silivri’deki aile topraklarımızı değerlendirmeye karar verdim.





İlk başta ailemiz için ürettiğimiz taze mahsuller, Trakya’nın verimli topraklarında çoğaldı. Bunu yaparken çevremdeki çok sayıda ailenin de doğal olana duyduğu hasretini gördüm. Böylelikle daha çok insana fayda sağlayabilmek için çiftliği faaliyete geçirmeye karar verdim. Bankacılıktan çiftçiliğe geçişim böyle başladı. İlk etapla 500 bin TL’lik yatırım yaptık ve yapmaya da devam ediyoruz. Çiftlikte her yıl yeni yatırımlar oluyor.





Bilkent Üniversitesi Ekonomi mezunusunuz. Okul yıllarında aklınızda toprakla uğraşmak var mıydı?
Doğrusu yoktu. Ama her zaman çiftlik hayatını ve toprağı sevdim. Bana toprağı, doğalı sevdiren de babamdır. Maalesef babamı erken kaybettik. Onun anılarının yaşadığı çiftliği ise koruduk.





Asıl mesleğiniz bankacılıktan neden ayrıldınız?
Evlendim, iki oğlum oldu ve onları büyütürken bankacılıktan ayrıldım. Birçok anne gibi ben de çocuklarımın iyi yetişmesi ve iyi beslenmesini istedim. Ancak aklımda hep iş hayatına dönmek vardı. Eşim de iş hayatına dönme fikrimi destekledi ve onun sayesinde bu iş bu noktalara geldi.





Anneliğimin ilk dönemleri zordu ancak hep bir işim olsun istiyordum. Bu arada çocuklarımı büyütürken çocuklarıma en doğalını ve sağlıklısını yedirebilmek için Silivri’deki aile topraklarımızı değerlendirmeye karar verip orayı ekip biçmeye başlamıştım.





Bunu yaparken de çevremdeki çok sayıda ailenin buna ihtiyaç duyduğunu gözlemledim. Risk aldım, yatırım yaptım. Bir markayı sıfırdan yaratmaya çalıştım. Risk alırken de çok şey öğreniyorum. Fayda sağlamak büyük bir haz. Çocuklarım ve eşim benle gurur duydukça daha da güçleniyorum. İyi ki bu yola girmişim.





Kuzguncuk'taki cafenin açılışı nasıl oldu?
Zaman ilerledikçe Kuzguncuk’taki mekanımız devreye girdi. Önce doğal, katkısız ürünlerimizi daha çok insanla buluşturmak için dükkan olarak açtığımız bina, daha sonra çiftliğimizde ürettiğimiz mahsüllerimizle hazırlanan yemeklerin yenebildiği, keyifli ve huzurlu bir cafe’ye de dönüştü.





Şimdi hem Kuzguncuk’taki dükkan&cafe’mizde hem de websitemiz ve telefon hattımız üzerinden Türkiye’nin her bölgesine Pulat Çiftliği ürünlerini gönderiyoruz.





Hedefiniz nedir?
1986 yılında başlayan Pulat Çiftliği felsefesini elimizden geldiğince devam ettirerek, doğanın bize verdiği kadarını önce kendi tabağımıza, sonra da sizlerin tabaklarına ulaştırmak için durmadan çalışıyoruz. Hedefimiz Pulat Çiftliği olarak doğanın bize sunduklarına katkıda bulunmadan insanlarla paylaşmak.





Çiftlikte hayvanlarınız da var değil mi?
Evet. Serbest dolaşan 350 tavuğumuz var. Solucan ve yeşillikle besleniyorlar. Yumurtaları inanılmaz lezzetli. Çok da talep görüyor. Benim zaten amacım tüm ürünlerimi yetiştirirken doğanın bize sunduklarını herkese sunabilmek.





Kaç çeşit ürününüz var?
Çiftliğimizde bir ekibimiz oldu. Çevre köylerden de kadınlar çalışıyor. Reçel ve salça yaparken de köylü kadınlarla birlikteyiz. Mevsimlik üretim sırasında onlar için de kazanç oluyor.





Bankacılık yaptıktan sonra çiftçi oldum ve toprağı çok sevdiğimi fark ettim. Tarlada çalışan kadınlara saygım çok arttı. Çok zor bir iş toprakla uğraşmak. Ayrıca kadınlarımızın ne kadar çok iş yaptığını ve ne kadar becerikli olduklarını gördüm.





İstanbul dışına da satışınız var mı?
Kayseri, İzmir, Ankara’ya ürün gönderiyoruz. Web sayfamız var, e-ticaretimizi geliştiriyoruz. Eskiden anneannelerimiz, babaannelerimiz ne yapıyorsa onu yapmaya çalışıyoruz. Bunu da çok özleyen bir kesim var.









"TOPRAĞIN DEĞERİNİ ÖĞRENDİM"
“Girişimi yapana kadar toprakla ilgim hiç yoktu. Babamdan öğrendim toprak sevgisini, toprağın değerini.





Oysa babamın iş olarak değil, vakit geçirmek için kullandığı bir yerdi çiftlik. Ben son dönemde hepimizin, tüm çevremdekilerin doğal olana duyduğu hasreti de görerek, çiftliği faaliyete geçirmeye karar verdim.





Çocuklarıma yedirdiğim kendi çiftliğimde yetiştirdiğim ürünleri geliştirdim. Birebir toprakla uğraşmaya başladım. Çapa yaptım. Ürünlerle ilgili bilgiler okudum. Uzmanlardan yardım aldım. Önce Ziraat Mühendisi'ne toprak analizleri yaptırdım.





Toprağın vitaminine, mineraline, suyuna baktık. Trakya toprakları çok verimli. Biz de ilaç kullanımını minimize ederek doğal ürünler üretmeye özen gösteriyoruz.”


0


  • ALTIN GRAM - TL 2441,15 0,13%
  • ALTIN ONS 2337,94 0,23%
  • BIST 100 9915,62 2,05%
  • DOLAR/JAPON YENI 158,348 1,753%
  • DOLAR/KANADA DOLARI 1,36695 0,09116%
  • DOLAR/RUS RUBLESI 91,88 -0,3603%
  • DOLAR/TURK LIRASI 32,4766 -0,1181%
  • EURO/DOLAR 1,0693 -0,3476%
  • EURO/TURK LIRASI 34,7278 -0,7232%
  • STERLIN/DOLAR 1,2493 -0,17539%
Günün En Çok Okunanları
EKONOMİST YENİ SAYI
Ekonomist Dergisini takip etmek için abone olun.
ABONE OL