Sürdürülebilirlik alanındaki çalışmalarıyla dikkat çeken Arçelik, “Dünyaya Saygılı, Dünyada Saygın” vizyonu çerçevesinde iklim değişikliğine dikkat çekmek amacıyla 2011’de Kilimanjaro ile başlayan farkındalık tırmanışlarına geçtiğimiz yaz sonunda Ağrı tırmanışı ile bir yenisini daha ekledi.
Gelecek nesillere yaşanabilir bir dünya bırakmak için sürdürülebilirliği tüm iş süreçlerinin odağına alan Arçelik, attığı her adımla iklim değişikliği konusunda farkındalık yaratmaya devam ediyor.
Koç ve Arçelik’ten üst düzey yöneticilerin ve Arçelik’in faaliyet gösterdiği çeşitli ülkelerden katılımcıların da aralarında bulunduğu 16 kişilik ekip, dört gün süren tırmanışın ardından Türkiye’nin doğu ucunda bulunan ve 5.137 metre ile ülkemizin en yüksek dağı olan Ağrı Dağı’nın zirvesine başarıyla ulaştı.
Küresel bir şirket olmanın sorumluluğuyla, iklim değişikliğine karşı mücadelede Arçelik’in büyük rol oynadığını belirten Koç Holding Dayanıklı Tüketim Grubu Başkanı Fatih Kemal Ebiçlioğlu şu değerlendirmede bulundu:
“Sürdürülebilirlik vizyonumuz çerçevesinde iklim değişikliği konusunda performansımızı her geçen gün bir üst noktaya taşıyoruz. Dağlar; dünyadaki yaşamın, biyoçeşitliliğin ve birliğin bütünsel bir örneği – hikayeleriyle tarihe, ekosistemiyle de canlılara hayat veriyor. Bu nedenle, biz de ekip olarak, doğaya olan bağlılığımızı vurgulamak ve sorumluluklarımızı tekrar hatırlamak için Ağrı Dağı’na tırmanarak 2011’de Kilimanjaro ile başlayan farkındalık tırmanışlarına bir yenisini ekledik. Tırmanışımız ile takım olmanın, doğa ve yeni bir yaşam biçimi için birlikte hareket etmenin önemini yeniden tecrübe ettik.”
Daha önce Everest’e de benzer bir amaçla çıkarak zirve yapan Arçelik CEO’su Hakan Bulgurlu ise, "Ağrı Dağı dünyanın en muazzam dağlarından biri ama daha da önemlisi ekibimizin çeşitliliğiydi. Hem tecrübeli hem de geçmişte hiç tırmanış tecrübesi olmayan, hatta dağda hiç bulunmayan arkadaşlarımızın da yer aldığı bir ekiple zirve yapıp güvenle aşağıya inebilmek ise hepsinden değerliydi” dedi. Arçelik için önemli bir ekip çalışması olduğunu vurgulayan Bulgurlu, “Son yıllarda doğadan uzak kaldıkça, onun varlığımız için ne kadar hayati bir rol oynadığını unuttuk. Bizim için Ağrı tırmanışı bir doğaya dönüş yolculuğu ve iklim krizi ile mücadele için birlikte hareket etme çağrısı." şeklinde konuştu.
Gelecek nesillere yaşanabilir bir dünya bırakmak için sürdürülebilirliği tüm iş süreçlerinin odağına alan Arçelik, attığı her adımla iklim değişikliği konusunda farkındalık yaratmaya devam ediyor.
Koç ve Arçelik’ten üst düzey yöneticilerin ve Arçelik’in faaliyet gösterdiği çeşitli ülkelerden katılımcıların da aralarında bulunduğu 16 kişilik ekip, dört gün süren tırmanışın ardından Türkiye’nin doğu ucunda bulunan ve 5.137 metre ile ülkemizin en yüksek dağı olan Ağrı Dağı’nın zirvesine başarıyla ulaştı.
Küresel bir şirket olmanın sorumluluğuyla, iklim değişikliğine karşı mücadelede Arçelik’in büyük rol oynadığını belirten Koç Holding Dayanıklı Tüketim Grubu Başkanı Fatih Kemal Ebiçlioğlu şu değerlendirmede bulundu:
“Sürdürülebilirlik vizyonumuz çerçevesinde iklim değişikliği konusunda performansımızı her geçen gün bir üst noktaya taşıyoruz. Dağlar; dünyadaki yaşamın, biyoçeşitliliğin ve birliğin bütünsel bir örneği – hikayeleriyle tarihe, ekosistemiyle de canlılara hayat veriyor. Bu nedenle, biz de ekip olarak, doğaya olan bağlılığımızı vurgulamak ve sorumluluklarımızı tekrar hatırlamak için Ağrı Dağı’na tırmanarak 2011’de Kilimanjaro ile başlayan farkındalık tırmanışlarına bir yenisini ekledik. Tırmanışımız ile takım olmanın, doğa ve yeni bir yaşam biçimi için birlikte hareket etmenin önemini yeniden tecrübe ettik.”
Daha önce Everest’e de benzer bir amaçla çıkarak zirve yapan Arçelik CEO’su Hakan Bulgurlu ise, "Ağrı Dağı dünyanın en muazzam dağlarından biri ama daha da önemlisi ekibimizin çeşitliliğiydi. Hem tecrübeli hem de geçmişte hiç tırmanış tecrübesi olmayan, hatta dağda hiç bulunmayan arkadaşlarımızın da yer aldığı bir ekiple zirve yapıp güvenle aşağıya inebilmek ise hepsinden değerliydi” dedi. Arçelik için önemli bir ekip çalışması olduğunu vurgulayan Bulgurlu, “Son yıllarda doğadan uzak kaldıkça, onun varlığımız için ne kadar hayati bir rol oynadığını unuttuk. Bizim için Ağrı tırmanışı bir doğaya dönüş yolculuğu ve iklim krizi ile mücadele için birlikte hareket etme çağrısı." şeklinde konuştu.
